dore okulları
Malatya
29 Nisan, 2024, Pazartesi
  • DOLAR
    32.45
  • EURO
    34.93
  • ALTIN
    2441.3
  • BIST
    10082.77
  • BTC
    63039.35$

ALLAH’IN EMRİ: ZEKÂTIN HAK SAHİPLERİ


ALLAH’IN EMRİ: ZEKÂTIN HAK SAHİPLERİ
Zekât ve İnfakta İlahî Hikmet: Kimlere Nasıl Verilmeli?
Narin

Cenâb-ı Hak, Tevbe Sûresi’nin 60. âyet-i kerîmesinde zekâtın kimlere verileceği husûsunda şöyle buyurmuştur:
اِنَّمَا الصَّدَقَاتُ لِلْفُقَرَٓاءِ وَالْمَسَاك۪ينِ وَالْعَامِل۪ينَ عَلَيْهَا وَالْمُؤَ۬لَّفَةِ قُلُوبُهُمْ وَفِي الرِّقَابِ وَالْغَارِم۪ينَ وَف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِ وَابْنِ السَّب۪يلِۜ فَر۪يضَةً مِنَ اللّٰهِۜ وَاللّٰهُ عَل۪يمٌ حَك۪يمٌ

ALLAH KATINDA ZEKÂTIN ÖNEMİ

“Farz ve vâcib olan (sadakalar,) zekât ve fıtır sadakaları, (ancak ve ancak) fakr u zarûret içinde perîşân olup malı olmayan (fukaraya); ve sâhib olduğu malları, kendisini zillet ve meskenetten kurtarmaya kifâyet etmeyen (miskinlere); ve Kur’an’a dayalı devlet tarafından zekâtın ahâlîden toplanması, muhâfaza edilmesi ve dağıtılmasına me’mûr edilen (âmillere); ve kalblerinin İslâm’a ısındırılması istenilen (müellefe-i kulûblara); ve hürriyyetlerine kavuşturmak için, bir mal mukàbili âzâd edilmek üzere efendisiyle anlaşma yapan (mükâteb kölelere); ve helâl yol ile borçlanıp, malı borcuna ve masraflarına kâfî gelmeyen (borçlulara); ve Kur’ân’ı ve ahkâm-ı İslâmiyyeyi hâkim kılmak için (cihâd eden asâkirîn-i İslâmiyyeye); ve vatanlarından uzak düşüp elleri mallarına ulaşamadığı için yolda kalmış olan (yolculara) verilir.

ZEKÂTIN DAĞITIMINDA İLAHİ ADALET

Bu farz ve vâcib olan sadakalar, (Allah tarafından bir fariza olarak) yalnız zikredilen bu sekiz sınıfa mahsûstur ve onların malıdır. Bunlardan gayrısına aslâ verilemez. Mâdem bu taksîmât, hiçbir kimsenin müdâhalesi olmadan doğrudan doğruya Allah tarafından takdir buyrulmuştur. Binâenaleyh, herkesin bu taksîme riâyet etmesi vâcibdir. Zîrâ, (Allah her şeyi) bildiği gibi, zekâtın nerelere verileceğini dahî (bilir.) Hem O Zât-ı Akdes, (hikmet sâhibidir.) Her şeyi hikmetle yapıp, hikmetinin muktezâsınca hükmettiği gibi, zekâtın kimlere verileceği husûsunda da hikmetinin muktezâsınca hükmetmiştir.”[1]

ZEKÂTIN TEMEL ESASI: MALIN TEMSİLİ

Istılâh-ı şer‘íde zekât; belli bir malın, belli bir kısmını Allah’ın belirlediği sınıflardardan birine veya birkaçına, Allah rızası için temlik etmektir.

ZEKÂTIN TEMEL ŞARTI: MÜLKİYETİN DEVRİ

Amelî mezheb sahiplerinin bu âyet-i kerîmeden istihrac ettikleri hüküm şudur ki: Zekât bu sekiz sınıfın, bahusus fakir ve miskinlerin hakkıdır ve zekâtın bu sekiz sınıfa temlik suretiyle verilmesi lâzımdır. Zira temlik, zekâtın rüknüdür. Temlik ise, mal sahibinin malından bir parçasını Allah rızası için kendi mülkiyetinden çıkarıp müstehak olanlara teslim etmesi, hak sahiplerinin de o malı kabzedip kendi mülkiyetlerine geçirmesidir. Dolayısıyla temlik rüknü yerine gelmeyen bir zekât, Kur’ân’ın hükmüne göre geçersizdir.

ZEKÂTIN GEÇERSİZ OLMASI

Bu sebeple, temlik rüknü gerçekleşmeyen yerlere, mesela vakıflara, derneklere, örgütlere, cemaatlere, cemiyetlere, mescidlere, medreselere, tekyelere, dergâhlara, okullara ve benzeri kurum ve kuruluşlara, tüzel kişilere zekât verilemez. Böyle bir durumda zekât farizası edâ edilmiş ve zekât borcu kişinin üzerinden kalkmış olmaz. Dolayısıyla, bu kimse, âhiretteki mesuliyetten kurtulamaz.

ZEKÂT VE EĞİTİM KURUMLARI

Suâl: Bazıları, Üstad Bediüzzaman (ra) Hazretleri’nin Münâzarat adlı eserinde geçen “Bir zamândan sonra o Medresetü’z-Zehrâ İslamiyete ve insanlığa göstereceği hizmetle, şüphesiz bir kısım zekâtı bil’istihkak kendine münhasır edecektir. Bâhusus, zekâtın zekâtı da olsa kâfidir.”[2] cümlelerinden, medreselerin yapım, tamir ve tadilatı için de zekat verilebileceği fetvasını çıkarıyorlar. Bu fetva doğru mudur?

ZEKÂTIN KULLANIM ALANLARI

Elcevap: Evvela şunu beyan ederiz ki; Üstad Bediüzzaman (ra) Hazretleri’nin telif buyurduğu 27. Söz İctihad Risalesi adlı eseri şahittir ki; O Zat, ictihad yapmamıştır. İçtihadî meseleleri, ameli mezheb imamlarının içtihadatına havale etmiş ve ‘Haddim ve hakkım değil ki ehl-i içtihadın vazifesine karışayım’[3] buyurmuştur. Öyleyse Üstad Hazretleri’nin Münâzarat adlı eserinde geçen cümleleri, ameli mezheb imamlarının içtihadatına göre mana edilmelidir.

Saniyen, ameli mezheb imamlarının içtihadatına göre; yukarıda izah edildiği üzere; zekâtın rüknü temlik olduğundan ve medreseler hakkında temlik rüknü tahakkuk edemeyeceğinden medreselerin yapımı, tamir ve ta’dilatı için zekât verilmez. Zekat, medreselerde ulum-i diniyyeyi tahsil eden talebelere ve bu ulumu ders veren müderrislere sarf edileceği zaman, temlik rüknü tahakkuk edeceği için bu şahıslara zekat verilebilir.

Öyleyse Üstad Bediüzzaman (ra) Hazretleri’nin Münâzarat adlı eserinde geçen cümlelerinden muradı; zekâtın medreselerin yapımı, tamir ve tadilatı için verilmesi değil; o medreselerde bulunan talebe-i ulûm-i dîniyyeye ve müderrislerine verilmesidir. Zira, amelî mezheb imamları ittifaken şöyle buyurmuşlardır: “Mescid ve medresenin binâsına (inşasına) zekâtın sarf edilmesi caiz değildir. Çünkü, zekâtın rüknü temliktir.”

ZEKÂT VE MEDRESELER: BİR AÇIKLAMA

Hem Medresetü’z-Zehrâ’nın binasının yapımı için lüzumlu olan gideri, devlet zaten tahsis etmişti. Dolayısıyla Üstad Hazretleri’nin bu cümlelerinden muradı, “Zekâtı, medresenin yapımı için sarf edin!” manasında değildir. Belki Osmanlı Devlete diyor ki: “Siz Devlet-i Şer’iyesiniz. O halde zekâtı meşru dairede toplayın. O medresede tedrisat yapan talebelere ve müderrislere temlik suretiyle sarf edin.” “Medrese yapıldıktan sonra talebelerin ve müderrislerin ibate ve iaşelerinin gideri nereden karşılanacak, vâridatı nedir?” diye sorulan suale, Üstad Hazretleri, “Devletin topladığı ve temlik suretiyle sarf ettiği zekat vasıtasıyla karşılanacak.” diye cevap veriyor.

ZEKÂTIN DOĞRU ANLAŞILMASI

O halde Üstad Bediüzzaman Hazretleri’nin Münâzarat adlı eserinde geçen bu cümlelerinden medreselerin binasına da zekât verilebileceği fetvasını çıkarmak, yanlıştır, hata-i azîmdir. Su-i tefehhümden ve te’vilât-ı fâsideden kaynaklanmıştır.

Kaynaklar:
[1] Tevbe, 60.
[2] Münâzarât, s. 88.
[3] Barla Lâhikası, s. 277.
[4] Kitâbü’l-Fıkhi Ale’l-Mezâhibi’l-Erbaa, 1 / 622.

 

 


 

elsan

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!