Balaban MASTÖB'te ayrımcılık iddialarına yanıt verdi

MALATYA TİME / ÖZEL

"MASTÖB'de Alevi-Sünni çatışması var" iddialarına bir cevap da Cem Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Başkan yardımcısı Atilla Balaban'dan geldi. "Ben MASTÖB'ü hem içeriden hem de dışarıdan yakinen takip eden biri olarak böyle bir çatışmanın, böyle bir ayrışmanın yaşandığına şahit olmadım." diyen Atilla Balaban, "Yıllardır MASTÖB'ün bütün çalışmalarına bütün organizasyonlarına katılmaya gayret gösteren biriyim. Bekir Alyüz zamanında olsun ya da daha önceki yönetimlerde olsun, Alevi-Sünni çatışması hiç yaşanmamıştır. Bekir Alyüz'ün başarılı yönetimini gölgelemeyi amaçlayan bir şeymiş gibi geliyor bana." dedi.

BAŞARISIZLIKLARIN GİZLEMEK İÇİN BU YOLU TERCİH EDİYORLAR

MASTÖB'de Alevi-Sünni çatışması olmadığı halde böyle bir şey varmış gibi konuşanların başarısızlıklarını gizlemek için bu yolu tercih ettiklerini düşündüğünü söyleyen Atilla Balaban, "Ben bu olay tembel bir öğrencinin, yaramazlıklar yaparak dikkati başka tarafa çekme isteği gibi görüyorum. Ayrıca söz konusu iddiaların sahiplerinin Alevi kardeşlerimizi de kullanarak iddiaları yaymaya çalıştıkları söyleniyor. Bu beni daha da çok üzüyor. Daha önce de belirttiğim gibi yıllardır MASTÖB'ün içinde bulunan biri olarak hiçbir zaman böyle bir ayrıştırma yaşanmadı. . Hatırlarsanız geçtiğimiz Ramazan ayında Malatya'da bir davulcu meselesi olmuştu. Hem Cem Vakfı hem de MASTÖB oraya bir heyet göndererek olaya olan hassasiyetlerini sonuna kadar göstermiş kurumlardır. Böylesine hassas davranan bir kuruluşta böyle bir ayrışma söz konusu olamaz." İfadelerini kullandı.

BU, ÇOK TEHLİKELİ BİR YOL

MASTÖB'deki çalışmaların gayet güzel şekilde ilerlediği bir dönemde olağanüstü seçim kararı alınmasının MASTÖB'ü güçsüzleştirmediğini aksine daha da güçlü bir şekilde olağan kongreye götürecek yönetimin işbaşına geldiğini söyleyen Atilla Balaban, "Kongreye 1 hafta kala bu iddiaların ortaya atılması ilginçtir.O güne kadar bir şey yoktu da bir anda mı ortaya çıktı. Birilerini başarısızlıklarını gizlemek için bu yolu tercih ediyorsa bunun çok tehlikeli bir yol olduğunu söylemek isterim. Ülkemiz bu tür ayrışmalardan tarih boyunca çok çekmiştir. Hatta Malatyamızla ilgili bir örneği de vermek isterim. Bütün Malatyalılar Hamido'nun kucağındaki torunlarıyla birlikte bombalanması hadisesini bilirler. Elindeki imkanı çevresiyle paylaşmaya çalışan Hamido gibi bir değeri ortadan kaldıranlar, o dönemde ayrışmaların yaşanmasını istemişti. Aradan yıllar geçtiğinde görüldü ki, o feci olayı karanlık ellerin yaptığı ortaya çıktı." dedi.

BATTALGAZİ'NİN TORUNLARI BU OYUNA GELMEZ

Malatya böyle küçük işlere pabuç bırakmaz dilen Atilla Balaban son olarak, "Battalgazi'nin memleketinde böyle olaylar teveccüh bulmaz. Bu güzel memleketin güzide kuruluşlarından MASTÖB'de de böyle iddialara kimse prim vermeyecektir.Mevlana'nın "Nerede sevgi varsa ben orada varım. Nerede savaş ve kötülük varsa ben orada yokum" sözünü hatırlatarak diyorum ki, MASTÖB'de böyle bir çatışma olsaydı ben zaten burada olmazdım. Bu iddialara inanmadığım için yönetimde görev aldım" ifadelerini kullandı.