dore okulları
Malatya
20 Nisan, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    32.50
  • EURO
    34.78
  • ALTIN
    2499.5
  • BIST
    9693.46
  • BTC
    63810.518$

ÇINAR’I KESELİM!..


Narin

 

 

Yeşilyurt Belediyesi'nde sular neden durulmuyor?

- Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar için ortaya atılan son iddia nedir?

Solak gazetelerin, Turgut Özal Üniversitesi RektörüAysun Bay Karabulut planında hangi konu var?

- “Suç Bireyseldir” kanunundan habersiz olan çıkarcıların amacı ne?

 -Malatya'nın en büyük zenginliğinin farkında mısınız?

 -Malatya eğitim camiasındaki ahlaksızlığın müsebbibi kim ya da kimler?

 - Gündemdeki yerini kimselere vermeyen, sıcak gelişmelerin yaşandığı Yeni Malatyaspor Kulübünde Başkan Adil Gevrek'in koltuğuna neden göz koydular?

 

 

2_12

Daha düne kadar, hem ilimizde hem de ülke genelinde, başarılı çalışmalarıyla anılan Yeşilyurt Belediyemiz, maalesef son günlerde acaip-garaip işlerle anılır oldu. Bu acaip-garaip işler ise Malatya'mızın anlı-şanlı (!) gazetecilerinin köpürttüğü şeyler!..

Hatırlanacağı üzere, geçtiğimiz aylarda patlak veren “Gri pasaport skandalı”nda Yeşilyurt Belediyesi'nin de adı geçmişti. İşin ilginç yanı ise Yeşilyurt, bu skandala adı karışan tek belediyeymiş gibi lanse edilmiş, olayda adı geçen 60 civarında belediye ise unutulmuştu. Ne hazindir ki; olayın sadece Yeşilyurt Belediyesi'nde yaşanmış gibi gösterilmesinde etkili olanlar, Malatyalılık iddiasındaki isimlerdi.  Daha önce de bu köşeden olayı tafsilatıyla anlattığım için, yine aynı kelime ve cümleleri kullanmak istemiyorum. Tam da bu mesele unutulmuşken, yine Malatyalılık iddiasındaki kişiler, Yeşilyurt Belediyesi'ni dillerine doladı. Mal bulmuş Mağribi gibi, büyük bir sevinç ve iştahla saldıran ve yeni bir olayı patlatmak-parlatmak gayretine düşen bu güruh, yine sahnenin önünde yerini aldı. “Yeşilyurt Belediyesi'nde büyük bir yolsuzluk yapılmış. Hem de çok büyük bir yolsuzluk. Tamı tamına 51 bin liralık bir yolsuzluk. Bu yolsuzluğun baş aktörleri ise belediye başkanı ve eniştesi!..

Konu bulmakta zorlanan “Malatya'mızın solakları”, adeta işi gücü bırakıp, Belediye Başkanı Mehmet Çınar'la uğraşmaya başladı. Ortalıkta yazılması gereken onca konu varken, Yeşilyurt Belediyesi'nin 51 bin liralık doğrudan temin olan bir alımını "Skandal" olarak sunma gayretindeler. Bu yaptıkları acziyetten başka bir şey değil. Hepi-topu 51 bin liralık bir alım. Bir belediye için çok çok küçük bir rakamdan bahsediyoruz. Bu işin kâr marjını hesap etseniz, 5 bin lira eder veya etmez. Yapılan alım “Doğrudan Temin” sınırları içerisinde ve üç farklı işyeri teklif vermiş. En düşük fiyatı veren firmaya da iş yaptırılmış. Yani yasal olarak hiçbir problem yok!

Malatya'mızın solakları”nın “Skandal” olarak köpürttüğü bu olay, eğer alınan ürün piyasa fiyatlarından daha yüksek bir rakama alınmış olsaydı, “Evet skandal” dır. Fakat ürün, piyasa fiyatlarıyla uyumlu bir fiyata alındıysa, onu büyük büyük puntolarla flashflash, “Skandal” diye verirseniz, yaptığınız şeye “Kamu menfaati” değil “Kişisel çıkar” denilir.

Neymiş efendim: Ürünü aldıkları kişi Ak Parti yöneticisiymiş. Kanun buna engel değil. Herkes gibi Ak Parti yöneticisi olan ya da gönüllüsü olanlar, her ihaleye girme hakkına sahiptir.

Neymiş efendim: Mal alınan kişi, "Başkanın eniştesi!" Kanunen bu da gayri yasal değil. Kaldı ki ihaleyi başkan mı imzalamış? Ya da Başkanın "buradan alım yapın" diye bir talimatı mı var? O da yok!

Gerçekten kamu menfaatini düşünen, alınan ürün ve  fiyat listesini eline alır ve piyasa fiyatıyla karşılaştırmasını yapar. Anladığım kadarıyla “Malatya'mızın solakları” Başkan Çınar'ı hedef tahtasına oturtmuş. Maalesef, bu solaklara, Ak Parti içinden de destek verenler var! İyisi mi “Çınar'ı ya asalım. Asmaz isek keselim” olsun bitsin.

Ha bu arada "Yapılan bu alım etik mi?" diye bir soru sorulsa, şahsen etik bulmam. Fakat burada sorun Mehmet Çınar'da mı, eniştesinde mi? Onu da bilmiyorum. Ben olsam 3-5 kuruşluk kazanç için; ne kendimi ne de Mehmet Çınar'ı zorda bırakmazdım. 

KENDİNİZİ KÜÇÜLTTÜĞÜNÜZÜN FARKINDA DEĞİLSİNİZ 

Geçen hafta Turgut Özal Üniversitesi RektörüAysun Bay Karabulut hakkında bir yazı kaleme almıştım. Söz konusu yazıya, herkesin kendi penceresinden bakıp, yorumladığına şahit oldum. Meramımın tam anlaşılmadığına kanaat getirdiğimden dolayı, konuyu biraz daha açmak istedim.

Şöyle ki: 

Davacı: Solak medya 

Davalı: Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut 

Konu: “Turgut Özal Üniversitesi'ne alınacak iki akademik personel için ilana çıkıldığı ve kişiye özel ilan yayınlandığı” iddiası. 

İtirazım:  Aysun Bay Karabulut ile Öznur Çalık'ın, sadece akrabalık bağının olması ve müddeinin “suç bireyseldir” kuralını çiğneyerek, iddiası üzerinde manipülasyon yapması... 

Teselsül yoluyla, silsile zincirini takip eden solak medya; Aysun Bay Karabulut üzerinden “iz” sürerek, nasıl olmuşsa, Öznur Çalık ve AK Parti'ye ulaşmışlar! Bu da gösteriyor ki; Öznur Çalık ve Ak Parti'ye saldırmak için, ellerinde somut tutunacakları başka dalları yok.

Mamafih, 

Geçen haftaki yazımda, Aysun Bay Karabulut'un CV'si niteliğinde yaptığı görevleri yazmamı “İyi de n'olmuş yani” diye itiraz eden mürekkep yalamış muterizlere cevabım: Aysun Hoca'yı küçültürken, kendinizi de küçültüğünüzün farkında değilsiniz!... 

DİLİMİZ, ZENGİNLİĞİMİZDİR... 

Malatya ziyaretimde, özellikle 65-70 yaş gurubu ile karşılaştığımda; Malatya'nın kendisine has şivesi ve lehçesini görürüm. Mesela bu yaş gurubunda, helva “Halva” olur. Kemik “Gemük”, peynir ise “Pendir”dir. Kelimenin güncel halini izah ettiğiniz de ise,“E-le-mi” şeklinde bir karşılık alırsınız.

Çocukluğumuzda “Küfte” derdik. Sosyeteye denk gelince, onların dediği doğrudur kanaatiyle “Küfte” oldu “Köfte”. İstanbul'da yaşayan Azerbaycan vatandaşı dostlarıma sorduğumda, onların da “küfte” dediklerini öğrendim. Bu arada, babanın kız kardeşi de bizim için “bibi” idi. Bu kelime de Orta Asya'da kullanılıyor! 

1_14

BEKLENTİLER, ÇOK FARKLI!..

Önümüzdeki cumartesi, Yeni Malatyaspor'un Olağan Mali Genel Kurulu yapılacak. Geçtiğimiz hafta cuma günü, İstanbul'daki toplantı, birçok soruyu da beraberinde getirdi. İş dünyasının Yeni Malatyaspor'a katkı sağlaması için yapılan toplantıda, olumsuz seslerin çıkması, beklenilen neticenin elde edilememesine sebep oldu. Söz konusu toplantıyla ilgili düşüncelerim soruldu. “El-cevap” diyerek şu şekilde karşılık verdim:

-Kendisine iş insanı statüsü veren bazı kişiler, Yeni Malatyaspor üzerinde “rant” elde etme ümidiyle pusuda bekliyor.
*

- Siyaset dünyasının bazı işgalci isimleri de “Acaba Adil Gevrek bize rakip olabilir mi?” endişesini taşıyor.
*

- Fikir birliği oluşturmamış hazirun ise, orada bulunan “Malatya'nın markaları”nı ürkütüyor… 

BANA DOKUNMAYAN YILAN!.. 

Geçtiğimiz pazar günü sabahında, yaşanan bir cinayet dikkatimi çekti. Haberde, 40 yaşındaki bir öğretmenin, aynı evde yaşadığı kadın tarafından bıçaklandığı ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiği anlatılıyordu. Olay kadın cinayeti olsa, bütün ülke ayağa kalkar, sosyal medya bu konuyla çalkalanırdı. Maktul, erkek olunca, yaygın medyada haber olarak bile görülmedi. 

Merak etmeyin, erkek/kadın cinayeti olayını anlatmayacağım. Anlatacaklarım bundan çok daha vahim. Olayın yaşandığı yer, Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bağlı bir okula ait lojman. Öldürülen, Milli Eğitim'de çalışan bir öğretmen. Öldüren Milli Eğitim'de çalışan bir memur. Haberi görünce, Milli Eğitim'de çalışan birkaç arkadaşımdan bilgi istedim. Öldürülen öğretmenin ailevi problemleri sebebiyle birkaç yıldır ailesinden ayrı yaşadığını, alkol ve uyuşturucu batağına saplandığını söylediler. 

Öldüren kadının hayatı ise tam bir trajediydi. 17 yaşındayken kaldığı yetiştirme yurdunda, biriyle kaçar ve bir zaman sonra evlenir. Bir oğlu olur, fakat evliliği bir türlü rayına girmez. Yıllar sonra kocasından ayrılır ve hiç doğru olmayan işler yapmaya başlar. Kocasından boşandıktan sonra, devlet koruması altına alınmış kişilere verilen devlet memuru olma hakkından faydalanarak, devlet memuru olarak Fırat Teknik ve Mesleki Eğitim Lisesi'nde göreve başlar. Fakat, yaptığı yanlış işlerin olduğu hayatından, bir türlü kopamaz. Okula ait lojmanda kalmasına rağmen, aynı hayata devam eder. İşte bu süreçte kendisi gibi bir hayat yaşayan maktul Mehmet Nogay ile tanışır. Birkaç yıl devam eden gel-gitli bir ilişki sonrası, geçtiğimiz pazar günü Mehmet Nogay'ı bıçaklayarak ölümüne sebep olur. 

Lojmanların bulunduğu bölgede 4 tane okul bulunmakta ve birçok kişi bu lojmanlarda kalmakta. Birçok kişi, öğretmen, idareci bu olayları bilmesine rağmen kimse ses etmez bu duruma. "Bana dokunmayan yılan bin yaşasın!" misali. Kimse yaşanan bu hadiselere ses etmez. Belki şimdi "Su testisi su yolunda kırıldı!" diyerek olayı kapatacaklar.

Bu olay her gün TV kanallarında gözlerimize sokulan binlerce olaydan sadece birisi. Bu kadar ahlaksızlık yaşanırken, hiçbir yetkilinin sesinin çıkmaması, hayra alamet değil. Benzer olaylar, belki lojmanlarda veya devlete ait binalarda, birçok ahlaksızlıklar halen devam ediyor olabilir. Yetkililerden beklentim bu konuyu derinlemesine araştırıp soruşturmalıdır. Dahli veya ihmali olan kim varsa, gerekli cezaları almasını istemek en tabii hakkım. Aksi bir durum, mazaâllah, bu tür ahlaksızlıklar giderek artacaktır.

Selam ve dua ile

Fiemanillah

 

elsan

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!