dore okulları
Malatya
25 Nisan, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.58
  • EURO
    35.00
  • ALTIN
    2425.2
  • BIST
    9722.09
  • BTC
    64297.33$

ESNAF DA BİZİ GÖRECEK Mİ?


ESNAF DA BİZİ GÖRECEK Mİ?
Narin

 

Son zamanlarda okuduğum kitap ve makalelerde “Konuştuğumuz dilin kısırlaştığı”yla ilgili cümlelere rast geliyorum. “Dilin kısırlaştığı”nı söyleyenlerin de, büyük bir çoğunluğunun, aynı yanlışa düştüğünü görüyor ve hayretler içinde kalıyorum. Kısaca izah etmek gerekirse; “Münazara” ile “Münakaşa” kelimeleri, sanki harmanlanmış ve “Tartışma” olarak karşımıza çıkmış durumda. Münazara, doğruyu bulmak için müzakere etmek anlamına gelirken; münakaşa, karşı tarafı ilzam etmek için, gösterilen çabanın adıdır. Günümüzde her iki kelime de, “Tartışma” şeklinde yazılır ve konuşulur oldu. Halbuki münazara fayda, münakaşa ise zarar verir. Ben bu yazımda fikir teatisi yapmak; yani doğruyu bulmak adına, münazara yolunu seçiyorum.

Şahsen gazetecilik mesleğini icra ederim. Ancak asıl mesleğimin yanına, ticareti de koymuşum. Onlarca çalışanımın sorumluluğu, omuzlarımdadır. Ekonomik krizler, pandemi ve ülkemize uygulanan yaptırımlar sebebiyle dövizin yükselmesi, gerçek manada belimizi bükmektedir. İnancımız gereği sabır ve tevekkülle bu sıkıntıları yüklenirim. Mücadelem ile birlikte “Rabbimin bir an önce, ülkemiz ve alem-i İslam üzerindeki bu sıkıntıları; bertaraf etmesi yönünde” dua ederim.

MTSO'NUN AFİŞLERİ DİKKAT ÇEKİCİYDİ

 Geçtiğimiz günlerde Malatya sokaklarını arşınlarken, Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı sayın Oğuzhan Ata Sadıkoğlu imzalı afişler, dikkatimi çekti. “Gün birlik günü. Haydi Malatya alışverişini yerel esnaftan yap. Esnafına sahip çık.” sloganlarının yer aldığı afişleri görünce, bir iş insanı olarak, yine düşünce denizine daldım. Bir yandan yürüyüp, diğer yandan afişle verilen mesajı ve toplumdaki yansımalarını düşünmeye başladım. (Bu arada düşünmek için, özellikle yürümeyi tercih ettiğimi de, belirtmek isterim.

AVM SAHİPLERİNİN MALATYA'YA KATKILARINI BİLİYOR MUSUNUZ?

Oğuzhan başkan, “Yerel esnafına sahip çık” derken, “Hey Malatyalılar, Malatya'da bulunan iki AVM'den alışveriş yapmayın!” mı demek istiyordu? Yoksa zincir mağazalarını tercih etmeyin mi diyordu? Malum olduğu üzere, Malatya'da iki tane AVM bulunuyor. Malatyalı olan bu AVM sahiplerinin, her türlü hayır işimize koştuğunu, şehrimizde yapılan her hangi bir yatırımda öncülük ettiklerini, yakinen bilen biriyim. Bu güzide isimlerin, gençlerimizin eğitimleri için, binlerce kişiyi bulan burslar verdiğini de unutmamak gerekir. Zannımca, o Malatyalıların ismini söylememe gerek yoktur. Hemen herkesin malumudur kendileri…

ŞEHRİN ÇEHRESİ VE STANDARDI DEĞİŞİYOR

Türkiye'nin her yerinde açılan AVM'ler ve zincir mağazalar, üretici ile tüketiciyi bir araya getirerek; tüketicinin kaliteyi daha ucuza almasını sağlıyor. Böylelikle bulunduğu şehrin insanının alım gücünü artırırken, açılan mağazalar sayesinde, şehrin insanına yeni istihdam imkanları da sunuyor. Bununla birlikte, genelde kurumsal firmalar oldukları için, personellerini eğitime tabi tutmadan da, müşterisinin karşısına çıkarmıyorlar. Profesyonel hizmet anlayışıyla donatılmış bu insanlar, şehrin çehresinin değişmesine ve yaşam standardının yükselmesine katkı sağlıyorlar. 

ÖZNUR HANIMIN, İKİ KİLO PORTAKAL ALMASI!..

 Sayın Ata Sadıkoğlu'na şunu da sormak isterim: Mesela, Fuzuli Caddesi'ndeki Akdaş'tan kumaş alıp, mahalle arasındaki herhangi bir terziye takım elbise diktiriyor mu? Kendisiyle karşılaştığımda, ilk sorum bu olacak. Bu arada Malatya'mızın güzide siyasetçilerinden Öznur Çalık'ın, kaz tüyünden yapılmış Moncler marka montuyla, Pütürge'deki bakkala giderek, iki kilo portakal alıp, esnafına sahip çıkması (!), ne kadar inandırıcı? 

 Z_51

Yukarıdaki görselde, bu kampanyayla ilgili bir eleştiri görüyorsunuz. Gerçekten de küçük esnafı destekleyelim. Destekleyelim de hangi esnafı mesela? Adamın verdiği örnek çok güzel. 350 lira denilen ürün, bir anda 150 liraya düşüyor. Şimdi böyle bir esnafı desteklesen, ekonomiye katkıda mı bulunmuş olacaksın? Tamam kampanya yapılsın. Ama esnafı da bilinçli hale getirecek, kâr marjını hakkaniyetle yapmaya yöneltecek, ürününün kalitesine ve garantisine dikkat edecek, kendi hakkı kadar; müşterisinin de hakkını korumasını bilecek hale getirecek, başka kampanyalar da yapılması gerekmiyor mu? 

 Her şeyin globalleştiği şu devirde, Çin'deki ile Meksika'daki fiyatların mukayese edildiği şu zamanda, her şeyden haberdar olan vatandaş, kaliteyi ucuza almanın yoluna bakar. Eminim onlar da benim gibi bu çalışmanın (!) PR amaçlı olduğunu anlayarak, olaya temkinli yaklaşmışlardır. 


MTSO'NUN İLGİLENMESİ GEREKEN BAŞKA KONULAR DA VAR!

Bugün, Malatya'da Organize Sanayi Bölgesi'nde yatırım yapanların yaka silkerek, illallah ettiklerine şahit oluyoruz. O iş adamlarımıza şehrin bürokrasisi zorluk çıkardığı gibi, kendilerine istihdam sağlanan vatandaş ise, organize olmuşçasına, istedikleri fabrikaya ayar verebiliyorlar. Hatta yaptıkları dedikoduyla, işadamının işini zora sokuyorlar. Bence TSO bununla da ilgilenmeli.

TSO'nun yapacağı iş, üç-beş esnaf üzerinde PR yapmak değildir. Belki yapacağı iş, esnafımızın vizyonunu geliştirmeyi misyon edinerek, onları dünya pazarında söz sahibi yapmaktır. Artık ticaretin şekli değişti, Amazon, Alibaba, Trendyol gibi bir çok alış-veriş sitesi var. İnsanımız bugün çok rahat bir şekilde, ihtiyacı olan bir şeyi, İngiltere'den getirtebiliyor. 

“BİZİM AMAZON'DA DÜKKANIMIZ VAR…”

Sayın Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, aşağıda örneklendireceğim, kendi alanında marka isimler olan bu kişilerin, tavsiyelerini “misyon” edinebilir. Bakın onlarda benim gibi, Sadıkoğlu'na  makusen mütenasip düşünüyorlar. Eski halin muhal olduğunu vurguluyorlar. “Ya yeni hal, ya da izmihlal” diyorlar…

Geçtiğimiz aylarda usta gazeteci Vahap Munyar'ın, verdiği şu misal, konuya biraz daha açıklık getirir kanaatindeyim: “Tanımların yeni döneme göre şekillenmesi ve önünün hızlıca açılması lazım. Ramazan Bayramı'nda, Şölen Çikolataları CEO'su Elif Çoban ile birlikte sohbet yaptım.  Orada sohbet sırasında Bizim Amazon'da dükkanımız da var dedi. Bu benim çok hoşuma gitti. Yıllık 1-2 milyon dolar satış yapıyoruz dedi...

Keza, yine aslen Malatyalı olan Kiğılı Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Kiğılı, şöyle anlatıyor: “Zamanında Sultanhamam'da masa başında otururduk. Müşteri gelir, malı alır, parayı bırakır giderdi. Beyoğlu'nda mağaza açana kadar, babamı zor ikna ettim…” şeklinde konuyu özetliyorİlk mağazası Beyoğlu'ndaydı. Bugün ise birçok mağazası var. O kuşağa bunu anlatmak zordu. Şimdi ise o yaş grubu insanlara e-ticaret anlatılmalı.


SÜRÜNÜN PARÇASI VE SÜRÜ PSİKOLOJİSİ!..

Başta bahsettiğim gibi; Umarım, MTSO başkanımız bu yazıyı doğruyu bulmak adına yapmış olduğumuz bir “münazara” şeklinde algılar. Son olarak Avusturyalı Gazeteci-yazar Josef Kirschner'den bir örnek vermek isterim. Kendisine yöneltilen “Manipulasyon Ama Nasıl?” sorusunun karşılığında, sürünün parçası olan ve sürü psikolojisiyle hareket eden insanların dört temel özelliğini şu şekilde tespit etmiştir:

 1-Kişiliğin erozyonu ve kaybı

2 -Duyguların egemenliği

3 -Zekanın azalması

4 -Kişisel sorumluluk duygusunun yok olması…

Selam ve dua ile
Fiemanillah

elsan

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!