BÜYÜKŞEHİR VİZYONUÂ...

Günlerdir bekliyorum, “kimseden bir eleştiri çıkacak mı?” diye. Ama beklediğim olmadı. Hiç kimseden; ne bir parti yöneticisinden, ne bir basın mensubundan nede başka bir kişiden bir eleştiri çıkmadı. Büyükşehir olmuş Malatya'mızdaki vizyon eksikliği ile ilgili kimsenin ağzını bıçak açmıyor. Evet, belki yolun başındayız ama yolun başında da bu kadar amatörlükler yapılmaz. Bugün üç konuya değineceğim ve yorumu siz değerli Malatyalılara bırakacağım.

Akçadağ'ın Geleceği Suç Oranının Artmasına Bağlıymış…

Geçtiğimiz günlerde Ak Parti Malatya il yönetimi beraberinde; Milletvekilleri Mustafa Şahin ve Öznur Çalık ile birlikte Akçadağ Belediye Başkanı Ali Kazgan'a hayırlı olsun ziyaretinde bulundular. Ziyaretle ilgili haberi herkes biliyor, bilmeyenler arama motorlarından aratıp bulabilirler. Ziyarette Belediye Başkanı Ali Kazgan'ın “İlk Projemiz Cezaevi” sözleri ya anlaşılmadı ya da kimse ne anlama geldiğini bilmiyor. İsterseniz Ali Kazgan'ın o sözlerini tekrar hatırlayalım.

"AK Parti'nin seçim beyannamesi gibi proje kitabı hazırladık. Vatandaşlarımıza da bu kitapçığı dağıttık. Onların gönlünü bunlarla fethetmeye çalıştık. Proje kitapçığımızın birinci başlığında cezaevi kompleksi yer alıyor. Kaymakam arkadaşımızdan aldığım bilgiler, bu konuyu bilen arkadaşlarımızla yaptığımız görüşmeler çerçevesinde ilçemize 15 bin tutuklu kapasiteli ve 75 lojman içeren bir cezaevi kompleksi yapılacağı söylendi. Bu bacasız fabrikadır. 15 bin tutuklu kapasiteli bir cezaevi, belediye gelirlerinin 15 bin artması demektir. Bunun yanı sıra burada kalacak tutukluların yeme içme ihtiyaçlarının Akçadağ'dan karşılanması nedeniyle, Akçadağ esnafının yüzünün gülmesi ve Akçadağ ekonomisinin canlanması demektir. Bunun yanında Akçadağlı gençlerin güvenlik görevlisi olarak iş bulması anlamına da geliyor. En az 600-700 kişiye istihdam sağlanacaktır. Tutuklu yakınlarının buraya gelmesi, canlanmaya neden olacaktır. Lojmanlarda kalacak olan personelden dolayı ekonomik bir canlanma olacaktır. Tabiri caizse cezaevi kompleksi, Akçadağ için motor olacaktır."

Ak Partili başkanlar içerisinde profili en üst olan kişi Ali Kazgan. Kaymakamlık, İl Özel İdare Genel Sekreterliği ve İstanbul gibi bir ilde Vali Yardımcılığı yapmış birisi kendisi. Ama bu sözleri O'nun vizyonu açısından çok önem arz ediyor. Kazgan, bu sözleri ile sanki “Akçadağ'ın geleceği bu cezaevine bağlı” demek istemiştir.

Gelişmiş toplumlarda suç oranının azaltılması için çaba sarf edilir, yatırımlar yapılır, eğitim sistemi buna göre kurulur vs. Suç oranı bir anlamda kalkınmışlığın göstergesidir ve aralarında ters bir ilişki söz konusudur. Kalkınmışlık ne kadar artar ise suç oranı o oranda azalır. Başkan bey bunu bilmiyor gibi; “Akçadağın geleceği bu cezaevinde ve burada yatacak mahkumların çok olmasındadır” demiştir. Ayrıca “600-700 Akçadağlı genç güvenlikçi olarak çalışacak” sözleri ise, bürokratlık bilgisini sorgulatmıştır. Çünkü cezaevlerinde özel güvenlik görevlileri çalışmaz, infaz koruma memurları çalışır ve KPSS puanıyla Türkiye'nin her yerinden atanırlar. Düşünsenize ilçenize büyük bir cezaevi açılacak, orada onbeşbin mahkum olacak, o mahkumların, ailelerinin ve onlardan sorumlu memurların yaptığı harcamalar, ilçenizi kalkındıracak. Akçadağ'lı hemşerim yağmur duasına çıkar gibi mahkum duasına çıkacak; “mahkum sayısı artsın, ilçemiz gelişsin” diye. Kürtçede meşhur bir söz vardır; “bizim en akıllımız Osman'dır, o'da çaput yer” diye. Profili en iyi görünen başkanın vizyonu bu ise “vay Malatya'nın haline” demeden edemiyorum. Umarım Sayın Başbakan Malatya'ya geldiğinde vereceği müjdelerden birisi “Akçadağ Cezaevi Kompleksi” olmaz. Yoksa halimiz harap…

Davul-Zurna ve Asfalt…

Seçildiği günden beri en aktif görünen belediye başkanı, Yeşilyurt Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat. Hacı Başkan her gün farklı platformlarda ve belediye hizmetlerinin yerinde denetlenmesi faaliyetinde karşımıza çıkıyor. Bu performansının Yeşilyurt'un geleceğine katkı sağlayacağını temenni ediyorum. Amma onunda bir icraati var ki; dünyada eşi ve benzeri yok. Davul-zurna ile asfalt serimi yapması. Arama motoru google'ye “davul zurna asfalt” yazın; karşınıza Yeşilyurt Belediyesinin Gedik Mahallesine yaptığı asfalt serimi haberi çıkacaktır. Kim organize etti bilmiyorum ama berbat bir imaj çalışması. Hacı Başkanın imajını yerle bir eden bir organizasyon. Umarım bir daha böyle bir yanlış yapılmaz. Zira Hacı başkan başarılı bir grafik çiziyor. Yaptıkları bütçe kendilerinden daha büyük olan Battalgazi belediyesinin tam bir buçuk katı. Bu bile önemli bir gösterge. “Davul zurna işine kızılmaz” diyenler olabilir. Bazen onlara da hak veriyorum. Teknolojinin artması ile birlikte davul/zurnacılara da fazla iş düşmüyor. Böylelikle onlara da yeni bir ekmek kapısı çıkmış olacak. Sözün burasında aklıma İstanbul, Ankara gibi iller geliyor. Oralarda Hacı Uğur Polat'ın davul zurnalı asfaltlama işi olsa; her gün bir sokakta düğün/dernek kurulmuş olur. Halkta gönlünce eğlenmiş olur. “Asfaltımı seriyorum, göbeğimi atıyorum” diye de slogan yapıştırılır, ohhh…

Parça Parça Olmuş Belediyeler ve Kurumlar…

Büyükşehir yasası ile birlikte belde belediyeleri kapanarak bağlı oldukları ilçe belediyesine bağlandılar. Merkez ilçe kaldırılınca işler Battalgazi ve Yeşilyurt ilçelerinin belediye ve kaymakamlığına devredildi. Yeni büyükşehir olan bütün illerde yeni ilçeler kurulurken Malatya'da yeni ilçe kurulmaması büyük hataydı fakat bu saatten sonra bu duruma ağlanmaz. Hal böyle olunca büyükşehir için en hazırlıklı ilin Malatya olduğu düşünülüyordu ve aslında doğrusuda buydu. Çünkü hazır kurulu iki ilçe sınırları genişletilerek işin içinden çıkılmıştı. Büyükşehre en hazır il Malatya, maalesef en hazırlıksız il konumuna düştü. İlçe belediyelerinin her biri farklı farklı binalarda hizmet vermekteler. Hangi binada hizmet verecekleri belli değil. Kaymakamlıklar hala eski yerlerinde ve kısıtlı imkanlar ile hizmet vermeye çalışmakta.

14 ilde büyükşehir kurulmasına dair kanun Yeşilyurt ve Battalgazi ilçelerinin merkezlerinin Malatya belediyesinden ayrılan mahallelerde kurulmasını hükme bağlamış olmasına rağmen, bu konuda herhangi bir çalışma yapılmamıştır. Vatandaşların yoğun olarak gittikleri Sosyal Yardımlaşma Vakıfları ile Nüfus Müdürlükleri şehir merkezine kaydırılmış fakat diğer kurumlar eski küçük binalarında hizmetine devam etmektedir. Vatandaşların en yoğun uğradıkları Tüketici Hakları biriminin, nerede olduğunu bilen bile yok. Altyapı işleri (su ve kanalizasyon) tamamen büyükşehir belediyesi eliyle yapılacağından, ilçelerdeki vatandaşlar sorunlarını iletecek muhatap bile bulamamaktadır. Bütün bunlar vatandaşın işini zorlaştırmakta ve vatandaşa ek maliyetler getirmektedir. Bunun sorumlusu başta Malatya Valisi olmak üzere zamanında gerekli tedbirleri almayan bütün yöneticilerdir. Parça parça bölünmüş kurum ve belediyeler Büyükşehir Malatya'nın vizyonunu sorgular duruma getirmiştir.

Selametle…

Adem İnsanoğlu