dore okulları
Malatya
19 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.63
  • EURO
    34.86
  • ALTIN
    2497.2
  • BIST
    9524.59
  • BTC
    62474.52$

BIRAKIN KOCAMIŞLARI, YENİLENMEK GEREK!..


BIRAKIN KOCAMIŞLARI, YENİLENMEK GEREK!..
Narin

-AK Partinin 7'inci olağan genel kurulunda, neden “cılız” bir Malatya görüntüsü vardı?

-İhsan Koca, neden il başkanlığı koltuğunu bırakmıyor?

-Bülent Tüfenkçi ve Öznur Çalık neden “bakan” olamaz?

-Malatya'daki “cambazlar” kim?

-Kim, kiminle, neyin “pazarlığını” yaptı?

-Haftanın “karikatürü”nde kim var?

 

A_126

 Malatya'nın siyaset arenası, her geçen gün yeni bir olayla çalkalanıyor. Elimize geçen bilgi ve belgeler ışığında, bazı araştırmalar yapıyor ve siz kıymetli okuyucularımızla paylaşıyoruz. Sosyal medya denilen ve insanların hemen hepsinin yakinen takip ettiği mecrada, her gün onlarca-yüzlerce fotoğraf paylaşılıyor. Bizi takip edenlerin malumu olduğu üzere, bazı fotoğrafların bize anlattığı olayları yorumlamaya çalışıyoruz.

Bildiğiniz gibi bir kaç gün önce, Ak Parti'nin 7. Olağan Genel Kurulu yapıldı. Biz Malatyalıların büyük bir heyecanla takip ettiği genel kurul toplantısında, dikkatimizi çeken bir fotoğrafı yorumlamak istiyorum. 

Fotoğrafta dikkatimi çeken en önemli detay, Ak Parti'nin Malatya temsilcilerindeki, bezgin ve bitkin halleriydi. Heyecan gitmiş, onun yerini bıkkınlık, zayıflık ve cılız bir görüntü almıştı. Her ne kadar bazıları gülümsemeye çalışmış olsa da, “Şu fotoğraf çekimi bitse de kurtulsak!” der gibi bir sahne vardı gördüklerimde. İl Başkanı İhsan Koca'nın mihmandarlığındaki Malatyalı siyasetçiler, sırasıyla dizilmişti. Ak Parti'nin Malatya'daki temsilcileri değil de, başka başka simalar geçmişti objektifin karşısına. Yoksa bana mı öyle geliyor? 

Bir yanına sayın Bülent Tüfenkçi'yi, diğer yanına sayın Öznur Çalık'ı almış İhsan Koca'ya bakınca, her ne kadar maskeler mimikleri saklasa da gözlerinde, “İşte fotoğrafımızı çekecek birini buldum” diyerek sevinmiş bir hal gördüm. 

Bu karede, tükenmişlik sendromuna yakalanmış insanları gördüm mesela. Metal yorgunluğunun zirvesi vardı sanki... 

Korona virüs hastalığı sebebiyle hastaneye yatmış da, oradan çıkıp kongreye koşmuş insanlar poz vermişti. 

Sinerji oluşturamayan, enerjikliği geride bırakmış, halktan uzaklaşmış, idealden yoksun kalmış bir siyasetçi topluluğunuz varsa, neyinize gerek, bakanlık koltuğu veya genel başkan yardımcılığı!.. 

Bu topluluğun içinde yukarıda zikrettiğim özellikleri taşımayanlar da var elbette. Atalarımız boş konuşmamış; Kurunun yanında yaş da yanıyor.

Son söz olarak; İhsan Koca'nın şahsıyla ilgili herhangi bir sorunum yok. Enerji diyorum. Sinerji diyorum. Vizyon diyorum. Gençler diyorum. Anlasınlar artık!..  

B_99

EN AZ 10 KİŞİ YETİŞTİRİLMİŞ DE, NİYE İHSAN KOCA GELMİŞ O KOLTUĞA?..

Geçtiğimiz günlerde, Ak Parti Malatya Milletvekili sayın Hakan Kahtalı ile spontane bir şekilde gelişen sohbetimiz oldu. Sohbetimiz sırasında kendisine röportaj yapma teklifinde bulundum. Sağ olsun kırmadı. Kısa sohbetimiz esnasında, “Sayın vekilim Ak Parti İl Başkanlığı görevini iki dönem devam ettirdiniz. Geçen bunca zaman zarfında il başkanı olabilecek kimseyi yetiştiremediğiniz için mi il başkanlığına İhsan Koca getirildi?” diye sordum. Sayın Kahtalı da, “En az 10 arkadaşımız, il başkanlığı yapabilecek kapasitededir.” dedi. Kahtalı'nın cevabının devamını ve daha fazlasını, “Çarşamba Sohbetleri”nde bulabilirsiniz. Salgın hastalık sebebiyle ara verdiğimiz “Çarşamba Sohbetleri”nin yenisini önümüzdeki günlerde yayınlayacağız inşallah. 

TÜFENKÇİ İLE ÇALIK OLMAZ. BAŞKA İSİMLER BULUN!..

Oluşturulacağı iddia edilen yeni Bakanlar Kurulu'nda “Malatyalı bakan” için kulisler yapıldığı bilgisini alıyorum. “Malatyalı Bakan” için iki ismin kulislerde konuşulduğunu biliyoruz. Hiç de sürpriz olmayan Bülent Tüfenkci ve Öznur Çalık'a bakanlığı yakıştıranlara, bir hatırlatmada bulunmak isterim. 

Yeni sistemde Cumhurbaşkanı, bir veya daha fazla Cumhurbaşkanı yardımcısı atayabilecek. Milletvekilleri, Cumhurbaşkanı yardımcısı veya bakan olarak atanırlarsa üyelikleri sona erecek. 

Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olanlar arasından, Cumhurbaşkanı tarafından atanacak ve görevden alınacak. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde ant içecek. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Cumhurbaşkanı yardımcısı veya bakan olarak atanırlarsa üyelikleri sona erecek.  Kaldı ki anayasanın değiştirilmesinin düşünüldüğü bu süreçte, iki ismin istifa etmesi çok zor! Onun için de Tüfenkci ve Çalık'ın bakanlığını beklemekten ziyade, bakanlığa yakıştıracak yeni “isimler” bulmak gerekiyor. 

CAMBAZA BAKIN, CAMBAZA!..

Meşhur olmuş bir hikaye vardır. Eskiden köy, kasaba ve şehirleri dolaşarak çeşitli gösteriler yapan gruplar bulunurmuş. Sirk benzeri bu gruplarda cambazlar da bulunurmuş. İki direk arasına gerilen ipte, türlü ve tehlikeli hareketler yapan bu cambazlar halkın ilgisini çeker, büyük alkış alırmış. Bir de bu cambazları takip eden ve gösteriyle ilgilenmeyip izleyenlerin cüzdanlarına dikkat kesilenler bulunurmuş. İşte bu cüzdan hırsızları, “Aaaa, cambaza bak” diyerek dikkat dağıtarak, mesleklerini(!) icraya koyulurmuş. Dilimize yerleşen  “Cambaza bak, cambaza” deyimi de bu hırsızlar vesilesiyle meşhur olmuş.

Cambaza bak, cambaza” deyiminin kullanımıyla ilgili birçok örnek verebiliriz de; konunun anlaşıldığını düşünerek, biz yazımıza geçelim.

Hatırlanacağı gibi, Malatya Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı'nın yapmış olduğu ihalelerle ilgili devam eden bir davadan bahsetmiştim. Daha doğrusu ihale yapılmadan verilen işlerle ilgili bir davaydı bu. Söz konusu dava, yukarıda yazdığım, "Cambaza bak, cambaza!" sözünü hatırlattı.

Gündemi yakından takip edenler bilir; 2020 Ocak ayında yaşanan deprem sonrası, Malatya'da yıkılacak olan bir okulun yıkım işi ihale edilmeden, bir kişi tarafından işe başlandığı, bu kişinin "Zaten, ihale bize verilecek" dediğini ve köy muhtarının jandarmaya haber vermesiyle, gözaltına alındığını aktarmıştım. Yargıya intikal eden ve mahkemesi devam eden bir olaydı bu. İş zaten buraya kadar ilginçken, bir de mahkeme safhasında ilginçliklerle karşılaştık. İşi, söz konusu adama paket olarak veren kamu görevlileri,  mahkemede tanık durumunda şu anda. Üstelik aynı kurumda paket paket verilen diğer işlerle ilgili bir sorun yok gibi. Anladığım kadarıyla kamuya bu olayın mahkemesi gösterilerek, "Cambaza bakın, cambaza " deniliyor. Herkes mahkemeye odaklanmışken, sessiz sedasız yürüyen diğer konuların üstü kapanacak gibi görünüyor. 

Daha önce “YİKOB'da pazarlık usulü ve doğrudan temin usulü ile verilen bütün işlerin gerçek bir teftişten geçmesi gerekiyor” diye yazmıştım. Teftiş demişken, evrak üzerinde yapılan denetim değil, gerçek anlamda bir denetimden bahsediyorum. Duyumlarıma göre, bir Mülkiye Başmüfettişi şu an soruşturmayı yürütüyor. Umudum ve temennim odur ki; Malatya kamuoyunun bilgilendirileceği ve sonucun da milletin tatmin olacağı şeklinde... 

KİM İÇİN, KİMİNLE PAZARLIK?..

Daha önce de yazmıştım. Hatırlatmakta fayda görüyor ve yeniden yazıyorum. Malatya Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı'nda deprem sonrası gönderilen paralar için yapılan ihalelerin neredeyse tamamı "Pazarlık Usulü" ile yapılmış. Aynı dönemde Elazığ'da yapılan ihalelerin neredeyse tamamı "Açık İhale Usulü" ile yapılmış. Her iki usulde meydana gelen fiyat farklarını görmek isteyenler, Kamu İhale Kurumu'nun ihale portalından bir karşılaştırma yapabilirler.

Malatyalı yetkililere göre, deprem bir doğal afet olması sebebiyle, yapılacak olan işler aciliyet arz ediyor ve acil olan işler için "Pazarlık Usulü" doğru bir usuldür.

Elazığlılar, aynı düşünmüyorlar demek ki! Elazığlı'dan kastım Elazığ'daki yöneticiler. Yoksa Malatya'da bu ihaleleri yapan her iki müdür de Elazığlı. Elazığdakiler ya depremi bilmiyorlar ya da aciliyeti!

Malatya'lı yöneticiler her ne kadar "aciliyet" deseler de, işin süreci onları yalanlıyor. Zira işin süresi 550 gün olarak görünüyor. Üstelik bu işlerde süre uzatımı da söz konusu. 2 yıldan daha uzun sürecek bir iş için, "acil" deyip   pazarlık ile o işi yapmak "Kim kiminle neyin pazarlığını yaptı?" sorusunu aklıma getiriyor. Dikkat çekici başka bir nokta, bu işlerin bir de "Doğrudan Temin" ile yapılanları var. O şekilde hatırı sayılır bir meblağ harcandığını biliyorum. Teftiş sonucunu her Malatyalı gibi, ben de yakından takip ediyorum. Bakalım nasıl bir sonuç çıkacak ortaya? 

GÜDER, NE YAPACAK?

Kentsel dönüşüm kapsamında yaklaşık 10 dönüm alanı kapsayacak biçimde projelendirildiği söylenen Akpınar Mahallesi'ndeki eğlence mekanlarını da kapsayan çalışma rafa mı kaldırıldı? Başkan Osman Günder'in “Müjdeli haber” olarak çeşitli toplantılarda dile getirdiği bu projeyle; Akpınar Meydanı,  Malatya'nın en prestijli alanlarından biri haline gelecekti.

Uzun yıllardır Malatya'nın kanayan yarası olan bu alan, eski haliyle devam etmesi için perde arkasında bazı mülkiyet sahiplerinin kulis yaptığı iddia edilirken; Başkan Güder'in konu hakkında ne yapacağını doğrusu biz de merak ediyoruz!

Selam ve dua ile
Fiemanillah

 

elsan

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!