Eleştirilmekten korkmayın!

Geçen haftalarda yazdıklarımdan ötürü bazıları kırılmış ve hatta bununla kalmamış bazı ağabeglerimizi arayıp “Bunlar niye böyle şeyler yazıyor, bunları engelleyin” diye bize mesaj bile yolladılar. İşin dozunu kaçırıp bazı yalakalarınıda konuşturup bizi korsan gazetecilikle itham edenler bile oldu. Hal böyle iken kendilerine gazeteci süsü verip, demokrasiden, insanlıktan ve Malatyalılıktan dem vurup yıllardır menfaatlendikleri Malatyadaki siyasi uzantılarını koruma derdine düşen pos bıyıklı şarapçı saksağan tayfasının bizi korsan gazetecilikle itham etmesini yadırgadık. Önüne birileri tarafından konulan gündemi haber yazmaktan başka bir yeteneği olmayan bu zerzevatları gazeteci olarak zaten görmüyoruz. Görmediğimiz için bizlerde gazete çıkardık ve Malatya Tayım gazetesiyle yıllardır gündem belirliyorduk. Bu Stalin bıyıklı fikirden yoksun adamcıklar görmezden gelse bile biz “Gazeteciyiz” onlar ve onların menfaat kaynakları istiyor diye fotokopi haberciliği yapmayacağız. Gündemi milletin sorunları ve soruları ile belirlemeye çalıştık bundan sonra da aynı metodu kullanmaya devam edeceğiz. Gazetecilik dersi vermeye çalışanlara da acizane bir tavsiyem olacak “Siz önce okuma yazmayı sökün gazete okumayı öğrenin ondan sonra haddiniz olmasa da bize gazetecilik dersi vermeye kalkın.”

DOST OLDUĞUMUZ İÇİN ELEŞTİRİYORUZ

Eleştirilmekten hoşlanmayanların başında bizim vekillerimiz geliyor. Eksik yapılanları, dile getirilmeyenleri, vatandaşların ya da memleketin sorunlarını dile getirenleri her defasında haşlamayı alışkanlık haline getiren sayın vekiller kendi işlerine gelmeyen her yazıyı ve yazanı ağır dille itham ediyorlar. “Siz bizi hep haber yapın, her yaptığımızı allayıp pullayıp yapmadıklarımızı da görmezden gelin. Basın açıklamalarıyla biz size hazır haber gönderelim.”dercesine mesaj vermek çok ahlaki değil. Ama bu hatalarının tek sorumlusu vekiller ve idareciler değil onları yıllardır şahsi işleri dışında rahatsız etmeyen “Gazeteci Müsvetteleri” ve “Menfaat Grupları” yöneticilerimize ve vekillerimize hep pembe tablolarlar çizdikleri için bizim uyarı dozundaki gerçeklerimiz onlara acı geliyor. Hatalarını yüzlerine vurduğumuz için pekte alışık olmadıkları bir durumla karşılaşıp ne tepki vereceklerini bilemiyorlar. Ama onların menfi haberler karşısındaki tepkilerini normalleştimek adına biz görevimizi ifa etmeye devam edeceğiz.

HIRANT DİNK İSMİ İSABETLİ KARAR!

Geçtiğimiz yıllarda karanlık bir suikaste kurban giden ve aslen Malatyalı olan gazeteci-yazar Hırant Dink'in isminin yaşatılması için belediye tarafından kendi mahallesindeki sokağa ismi verildi. Çavuşoğlu Mahallesinde doğduğu evin yanındaki sokağa isminin verilmesi kamuoyunda isabetli bir karar olarak değerlendirildi. Azınlıkları kışkırtmak ve Uluslar arası platformlarda ülkemizi zor duruma düşürmek üzere tertiplenen oyunları boşa çıkarmak adına örnek bir girişim olan bu isim değişikliğini bende takdir ediyorum.

SÖĞÜTLÜ CAMİİ İNŞAATI

Tadilat ve depreme karşı güçlendirme adı altında 3 yıldır ibadete kapatılan Söğütlü Cami tadilatının 3.cü yıla sarkması ahalinin tepkisini çekiyor. Plana göre bir yılda bitirilmesi gereken tadilata ödenek yetersizliği sebebiyle uzun bir süre ara verilmişti. Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından devam ettirilen güçlendirme ve tadilat çalışmalarının “ödenek yetersizliği” bahanesiyle bir süre aksadığını iddia eden yetkililerin vurdumduymaz tavırları yüzünden merkezdeki vatandaşlar aylardır ibadetlerini sağlıklı ortamlarda yapamıyorlar. “Bu tadilat süresi içinde yerine yeni bir cami inşaa edilebilir”. Diyen vatandaşların bu sitemi pek te haksız sayılmaz. Dini hassasiyetler üzerinden siyaset yapan pek sayın vekiller bu konuda da kendilerine birer pay çıkarırlarsa iyi olur diye düşünüyorum.