dore okulları
Malatya
29 Mart, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.48
  • EURO
    35.14
  • ALTIN
    2325.9
  • BIST
    9079.97
  • BTC
    70716.1$

Eski çocuklar ciklet, şimdikiler tablet istiyor!


Eski çocuklar ciklet, şimdikiler tablet istiyor!
ADEM İNSANOĞLU YAZDI...
Narin


Ülke olarak beka sorunu yaşadığımız bugünlerde yerele dair bir şeyler yazmak zor ve anlamsız geliyor. Fakat onca sorun yumağına denk gelip bir şeyler yazmamak ise, “dilinizle düzeltin” emrine ters geliyor. Bu sebeple yerelde karşılaşılan bir takım sorunları yazmayı borç biliyorum. Aslında Afrin Operasyonu olmasaydı, milletin yerel yöneticilere olan öfkesi ve kızgınlığı hiçte istenmeyen olaylara sebep olabilirdi. Fakat millet olarak birlik ve beraberliğe, kenetlenmeye olan ihtiyacımız en üst seviyede olduğu için, kimseden ses çıkmıyor. Oturup kalktığımız herkes, konu yerele geldiğinde aşırı derecede dert yanıyor. Kelimenin tam anlamıyla yerelde birkaç belediyemiz hariç, geriye kalanlar kredilerini çoktan tüketmiş durumda. Arada bir ufak tefek iş yapan belediyelerimizin –özellikle Büyükşehir Belediyesi- hiçbir hizmet projesi milletin dikkatini ve ilgisini çekmiyor. Milleti cezbedecek hiçbir proje ve hizmet maalesef yok. Çevremizdeki büyükşehir illerden hatta büyükşehir olmayan illerden çok gerideyiz. Üstelik bir bakan, -birisi iktidarın- iki genel başkan yardımcısına sahip iken! Sadece belediyeler değil; merkezi yönetimin taşra teşkilatı da pek bir hizmet üretemiyor. Eskiden Vali ve Kaymakamların elleri altında Özel İdareler ve Köylere Hizmet Birlikleri varken, hizmet üretebiliyorlardı. Ne yazık ki yeni Büyükşehir Yasası ile birlikte bu imkânları ellerinden alınan Vali ve Kaymakamlar, birer noter vazifesi görmeye başlamış durumda. Şehrin kaderine etki edecek hiçbir hizmeti olmayan belediyelerin arada bir çıkıp; “şu kadar metre yol yaptık, şuraya şu hizmeti götürdük” nev'indeki açıklamaları, meşhur “çocuk mu kandırıyorsunuz?” deyimini getiriyor aklıma! Onlara birilerinin hatırlatması lazım, eski çocuklar büyüklerinden çiklet isterlerdi, şimdikiler tablet istiyorlar. Hükümetimizin geleceğe dair vizyonuda “tablet” verilmesini gerektiriyor. 

 

Şuyulandırma Kime Yarar Sağlar? 

İlimizin geleceğine önemli bir katkı sağlayacak en önemli projelerden birisi “Kuzey Çevreyolu” projesi. Yıllardır bir türlü başlamayan proje fiilen başlatılmış durumda. Bizden çok sonra çevreyolu projesi yapanlar çoktan bitirdiler ve yeni çevreyolları inşa etmeye başladılar. Bizde ise sorun ve sıkıntılar bir türlü bitmiyor. Çevreyolunun güneyden mi kuzeyden mi geçmesi gerekir tartışması uzun yıllar gündem olmuştu. Âcizane ben, güneyden geçmesi gerekir diyenlerdendim. Büyüklerimiz kuzeyi uygun görmüş olmalı ki, orada karar kıldılar ve işi başlama noktasına getirdiler. Şimdilerde yeni sorun toplulaştırma ve şuyulandırma olarak karşımıza çıkıyor. Çevreyolu güzergâhında bulunan araziler özel kişilere ait. Hal böyle olunca, istimlak bedeli ödememek için araziler toplulaştırmaya tabi tutuldu. Toplulaştırma sonrası yola arazisi girenlere başka başka yerlerden arazi verildi. Toplulaştırma ile ilgili sıkıntılar bitmeden aynı güzergâhta bulunan yerlerde bu defa bir şuyulandırma çalışması yapılmış durumda. 26 Ocak tarihinde şuyulandırma ile ilgili imar çalışması ilana çıktı. İnsanların büyük bir kısmının haberi bile yok.  

Şuyulandırma; imar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakatı aranmaksızın, birbirleri ile, yol fazlaları ile, kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve re'sen tescil işlemlerini yaptırmak şeklinde tanımlanıyor imar kanununda. Battalgazi'nin Eski Malatya bölgesindeki tarım alanları bu şekilde imar kapsamına alınmış durumda. Her yanıyla sorunlu sıkıntılı bir iş yapmış Büyükşehir Belediyesi. Gerçeğinde ev olan fakat tapuda arsa olarak görülen birçok yer yola katılmış durumda. Mahalle aralarında mevcut halinde 3 metre yol bulunmayan yerlerde 10 metre genişlikte yollar bulunuyor. Malatya Şehir Merkezinde bile neredeyse hiçbir cadde bu kadar geniş değilken, en ücra yerdeki bir mahallede bu kadar genişlikte yol yapılması akıl mantık işi değil! Üstelik buralarda bu genişlikte yolu yapacak belediye nerde? Aslında bakıldığında 10 metre yol payı ideal geliyor fakat milletin evi yola gittiği için sıkıntılar büyük. Yani vatandaşın dişiyle tırnağıyla kazıyarak yaptığı ve başını soktuğu küçük bir damı var, o da imara kurban gidecek gibi bir durum var ortada. Yine birkaç yüz metrekarelik arsalara 9-10 ortak verilmiş. Üstelik belediyelerde birçok binanın arsasına ortak edilmiş. Belediyeler istimlak edilen yerlerin maliyetini halka yüklerken, üstüne birde kar sağlıyorlar. Aslında derinlemesine araştırıldığı zaman yola cephesi olan yerlerin kimlere verildiği ortaya çıkartılabilir. Bu durumda yapılan yol kime ne rant sağlamış, o zaman daha net anlaşılmış olur. Daha önce belediye başkanlığı yapmış ve yaptıkları ile geride esame bırakmış bir kişi yapmış olduğu şuyulandırma uygulaması ile binlerce insanın ahını almış ve siyasi kariyeri zirvedeyken sona ermişti. Şimdi kendisine selam bile veren yok!  

Daha önce birçok konuda bu sayfadan uyarılarımı dile getirdim. Birçok konuda düzenleme, düzeltme veya proje yapılmasına ön ayak oldum. Şimdi buradan tekrar uyarıyorum. Eski Malatya Bölgesinde yapılan bu imar çalışması, şehrin geleceğine ihanettir. Kayısının Başkenti dediğimiz tarım şehri olan ilimizin Eski Malatya Bölgesinin imara açılması, orada yaşayan insanlara ve bazı rantiyecilere bir takım rantlar sağlayabilir fakat şehrin geleceğine hiçbir katkısı olmaz. Oraya 5 kat imar vermenin hiçbir gereği yok! Gerek Cumhurbaşkanı, gerek Başbakan ve gerekse Çevre ve Şehircilik Bakanı, bas bas bağırıp; dikey yapılaşmaya bu kadar karşı çıkarken, Malatya Büyükşehir Belediyesinin tarım alanlarında bile dikey yapılaşmaya gitmesindeki sevdanın sebebi nedir?  

 

Büyükşehir Borç Batağında mı? 

Aslında yukarıda eleştirdiğim imar konusunun tek bir sebebi var; Büyükşehir Belediyesinin altından kalkamayacağı derecede büyük bir borç yükünün altına girmiş olması! Belediye Yönetimi, “nereden para gelir de bu borcun altından kalkarız” diye hesap yapıyor. Giderek birçok alanda zam yapacaklar gibi görünüyorlar. Otobüs ücreti, su ücreti, imar için bağış miktarı, otopark ücreti, MASKİ'nin her el attığı işte yüklü miktarda para alması, yüksek harçlar… vs. Her alanda yakında çok büyük miktarlarda ücret ödemek zorunda kalırsak şaşırmayacağım. Giderek yaşanılmaz bir şehir haline geliyoruz. Belediyede uzun yıllar hizmet eden kulağı delik bir ağabeye, “belediye de işler nasıl?” diye sorduğumda, “Allah gelecek olan yönetime yardım etsin!” diye cevap vermişti. Belediyenin en kıdemli bürokratlarından birisi bir ortamda, “bu borçtan kurtulmak için, belediye binasını satmak dâhil her yolu denemeliyiz” demişti. Bu sözler daha büyükşehir olmadan önce söylenmişti. Şimdi belediyenin borcu o günlere göre onlarca kat artmış durumda. İşte bu sebeple Büyükşehir Belediyesi daha çok yanlış imar uygulamasına imza atarsa şaşırmamak gerekir! 

 

Yolsuzluk Bitti, Yol Yapımı Tam Gaz! 

Büyükşehir Belediyesindeki yolsuzluk davası, birkaç kişinin ihraç edilmesi ile bir şekilde kapatıldı ve unutturuldu. İhraç edilenlerin açmış olduğu dava devam ediyor. Hiçbirisi ile herhangi bir bağım yok. Daha öncede hiçbirinin “sütten çıkmış ak kaşık olmadığını” yazmıştım. Herkesin kendince bazı sorunları olduğu belli. Fakat yolsuzluk davası dedikleri olayda asıl suçluların korunduğunu açık açık ortada. Aslında benim dikkatimi çeken şey, bu denli önemli bir dava sonrası Belediyede asfalt yapım işinin ne kadar arttığı konusu! Yıllardır asfalt işlerinde çalışan işçi bir arkadaşıma “yolsuzluk bitti, yol yapmaya başladınız mı?” diye sorduğumda, “Mehmet Mert var iken şu finisher makinesi hiç boş durmazdı, sürekli çalışırdı. Adam mutlaka yapılacak bir yerler bulur ve hepimizi çalıştırırdı. Mehmet Mert gidince finisher ara sıra çalışıyor sadece” diye cevap verdi. “Kış ortası ne asfaltı?” dediğimde, “bu sene kar kış yok, önceki seneler kar kış çoktu ama sürekli çalışıyorduk” diye cevap verdi. Bu olaya bakınca Büyükşehir Belediyesinin nasıl bir mantıkla yönetildiğini daha net görebiliyorum.  

 

Bir İslam Beldesi, Eski Malatya! 

Battalgazi Belediye Başkanı Selahattin Gürkan göz tırmalayan bir insan. Bu aralar değişik platformlarda ismini sıkça duyuyorum. Açıkçası hizmetlerine yönelik ciddi bir eleştiri duymadım. Özellikle son dönemde köy yollarını yaptırması, her köye bir çocuk parkı vs. gibi, hizmetin bugüne kadar gitmediği uzak yerlere de hizmet götürme gayreti takdire şayan. Selahattin Başkan'ın “Anadolu'yu Anayurt Yapan Battalgazi” sloganı da bir hayli tutmuş durumda. İnsanların birçoğu burada “Anayurttan” kastı “Türklerin anayurdu” olarak algılıyor. Benim algıladığım ise “İslam'ın Anayurdu” yani Müslümanların anayurdudur. Zira Türkler Anadolu'ya 1071 Malazgirt Zaferinden sonra yerleşmeye başlamışlardır. Eski Malatya ise 700'lü yıllarda İslam beldesi olmaya başlamıştır. Selahattin Başkan, Battalgazi'yi hep bir tarih ve kültür şehri olarak tanıtıyor. Bu tanımlama güzel olsa da bana eksik geliyor. Zira Battalgazi ya da Eski Malatya bir İslam Beldesidir. Selahattin Başkan tanıtımlarında bu noktaya da dikkat çekerse daha uygun olacağı görüşündeyim. Eski Malatya bölgesinde her yüz metrede İslam'ın bir sembolüne mutlaka denk gelirsiniz. Dinimizin sembolü olan; cami, minare, mescit, türbe, şehitlik, medrese vs. her karış toprakta mutlaka bu eserler karşınıza çıkar. Bu sebeple Battalgazi Belediyesinin, “İslam Beldesi” tabirini kullanması ve bu konuda aynı isimli kitap veya albüm çalışması yapması yerinde olur kanaatindeyim. 

 

Kiralık Kurum Binaları Kimin Kasasına Çalışıyor? 

Malatya'da oldukça dikkat çekici bir konu var. Birçok Kamu Kurumu kiralık binalarda hizmet vermeye çalışıyor. Kamu Kurumu olmaktan çok uzak, engellilere hizmet verilemeyen ve her yönüyle yetersiz bu binalar için her yıl yüzbinlerce lira devlet kasasından ücret ödeniyor. Örneğin Türkiye İş Kurumunun kendi binası var, yıkılıp yenisi yaptırılacak diye şehir merkezinde hiçte yeterli olmayan bir yer kiralanmış durumda. İŞKUR'un kendi binası boş ve atıl beklerken, her yıl yüzbinlerce lira kira ödenmesi akıl karı değil. Üstelik eski binanın yıkılması işi de askıya alınmış gibi görünüyor. Hükümetin planında 2020 yılına kadar yeni bina yapımına izin verilmiyor. Hal böyle iken, İŞKUR'un hala kiralık binada hizmet vermeye devam etmesi ve her yıl yüzbinlerce lira kira bedeli ödemesi mantıkla izah edilecek gibi değil. Battalgazi ve Yeşilyurt İlçe Nüfus Müdürlükleri, içerisinde halka hizmet verecek tuvaleti bile bulunmayan kiralık bir binada hizmet vermeye çalışıyorlar. Bir ara Battalgazi Belediyesini boşalttığı Valiliğin arkasında bulunan Valiliğe ait binaya taşınmaları söz konusu oldu ama oda iptal edildi. Malatya İcra Dairesi yıllardır kiralık bir binada hizmet veriyor. Ödediği kira parası, içinde kaldıkları binanın maliyetinin birkaç katını çoktan aşmış durumda. Ne hikmetse burada kalmaya devam ediyor. Yeşilyurt Belediyesine ait bir binada Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı hizmet veriyor. Yeşilyurt Belediyesi ise yana yana birimlerini yerleştirmek için yer arıyor. Hâlbuki YİKOB Valiliğin arkasında bulunan binaya taşınsa Yeşilyurt Belediyesinin bina sorunu büyük ölçüde çözülmüş olur. Battalgazi Belediyesinin Hanımın Çiftliğinde bulunan binası gayet modern ve hâlihazırda boş. YİKOB buraya da taşınabilir veya bir başka kamu kurumu. Burada değinmek istediğim konu, binaların yerleşeceği yerleri belirlemek değil! Benim merak ettiğim, bu kiralık binaların kimin kasasını doldurduğu meselesi. Sahi kiralık binaların sahipleri kimler? Malatya'da FETÖ'den devlete geçen onlarca bina boş ve atıl bekletilirken, kamu kurumlarının kiralık ve yetersiz binalarda hizmet vermeye devam etmesinin bir mantıklı bir izahı var mıdır bilmiyorum. Sahi FETÖ'den alınan binalar için, çürük raporu veren veya yapımı için yüksek maliyet çıkartanlar kimler? Malatya Valisi bu konuya bir el atsa, kötü mü olur? 

 

Malatya'da dikkatimi çeken birkaç konuyu yazmak istedim. Ehliyet ve liyakat kelimelerinin sadece süslü cümleler kurmaktan öteye gitmediği şehrimizde birçok sorun ve sıkıntı var. Hepsini burada yazmak mümkün değil. Şimdilik bu kadarıyla yetinmek yeterli olur düşüncesindeyim. İnşallah yöneticilerimiz uyarılarımızı dikkate alır. 

 

Selametle 

Adem İnsanoğlu 

 

elsan

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!