Bir kıyamet sabahı

Abdurrahman Esen, deprem öncesi ve sonrasıyla ilgili görüşlerini yazdı.
Hava aydınlanınca etrafın çok değiştiğini fark ettik. O kadar ki bizi habersiz adresimize bıraksalardı çoğumuz nerede olduğumuzu bilemeyecekti. Masallar bir varmış bir yokmuş diye başlar. Meğerse bu önemli bir hakikatin veciz bir ifadesiymiş. Evet bir varmış bir yokmuş...
Sözüm ona koca koca adamlar depremi konuşuyorlar. En az 100 senedir bilinen bir gerçeği kendi keşfetmiş gibi anlatanlar, bilindik fikirleri bir daha yürütmeye çabalıyanlar, tesir ve kabahati faya ve kırılmalara yükleyenler, merhameti kırılma şiddetine bağlayanlar, müteahhit dayısını, emmisini, yeğenini pir-u pak görüp, gösterip o öbürünü- o her kim ise, her ne ise- onu suçlu görüp ona saldıranlar... Bilimselliğini, teorisini dünyaya ispatlamak için elinden gelse 6 virgül şiddetini 16 virgül, 26 virgül şiddetine çıkartmayı arzulayanlar, neler neler... Biz musibetzedeyiz, rahmetten mükafat bekleriz, tekbirle tesbihatla duayla enkaz altında akıbeti beklemek nasıl bir hal, nasıl bir kazanç ancak perde-i gayb açılınca görüp anlayacağımız; belki de esefle imreneceğimiz bir hal. Kucağında kuzusu ile vefat eden, kendisini ciğerparesine siper ederek vefat eden, birlikte huzur-u Rahman'a kavuşan zararda mı yoksa kazançta mıdır? ...
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.