dore okulları
Malatya
25 Nisan, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.50
  • EURO
    34.94
  • ALTIN
    2439.6
  • BIST
    9717.13
  • BTC
    63485.14$

Çok net söylüyorum; seçimlerde tarafsız kaldım


Çok net söylüyorum; seçimlerde tarafsız kaldım
Çarşamba sohbetleri...
Narin

 

 

AK Parti MKYK Üyesi ve Malatya Milletvekili Öznur Çalık, kendisine yöneltilen suçlamalar karşısında cevap hakkını kullandı. 31 Mart Yerel Seçimleri'nde Arapgir, Akçadağ ve Hekimhan'da belediye başkanlıkları kaybedilince okların üzerine çevrildiği Çalık, aday belirleme sürecinde yaşananları anlattı. Tarafsız kaldığının altını çizen kıdemli siyasetçi, kendisine yönelik algı oyunlarına başvurulduğu fikrinde. Birçok kez “Milletin Teveccühü” vurgusu yapan Çalık, “Mesaj alındı” diyerek önümüzdeki dönemin yol haritasını da çizdi...

 

Kuruluşundan beri AK Parti'de. “Genel Başkan Yardımcılığı” görevini de üstlendiği partinin, en üst karar organı olan Merkez Karar Yürütme Kurulu (MKYK)'ya vekil değilken bile giren ender isimlerden. Malatya'nın ilk kadın milletvekili. “Suyu sert, insanı Mert” olan Malatya Pütürge nüfusuna kayıtlı… Asıl mesleği eczacılık. Bir çok Sivil Toplum Kuruluşu (STK)'da görev alan, aktif rol oynayan bir gönüllü. Aynı zamanda duygu yüklü bir kişilik. Şiir sever ve yazar... AK Parti MKYK Üyesi ve Malatya Milletvekili Öznur Çalık'tan söz ediyoruz...

 Malatya'nın aktif politikacıları sayıldığında söze “Öznur Çalık” diye  başlanıyor. Sevenleri kadar ondan hoşnut olmayanlar da var; ancak o, yapıcı cümleler hariç bunlara pek aldırmıyor! Bildiği yolda ilerlemeye devam ediyor. Sabah Ankara'da, akşam Malatya'da! Atamalarda, özellikle de belediye başkan adaylarının belirlenmesinde söz sahibi olduğu sürekli konuşuluyor. Lakin o, söz verip kenara çıkmıyor, desteklediğinin tam da yanı başında duruyor.

 Öznur Çalık'ın “ajandasındaki” notlar çok olunca haliyle sorulacaklar listesi de uzadı. Yıkıcı eleştirilere kulak asmayan Çalık, geçmişten çıkarılacak derslerden, gelecek hedeflerine ve Malatya için yatırım planlarına dek, birçok konuda düşüncelerini paylaştı. Malatya Time Genel Yayın Yönetmeni ve gazeteci-yazar Murat Çetin sordu, deneyimli siyasetçi yanıtladı...

RÖPORTAJ: Murat ÇETİN

1_159

MİLLETİMİZİN TEVECCÜHÜ
BAŞIMIZIN ÜZERİNE TAÇTIR

AK Parti'nin yerel ve genel seçimler için aday belirleme sürecinde uygulama, temayüller ile yapıldı. Bu noktada, teşkilat kanaatleri ve kamuoyu anketleri dikkate alınmalı. 31 Mart'ta, özellikle bilerek ve isteyerek “Şu ilçede, şu arkadaşımızın olması gerekiyor” şeklinde bir isim ya da desteği hiç kimse için söylemedim. Tabi ki, insanız ve hata da yapabiliriz.

31 Mart 2019'daki Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nde, “Arapgir'de ve Akçadağ'da Ak Parti, Hekimhan'da Cumhur İttifakı kazanır” deniliyordu. Ancak Akçadağ'da bağımsız aday, Arapgir'de ve Hekimhan'da ise Millet İttifakı galip geldi. Adaylar mı yanlıştı, yoksa beklemediğiniz bazı gelişmeler mi oldu? Bu durumu öngörmüş müydünüz?

Öncelikle şunu söylemem gerekir ki, AK Parti'nin yerel ve genel seçimler için aday belirleme sürecinde uygulama, temayüller ile yapıldı. Bu her defasında işler. Elbette mülakatlar, Ankara'daki anketler dahil olmak üzere bir süreç sonunda hem milletvekilleri hem belediye başkanı listeleri belirlenir. Bu, 2002'de de 2014'te de böyleydi. Sonrasındaki seçimlerde de böyle devam etti. Bu kriterleri her halükarda dikkate almak, genel merkezin görevi. Temayüllerde teşkilat kanaatleri ve kamuoyu anketleri dikkate alınmalı. 31 Mart Seçimleri'nde Malatya'da yerel yönetimlerin belediye başkanlarının belirlenmesi konusunda, özellikle bilerek ve isteyerek “Ben şu ilçede, şu arkadaşımızın olması gerekiyor” şeklinde bir isim ya da desteği hiç kimse için söylemedim. Bunun altını çok net bir şekilde çiziyorum.

    Bütün milletvekili arkadaşlarımız, Büyükşehir Belediye Başkanımız Selahattin Gürkan ile İl Başkanımız da bunun şahidi. “Hiçbir ilçe için şu olmalı veya bu olmamalı” demedim. Yorumlarını katanlar, sürecin neticesinde adayı belirledi. Biz milletimize her defasında, attığımız adımların doğru olduğunu söylersek mükemmelliyetçi bir fikir ortaya çıkar. Tabi ki insanız ve hata yaparız. Şahsımla alakalı olarak söylemiyorum; ama mutlaka şahsımın da hatası olabilir. Ancak aday belirleme sürecinde milletimizin gösterdiği teveccüh bizim başımızın üzerine taçtır. Bu Arapgir ve Akçadağ, bütün ilçelerimiz için de böyledir. Milletimizin verdiği mesajı teşkilatlarımız, milletvekillerimiz ve genel merkezimizin aldığı kanaatindeyim. “Adaylarımız doğru muydu, yanlış mıydı, başka şeyler var mıydı?” Bunların değerlendirmesini mutlaka kendi içimizde yaptık. Göreve gelen belediye başkanlarının bundan sonra 31 Mart'ın muhakemesini, muhasebesini yapma yerine, hizmete dönük çalışma yapmalarını arzu ederim.

“ŞÖYLE OLDU, BURADA AKSAKLIK OLDU”
DEMEDEN YOLUMUZA BAKMALIYIZ

Cumhurbaşkanımız “Türkiye İttifakı”nın ilk adımını Külliye'de gösterdi. 30 büyükşehir belediye başkanımızı Külliye'de ağırladı. Bu “Türkiye İttifakı”nın ilk fotoğrafıdır. Bundan sonraki süreçte bu devam edecektir. Yani milletimiz oyu kime ve hangi partiye verdiyse, kimi belediye başkanı seçtiyse, bizim seçilmiş ve milletimizin değerleriyle örtüşen bütün arkadaşlarımıza saygımız var. İhtiyaç duyduklarında memleketimize hizmet etmek adına ben elimden geleni bugüne kadar memnuniyetle yaptım, bundan sonra da yaparım.
 CHP'li Hekimhan Başkanımız Mehmet Sait (Özoğlu) Hoca iken de ondan sonra görev alan (Aliseydi) Millioğulları başkan iken de şimdi görevi devralan başkan (Turan Karadağ) destek istediğinde de nasıl “Olalım” diyorsak; bunu Arguvan, Arapgir ve Akçadağ için de çok rahatlıkla söyleyebiliriz. Siyaset yaparken hepimiz makamlarımızı öncelikle milletin menfaatlerine olan hizmetler için kullanmalıyız. Geçmişe dönük “Şöyle oldu, burada aksaklık oldu” demeden yolumuza bakmalıyız. Hepimizin yapması gereken budur.

BEN İNANDIĞIM, BİLDİĞİM
GÜVENDİĞİM KİŞİLER İÇİN RİSK ALIRIM

Taraf olduysam, 31 Mart'ta kazandığımız ya da kaybettiğimiz ilçeler için çok rahatlıkla “Bu isimden yana tavır aldım” derim. Kanaatler, anketler, temayüller ve bütün arkadaşlarımızın düşüncelerini, “kırmızı defterimde” topladım. En son kendi yorumumu yazıyordum. Oy birliğiyle “Şu isim çıktı” dediğim notlarım duruyor. İsteyenlere bunları gösterebilirim.

“Hiçbir ilçe için şu olmalı veya şu olmamalı” demediğinizi söylüyorsunuz. Bu, tercihlere sizin dahlinizin olmadığı anlamına mı geliyor?

Evet... Hiç olmadı.

Ama karar mercii sizsiniz...

Milletvekilliği ve belediye başkanlığı seçimlerinde, ayrıca teşkilatların atamasında insanların kanaati “Malatya'yla ilgili Öznur Çalık bu süreçlerin tamamında var” şeklinde. Geçmiş dönemlerde, 2014 belediye seçimlerinde Akçadağ'da Ali Kazgan'ın, Arapgir'de Haluk Cömertoğlu'nun, Pütürge'de Mehmet Polat'ın, Doğanşehir'de Vahap Küçük'ün olması konusunda kanaatlerimi bildirmiştim. Kanaat bildirmediğim “Kale” vardı. Kale'de Cemal Akdemir, bizim Kadın Kolları Başkan yardımcımız Memnune Hanım'ın eşiydi. Aday olmasını istiyordu, ben de “Memnuniyetle olabilir” dedim. Ama “Bu arkadaşımız olsun” diye görüşlerimizi ve kanaatlerimizi bildirmedik. Diğer belediye başkanlarımız ile ilgili 2014'te Hekimhan için “Kemal Deniz”, Kuluncak için “Mehmet Boyraz” olsun demiştim. 2014'te belirttiğim isimleri rahatlıkla söyleyebiliyorsam, bugün ise eğer taraf olduysam, 31 Mart'ta kazandığımız ya da kaybettiğimiz ilçeler için çok rahatlıkla “Bu isimden yana tavır aldım” derim.

    Ben ilk kez 31 Mart seçimlerinde ilçe başkanlarımızla ilgili kanaatler, anketler, temayüller ve bütün arkadaşlarımızın yorumlarını “kırmızı bir defterimde topladım”. En son kanaat olarak kendi yorumumu yazıyordum. Sonunda da oy birliğiyle “Şu isim çıktı” dediğim notlarım duruyor. İsteyen arkadaşlarımıza bunları gösterebilirim. Parti içerisindeki değerlendirmeler çok önemli ve çok kıymetli. Kaybedilen ve kazanılan ilçeler için aynı şeyleri söylüyorum. Battalgazi için de Yeşilyurt için de “İllaki Mehmet Çınar olsun, Osman Güder olsun” şeklinde zorlayıcı bir tavır içerisinde olmadım. Ama insanlar benim tavır alacağımı, risk alacağımı düşünüyor. Ben inandığım, bildiğim, güvendiğim kişiler için risk alırım.

“ÖZNUR ÇALIK İSTEMİŞTİR, OLMUŞTUR”
DİYE BİR ALGI OLUŞTURULUYOR

Çok net söylüyorum; seçimlerde tarafsız kaldım. Ali Kazgan (Akçadağ), Haluk Cömertoğlu (Arapgir) ve Mehmet Polat (Pütürge); yani aday gösterilmeyen belediye başkanlarının hepsiyle çok iyi diyaloğum vardı. Bu defa “Arkadaşlarımızın hepsi kanaatlerini bildirsin, ben de kimi istiyorlarsa çoğunluğa uyacağım. Anketlerden kim çıkarsa o olsun” dedim. Nokta...

Peki! Mağdur olduğunu iddia edenler, neden “Öznur Çalık”ı hedef alıyor?

Uzun süredir siyasette olmanın hem avantajları hem de dezavantajları var. Partinin kurulduğu günden bugüne kadar olağan ve olağanüstü kongrelerde partimizin yönetim kuruluna seçilmiş ve 17 yıldır da MKYK'da görev yapmış bir kişiyim. Allah nasip etti 5. dönem milletvekiliyim. Genel Başkan Yardımcısı olarak da çalışma fırsatına sahip oldum. Dolayısıyla bulunduğum makamlar açısından da insanların bizi koyduğu bir yer var. Malatya siyasetinde kurulduğu andan itibaren görevlerine devam eden biri olarak, insanlar bu vesileyle yapılan atamaları ve tercihleri bize iletiyor. Diyorlar ki “Öznur Çalık bunu getirmişti, şunu yapmıştı.” Çok enteresan hikâyeler yaşıyoruz. Hiç duymadığım, görmediğim, bilmediğim şeylerle karşılaşıyorum. “Öznur Çalık istemiştir, olmuştur” diye bir algı oluşturuluyor.

        Ben yaptığım işe insanca sahip çıkarım. Siyaset yaptığım arkadaşlarımın hepsi de bilir. Çok net söylüyorum; 2019 seçimlerinde tarafsız kaldım. Bunu sizinle daha önce de Büyükşehiri konuştuğumuzda da paylaşmıştım. “Anketlerden kim çıkarsa o olsun” demiştim. Burada da bütün ilçelerimiz için “Anketlerden kim çıkarsa o olsun” dedim. Akçadağ'da Ali Kazgan ve Arapgir'de Haluk Cömertoğlu, benim görev yaptığım süre içinde hiç incinmediğim ve kırılmadığım insanlar. Benim bireysel olarak Sayın Kazgan, Sayın Cömertoğlu, Sayın Mehmet Polat (Pütürge), yani aday gösterilmeyen belediye başkanlarının hepsiyle çok iyi bir diyaloğum vardı. Genel merkeze geldiklerinde makamım, makamları gibiydi. Ellimden gelen tüm desteği de verdim. 2014'te desteklerimi de açık bir şekilde verdim. Bu defa “Arkadaşlarımızın hepsi kanaatlerini bildirsin, ben de kimi istiyorlarsa çoğunluğa uyacağım” dedim. Nokta...

HEPİMİZ, SİYASETEN
GEREKEN MESAJLARI ALDIK

2014'te Ali Kazgan'ın ismi açıklanınca, Akçadağlılar ayağa kalktı ve “Ali Kazgan'ı nasıl başkan yaparsınız?” diye sitem etti. “Bunu Öznur Çalık getirmiştir” denildi. Elimizden gelen desteği verdik ve seçimlerden de başarıyla çıktık. Sonrasında anketlerde halkın Ali Bey ile ilgili teveccühlerinde eksiklikler gördük. Onu daha önce istemeyenler bu kez “O niye aday olmadı?” dedi!

Anketler yanılttı mı? Mesela Kale'de oy düşüşü yaşandı. Neden sandıktan çıkan sonuçlar ile kamuoyu yoklamaları birbiriyle örtüşmedi?

Akçadağ örneği üzerinden gidelim. Akçadağ'da Ali Kazgan, vali yardımcısıydı. O zaman Necmettin (Özcan) Bey'in olma ihtimali çok yüksekti. Kamuoyunun da teveccüh gösterdiği bir isimdi. Sonrasında eğitim durumu söz konusu olduğundan başka bir isim konuşuldu. Sayın Kazgan'ın ismi öne çıktı. “Vali yardımcısı ve genel sekreterlik yapmış bir isim. Güçlü bir şekilde Akçadağ'a birlikte hizmet ederiz” diye düşündüm. 2014'te Akçadağ'da Ali Kazgan'ın aday olması için ben de emek sarf ettim. Ali Kazgan'ın ismi açıklanınca da o zaman Akçadağlılar ayağa kalktı ve “Ali Kazgan'ı nasıl başkan yaparsınız?” diye sitem etti. “Bunu Öznur Çalık getirmiştir” dediler. “Ali Kazgan, İstanbul gibi bir yerde vali yardımcısı, genel sekreterlik yaptı” diye anlattık. O zaman elimizden gelen destekleri verdik ve seçimlerden de başarıyla çıktık. Ali Bey hizmet ettiği süre içinde de ne istediyse, gücümün yettiği, imkânlarımın da el verdiği kadar destek oldum.
 Sonrasında anketlerde halkın Ali Bey ile ilgili teveccühlerinde eksiklikler gördük. O anketlerin neticesinde 20 tane aday adayı vardı. Ali Bey mecliste yanıma geldi ve bana “Başkanım, anketlerimin kötü çıktığını biliyorum. Ama son 2 aydır ciddi manada çalışma yaptım ve anketlerimizi de düzelttim” dedi. Ali Bey bunu söyledikten sonra genel merkezin yeniden yaptırdığı bir anket olmadı. Daha önceki yapılan anket geçerli kabul edilerek süreç işledi. Ali Bey aday olmadığında, daha önceden aday olmasını istemeyen bütün arkadaşlarımız ve kardeşlerimiz “O niye aday olmadı?” deyip bir birlik sağladı. Ben bu birlikteliği çok önemsiyorum. Ben hepimizin siyaseten alınması gereken mesajları aldığını düşünüyorum.

İLÇELERDEKİ SIKINTI, ÇOK FAZLA
ADAY ADAYIMIZIN OLMASIYDI

Büyükşehir'deki adayımızın (Selahattin Gürkan) vatandaş tarafından teveccüh görmesi, önemli faktörlerden bir tanesi. İlçelerimizde aday adaylarına destek veren yakınları, başka biri aday olduğunda desteği çekebiliyorlardı. Mesajı almazsak vatandaşımız gereğini yerine getirir. 2023 seçimlerine odaklanmalıyız ve çalışmalarımızı bu doğrultuda yapmalıyız.

AK Parti, Malatya Büyükşehir'de yüzde 68.47 oy aldı. Buna Sayın Cumhurbaşkanımız da vurgu yaptı. Malatya, bu oranla Türkiye ikincisi de oldu. İlçelere ise bu denli başarılı olmayan bir seçim neticesi ortaya çıktı. Arasındaki farkı neye bağlıyorsunuz?

Bu normalde hep böyledir. Nüfus küçüldükçe ve daraldıkça bireysel siyasetler seçimler üzerinde çok daha etkin olur. Büyükşehir'deki adayımızın (Selahattin Gürkan) vatandaş tarafından teveccüh görmesi önemli faktörlerden bir tanesi. “Doğru aday tercih ettiniz” diye bir mesaj var. Bununla birlikte, ilçelerimizde çok fazla sayıda aday adayımız vardı. İlçelerimizde aday adaylarına destek veren yakınları, başka biri aday olduğunda desteklerini çekebiliyorlardı. “Nasılsa ben Büyükşehir'de AK Parti'ye destek veriyorum. İlçede de kafama uygun olan adaya destek verebilirim” diyebiliyorlar. Bu seçimde bunu çok daha net hissedildi.
 “Malatya'da oyunu en fazla artıran ilçemiz Doğanyol oldu”. Oyumuzun düştüğü yerlerden, kendi partimizden aday olan ve hizmetleriyle vatandaşlarımıza destek olmuş arkadaşlarımız, AK Parti'deki oylarımızın değişim göstermesine sebebiyet verdi. Bunlar bizim için alınması gereken mesajlar. Milletin verdiği mesajı biz AK Parti olarak almak zorundayız. Aksi takdirde vatandaşımız gereğini yerine getirir. Önümüzdeki 2023 seçimlerine odaklanmamız ve çalışmalarımızı bu doğrultuda yapmamız gerek.

CUMHURBAŞKANIMIZ
MALATYA'YA 19. KEZ GELDİ

Sayın Cumhurbaşkanımız, Malatya'nın Ak Parti'ye verdiği desteğe (%68.5) teşekkür etmek için 19. kez geldi. Oy artışı en fazla olan ilimiz Malatya. Yatırımların toplamı 17 yılda 21 milyar TL. Bunun içerisinde, eğitimden sağlığa ve tarıma, DSİ'den barajlara kadar çok hizmet var. Yazıhan'ı tamamen sulayan Boztepe Recai Kutan Barajı'nın açılışını da yaptık.

Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanımız, Malatya'da bir miting yaptı. Sizce katılım yeterli miydi? Verdiği mesajlar hakkında fikriniz ne?

Öncelikle Sayın Cumhurbaşkanımızın 19. kez Malatya'ya geldiğini vurgulamak isterim. Her geldiğinde de Malatya'nın ev sahipliğini gösterdiğini biliyorum. Biz mitinglerimizi Büyükşehir Meydanı'nda, açılışlarımızı da Hükümet Meydanı'nda yaptık. Açılış törenimize gelen bütün misafirlerimize teşekkür ediyorum. Sayın Cumhurbaşkanımız, Malatya'nın Ak Parti'ye verdiği desteğe teşekkür etmek için geldi. Yüzde 68.5, çok önemli bir destek. Oy artışı en fazla olan ilimiz Malatya. Cumhurbaşkanımız, Malatya'da herkese teşekkür etti yaklaşık 1 milyar TL'lik yatırımın açılışını yaptı. Bu yatırımların toplamı 17 yılda 21 milyar TL. 21 milyarın içerisinde, eğitimden sağlığa ve tarıma, DSİ'den barajlara kadar çok hizmet var. Son açılışını yaptığımız hizmetler içinde de bozkırı yeşil alana dönüştüren Yazıhan'ı tamamen sulayan; sarı ovayı, yeşil ova haline getiren Boztepe Recai Kutan Barajı var. Yazıhan'daki hemşerilerimizin çok büyük memnuniyetini kazandık. Orda modern tarım sulama sistemiyle ve damlama sulama sistemiyle tarlalarımız sulanıyor. Orada üretilen şeker pancarları, Malatya Şeker Fabrikası'nda işlem görerek ülke ekonomisine katkıda bulunuyor.

KARACİĞER NAKLİ ENSTİTÜMÜZ
TÜRKİYE İÇİN ÇOK ÖNEMLİ BİR PROJE

Sağlık alanında kadın doğum ve çocuk hastanesini Malatyamıza kazandırdık. 300 yataklı bir hastane. Bununla ilgili yaptığımız girişimler çok önemli. Ben sağlıkçıyım. Malatya'nın sağlık alanındaki attığı adımların hepsini tek tek takiplerini yaparak neticelerini aldık. Malatya'yı sağlıkla ilgili çok önemli yatırımlarla buluşturduk. “Malatya sağlık turizminin başkenti olsun” dedik. Bunun için Turgut Özal Tıp Merkezimizin lokomotifi ve şu anda dünyanın tek merkezi olan Karaciğer Nakil Enstitüsü, Sayın Cumhurbaşkanımıza arzımız üzerine kabul gördü. Bizim bir iş adamımızdan talebimiz, destek istememiz sonrasında Eski Kalkınma Bakanımız Cevdet Yılmaz'dan talebimiz, en son Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla Karaciğer Nakil Enstitüsü yapıldı. Aynı anda 5 nakil gerçekleştirildi ki, şu anda Guinness Rekorlar Kitabı'na giriyor. Bu merkez sadece Malatya için değil, Türkiye için çok önemli olan bir proje. Allah'a şükürler olsun...

        Kimsenin hayâlinde ve ruhunda olmayan bir projeydi. Bu konuda Karaciğer Nakil Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Sezai Yılmaz Hocam'a ve emeği olan bütün bakanlarıma, arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Onkoloji Hastanesi de Türkiye bölge için çok önemli bir yatırım. Onkoloji Hastanesi ile birlikte Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde tek Onkoloji Merkezi olarak çok önemli bir yatırım olacak. Allah hastalık vermesin; ama hasta olduğumuzda da memleketimizde gidebileceğimiz bir mekân olması bizim için önemli.


        Eğitimle ilgili; görme engelli okulumuz çok üzerinde durduğum bir çalışma. Bölgemizin tek görme engelli merkezini Malatya'ya yaptık. Otistik Çocuklar Eğitim Merkezi'ni Malatya'ya kazandırdık. Yine lise sonrası engelli çocuklarımız için Akşemseddin İşitme Engelliler Ortaokulu'nu Malatyamıza kazandırıldı. Sayın Cumhurbaşkanımız tamamlanan birçok okulun da açılışını yaptı.

CHP'NİN TEMEL ATTIĞI YERLER
YILLARCA YAPILMAZDI!

Hizmetleri itibarsızlaştırmak için konuşanlar –CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba'ya...- 109 kalemden oluşan açılışı gerçekleştirilen yerlere bir baksın! Mükerrer olan yerler varsa bizimle de paylaşsınlar! Biz çok şeffafız, her şeyi inceleyebilirler. Geçmiş dönemi hatırlıyor olabilirler! Onlar temel atar, yıllarca yapılmazdı!

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba'nın “Tekrardan nerenin açılışını yapacaksanız?” şeklinde bir ifadesi vardı. Bu husustaki yorumunuz nedir?

Nereleri açtığımız basında görüldü. Yapılan hizmetleri itibarsızlaştırmak için bu cümleleri sarf edenler, açılış yapılan yerlere alsın bir baksınlar. 109 kalem açılış yapıldı. Bunların hepsine baksınlar ve desinler ki, Kadın Doğum ve Çocuk Hastane'sini açmıştınız, tekrar açtınız! Biz çok şeffafız, yapılan bütün açılışları inceleyebilirler. Rahatlıkla alıp baksınlar ve geçmiş dönemle karşılaştırsınlar. Cumhurbaşkanımız bundan 6 ay önce geldiğinde biz açılış yapmamıştık. Şimdi 1 yıllık bir hizmet neticesinde biten hizmetlerin açılışlarını gerçekleştirdik. Geçmiş dönemi hatırlıyor olabilirler! Onlar temel atar, yıllarca yapılmazdı! Biz temel atmalarla vakit kaybetmiyor, toplu halde açılış yapıyoruz. Baksınlar ve mükerrer olan yerler varsa paylaşsınlar. Biz azami hassasiyet gösterilmesini istedik.

HER ŞEYİ ÇABUK UNUTUYORUZ
AYNI 60 YILLIK HASTANE GİBİ!

2010'da Malatya'ya hastanemizi kazandırdığımızda hükümetimizin “şehir hastaneleri” projesi yoktu. Her şeyi çok çabuk unutuyoruz! Ben, Malatya Devlet Hastanesi'ni Sayın Cumhurbaşkanımıza arz ettiğimde, oradaki fotoğrafı görmekten duyduğum üzüntüyü hâlâ hatırlıyorum. Duvarlar tamamen rutubetti ve koku içesindeydi. 60 yıllık bir hastane ve Malatya!..

Malatya'da “şehir hastanesi” yok. Cumhurbaşkanımızın bu konunun üzerinde durması da çok konuşuluyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Biz Sayın Cumhurbaşkanımız ile “şehir hastanesi”yle alakalı konuştuk. 2010'da Malatya'ya hastanemizi kazandırdığımızda hükümetimizin “şehir hastaneleri” projesi yoktu. Her şeyi çok çabuk unutuyoruz! Ben Malatya Devlet Hastanesi'ni Sayın Cumhurbaşkanımıza arz ettiğimde, oradaki fotoğrafı görmekten duyduğum üzüntüyü başhekimine dile getirdiğimde ve sonrasında sayın bakanımız ile paylaştığımda yaşadığım duyguları, hisleri unutmadım. Ablam rahatsızdı ve İntaniye Bölümü'ne gittik. En alt kattaydı, duvarlar tamamen rutubetti ve koku içesindeydi. 60 yıllık bir hastane ve Malatya!.. Biz o dönem başhekime, Malatya'ya yeni bir devlet hastanesi yapılması gerektiğini söylediğimizde dönemin gazetecilerinden Orhan Çekin dedi ki “Hastane mutlaka gerekiyor ve alternatif yerler de bulmalıyız.” Alternatif yerler ile birlikte, Sayın Cumhurbaşkanımıza projelerimizi yazılarımızla getirdik.

     Dönemin Malatya Valisi Halil İbrahim Daşöz, AK Parti İl Başkanımız İhsan Koca idi. Valilikle beraber bir çalışma yaptık. Ben MKYK üyesiydim. 2007'de Adıyaman Milletvekilimiz Ahmet Aydın'ın düğünü vardı.  Gittiğimizde ertesi gün de MKYK'mız var... Sayın Cumhurbaşkanımızın da başbakanlık dönemi. Sayın Cumhurbaşkanımıza Malatya dosyamızı ilettik. O da “Bakarız” dedi. Ertesi gün MKYK olduğu için “Beraber buradan” gideriz dedi. Adıyaman'dan Ankara'ya uçakla gitti. Sunduğumuz dosyada Malatya için bir hastane, kültür merkezi ve stadyum projesini götürdük. Hastaneyi uçakta illettik. Sağlık Bakanımız Recep Akdağ'ı da çağırdı ve Malatya'ya hastaneyi hemen kazandırılması talimatını verdi. İkizce Köyü'nün olduğu yerde yer çalışması yaptık. Bazı yerlerde ulaşım sorunları, bazı yerlerin de küçük olması nedeniyle hastaneyi, Malatya Şeker Fabrikası alanına yapmaya karar verdik.

1.300-1.400 YATAKLI
‘SAĞLIK KOMPLEKSİ'NE SAHİBİZ

60 yıllık, tamir edilmekten bitap düşmüş bir hastane yerine Malatya'ya yeni bir hastane kazandırmak istedik. Bunun ilk görüşmesini Cumhurbaşkanımız ile yaptık. Sonrasında milletvekili arkadaşlarımız görüşme talebinde bulundu. Sayın Cumhurbaşkanımız 3 gün sonrasına randevu verdi. O dönem milletvekillerimiz, Belediye Başkanımız Cemal Akın ve bazı basın mensubu arkadaşlarımızla, Cumhurbaşkanımızı ziyaret ettik. Projemizi konuştuk ve stadyum ve kültür merkezimiz için gereken talimatlarını da verdi. Hastane bu şekilde yaptı. “Şehir Hastanesi” ise yaklaşık 5 yıl önce hükümetin gündemine girdi. Malatya için bir “Şehir hastanesi” konuşuldu. Hastane olarak başladı ve Eğitim ve Araştırma Hastanesi olması talimatı verildi. Biz Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi, Fizik Tedavi Merkezi, Ağız ve Diş Hastanesi'nin ayrı yapılmasını istedik.   

   Daha sonra sağlık kompleksleri oluştu. “Şehir hastaneleri” de zaten böyle bir kompleks. Biz bu konuyu Fahrettin Koca Bakanımız ile görüştüğümüzde “Malatya'yı ‘Şehir Hastanesi' statüsüne alalım, eksiklerini tamamlayalım” dedi. Çünkü 300 yataklı Malatya Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi, 150 yataklı Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezimiz, yaklaşık 1 yıl önce hizmete giren Ağız ve Diş Sağlığı Hastanemiz var. Toplamda 1.300-1.400 yataklı bir kompleks olacak. Sayın Cumhurbaşkanımız, Malatya'nın sağlık kompleksi ile birlikte “Şehir hastanesi” şeklinde düşünülmesini istediği için süreç böyle işledi.

229 KM'LİK SİVAS-ÇETİNKAYA- MALATYA
YHT HATTI, MALATYA YHT AĞINA BAĞLANACAK

Güzergâh gereği, Yüksek Hızlı Tren (YHT)'nin Sivas'tan önce Malatya'ya gelme ihtimali yok. 229 km'lik Sivas-Çetinkaya- Malatya arasındaki YHT hattı, Allah nasip ederse Malatya YHT ağına bağlanacak. Sayın Cumhurbaşkanımız, Sivas'taki gibi Malatya için de talimat verdi. Çetinkaya-Malatya arasındaki 132 km'nin projesine ilişkin de Cumhurbaşkanımıza arzımızı yaptık.

Sayın Cumhurbaşkanımız Malatya'ya Yüksek Hızlı Tren (YHT) açıklamasıyla, 2015'te bu işin biteceğini ifade etmişti. Geçtiğimiz günlerde Sivas'ta YHT müjdesi verdi ki, Malatyalılar da bu tür bir beklenti içerisindeydi. Yıl 2019 oldu, YHT yapılmadı ve hâlâ proje aşamasında. Cumhurbaşkanımızın Malatya ziyaretinde YHT neden gündeme gelmedi?

YHT projesi başladığında, 23. dönemin milletvekilleri Ömer Faruk Öz, İhsan Koca ve Mücahit Fındıklı ile dönemin TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman'a gittik. Şurada, Malatya, YHT kapsamına alınmamış. O günkü ilk konuşmada, duyduğumuz üzüntüyü dile getirdik. Sağ olsun, Süleyman Karaman ilk günden itibaren çok ciddi destek verdi. Malatya'yı YHT ağı içerisinde olacak şekilde gündemimize aldık. Bu, başlangıç için çok önemli bir adımdı. YHT projesi bir hastane ve okul projesi değil. Binayı hemen yapıp çıkmak yok! İstanbul'dan başlayıp Doğu'ya kadar gidebilecek bir proje. Sayın Binali Yıldırım bakan iken gerçekleştirdiğimiz ve Cumhurbaşkanımız ile olan görüşmelerin hepsinde, YHT bizim gündemimizdeydi. Ama iktisadın bir kuralı var. İstekler sınırsız, imkânlar kısıtlı. Bir yol güzergâhı çalışması var. Sivas'a gelmeden YHT'nin Malatya'ya gelme ihtimali yok. Dolayısıyla Sivas'a gelen YHT, sonrasında Çetinkaya-Malatya güzergâhını tamamlayabilmesi için öncelikle projesi yapılmalıydı ki, bunun için teklif sundular ve kabul edildi. Bunlar “Ha” deyince yapılacak işler değil. 229 km'lik uzunluğuna sahip Sivas-Çetinkaya- Malatya arasındaki YHT hattı, Allah nasip ederse Malatya YHT ağına bağlanacak.


    200 kilometre/saatlik hıza sahip elektrikli sinyalli ve çift hatlı demiryolu yapılmasına yönelik proje çalışmaları iki kesim halinde devam ediyor. Sivas-Çetinkaya arasında 97 km'lik yol, 1/5000 ölçekli proje ve çalışmalarıyla birlikte sondaj çalışmaları, projelerin onaylanmasına müteakip süreçler devam ediyor. Bu projenin ilki Sivas-Çetinkaya, ikinci etabı ise Çetinkaya-Malatya arası 132 km. 132 km'nin projelendirilmesi 1-3-5 ayda olacak iş değil. Bu uzun ve doğru projelendirilmesi gereken bir süreç. Projenin de yüzde 90.2 fiziki ilerlemesi sağlandı. Proje çalışmaları 2019'da nasip olursa tamamlanacak. Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Cahit Turhan ile projenin tamamlanması için görüştük ve Sayın Cumhurbaşkanımıza da arzımızı yaptık. Biz bu çalışmaların takibini yapıyoruz; ama hızlandırılması noktasında Sayın Cumhurbaşkanımızın Sivas'taki gibi burada da talimat verdiğini bilmenizi isterim. “Geç olsun güç olmasın” diyoruz. Elazığ-Malatya arası YHT hattı da 26 km'lik güzergâh uzunluğuna sahip. Malatya-Elazığ arasına, saatte 200 km'ye sahip elektrikli sinyalli ve çift hatlı demiryolu yapılması planlanmış. Projelerin tamamlanmasına müteakip ödeme ve finansman yatırımlarımızı da hızlı bir şekilde programa alınması için takiplerimizi yapacağız.

THY'DEN, SEFERLERİN ARTIRILMASINI
VE SAAT DÜZENLEMESİ TALEP ETTİK

Türk Hava Yolları (THY) elindeki uçaklarla sefer yapmaya gayret ediyor. Malatya- İstanbul ve Malatya-Ankara uçuşlarının artırılması, saatlerin düzeltilmesi isteklerimizi, THY Yönetim Kurulu Başkanımız İlker Aycı'ya aktardık. Takip edeceğiz. Acil durumlarda nasıl destek olduysa, taleplerimizi ilettiğimizde Malatya adına hızlı bir şekilde çalışmalarını yapıyor.

Elazığ'a uçak seferlerinin Malatya'dan daha fazla olduğu ifade ediliyor. Malatya'daki hava yolu aksamalarının sebebi nedir? Uçuşlar neden daha makul saatlere getirilmiyor?

Malatyaspor, UEFA maçı için Sırbistan'a gidiyor. Sırbistan dönüşlerinde uçakları ayarladık. 8 Ağustos'ta maç, 9 Ağustos'ta İstanbul'dalar. Malatyaspor 30 kişi. 9-10 Ağustos'ta Malatya'da olması gerekiyor. Uçaklar dolu! THY Yönetim Kurulu Başkanı Sayın İlker Aycı'ya “Ek sefer koymanızı istiyorum” dedim. Malatya'ya ek sefer konuldu. 50 yer onlar alıyor, geriye kalan 80 koltuk satışa açıktı. Özellikle yaz döneminde çok yoğun seferlerin olduğunu söylediler. “Destek verelim; ama şu an için elimizde yeterince uçağımızın olmamasından kaynaklı sıkıntımız var. Elimizdekilerle sefer yapmaya gayret ediyoruz” denildi. THY Yönetim Kurulu Başkanımız, acil durumlarda nasıl destek olduysa, taleplerimizi ilettiğimizde Malatya adına hızlı bir şekilde çalışmalarını yapıyor. Malatya- İstanbul ve Malatya-Ankara seferlerinin artırılması, saatlerimizin düzeltilmesi isteklerimizi, Malatya'nın hassasiyetlerini kendisine ilettik. Takip edeceğiz.

CUMHURBAŞKANIMIZ, MALATYA ŞEKER
FABRİKASI İÇİN İNSANIMIZA KULAK VERDİ

“Malatya Şeker Fabrikası, Malatya ve Türkiye için kazanım sağlıyorsa devam ettirmeliyiz” dedik. Cumhurbaşkanımız; vatandaşımızın, Malatyalı hemşerilerimizin, bölgemizin insanına kulak verdi. Özelleştirme sürecini son imzadayken iptal etti. Bunun neticesinde bugün üretim kapasitesi arttı. Çevre illerden gelen şeker pancarı da şimdi Yazıhan'da yetişiyor.

Malatya Şeker Fabrikası'nın özelleştirilmesine karşı çıkmış ve bu noktada büyük bir mücadele vermiştiniz? Neden? Bu hususu detaylarıyla anlatır mısınız?

Malatya'nın da içlerinde bulunduğu şeker fabrikalarının özelleştirme süreçleriydi. Portföy B ve C içerisindeki şehirleri kapsıyordu. Bu bizim değil, 2001'de üçlü koalisyon döneminde verilen karar. Nişasta bazlı şekerlerin Bakanlar Kurulu kararıyla kotalarının 2 katına çıkarılması ve Bakanlar Kurulu'na yetki verilmesi de öyle... “Şeker fabrikaları özelleştirilsin, ayrıca nişasta bazlı şekerler de Türkiye'ye girebilsin, satılabilsin” denildi. Ben sağlıkçıyım ve nişasta bazlı şekerlerin çok zararlı olduğunu biliyoruz. Biz bunun mücadelesini verdiğimizde nişasta bazlı şekerin kotası yüzde 5'den, yüzde 2.5'a düşürüldü. Bu sağlık açısından ve çocuklarımız için çok önemli bir iştir. Bu iller arasında Van-Erçiş, Malatya, Maraş, Elazığ, Elbistan ve Çorum var. Erzincan Şeker Fabrikası da bunların içindeydi. Özelleştirmenin aldığı kararı tüm bakanlar imzalamış ve son karar dönemin başbakanı olan Cumhurbaşkanımız'daydı. Allah rahmet eylesin; Ziraat Odası Başkanı Bayram Polatbaş, Şeker-İş Başkanımız Nuri Murat defaaten geldi ve ziyaret etti.

   Açıkçası özelleştirme sürecinde olan ve ciddi manada zarar eden şeker fabrikaları var. “Burası, Malatya ve Türkiye için kazanım sağlıyorsa biz devam ettirmeliyiz” dedik. Malatya'nın kazanca dönüşebileceğini, bölgelerimizdeki fabrikaların da kapatılmaması gerektiğini ve tüm bölge milletvekillerinin, “portföy B ve C”nin özelleştirme kapsamında olan fabrikaların bulunduğu illerin ve milletvekilleri ve başkanlarıyla, Maliye Bakanımız Sayın Mehmet Şimşek, Özelleştirme Dairesi Başkanı Ahmet Aksu'nun olduğu bir toplantı gerçekleştirdik. O gün bu özelleştirmeyi neden istemediğimizi ve fabrikaların neden önemli olduğu yönündeki görüşümüzü paylaştık. Arsalar konusunda, özelleştirmenin vatandaşımız nezdindeki algısını anlattık.
 Cumhurbaşkanımıza bir konuyu neden istemediğinizi, tüm detaylarıyla anlattığınızda gereğini yapıyor. O dönemdeki şeker fabrikalarıyla ilgili olan kararla Sayın Cumhurbaşkanımız; vatandaşımızın, Malatyalı hemşerilerimizin, bölgemizin insanına kulak verdi. Özelleştirme sürecini son imzadayken ihalesini iptal etti. O iptal neticesinde bugün Malatya Şeker Fabrikası'nın üretim kapasitesi arttı. Aynı zamanda şeker pancarının çevre illerden gelmesi söz konusuydu. Şimdi Malatya'da, Yazıhan'da şeker pancarı üretiliyor. Orada üretilen şeker pancarları, şeker fabrikasında üretime dönüştürülüyor. Üreticilerimiz, Cumhurbaşkanımız buraya geldiğinde teşekkür etmek adına hediyelerini takdim etti. Biz milletimiz, bölgemizin menfaati için elimizden geleni bugüne kadar yaptık. İnşallah bundan sonra da yapmaya devam ederiz.

MALATYA BENİM AŞKIM
MALATYA BENİM SEVDAM

Malatya'ya verdiğiniz önemi cümlelerinizle nasıl vurgular sınız?

Malatya benim aşkım ve Malatya benim sevdam. Türkiye benim aşkım ve Türkiye benim sevdam. Yaklaşık 18 yıldır yapmış olduğum siyasette, binlerce kere şükürler olsun, Rabbim bizlere güzel makamları nasip eyledi. Cumhurbaşkanımız buna vesile oldu, milletimiz oylarını ve desteklerini verdi. Bizler de elimizden geldiğince bu hizmetleri yerine getirmeye gayret ettik. 17. yılına tanıklık ettiğimiz iktidarımızda Malatyamız için 21 milyar TL'lik yatırımı milletimizin hizmetine sunarken çok ciddi manada katkısı olan arkadaşlarımız oldu. Her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

ALTAY KIŞLASI'NDAKİ 1.200 DÖNÜMLÜK
ARSANIN, BELEDİYEYE DEVRİNİ İSTEDİK

Altay Kışlası'daki 1.200 dönümlük arsanın, Büyükşehir Belediyesi'ne devrini istedik. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla, Milli Savunma Bakanımızı ziyaret ettik. Bakanlığımızın bürokratları çalışmaya başladı. Sanayi sitelerimizin bir mekânı olsun istiyoruz. Malatya Kuzey Çevreyolu'nun maliyeti ise 350 milyon TL. 12 km'lik kısımda ikinci şantiyeyi kuruyoruz.

Başka hangi hizmetleri ve yatırımları hayata geçireceksiniz? Önünüzde duran en önemli projeler neler?

Özellikle Malatya Kuzey Çevreyolu'nu herkes konuşuyor. Toplam maliyeti 350 milyon TL. Yol ve inşaat çalışmaları devam ediyor. Malatya'nın trafiğinin yoğun olduğu 12 km'lik kısımda ikinci şantiyeyi kuruyoruz. İnşallah yapımı hızlanacak. Sayın Cumhurbaşkanımıza, belediyedeki görüşmemizde bunu bir kez daha arz ettik. Altay Kışlası arazisinin Büyükşehir Belediyesi'ne devri konusunda da Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla Milli Savunma Bakanımıza; milletvekili arkadaşlarımız, Büyükşehir Belediye Başkanımız ile birlikte ilgili bakanlıklarımız dahil olmak üzere ziyaretlerimizi yaptık. Milli Savunma Bakanımızın ilgili komutanları davet ederek yapılan toplantısında Malatya İli, Yeşilyurt İlçesi, Topsöğüt Mahallesi 275 ada ve 3-5 parselde yer alan Altay Kışlası'daki 1.200 dönümlük arsanın Büyükşehir Belediyesi'ne devrini istedik. Milli Savunma Bakanlığımızın bürokratları çalışmaya başladı.     Burası, Milli Emlak'ın alanı. Milli Savunma Bakanlığı'na tahsis edilmiş. Çevre ve Şehircilik Bakanımız da konuyu yakından takip edecek. Bu vesileyle Özsan Sanayi Sitesi, keresteciler, ayakkabıcılar, yapı malzemeciler, mobilyacılar, gıda toptancıları, oto tamircileri, depolama alanları gibi sanayi sitelerimizin, galericiler sitemizin de dahil olacağı bir mekânı olsun, Altay Kışlası'nda, Büyükşehir Belediyemiz ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız ile birlikte yapsın istiyoruz. Malatya için çok önemli gördüğüm hadiselerden bir tanesi.

MALATYA'YA YENİ BİR
‘ADALET SARAYI' KAZANDIRACAĞIZ

Adalet Bakanımız ve bürokratlarımızla görüştük. Büyük bir alan verilirse yeni bir adalet sarayı yapılabileceğini, Malatya'nın 30-40-50 yılını planlayabileceklerini söylediler. “Neresi olabilir?” diye düşündük. Yeşiltepe'deki eski askeri hastane alanında karar kılındı. Ayrıca, cezaevlerinde daha insani koşulların sağlanması gerektiğini düşüncemizi de paylaştık.

Malatya Adliyesi, milletimizin talebi olmadan Malatya Devlet Hastanesi gibi bir hikâye. Dönemin başsavcısını ziyaret ettiğimde özellikle hakimlerin bir odada 2 kişi oturduğunu gördük. Başsavcımızla birlikte adliyemizi gezdik. Artan mahkemeler ve gelen hakimlerimizin odalarındaki darlık nedeniyle, adliye binamızın genişletilmesi gerektiğini paylaştık. Dönemim Adliye Bakanı ile yaptığımız görüşmede, adliye lojmanlarının yeniden yapılmasını istedik. Bununla birlikte Malatya'ya açık cezaevi yapılmasını gerektiğini söyledik. Cezaevlerinde çok fazla insanın cezasını çektiğini; ama daha insani koşulların sağlanması gerektiğini düşüncemizi paylaştık. Malatya'ya bir adliye binası istedik. Açık cezaevi konusunu çok yakın takip ettik. Doğanşehir ve Akçadağ'da açık cezaevlerimiz bitiyor. Bölge için önemli olacağını düşünüyorum. İnşallah tamamlanıp açılışlar yapılacak. Bölgede görev yapan hakimlerimizin kalacağı bir mekân olması planlanan lojmanlarımız yapılıyor.

        Adliye binası için yer tahsisi yaptık. Mevcut adliye binası 17 bin metrekare alan üzerinde. Bizim yer tahsisi yaptığımız, Beylerderesi Viyadüğü'nde 27 bin metrekarelik bir alandı. Buraya projeyi yaptık. Yeni adliye binasını buraya taşıyacaktık. Adalet Bakanımız ve bürokratlarımızla yaptığımız görüşmede, burasının da adliye binası için küçük olacağını, eğer daha büyük bir alan verilirse Malatya için bir adalet sarayı yapılabileceğini, Malatya'nın 30-40-50 yılını planlayabileceklerini söylediler. Yeni bir yer bulma kararı aldık. “Neresi olabilir?” diye düşündük. Yeşilyurt/Yeşiltepe Askeri Hastanesi… Sayın Adalet Bakanımıza çok teşekkür ediyorum, yakından takip ediyor. Görüşmelerimizi de neticelendirdik. Malatyamıza, Yeşiltepe'ye, Büyükşehir Belediyemiz'den Adalet Bakanlığı'na devri yapılacak. Milli Emlak ile karşılıklı takaslaşılarak yerler verilecek. Malatya'ya yeni bir adalet sarayı kazandıracağız.

 

 

elsan

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!