BİTMEYEN GÜN (28 ŞUBAT)

Bu yazı, 28 Şubat mağduru ve hayatıyla altı yıl bedel ödemiş, Türkiye?de en son cezaevinden çıkan ben gazeteci ve yazar kardeşiniz, 28 Şubat post modern darbesinin yıldönümü münasebetiyle 28 Şubat 2012 tarihinde kaleme aldığım, tüm basının ve dileyen herkesin yayınlamasına müsaade ettiğim yazıdır. Kamuoyuna saygıylarımla?BİTMEYEN GÜN (28 ŞUBAT)İnsan onurunun ayaklar altına alındığı bu soğuk kış gününün zemheririni daha fazla hissettirmek için, öncesinden binlerce faili meçhulun işlendiği, binlerce masum insanın kanının akıtıldığı, geride binlerce dul, yetim ve öksüzün bırakıldığı, köylerin yakıldığı, post modern darbenin yıldönümünü. Bu günü nefretle anıyoruz. Allah?ın, Meleklerinin ve tüm insanlığın laneti, bu günü hazırlayan, organizasyonunun içerisinde olan, bu çarkta yağ, harcında çamur, çamurunda saman olan, hunharca vatandaşlarını katleden ve sivil iktidara post modern el koyup darbe yapanların, akabinde de onlar adına sivil idarede kalanların üzerine olsun.Allah hiçbir milletin tarihine böyle kara talih yazmasın. Türkiye tarihinin en vampir dönemidir bu dönem.Kurt ile beraber koyunu yeyip, sonrada çoban ile beraber izini arayanların dönemidir.Despotluğun zirvesi, bir ordunun kendisi için varolduğu milletine ihanet ettiği gündür.Zulmün kaynayan kazanı, münafıkların kol gezdiği gündür.Türkiye toprakları üzerinde yaşayan herkese açılan savaşın belgelendiği gündür.Bugün, hayatımla altı yıl bedel ödediğim gündür.İnsanlığımdan utandığım, bu ülke vatandaşı olmaya bin pişman edildiğim, vatanıma, milletime, bayrağıma bin düşman olmaya zorlandığım gündür.Yılların içine sığdırıldığı gündür bugün.Başbakanların indirildiği, Belediye başkanlarının azledildiği, istiklal mahkemelerinin yeniden kurulduğu, bir celsede kararların verildiği ve infazların yargıtayda onandığı gündür.Okuduğu şiirden dolayı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığından alınan Recep Tayyip Erdoğan?ın, artık muhtar bile olamaz dedikleri gündür.Akabinde bir devri kapatacak, yeni bir devir açacak, Türkiye?yi dünya gündemine taşıyacak, bir zamanlar komşu ülkelerde de parası geçmeyen, vize uygulanan, kapılarda bekletilen, şimdi ise söylemleriyle ortadoğuyu şekillendirecek, yeni bir dünya liderini doğuran gündür bugün.O gün ve öncesinde ne çileler çekildi! Neler yaşandı neler! Akla hayale gelmeyen işkenceler ve iddianameler! El konulan sermayeler! Hedef seçilen şahıslar ve cemaatler! Hapishanelerde çürüyen beyinler! Öldürülen ve birbirini öldüren insanlar! Kimin niçin öldürdüğünü, ölenin de niçin öldüğünü bilmediği çatışmalar! Tefrika ve nifak tohumları! Ayrılıklar! Demir parmaklıklar arkasında çekilen hasretler! Ekmek kapısıyken bir ekmeğe muhtaç olanlar! kağıda dökülemeyecek, kalemle yazılamayacak, söylenemeyecek kadar vahim olaylar! Bir filmin değil, bütün dünya sinemalarının hepsi kalkıp filmini çekse, bitiremeyeceği senaryolar!Kısacası bugün, bir yazıyla anlatılamayacak kadar vahim ve uzun, kanlı göz yaşlarımızı içimize akıttığımız, acısını kalbimize gömdüğümüz karanlık, kapkaranlık, soğuk, çok soğuk, ama bitmeyen bir gün??Fe ma ba?del kemali İllaz-Zeval? sözündeki gibi, yokuşun inişinin başlayacağı gündür.Aslında bugün, günün aydınlanmaya başladığı gündür.Zira zifiri karanlıktan sonra aydınlık başlar. Şafağın söktüğü, aydınlık yarınlara umudun yeşerdiği gündür.Bugün, bu ülke toprakları üzerinde yaşayan vatandaşların kahar ekseriyetin yenildiği gündür.Ama nice yenilgiler vardır ki, fetihtir. Fethin arslanlarının şahlanacağı günün öncesidir bugün.?Eddarurat, ummu?l ightirâ? Zaruretler, buluşların anasıdır. Bunca zaruret olmasaydı ve sıkıntılar çekilmeseydi ölümüz dirilmeyecek, uyuyanımız uyanmayacaktı belki. Herkes birbiriyle uğraşacak, olup bitenlerden ders almayacaktı. Gücümüzü birbirimize karşı kullanacaktık. Cennet ülkemizde cehennemi yaşayacaktık. Gözlerimizi kapatarak güneşi inkar edip sadece kendimize gölge yapamaya devam edecektik. Birbirimizi belki hala tekfir edecektik. Oy kullanmanın küfür olduğunu söyleyecek, belki de Cuma namazlarına gitmiyor olacaktık.Yüce Rabb?im musibetle değil, nasihatla uyanmayı nasib eylesin. Ama ne yazık ki bu millet, bitmeyen günde musibetle uyanmıştır. Hala uyku sersemi olanlarımız, hala yaşadıklarımızı rüya sananlarımız, hala bana değmeyen yılan bin yaşasın diyenimiz var. Ama unutmayınız ki Allah?ın va?di haktır değişmez: ?Bir kavim kendi kendisini değiştirmedikçe Allah onları değiştirmez?  İyi iken kötü, kötü iken de iyi etmez. Neye layıksak onu verir, hangi idareye talipsek öyle yönetiliriz. Allah, içimizdeki beyinsizlerden dolayı bize gazap etmesin, idarecilerimizi adil, sistemimizi adil, devletimizi adil eylesin. Devletimizin başına Allah?tan korkan, herkesin hakkını kollayan, fakirine sahip çıkan, sosyal dengeyi sağlayan, adaletle hükmeden, vatandaşının malını, canını, namusunu ve aklını koruyan adil idareciler versin.?Fıratın kenarında yayılan bir devenin ölmesinden Allah?ın Ömer?i sorumlu tutacağından korkuyorum? diyen Hz. Ömer gibi adil devlet adamları nasib etsin bu ülkeye. Dünün hata ve yanlış yapanlarına da merhamet edecek, onları da şefkat kanatları altına alacak, affedecek, bu ülkede kanı durduracak, herkesi kardeş yapacak, adeta kurt ile kuzuyu beraber dolaştıracak, bizlere yeni bir gelecek vaad edecek, muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkaracak, dünyada söz sahibi ve lider ülke yapacak bir devlet sistemi nasib etsin.Allah, verdiklerinin şükrünü eda edenlerden eylesin. Bitmeyen güne göre, düne göre binlerce defa şükürler olsun sana Ey Rabb?im!Sahip olduklarımızı elimizden alma! Umud ettiklerimize bizleri ulaştır! Adil devlet adamlarımızı koru Ya Rabb!Ey Yüce Yaratıcımız!Bizleri bugün idare edenler eğer bu millet, bu ülke ve dünya insanları için hayırlı iseler, hak ve adalet ile hükmediyorlarsa onları idarede daim ve kaim eyle. Yok eğer kendi heva ve hevesleri peşine düşmüşlerse de sen onların yerine bize acıyacak, merhamet edecek, adaletle hükmedecek, adil idareciler nesib eyle!Söz konusu 28 Şubat olunca sözün bittiği, kelimelerin birbirine dolaştığı, boğazın düğümlendiği, düşünülen herşeyin göz yaşına döndüğü, her tarafın kan göründüğü, yazmaya takatımın olmadığı an oluyor. Bitmeyen günü bitti sananlar da unutmasınlar ki henüz hiçbir şey bitmiş değil. Bu yaşadıklarımız yalancı fecir olabilir. İkinci zifiri karanlığı Allah bu millete bir daha yaşatmasın. Ebuzer AYDINKanal Malatya Yönetim Kurulu Başkanı