Bölge Bilim Şenliği'ne En Fazla Başvuru Malatya'dan...

Ortaöğretim öğrencilerinin katılacağı TÜBİTAKÂ'ın Bilim ŞenliğiÂ'nde en fazla proje başvurusunun MalatyaÂ'dan yapıldığı bildirildi.
Malatya İnönü Üniversitesi (İÜ) tarafından konuyla ilgili olarak yapılan açıklamada, Â"İnönü Üniversitesinin ev sahipliğinde ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail ÖzdemirÂ'in koordinatörlüğünde gerçekleştirilen TÜBİTAK Ortaöğretim Öğrencileri Arası Araştırma Projeleri Bölge YarışmasıÂ'nda geleceğin bilim adamı adayları projelerini sergileyecekler.
17-19 Mart 2014 tarihleri arasında İnönü Üniversitesi Turgut Özal Kongre ve Kültür MerkeziÂ'nde düzenlenecek olan Â"Ortaöğretim Öğrencileri Arası Araştırma Projeleri Bölge YarışmasıÂ"nda 8 ilden toplam 100 proje sergilenecektirÂ" denildi.
TÜBİTAK Malatya Bölge Koordinatörü ve İnönü Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Özdemir, gerçekleştirilecek olan etkinlikle ilgili şu bilgileri verdi:
Â"TÜBİTAKÂ'ın 12 bölge merkezinde düzenlediği yarışma; bilgisayar, biyoloji, coğrafya, fizik, kimya, matematik, psikoloji, sosyoloji ve tarih alanlarında yapılmaktadır. Bölge Koordinatörlüğümüze bağlı Adıyaman (49), Bingöl (15), Diyarbakır (69), Elazığ (78), Malatya (215), Mardin (25), Şanlıurfa (91) ve Tunceli (26) illerinden bize toplam 568 proje başvurusu olmuştur. Bu projeler bölgeye bağlı üniversitelerin farklı dallarından 30 öğretim üyesinden oluşan jüriler tarafından değerlendirilmiştir. Bu değerlendirme sonucunda 100 proje Malatya bölge sergisine davet edilmiştir.Â"
TürkiyeÂ'nin 2023 yılında dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmesi; bilim, sanayi ve teknoloji başta olmak üzere, hayatın her alanında belirlenen ulusal hedeflere ulaşabilmesi için birey olarak AR-GE ve yenilik faaliyetlerine ağırlık vermemiz gerektiğini vurgulayan Özdemir, şunları söyledi:
Â"Bu konuda devletimiz, TÜBİTAK başta olmak üzere; Yükseköğretim Kurumları, Milli Eğitim Bakanlığı, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı aracılığıyla çok geniş olanaklar sağlıyor ve bu iş için büyük bir bütçe ayırıyor. AR-GE faaliyetlerinin kendisinden beklenen olumlu neticeyi verebilmesi için bunun mutlaka bir kültüre, bir alışkanlığa dönüştürülmesi; söz konusu kültür ve alışkanlığın toplumumuzun her katmanında yaygınlaştırılması gerekiyor. Bunun da yolu, henüz çocuk denilebilecek yaşta iken insanlara AR-GE kültür ve alışkanlığının kazandırılmasından geçiyor. Â'Ağaç yaş iken eğilirÂ' şeklindeki atasözümüz tam da bunu anlatıyor bize. İlkokul, ortaokul ve liselerde öğrenim gören çocuklarımız, eğer bu dönemde AR-GE kültürü ile yoğrulurlarsa ve AR-GE alışkanlığı kazanırlarsa, hayatlarının sonraki aşamalarında çok daha büyük yeniliklere imza atacaklardır. Bu noktada, öğretmenlerimize, okul yöneticilerimize ve akademisyenlerimize büyük görevler düşüyor.Â"