BİR DÜNYA LİDERİNİ AĞIRLARKENÂ...

Sayın Başbakanımız büyük müjdeler vermek ve bir çok açılışlar yapmak üzere Cumartesi günü ilimizi şereflendiriyor. Hiçbir şeyle gelmezse bile Büyük Usta'nın Malatya ziyareti, bununla birlikte gelişi için yapılan hazırlıklar bile hizmet olarak yeter.

 Yaklaşan yerel seçimler nedeniyle herkes büyük hayaller kuruyor. Siyasetçiler kendilerini Başbakana takdim etmek için çaba sarfederken, yeni aday adayları Başbakana ulaşmanın yollarını arıyor. Protokolde olması imkansız kimisi de yer almak için çırpınıyor. Mektup yazanlar, dosya hazırlayanlar, Başbakanın gözüne girmeye veya enazından Başbakan'la göz göze gelmeye çalışanlar vs…

 Tüm bunlar Allah rızası ve bu millete hizmet için mi? Yoksa dünyalıklarını yapmak için mi? Allah bilir. Biz niyet okuyucu değiliz. Umarız ki bu yarış içerisinde dürüst olanları ve bu millete hizmet için yola çıkanları Rabbim Başbakana ulaştırır da, adaylık döneminde görev ehil ve layık olana tevdi edilir.

 Zira Allah Resulü (S.A.V.) iki kişi arasında hakem olurken; “Ben size ateşten pay biçiyorum. Bana anlattıklarınız ve ispatlarınız ölçüsünde hüküm veriyorum” diyordu. Eğer birileri ehil olmadığı halde bir yere talipse, hak etmediği halde refere ediliyor, dayısı var diye işini yürütüp hedefine ulaşıyorsa, bilsin ki ona kendi günahı yeter, yüz binlerin günahına, tüyü bitmemiş yetimin hakkına girmesine gerek yoktur. Mesele hak olmayana ulaşıp daha fazla günahkar olmaksa dönüp hayatındaki hatalarına bir bakması yeterlidir.

 Tabi ki gelen bir Başbakan… Bir dünya lideri… Basiretli ve büyük bir idareci… Ama unutmayalım ki O'da bir kuldur. Kendisine vahyedilmiyor ki görünmeyeni bilebilsin!...

 Burada referans olanlara, anket yapanlara, konumu yüksek olanlara, yazıp çizenlere, medyaya, Malatya basınına çok büyük iş düşmektedir. En ufak yanıltıcı bir yönlendirme Malatya'nın geleceğini etkilediği gibi kişilerin ahiretini de mahfeder.

 Sayın Başbakanımız Büyükşehirlerle ilgili seçimi bizzat kendisinin yapacağını söylemişti. Elbette ki şehrin bütün yönlerini göz önünde bulundurarak sosyolojik yapısına bakarak, dün Malatya merkez için, bugün tüm ilçe, belde ve köyleriyle birlikte tam 760 bin insana hizmet verecek başkan adayını seçeceğini çok iyi biliyor. Malatya kozmopolit bir yerdir. Dengeleri gözetmeyip, yanlışa götürecek, kaybettirecek yada oylarını düşürecek tercih yapmayacaktır. Misyon ve vizyon, ehliyet ve liyakat, tecrübe ve kabul görme gibi bir çok şeye dikkat edecektir. Bu noktada sonuçları değiştirecek çok büyük kişiler devreye girmedikçe –ki giremeyeceklerdir- Sayın Başbakanımızın Büyükşehir için hiçbir hatıra boğulmadan, herkesin razı olacağı bir adayda karar kılacağı kanaatindeyim. Halkımızın ancak bu kadar isabetli bir aday olur diyecek birini göstereceği umudunu taşıyorum. Tabi ki bütün bunlar Malatya ziyaretinden sonra seçim takvimi başladığında olacaktır. Bu gelişinde herhangi bir aday açıklaması olmayacaktır.

 Kamuoyunda bazı yetersiz kişiler tarafından da Sayın Başbakanın dışardan birini ithal edeceği, bakanlık yapmış birini aday göstereceği dedikodusu yayılmaktadır. Ancak bu boş beleşlikten başka bir şey değildir. Maksat laf olsun torba dolsun…

 Sayın Başbakanımız ülke idare ediyor, mahalle muhtarlığı yapmıyor ki! Bir parti ancak kaybetme ihtimali olan yere Bakan gönderip, dışardan birini aday gösterebilir. Kaybetme riski olmayan yere 760 bin insan içerisinde birini neden aday göstermesin ki? Malatya bugüne kadar bütün seçimlerde Ak Partiyi destekleyen ilk beş altı il arasında ve kaybetme riski yok iken dışardan birini aday gösterme olasılığına katılmıyorum. Bu şehirde Bakanlık yapmış yada şu an bakanlık yapan birinden daha kalifiye, ehil ve layık kişiler varken, Sayın Başbakanımızın böyle bir yanılgıya düşmeyeceği gibi, Türkiye siyasetinde 27 yıl iktidarda kalmış, büyük insanlar, önemli siyasetçiler yetiştirmiş, akil insanı çok olan, IQ seviyesi yüksek bu şehrin tarihine, geçmişine ve insanına saygısızlık olur.

 İçimizde öyle önemli, kariyerli, ehil ve layık kişiler vardır ki, belediye başkanlığı nedir ki onlar için!... Yeter ki görev tevdi edilsin! Bu şehri bir dönemde cennete çevirecekler vardır. Her şeye rağmen, çalışmalarından rahatsızlık duyup, memnuniyetsizliklerini dile getiren olsa da, görevinin başında ve tarihi hizmetler yapan ve tekrar aday adayı olacağını düşündüğüm mevcut bir belediye başkanımız var.

 Merkez ilçelerimize gelince de;
  Öncelikle bir eleştiride bulunmak istiyorum. Büyük bir tarihe sahip Malatya'nın önemli değerleri vardır. Battalgazi ismi Malatya ile özdeş bir isimdir. Eski Malatya iken daha önce Battalgazi olarak değiştirilen ilçemizin ismi harika olmuş. Ama Yeşilyurt ismi için durum aynı değildir. Bence Beydağı yada başka alternatif bir isim olsaydı daha doğru olurdu. Zira Yeşilyurt'un ne tarihi değeri, nede isminin bir esprisi vardır. Ayrıca Yeşilyurt'un karakteristik özelliklerini simgeleyen onlarca ismi vardır. Bu isim her yerde kullanılmakta ve bana göre Malatya'nın iki merkez ilçesinden birinin adı olmayı hak etmemektedir. Gün gelecek, iyi bir idare bu ismi değiştirecektir. Umarım  bu ilçemize belediye başkanı olacak kişi bu yiğitlikte biri olur. Bununla birlikte ne hikmettir ki bu ilçemiz hiç mi hiç ilgi alanım arasına girmiyor. Girse bile beni burada kim takar ki? Ama konu Battalgazi olunca sözün bittiği yer olur benim için.

 Battalgazi Malatya demektir. Bir tarih, bir kültür, bir medeniyet demektir. Övgü, kahramanlık, destan, Kaf dağının arkasındaki Zümrüdü Anka kuşu demektir. Ahlaklı, iffetli, milli ve manevi değerlerine sahip insanların yerleştiği, her yerden göç alan, aldığı göç ile Malatya'ya değer katan, dedikodudan biraz daha uzak yer demektir. Mazlum, bir o kadar değerli insanların yaşadığı bölge demektir. Burası her Malatyalı gibi benim için de önem demektir. Zira bu ilçemizde, dolaylı yada direk olarak şahsıma akraba yüz binleri aşan bir topluluk vardır. Bu durum Battalgazi'yi benim için daha da önemli hale getirmektedir. Kısacası gözüm başka yeri görmüyor desem yeridir.

 Bu ilçemiz, bölgenin halkını anlamayan, kültürüne uzak, vizyonu dar, ehliyetsiz, güvensiz bir adayı asla kaldıramaz. Ak Partinin de değil kaybetmeye, tek bir oy kaybetmeye bile tahammülü yoktur. Dolayısıyla bu bölgede hatalı bir aday dayatması yapmamalıdır. Zira halktan biri aday olmadığı taktirde Ak Partinin kaybetme riskinin olduğu yerdir burası. Çünkü geçmişte bölgemizde tarihi hatalar yapılmıştır. Hükümet bir taraftan Ergenekoncularla uğraşırken, diğer taraftan bu ideolojinin temsilcilerini bu teşkilat aday göstermiştir. Başbakana, bu Cumhuriyetin balyozu yok mu ki bu adamın başına insin? diyen bir adam, Malatya'da bir ilçenin Ak Partili belediye başkanıdır hala.

 Uzlaştırıcı, birleştirici, cana yakın, halkla iç içe, sevilen, sayılan, bilinen, saygın, ehil bir başkan adayı olduğu taktirde de kaybetme ihtimalinin asla olmayacağı ilçemizdir. Burası için bir çok insanın adı geçmektedir. Şüphesiz hepsi iyi niyetli ve kendilerini yeterli buluyorlar ki buraya aday olmak için hazırlanıyorlar. Seçim çalışmalarında hepsinin Ak Partiye ayrı ayrı katkıları olacaktır. Burada kimin ismini yazıp diğerini bıraksam bana gönül koyacaktır. Ama burası için tek bir isim zikredilecek olsa, bir isim üzerinde durmak, düşünmek, halka sormak gerekirse, bence bu isim, Ak Parti iktidarınca belli yerlere atanan, denenen, kendisinden ve idareciliğinden razı olunan, hizmetkar ve hürmetkar, gerçek Ak partili ve şu an Van 100. Yıl Üniversitesinde öğretim görevlisi olan, aday olma niyetini duyduğumda gerçekten heyecanlandığım Doç Dr. İlhan GEÇİT olur diye düşünüyorum. Teşkilat, vekiller, kamuoyu ve tabi ki Ak Parti Genel Merkezinin takdiri, sonra da tüm takdirlerin üzerinde olan Allah'ın takdiri buranın da adayını belirleyecektir.

 Başbakanımızı ilimizde ağırlamaktan büyük bir gurur duyuyoruz. Hamdolsun ki, bu Başbakan, bu ülke, bugün yeryüzünde zulüm gören insanların limanı, umudu olmuştur. On yıl öncesine kadar bu ülkenin dışarıda hiçbir değeri yokken, paramız pul ve değersizken, enflasyon yüzde yüzlerde iken, bugün aldığımızı yarın aynı fiyata alamazken, insanlar hastane ve eczane kuyruklarında iken, her gün onlarca insan yollarda trafik kazasında hayatını kaybederken, üçüncü dünya ülkelerinin gümrük kapılarında bile günlerce bekletilirken, bugün Ortadoğu siyasetine yön veren, ekonomisi her gün büyüyen, yıldızı parlayan, dünyayı arkasında sürükleyen, yatırım için emniyetli cazibe merkezi haline gelen, refah düzeyi yükselen, sosyal devlet olma yolunda emin adımlarla yürüyen, herkes için adalet ve herkes için demokrasi diyen bir devlet, hem de göz kamaştıran büyük bir devlet olduk. Karanlık günleri tez zamanda geride bırakan, ezberleri bozan, güzel günler vaad eden bir ülke olduk.

 Şükrettikçe çoğalan ve büyüyen, büyüdükçe dünya mazlumlarına umut kapısı olan bu ülkede yaşamayı şu saatte o kadar çok arzu eden vardır ki, böyle bir liderin hayaliyle yaşayıp sabırla beklerler. Bize bağışlayan Yüce Rabbimize şükürler olsun. Ömrün uzun ve bereketli, sağlığın iyi, idaren adil, halkın mutlu olsun Büyük Usta!... Rabbim Seni ve Taba'nı muhafaza eyleyip hak yolundan ayırmasın.

  Fi Emanillah…

Ebuzer AYDIN

Ey Kalemim! Bir Gün Doğru Bildiklerini Yazmazsan, Kolumla Beraber Kırar Atarım Seni…