Çırmıktı Yeniden Kuruluyor: Depreme Karşı Kültürle Direnmek

SADECE KONUT DEĞİL, HAFIZA İNŞA EDİLİYOR

Malatya’nın Yeşilyurt ilçesine bağlı Çırmıktı Mahallesi, 6 Şubat depremlerinde büyük yıkım yaşamış, birçok yapı kullanılmaz hale gelmişti. Ancak bölgede yürütülen yeni konut projeleri, sadece birer yapı değil; geçmişe saygılı bir gelecek vizyonu olarak yükseliyor. Geleneksel mimariden izler taşıyan kırsal evler, hem güvenli yaşam alanları hem de kültürel sürekliliğin taşıyıcısı olarak tasarlanıyor.

GELENEKSEL MİMARİ, MODERN STANDARTLA BULUŞUYOR

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı öncülüğünde başlatılan “Köy Evleri” projesi kapsamında; taş, ahşap ve eğimli çatı gibi geleneksel ögeler modern mühendislik teknikleriyle buluşturuluyor. Böylece hem depreme dayanıklı hem de tarihsel dokuya uyumlu evler inşa ediliyor. Çırmıktı’nın yeni yüzü, bölgenin mimari hafızasını korurken afetlere karşı dirençli bir gelecek vaad ediyor.

TARİHİ DOKU KAYBOLMAYACAK

Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, projeyi sadece bir inşaat faaliyeti olarak görmediklerini belirtiyor:

“Burada hedefimiz sadece barınma değil; bölgenin kimliğini, estetik mirasını ve tarihsel ruhunu da ayağa kaldırmak.”

Başkan Geçit, Gündüzbey, Hamidiye, Hıroğlu ve Mullakasım mahallelerinde yürütülen projelerle birlikte toplamda 210 kırsal konutun inşaatının devam ettiğini ifade etti.

TURİZM VE KÜLTÜREL DEĞERLERLE BÜTÜNLEŞECEK

Köy evlerinin tamamlanmasıyla birlikte, bölgenin sadece bir yaşam alanı değil, aynı zamanda kırsal turizmin de yeni adreslerinden biri olması bekleniyor. Gastronomi, doğal yaşam ve misafirperverlik kültürüyle tanınan Çırmıktı, yeni yatırımlarla birlikte Malatya’nın kırsal turizm haritasında yeniden yerini almaya hazırlanıyor.

ZEMİN SAĞLAM, YAPI DAYANIKLI

Projelerde zemin etütleri tamamlanmış alanlar tercih edilirken, tüm yapılar yürürlükteki deprem yönetmeliğine uygun şekilde planlanıyor. Hem güvenlik hem de yaşam kalitesi ön planda tutuluyor.
 

KIRSALIN KENDİNE HAS RİTMİ YENİDEN DUYULACAK

Çırmıktı’da yükselen her bir ev, sadece betonarme bir yapı değil; geçmişin sesini taşıyan, geleceğe umut vadeden bir diriliş hikâyesi…

Yıkımın ardından ayağa kalkmak, ancak kökleri koruyarak mümkün.

Ve o kökler, taş evlerin arasındaki sokaklarda yeniden filizleniyor.