dore okulları
Malatya
26 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.58
  • EURO
    35.03
  • ALTIN
    2459.1
  • BIST
    9798.61
  • BTC
    64430.67$

Amacım karaciğer nakil merkezi kurmaktı


Amacım karaciğer nakil merkezi kurmaktı
İnönü Üniversitesi, ABD'deki Yale Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Emre'ye fahri doktora unvanı verdi. 1988 yılında Amerika’ya gittiğini belirten Emre, o yıllarda karaciğer translaptasyonu öğrenerek bu uygulamayı Çapa Tıp Fakültesi'nde kurmayı amaçladığını söyledi.
Narin

HABER MERKEZİ – MALATYA

ABD'nin Connecticut eyaletinin New Haven kentinde bulunan özel Yale Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Emre'ye, karaciğer nakli konusunda yaptığı çalışmalar ve Türkiye'yi yurt dışında başarılı bir şekilde temsil etmesi nedeniyle İnönü Üniversitesi tarafından fahri doktora unvanı verildi. Prof. Dr. Şükrü Emre, yaptığı açıklamada, 1988 yılında Amerika'ya gittiğini ve amacının karaciğer translaptasyonu öğrenerek bu uygulamayı Çapa Tıp Fakültesinde kurmak olduğunu söyledi. Amerika'da yaptığı başarılı çalışmalardan sonra orada kalmaya karar verdiğini anlatan Emre, "Orada kaldığım zaman Türkiye'ye yardım edeceğimi çok iyi biliyordum. Bu arada Amerika'da bir çok Türk hekimine, karaciğer hastalıkları, anestezi, patoloji uzmanına yardım etme imkanım oldu” şeklinde konuştu.

BU EKİP BENİ MALATYA'YA BAĞLIYOR
Kendisini Malatya'ya bağlayan en önemli şeyin Prof. Dr. Sezai Yılmaz önderliğinde kurulan iyi bir ekibin olması olduğuna değinen Emre, “İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Karaciğer Nakil Enstitüsü sadece Türkiye'nin değil dünyanın sayılı karaciğer nakli merkezlerinden bir tanesidir. Bu da bana göre ekip çalışması öneminin en güzel örneğidir” şeklinde konuştu.

KARACİĞER NAKİL MERKEZİ İYİ NOKTALARA GELECEK
Kendisini en çok mutlu eden şeyin karaciğer nakli konusunda Malatya'da önemli bir merkezin kurulması olduğunu kaydeden Emre, “Karaciğer Nakil Merkezi rektör bey ve Sezai Beyin destekleriyle daha iyi yerlere gelecek. Daha çok alınması gereken mesafe var. Sayı olarak iyi bir noktada ancak akademik olarak da belirli seviyelere çıkmamız gerekir. Benim yardımlarım en çok bu konuda olacak. Bunu da hem Malatya için hem de nakil grubu için seve seve yapacağım. Çünkü burada idealist bir ekip oluşturulmuş. Bunlar sadece cerrahlardan değil başka branşlarda patolojisi, anesteziyoloji, pediatrik hepatolojisi ve hepatoloji gibi bölümlerde birlikte çalışan ve bu yola baş koymuş insanlar. Ben bu ekibin akademik olarak da ileriye dönük, bilimsel değeri daha fazla olan çalışmalar yapmaları ve bu konuda da dünyanın liderleri arasına girmelerini istiyorum. Bunlar olmayacak şeyler değil. Eminim bunları da yapacaklardır. Özetlersem, emin olun ben Malatya ve ekibiyle gurur duyuyorum” değerlendirmesinde bulundu.

DÜNYADA YETERLİ DEĞİL!
Emre, dünyanın hiçbir ülkede organ naklinin yeterli düzeyde olmadığını düşündüğünü belirterek, "Çünkü organ nakli yapabilmesi için organların olması gerekiyor. Bence kadavradan, yani beyin ölümü oluşmuş insanlardan alınan organlarla nakil yapmak çok güzel. Bu konuda ülkemiz çok geride. Özellikle batı ülkelerine göre çok daha geride. Örnek olarak, karaciğer için konuşuyorum, Avrupa'da ve Amerika'da yapılan karaciğer transplantasyonların yaklaşık yüzde 85-95'i beyin ölümü oluşmuş kadavra donörlerden yapılır. Türkiye'de ise yüzde 95'i canlıdan yapılıyor. Bu anlamda gelişmemiz gerekiyor. Bunun avantajı, canlıdan nakil çok güzel bir şey ama donörlerin de belli problemleri var. Şayet bu organların çoğu kadavradan gelecek olursa canlı donörlerin hayatlarını tehlikeye atmamış olacağız. Bu anlamda gelişmemiz gerekiyor. İkinci şık, hala ülke çapında kalite kontrollerinde belirli problemlerimiz var. Bunda tabi Sağlık Bakanlığının denetlemedeki görevi var. Bu görevlerin şu anda yeterli seviyede olduğunu düşünmüyorum. Bu kontrollerin daha da arttırılması gerekir” ifadelerine
yer verdi.

HERKES DONÖR OLABİLİR
Herkesin donör olabileceğinin altını çizen Emre, "Özellikle kanser nedeniyle ölmeyen, diyelim ki bir kişi üç sene evvel mide, meme veya kolon kanseri hastalarını genelde donör olarak kullanmayız ama bir insan on beş sene evvel kanser ameliyatı geçirmiş hiçbir nüksü yok, bu insandan donör olabilir. Genellikle kanser hastalarına biz sıcak bakmıyoruz. Bunun bazı ayrıntıları var. Mesela cilt kanseri olan hastalar mutlaka donör olabilir ama cildinde melanom olan bir hasta kesinlikle donör olamaz. Bunun dışında her organ için bir tane donör bulabiliyoruz. Benim kullandığım seksen altı yaşında, doksan yaşına kadar donörler olabiliyor. Herkes donör olabilir" diye konuştu.

elsan

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!