Dr. Uçkan: Seçimi istemiyorlar!

MALATYA TİME / ÖZEL

Son üç gün içinde 31 güvenlik görevlimizin şehit edilmesi, yüreklerimizi dağladı. Toplumun çeşitli kesimlerinden tepki sesleri yükseliyor. Ak Parti Malatya Milletvekili Aday Adayı Dr. Ahmet Ercan Uçkan, Malatya Time'a özel açıklamalarda bulundu. Uçkan, önceki gün gerçekleştirdiğimiz röportajda milletvekili olması durumunda Doğu ve Güneydoğu'da yaşanan sıkıntıların çözümüne katkısı olacağını söylemişti.

FATİH SULTAN MEHMED'İN VE SELAHATTİN EYYUBİ'NİN AHVADIYIZ

Kendisi de Kürt kökenli bir vatandaşımız olan Ahmet Ercan Uçkan, “Maalesef son 3 gün içinde 30'un üzerinde şehit haberi aldık. PKK terör örgütü tarafından gerçekleştirilen hain saldırılar neticesinde ülkemizin dört bir tarafına ateş düşmüştür. Bu saldırıları gerçekleştirenler kendilerini Kürt halkının haklarını savunduklarını söylüyorlar. Ben de Kürt kökenli Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. Bununla da büyük gurur duyuyorum. Bu ülkenin değil bir çakıl taşını, bir kum tanesini bile verilmemesi için bin tane kellem olsa veririm. Şehit edilen güvenlik güçlerimizin arasında Kürtler de var. Biz Osmanlı torunlarıyız. Hepimiz Osmanlı torunuyuz. Üstad Bediüzzaman hazretlerinin de buyurduğu gibi Türk ile Kürt etle tırnak gibidir. Türk ile Kürt birbirinden ayrılmaz. Hepimiz Fatih Sultan Mehmet'in ahvadıyız. Selahattin Eyyübi'nin de ahvadıyız. Biz en az Selahattin Eyyübi kadar Kürt, Fatih Sultan Mehmet kadar da Türküz. Bu son vahim terör olaylarının arkasında emperyalist dış güçler vardır. Bunların en büyük amacı ülkemizi bir iç savaşa sürüklemektir. Allah korusun memleketimizi bir iç savaşa götürmek istiyorlar.” dedi.

ŞEHİT HABERLERİYLE YÜREKLERİMİZ YANDI

Son üç gün içinde 30'un üzerinde şehit haberinin geldiğini hatırlatan Ahmet Ercan Uçkan, “Yüreklerimiz yandı, ciğerlerimiz parçalandı. Türkiye'nin muhtelif illerine bu kardeşlerimizin cenazeleri gönderildi. Her biri ayrı ayrı üzdü bizi. Üzüldük ve kendimize göre tepkimizi de ortaya koymaya çalıştık. Ancak tepkiyi aşırıya götürenler oldu. Bir bakıyorsunuz bir ilimizde Kürt kökenli vatandaşımız sırf yöresel kıyafetini giydi diye evinden alınıyor ve götürülüp iyice dövülüyor. Daha sonra da getirip Atatürk'ün heykelini öptürüyorlar. Bir başka grup çıkıyor gazete ve televizyon binalarına saldırıyor. Camları çerçeveleri indiriyorlar. Elbette teröre tepkimizi göstereceğiz ama tepki gösterirken kendimiz de terör yapmayacağız. Gayet demokratik bir şekilde tepki göstereceğimiz yere gidip terör kınayıp, yapılan yanlışı anlatma yolunu seçmeliyiz. Cam çerçeve indirerek, sahibinin etnik kökenine göre işyerlerini tahrip ederek terör estirmemeliyiz. Askerimize ve polisimize güvenereke, şehitlerimizin intikamının alınmasını bekleyeceğiz. Dün akşam saatlerinde Başbakanımız yaptığı açıklamada itidal çağrısında bulundu. Hepimizin itidalli olması gerekiyor. Emperyalist dış güçlerin istediği iç savaş görüntülerini vermeyelim. Şer güçlerin ülkemizde bir iç savaş yaşandığı algısı oluşturmaya çalışmasına çanak tutmayalım. Teröristlerle mücadeleyi kararlılıkla sürdüren bir ordumuzun olduğunu unutmayalım. Taşkınlık derecesinde gerçekleştirilen nümayişlerin yaşanmaması için elimizden geleni yapmalıyız.” İfadelerini kullandı.

DEVLETİMİZ BU ZOR GÜNLERİ AŞACAKTIR

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ve hükümetinin teröristlere karşı verdiği mücadelenin her geçen dakika iyi sonuçları getireceğini söyleyen Uçkan, “Devletimiz ve hükümetimiz Cenab-ı Allah'ın izniyle bu zor günleri aşacaktır. Devletimiz ve hükümetimiz bir yandan terörle en iyi şekilde mücadele ederken diğer yandan da halkla o derece iyi bir şekilde bütünleşerek bu zor günleri aşacaktır. Buna inancım tamdır” şeklinde konuştu.

ŞER GÜÇLER, SEÇİMLERİN YAPILMASINI İSTEMİYOR

Kendisinin dün yaptığı açıklamada 1 Kasım genel seçimleriyle ilgili olarak cumhuriyet tarihinin en önemli seçimi olduğunu belirttiğini aktaran Ahmet Ercan Uçkan, “Önümüzdeki bu seçim Türkiye Cumhuriyeti'nin en önemli seçimidir. Bu seçimde iç ve dış düşmanlarla mücadele edecek hükümet seçilecek. Bu hükümetin büyük bir kararlılık göstermesi için elinin kuvvetli olması gerekiyor. Bu da tek başına iktidar olursa gerçekleşecektir. Bütün vatandaşlarımız demokratik haklarını kullanmak adına sandığa gitmelidir. Dedikodular ve şehir efsanelerine itibar etmeden, ülkesini en iyi şekilde yöneteceğine inandığı partiye oyunu vermelidir. Ülkemizdeki bu terör belasının yeniden hortlamasının en büyük sebebi de seçimlerin yapılmasını engelleme çabasıdır. Bakın 7 Haziran seçimlerinden sonra koalisyonlarda bulunmayacağını belirten iki tane parti vardı. Bu iki parti, hem koalisyonlara katılmayacaklarını açıkladılar. Hem de seçime gidilmemesini istediler. Bunlara “Koalisyon kuralım” denildi “Olmaz” dediler. “Azınlık hükümeti kuralım siz dışarıdan destek verin” denildi. “Olmaz” dediler. “O zaman erken seçime gidelim denildi” buna da “Olmaz” dediler. Ülkemizin istikrarını istemeyen şer güçler bu partilerin akıl hocasıdır. Şer güçler seçimi istemiyor. Daha müreffeh ve daha güçlü bir Türkiye'yi karşılarında görmek istemiyorlar. Ülkemizin refah ve huzuru için demokrasimiz için seçimlerin bir an önce yapılması ve güçlü bir hükümetin kurulmasını istemeyen dış güçlere inat bu seçimlerde hepimiz sandık başına gidelim. Onlara en güzel cevabı sokaklarda değil sandıkta verelim” ifadelerini kullandı.