dore okulları
Malatya
20 Nisan, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    32.50
  • EURO
    34.78
  • ALTIN
    2499.5
  • BIST
    9693.46
  • BTC
    64365.184$

DAYIMIN GÖBEĞİ NASIL ERİYECEK?


DAYIMIN GÖBEĞİ NASIL ERİYECEK?
Narin

 

Diyetisyen İrem ERCAN yazdı... 

İki gün önce dayım bana bu hafta gazetede ne yazacağımı sordu. Ben de ona ‘Ne yazayım?' dedim. ‘Dayının göbeği nasıl eriyecek?' dedi. ‘Mükemmel bir başlık' dedim. Gerçekten mükemmel bir fikirdi, Bana, ‘Hocam nasıl zayıflayacağız?' sorusundan sonra en çok sorulan ‘Bu göbek nasıl eriyecek?' sorusu oluyor. Ve biliyorum ki toplumumuzun tamamının bu sorunun cevabına ihtiyacı var.

Şimdi ne yapıyorsanız onu yapmayarak ya da ne yapmıyorsanız onu yaparak eriyecek o göbekler. Ama öncesinde ben sizlere, kimilerimize çok sevimli görünse de aslında içimizdeki düşman olan bel çevresi yağlanmasının zararlarından bahsedeceğim. Toplumumuzda özellikle hareketsizliğin ve hazır beslenmenin artışıyla göbekli insan profilinde de bir artış oldu. Ve bir zamanlar at sırtında ‘o savaş meydanı senin, bu fetih benim' koşturan atalarımızın yerini masa başında saatlerce oturup, sürekli bir şeyler atıştıran insanlar aldı. Çok değil dedelerinize bir de babalarınıza baksanız bile farkı anlayabilirsiniz. Tabii ki göbek sadece erkeklere has bir durum değil. Ancak erkekler fizyolojik olarak bel çevresi yağlanmasına daha müsait. Bu tip yağlanmaya yani yağın bedenin üst tarafı olan bel ve üst karında toplanmasıyla oluşan  yağlanmaya elma/android tip yağlanma diyoruz. Bu yağlanmada vücut görünümü elmayı anımsattığı için bu şekilde adlandırılır. Çoğunlukla bacaklar ince ancak vücudun üst kısmı daha yağlı ve geniştir. Bu tip yağlanma daha çok erkeklerde görülür. Bu yağlanma tipi tükettiğimiz besinlerle aldığımız yağ asitlerinin hızlı bir biçimde serbestleşmesi ve dolaşıma katılmasıyla karakterizedir. Ve maalesef hipertansiyon, kalp damar hastalıkları, tip2 diyabet, alzheimer, osteoporoz ve bazı kanser türleri ile doğrudan ilişkilidir. Aslında karnınızdaki o çıkıntı göbek değil hastalık!

Çocuklarımız artık kalp krizinden ölüyor, farkında mısınız?

Özellikle son yıllarda tüketilen besinlere bağlı olarak çocukluk çağı obezitesi çığ gibi büyümekte ve göbekli çocuklar ortada gezmekte. Çoğu anne baba bunu görmezden gelse de, asla göz ardı edilecek bir şey değil. Bu durum çocuklarda hiperlipidemi dediğimiz durumu ortaya çıkarır. Ve kandaki yağlar artmaya başlar. İşte bu artış kalp krizi yaşının neden 60'lı yaşlardan 15'li yaşlara düştüğünün kanıtlarından biridir.

Diğer yağlanma türü ise daha fazla kadınlarda görülen armut/jenoid tip yağlanmadır. Bu yağlanma türünde de aynı şekilde vücut görünümü armudu andırdığı için bu şekilde adlandırılmıştır. Bu yağlanmada yağlar daha çok kalçada ve bacaklarda toplanmıştır.

Elma tipi yağlanma armut tipi yağlanmadan çok daha tehlikelidir. Ve maalesef bu bölgedeki yağları eritmek için çok daha fazla enerji harcamanız gerekmektedir. Yağların bu dağılım şekilleri yediklerimizle ilgili olsa da aslında genetik kontrol altındadır. Bu yüzden size düşen vücudunuzu iyi tanıyıp, kendi sisteminizi çözerek, bu yönde çözümler oluşturmak olmalıdır.

Bel çevresi ne zaman normal aralıktadır, hangi değerlerin üstüne çıkarsa risk artar?

 Bel çevresi ölçümü mezura ile kolaylıkla yapılabilir. Erkeklerde 94 cm üstü riskli, 102 cm üstü yüksek riskli kabul edilir. Kadınlarda ise 80 cm üstü risk oluşmaya başlar ve 88 cm üstü yüksek riskli kabul edilir. Yüksek riskten kasıt yukarıda zikrettiğimiz hastalıklara ve daha birçok probleme kapı aralama olasılığıdır. Sizler de bu şekilde bel çevrenizi ölçerek ne kadar risk altında olduğunuzu bulabilirsiniz.

Bu göbekler nasıl eriyecek?

Öncelikle şunu belirtmeliyim ki; bölgesel zayıflama diye bir şey yok. Bunu mesleğini hakkıyla yapan hangi diyetisyene, fizyoterapiste ya da spor hocasına sorarsanız size aynı cevabı verecektir. Örneğin basen bölgesi yağlarından kurtulmak için o bölgedeki kasları aktifleştirecek egzersizler uygulanabilir. Bu kısım benim alanım olmadığı için daha fazla yorum yapmam uygun değil. Fizyoterapist arkadaşlar ya da spor antrenörleri gerekli egzersiz türlerini önerebilir.

Benim diyeceğim şey şu: Öncelikle sosyal medyada her yerden adeta fırlayan ‘Göbek eriten mucize çaylara' ve ‘bir haftada 10 kilo verdiren saçmalıklara' inanmamanız gerekli. Kilo vermek isteyen bir insan bunu sağlığa kavuşmak için yapar. Aklı başında hiçbir insan sağlığından olma pahasına zayıflamak istemez diye düşünüyorum. O zaman ne yapıyoruz? İlk olarak karşımıza çıkan dolandırıcılardan uzak duruyoruz.

İkinci ve en önemli önerim şu: Sağlıklı bir şekilde kilo vermek için vazgeçilmezimiz olab iki şey var. Birincisi elbette beslenme. İkincisi ise spor. Beslenme bu işin yüzde 70'i, spor ise yüzde 30'udur diyebiliriz. Ama biri olmadan diğeri tek başına size yardımcı olamaz. Spor için iyi bir salona yazılabilir, uzmanlar eşliğinde çalışabilirsiniz. Hiçbir şey yapamıyorsanız bile bol bol yürüyün derim.

Beslenmeye gelince muhakkak aldığınız enerji miktarını, rafine şeker, işlenmiş gıdalar ve paketli ürünlerin tüketimini olabildiğince azaltmalısınız. Yapılan araştırmalar bu tarz yiyeceklerde bulunan özellikle trans yağ asitlerinin vücudun diğer bölgelerine oranla daha fazla bel çevresinde toplandığını ve kolay kolay peşinizi bırakmadığını ispatlamış durumdadır. Bel çevresindeki yağlara sebep olan şeyleri alkol ve uyku düzensizliği takip ediyor. Alkol vücudumuza hiçbir faydası olmadığı gibi zarar vermediği organ/yapı kalmayan bir bileşik. Günümüzde bira göbeği olarak adlandırılan bel çevresi yağlanmasını bilmeyen yoktur. Bu oluşması gayet kolay ancak normale döndürülmesi oldukça zor bir durum. Bu yüzden alkolden uzak durun. Uyku düzensizliğini de biyolojik saate bağlayabiliriz. Gece geç saatlerde tüketilen yüksek kalorili besinler göbek oluşumu için gerekli yağları sağlarken, çok geç saatlerde uyuyup öğleden sonra uyanmak bu yağlara yerleşmeleri için yeterli zamanı sağlamaktadır, desek yanılmış olmayız.

Özellikle lif içeriği yüksek besinleri tüketerek, meyve ve sebzeleri hayatınıza daha fazla dahil ederek, kuru baklagillere ve yağlı tohumlara daha fazla yer vererek, yağsız et ve az yağlı süt ürünlerine yönelerek, uyku düzeninize dikkat ederek, diyetinizde kalori açığı bırakarak ve tabii ki aktif spor yaparak bu gidişata dur diyebilirsiniz.

Her zaman belirttiğim gibi bu vücut size emanet. Ve emaneti sahibine en az zararla teslim etmelisiniz. Bu da ancak o emaneti çok iyi tanıyıp aslına sadık kalacak şekilde kullanmakla mümkün. Bu yüzden vücudunuzu dinleyin, hatta onunla konuşun ve artık harekete başlayın.

Sağlıcakla kalın

Diyetisyen İrem ERCAN

elsan

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!