Çakır ve Meclis Üyeleri'ne Yargı Yolu Göründü!..

 

Şehrimizi emanet ettiğimiz belediye başkanımız ve belediye meclis üyelerimizle birlikte birçok isime yargı yolu göründü.İşin acı tarafı ise yargılama aşamasının başında olunmasına rağmen maalesef belediye başkanımız ve meclis üyelerimizin bu davanın açıldığından bilgilerinin olmaması ve  savcılıktan gelen SMS'le uyarılmasıdır. Belediye Başkanı Ahmet Çakır'a 8 Mart 2013 tarihinde gönderilen mesajda, “Sayin AHMET ÇAKIR , Malatya 1. Sulh Ceza Mahkemesi nin 2013/344sayılı dosyasında 07/06/2013 09:00 da durusmanız vardır, gelmediginiz taktirde zorla getirtileceksiniz.” deniliyor.

 

Yargılamaya sebep olan olay ise 2010 yılında yoğunluk transferi denilen bir uygulamada yapılan yolsuzluk iddiasıydı.Yolsuzluk iddiasının muhatapları ise başta Belediye Başkanı Ahmet Çakır ve meclis üyeleridir.

 

Malatya'daki birçok inşaatın tabelasında ismi bulunan Mimar T.Y.'nin çeşitli yerlerde daha fazla inşaat alanı kazanmak adına yaptığı tapu, kadastro ile belediyeye ait  kayıt ve belgelerin tahrifatıyla ilgili dava büyük yankı uyandırmıştı.

 

Bu davanın akabinde açılan ve başkanla birlikte belediyede görevli birçok ismin de olayı örtbas etmeye çalıştıkları iddiası gündeme bomba gibi düşmüştü.

 

Malatya'nın önde gelen siyaset ve ticaret erbabı insanlarını yakından ilgilendiren bu davada akıllara takılan bazı sorular bulunuyor.Bu sorulara geçmeden önce Mimar T.Y. neler yapmıştı sıralamak gerektiğini düşünüyoruz:

 

1. Belediye Meclisi'ne sahte tapu ile müracaat edip haksız hibe ile yoğunluk almak

 

2. Gerçek tapunun alanı ile oynayıp haksız inşaat alanı artışını sağlamak. (Mesela 2115 metre kareyi, 2915 metre kareye çıkarmak)

 

3. Meclisten çıkan evrak üzerinde tahrifat yapmak.vs.vs.vs.

 

Bu suçların örtbas edilmesi için çalıştığı iddia edilen başkan ve meclis üyelerinin hakkında açılan davadan haberlerinin bile olmaması ve katılmamaları halinde zorla mahkemeye götürülmesi ihtimalinin bile çok kötü olduğunu düşünüyoruz.

 

Şehrimizi emanet ettiğimiz insanların ortada bir iddia ve yargılama varken, bunu dikkate almamaları işi ne kadar küçük gördüklerinin delili gibi karşımızda duruyor.

 

Sağda-solda “Ben temizim, ben dürüstüm” demekle olmaz bunu bu tip iddiaların cevabını verebilecek gücü kendinde hissetmek gerekir.

 

Ayrıca ortada böyle bir örtbas meselesi varsa, belediye başkanının her söylediğine meclis üyelerinin gözü kapalı bir şekilde itaat etmesi,aldıkları oyun hakkını vermek olarak görülemez elbette. Bu olsa olsa “Düzenbazı, üçkağıtçıyı veya hırsızı kollamak” olur.

 

Şu anda ortada bir hukuk meselesi var.

 

Başlayacak olan bir mahkeme olması sebebiyle fazlaca söz söylemek de istemiyoruz. Burada zikrettiğimiz belediye başkanımız ve meclis üyelerimizle şahsi hiçbir husumetimizin bulunmadığını tekrar belirtmek isteriz. Dualarımız bu davanın belediye başkanımız ve meclis üyelerimizin aklanmasıyla sonuçlanması yönündedir. Çünkü Malatya'da yaşayan her 10 kişiden 7'sinin oyunu alanları dürüst insanlar olduklarını görmek istiyoruz. Dürüst veya düzenbaz olduklarını mahkeme neticesinde öğreneceğiz. O zaman Malatya'daki oy veren 7 kişinin dolayısıyla Malatya'nın büyük bir çoğunluğunun yanılıp yanılmadığı da çıkacak ortaya.   Murat ÇETİN