“ARKADAŞLARIMA SAYGISIZLIK…”

Yazılarımızı takip edenler, yakın zamanda Melekbaba Mahallesi Muhtarı Ali Demir'in “Gürkan'a ulaşamıyorum” sözlerini hatırlayacaktır.

Bugünkü yazımda konuyla ilgili eleştirel yazımı da dikkate almanızı temenni ederek, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan ile aramda geçen diyalogu anlatmak istiyorum.

“Melekbaba Mahallesi Muhtarı Ali Demir, size ulaşamıyormuş” şeklinde konuya giriyorum.

Sayın Gürkan da “Siz ulaşıyorsunuz ya..” şeklinde bir latife yaparak başlıyor anlatmaya:

“Murat bey, Cenab-ı Allah, bana Malatya Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini nasip etti. Bu görevi layıkıyla yerine getirmek zorundayım. Başarılı olmamızın da, kurumsal çalışmamızın neticesinde mümkün olacağı kanaatinde ve idrakindeyim. Malum olduğu gibi, Genel sekreterim, genel sekreter yardımcılarım, meclis başkan vekillerim ve danışmanlarım var. Bu arkadaşlarım, vatandaşımızın ve özellikle muhtarlarımızın sorunlarını çözmek için yanımda bulunuyorlar. Kurumsallığımızın alameti farikası olan bu arkadaşlarımı yok sayıp, var olan her hangi bir sorunu benimle birebir görüşerek çözülebileceğini düşünmek; en basit deyimle çalışma arkadaşlarıma saygısızlıktır!.. Kaldı ki günün 24 saati herkes bana ulaşabilir. Özellikle de muhtarlarımız bana çok rahat ulaşabildikleri gibi, yirmi dört saatin bulunduğum konum için çok önemli olduğunu bilmelerini isterim. Anlayamadığım şey ise bana ulaşılamadığı yönünde bir algı oluşturmaya çalışılıyor olmasıdır.”

Selahattin başkanın bu “makul” açıklamasının akabinde “Düşünsenize, 9 ayda yaptığımız şeyler, 9-10 senede yapılabilecek işler de değil. Özellikle bütçenin kontrol altına alınması, başlı başına büyük bir iştir. Peki 9 aylık bir zamanda 9-10 senede yapılabilecek bu işler nasıl mümkün oluyor? Muhtarlarımızı ve vatandaşımızı temsilen Ankara'daki makamları ziyaretle, çalışma toplantılarıyla ve ikili ilişkilerimizin iyi olmasıyla mümkün oluyor.” ifadelerini kullandı.  

Selahattin başkan bu sözleri sarf ederken, ben de “9 ayda neler olmuştu?” diye aklımdan der-hatır etmeye çalıştım:

-Selahattin Gürkan zamanında İnderesi bölgesinde bulunan “Tabiat Parkı” bitirilmiş ancak henüz resmi açılışı yapılmamış.

- Millet Bahçesi'nin temeli atılmış, (henüz resmi temel atılmamış) çalışmalar fiilen devam ediyor.

-Yeni “fuar alanının” temeli atılmış.

- “Kuru Kayısı Lisanslı Deposu ve Borsası” ile ilgili çalışmalar, Selahattin başkan döneminde hızlandırılmış ve temeli atılmış.

-Kuzey Çevre Yolu'nun çalışmaları büyük bir ivme kazanmış. Sütlüce'ye 20 kilometrelik kısmın bağlanması için ikinci şantiye kurulmuş. Bu şantiye, Battalgazi Yolu'nun Karayollarına devredilmesi ve Kuzey Kuşak Yolu'nun viyadüğünün yapılması, hem kuzeyde hem de güneyde iki alternatif yolun yapılması için kullanıma sunulmuş.

-Malatya Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (MASKİ)'nin rehabilitasyonu çalışmaları devam ediyor. Doğu Kolektörü 'nün yapılıp bitirilmesi ve üniversitenin Doğu Kolektörü 'ne bağlanması yapılmış. Ayrıca 36 mahallenin de ikinci etap ihaleleri gerçekleştirilmiş..

- Pütürge'de, “Ferhat” misali dağ 700 metre delinmiş, Tepehan bölgesi ile su buluşturulmuş.

Bir çırpıda aklımdan geçen bu işlere baktığımız zaman, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğunda oturularak sonuçlandırılması zor işlerin yapımının kolay olmadığını düşündüm.

Hasıl-ı kelam: Yapılan büyük işleri görmek istemeyenler, küçük işlerle meşguliyet vermeye çalışıyor.

BATTALGAZİ'NİN BOYNU BÜKÜK KALACAK

Geçtiğimiz günlerde, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile Turgut Özal Üniversitesi için bir toplantı yapıldı. Bu toplantıya Malatya Valisi Aydın Baruş ile Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan da katıldı. Toplantıya Gençlik Spor Bakan Yardımcısı, Milli Eğitim Bakan Yardımcısı, Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı, Cumhurbaşkanlığı Stratejik Daire Başkanlığı ile birlikte; ilgili uzmanlar da katıldı. Üniversite için Battalgazi ana yerleşke olacak. Ek yerleşke olarak da Yeşilyurt ilçesindeki yer kullanılacak. Her ne kadar şimdilik bu şekilde karar alınsa da çeşitli illüzyonlarla asıl yerleşkenin de buraya taşınacağı kanaatindeyim. Gelişime açık ve geleceğini parlak gördüğüm Battalgazi'nin boynu bence bükük kalacak gibi...

SAYIN BAKAN ÇALIK…
Dün ulusal bir televizyon kanalında yayınlanan bir programda Tuana Şahin gündeme damgasını vuran isim oldu. Ama bizi ilgilendiren konu, Tuana Şahin'den ziyade Malatya Milletvekili ve Ak Parti MKYK üyesi Öznur Çalık ismiydi. Program yapımcısının “Malatya milletvekilimiz ve aynı zamanda sayın Bakanımız Öznur Çalık..” şeklindeki sözleri, sosyal medyayı salladı. Sosyal medyada “Öznur Çalık'ı Türkiye Bakan olarak tanıyor..” yorumları da yapıldı. Bir köşeye yazıyorum. Allah devletimize zeval vermez ve AK Parti önümüzdeki dönemde de iktidarda kalırsa, Öznur Çalık'ın bakan olması işten bile değil…

ATM'SİZ TEK HAVAALANI…

Türkiye'nin en çok izlenen yarışma programlarından birinde  şu sorunun sorulmasını bütün içtenliğimle istiyorum: “Türkiye'de Banka ATM'si olmayan tek havalimanımız hangisidir?” Aslında Malatya'yı yatırıma(!) boğan AK Partili milletvekillerimiz, bu vesileyle Malatya'nın PR (Public Relations) 'nı da yapabilirler.

“Nasıl mı!?”

Şu şekilde: Malatya (Erhaç) Havalimanı'nın adını “ATM'siz havalimanı” olarak değiştirerek, Malatya'nın adını ulusal alanlarda ve pek çok platformda gündeme getirirler. Emin olun bu sayede Malatya'nın iç turizminde de büyük bir patlama (!) yaşanır.

Böylece, ATM'siz Malatya havalimanını, diğer iller de kıskanıp, kendi havalimanlarında bulunan onlarca ATM'leri teker teker sökerlerse şaşırmayın(!)..

KIZILAY'DAN CAMİ AÇIKLAMASI
Üniversitede yapılan cami hakkında bazı “dedikodulardan” ötürü, İnönü Üniversitesi rektörü Ahmet Kızılay'a şu şekilde bir soru yönelttim:

Üniversitenizde yapılan cami hakkında bazı “eleştiriler” var. Ben bu caminin hayırseverlerin katkısıyla yapıldığını biliyorum. Fakat bazı kişiler caminin üniversitenin kendi bütçesinden yapıldığını savunuyor. Caminin muhteviyatı ve maliyeti nasıl olacak ve nasıl karşılandı?

Aldığım cevap:

“Camiye üniversitenin bütçesinden bir “kuruş” aktarmak teknik olarak mümkün değil. Aslında bütçeden yapsak daha kolay ve hızlı yapabilirdik. Ama bütçeden harcamayla değil, hayırseverlerin katkısıyla yapılıyor. Caminin büyüklüğü 4 bin kişi kapasiteli olmakla birlikte sosyal mekânlara da sahip. Gençliği kucaklayan bir çok imkan var. Kitap okuyup, çay kahve içebilecekleri, öğrencilerin sosyal ihtiyaçlarını karşılayabileceği ibadethaneleri olan bir alan. İlahiyat Fakültesinin kitaplarından oluşan bir kütüphanesi de bulunuyor. Bu cami bir eğitim, kültür ve sanat külliyesinden oluşuyor. Harcanan para 10 milyon lirayı aşmış durumda. 4  veya 4.5 milyon lira ek kaynağa ihtiyacımız var. Önümüzdeki Ramazan Ayında da açmayı hedefliyoruz…”

AKIN İLE İLGİLİ TESPİTLERİM
Malatya'yı temsilen 24. dönem milletvekilliği yapan H. Cemal Akın ile yaptığımız röportaj, beni bir hayli “geçmişe” götürdü. Aslında H. Cemal Akın, Malatya'da dönemin dengelerini alt-üst eden ve mertçe tavır gösteren bir isimdir.

Bir takipçim, “Sayın Çetin keşke 80 öncesi siyaseti sorsaydınız. Ne zorluklarla üniversite okuduklarını, dava için nelere katlandıklarını anlatsaydı Cemal Başkan. Bilmediğimiz şeyleri öğrenmiş olurduk. Hakikaten genç kesimin Cemal Başkan gibilerden öğreneceği çok şey var.” şeklinde yorumda bulundu.

İşte Cemal Akın hakkındaki tespitlerim:

-Malatya tarihinin ve geçmişinin hafızası.
-Malatya'ya hal-i hazırda da hizmet etmek, içinde bir uhde.
-Başkanlığı döneminde yaptığı bütün hizmetlerin arkasında, metanetle duruyor…
-Halktan uzak değil, hâlâ halkın içinde ve halk nezdinde karşılığı var.
-Malatya'nın güneyinde açılan yolu, çok önemsiyor…

Selam ve dua ile
Fiemanillah