Bir Gece Dondu, Bir Şehir Çöktü!

Kayısı başta olmak üzere tüm meyve ağaçlarının %100 zarar gördüğü ziraî don felaketinin perde arkasını Ramazan Özcan anlattı. Malatya Time, bu çöküşün anatomisini gün gün yayınlıyor.
ZİRAÎ FELAKET DOSYASI – 1. BÖLÜM
Bu bir yazı dizisidir. Her iki günde bir yeni bölümü yayımlanacaktır.
12 Nisan gecesi Malatya’nın bağrına kara bir kış indi. Saat 21.00 sularında başlayan soğuk hava, sabah 09.00’a kadar kesintisiz devam etti. Balaban bölgesinde sıcaklık eksi 13.4 dereceye kadar düştü. Bu sadece bir geceydi ama etkisi bir mevsimi değil, bir yılı hatta belki birkaç yılı aldı götürdü.
Malatya Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Özcan, yaşanan faciayı şu sözlerle özetliyor:
“Mahsulün yüzde yüzünü kaybettik. Ama mesele sadece meyve değil. Ağaçlar da zarar gördü. Sürgünler gitti. Bu, Malatya kayısı tarihinde görülmemiş bir felaket.”
Bu sözler, sadece bir üretim kaybını değil; Malatya’nın ekonomik belleğinin soğukla sınandığını gösteriyor.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ KAPIYI KIRDI
Fırat Kalkınma Ajansı’yla birlikte yürütülen “Kayısıda İklim Değişikliği” projesi kapsamında yerleştirilen sıcaklık ölçerler, felaketin belgeli tanıkları. Balaban, Yazıhan, Doğanşehir gibi farklı bölgelerde alınan verilere göre; bu soğuk dalgası, 2014’teki donla kıyaslandığında çok daha derin ve “iklim kırbacı” etkisi yaratmış durumda.
AĞAÇLARIN GÖZLERİ SUSTU
Hasarın sadece bu yıla değil, gelecek yıllara da uzanabileceğini söyleyen Özcan, şunları kaydediyor:
“Kayısı ağacı güçlüdür ama bu kadar nazik bir dönemde yakalandı. Şu an sürgün var ama meyve gözü olup olmadığını henüz bilmiyoruz. Bu da demek oluyor ki, 2026 mahsulü bile riske girmiş durumda.”
Bu cümle, bir tarım ürününden değil, şehrin kaderinden söz edildiğini hatırlatıyor.
TARİHİ FELAKETİN İSMİ: 12 NİSAN
Ramazan Özcan’ın ifadesiyle bu soğuk, son 150 yılda kaydedilmiş en büyük zarar. Ne Osmanlı arşivlerinde ne Cumhuriyet kayıtlarında bu çapta bir meyve ve ağaç yıkımı görülmemiş.
“Geçmişte meyveler zarar görürdü. Ama bu yıl ağaç gitti. Topraktan umudu olan kök gitti. 2026’yı konuşmak bile temenni düzeyinde.”
2 GÜNDE 1 BÖLÜM: DOSYA SÜRÜYOR
Bu röportaj dizisi, Malatya’nın geçirdiği en büyük tarımsal felaketin izini sürüyor.
İkinci bölümde:
Zararın tam boyutu, 1 milyar dolarlık ekonomik çöküş ve şehrin görünmeyen kayıpları…
Röportaj: Murat Çetin
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
Fatih Temur
26-06-2025 08:35Senden borsa baskanı olmaz malatya nın kaderı
Engin Bozkurt
26-06-2025 08:35Hep çifçinin yanında oldunuz sayenizde malatya çifçisinin hali vakti yerinde vergi borçları ertelendi, devlet tarımsal üretimin devamlılığı için finansal destek verdi, bankalar faizsiz kredi veriyor bunlar sizin başarınız
Sami Yipek
26-06-2025 08:34Geçen sene iran tacıkistan vs kaysıları getirildi algı yapıldı vs bikaç ensesi kalın tüccar çiftçinin ürünlerini bedavadan aldı.ramazan beyde ses etmedi göz yumdu siyasetin peşinden koştu...keşke ogünde çiftçiyede sahip çıksaydı bugün bu eleştrileri almazdı...
İrfan
24-06-2025 23:03Bu yazıda sadece don anlatılmamış, ihmalkârlığın resmi çizilmiş. 150 yıllık kayıtlarda bile olmayan bir felaketi yaşamışız ama biz hâlâ kredi faizi konuşuyoruz. Kayısı sadece ürün değil, şehrin kimliği. Eğer bu yazı Ankara’ya ulaşmazsa, Malatya’nın sesi tarihe karışır. El birliğiyle ayağa kalkmak zorundayız. Çünkü kayısı düşerse, şehir çöker.
Emekli Memur
24-06-2025 23:02Ben eskiden köyde kayısı ekerdim, şimdi torunlarıma anlatıyorum. Ama bu yılın soğuğu farklıydı. Çocukluğumda da don olurdu ama ağaçlar kalırdı. Şimdi ağaçlar da gitti. Bu yazı dizisi bir tarihi belge gibi. İnşallah devlet büyükleri okur da sessiz kalan Malatya’nın sesini duyar.
Nurullah Yıldırım
24-06-2025 23:02Kayısı dondu ama hayvancılık da etkilendi. Çünkü o meyve atıklarıyla hayvan beslenirdi. Zincirleme bir çöküş bu. Tarım, hayvancılık, ticaret… Hepsi aynı felaketin kurbanı oldu. Bu dosya bir milat olabilir. Çünkü lafla değil, ölçümle, belgeyle anlatılmış. Ramazan Özcan’ı tebrik ediyorum. Malatya Time gibi gazetecilik örneği çok az kaldı.
Ömer Yıldız
24-06-2025 23:01Bizim firmada 150 kişi çalışıyordu, 100’ü sezonluktu. Şimdi 20 kişi kaldık. Çünkü elimizde işlenecek mal yok. Don Malatya’da yaşandı ama etkisi Hamburg’a kadar uzanacak. Alıcılar kayboldu. Türkiye imajı zarar gördü. Böyle büyük çapta bir tarım afetinin doğru yönetilmemesi, gelecek yılki sözleşmeleri bile etkiler. Malatya’nın bu duruma gelmesini, bu kadar kolay unutulmasını anlamak güç!
Derya Nur Aslan
24-06-2025 23:00Tarımın sadece toprakta olmadığını bu yazı sayesinde anladım. Babam çiftçi, annem paketleme işinde çalışıyor. Bu yıl ikisi de işsiz kaldı. Benim okul masraflarımı ödeyemeyecek duruma geldiler. Don sadece kayısıyı değil, bizim geleceğimizi de dondurdu. Bu şehir eğitimde, sanayide zaten gerideydi. Şimdi tarımda da sıfıra düştü. Umarım bu dosya bir uyanışa vesile olur.
Mehmet
24-06-2025 23:00Dünyanın en güzel kayısısı bizde ama en sahipsizi de biziz. Bir gece geldi, ne sulama ne sigorta ne destek vardı. Yıllarca çalıştım, emek verdim. Bu yıl ilk defa kuruyup dökülen bahçeme girerken ağladım. Benim yaşımda biri için bu çok zor. Ne çocuğuma miras kalacak ne de borcumu ödeyecek kayısı. Borsanın açıklamaları çok yerinde ama bunun artık Ankara’da karşılık bulması gerek. Bu felaketi dosya dosya değil, kararname kararname çözmemiz gerek!
Ziraat Mühendisi
24-06-2025 22:59Yazıda geçen “kayısı ağacının gözü sustu” ifadesi çok isabetli. Gerçekten de ağacın sadece meyvesi değil, canı gitti. Sürgünlerin olmaması 2026’yı bile riske sokuyor. Bu sadece bir yılın değil, belki üç yılın kaybı. Biz mühendisler bu kadar iklim değişikliğine karşı tek başımıza çözüm üretemeyiz. Kurumsal destek, bilimsel proje, önlem paketi şart. Fırat Kalkınma Ajansı’nın verileri bile bu işin ciddiyetini anlatmaya yetiyor. Ama hâlâ sessizlik var.
Fikret Belen
24-06-2025 22:58Ben İstanbul’da yaşıyorum ama Malatya’dan kayısı alıp dünyaya satıyorum. 12 Nisan gecesi olanları duyduğumda hemen aradım üreticilerimi. “Her şey bitti” dediler. Bu yıl ihraç edecek mal yok! Alıcıları kaybettik. Bu sadece üreticiye değil, bize de darbe. Malatya’da tarım politikası yok, afet yönetimi yok, önlem yok. Ramazan Özcan gibi insanlar konuşmazsa, şehir unutulur.
Cemal Kurtuluş
24-06-2025 22:58Her şey kayısıya bağlı. Mahalledeki 5 komşum meyve işinde. Onlar kazanamazsa ben de kazanamam. Kayısı sadece tarlada yetişmiyor, manavda, markette, kargoda yaşıyor. Zararın büyüklüğü 1 milyar dolarmış, ama bunun insani boyutu hesaplanmıyor. Malatya’nın ekonomisi değil, ruhu çöktü! Bu dosyayı takip edeceğim. Çünkü bazı şeyleri sadece gazeteciler değil, halkın vicdanı anlatabilir. Teşekkürler Malatya Time.
Mehmet Yılmaz
24-06-2025 22:52Ben bu yaşıma kadar böyle bir gece yaşamadım. 12 Nisan gecesi uykum kaçtı, çünkü içime doğmuştu. Sabah tarlaya gittiğimde donmuş dallar, kararmış sürgünler gördüm. Bu sadece kayısı değil; umutlarımız da dondu. Ramazan Özcan çok doğru söylüyor. 2026’ya kadar etkisi sürecek diyorlar ama bizim bu kışı nasıl çıkaracağımız belli değil. Devletin afet ilan etmesi lazım. Kredilerimizi ödeyemiyoruz, elektrik-su borcu birikiyor. Bu şehirde tarımın belini kıran sadece doğa değil, ilgisizliktir!