FETÖ SOKAK SAVAŞINA MI GİRİŞECECEK?

Kırk yıldır gizli bir şekilde örgütlenmiş, organizeli olarak devlet kurumlarına yerleşmiş bu yapının heratik ve marjinal din anlayışıyla bir alakası olmadığı gibi, gözü kara militanların yaptıkları bizleri derin endişelere sevk ediyor.

FETÖ militarist yapının sütten çıkmış ak kaşık misali sadece bu darbe ile kirlendiklerini kabul edemeyiz. Geçmiş olayların analizinde her taşın altında cemaatin çıktığı izlenimleri yanı sıra; Faili meçhul cinayetlerden, CHP genel Başkan'ı Deniz Baykal'ın "kaset komplosuyla" tasfiyesine kadar, Uludere olaylarından, Rus Mig'in düşürülmesi, rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'nun helikopter kazasına kadar bu örgütle bağlantılı olduğu artık kuşkusuzdur.

FETÖ dosyası karıştırıldıkça en namehrem bilgiler, en pis kokular, en hezeyan olaylar karşımıza çıkıyor. Kim bilir daha neler çıkacaktır. Önümüzde ki aylar demiyorum yıllarda, en az elli yıl kadar sürecek FETÖ ile ilgili yeni bilgiler tanıyacağız.

Kaset çekmişler, fişleme yapmışlar, bakan bürokrat, iş adamı demeden tehditle himmet adı altında haraç kesmişler, cemaat okulları örgün eğitim diyerek militan devşirmişler. İnanıyorum ki; başka bilmediğimiz daha çok konularda aktif olabilecek çok tehlikeli bir örgüttün şematik yapısından bahsediyoruz.

Sadece bu kadar değil:

Yabancı istihbarat birimlerine ülkemizin kozmik bilgilerinin paylaşım rolünden, darbe cüretinden, dinleme faliyetleri, askeri casusluk ve düşmanca emelleri ile siyasetimizin zaaflarından faydalanıp maddi ve manevi ölçekte kendilerine pay kapmış bu korku imparatorluğunu başımıza bela edenlerin böyle çapsız bir darbe ile vazgeçeceklerini düşünmek en büyük hatta olur.

Hatta intihardır.

Asıl ölümcül darbenin mekanik, sosyolojik ve siyasal yönleri üzerinde sağdoyulu bir şekilde analiz yapmak gerekmektedir. Bu süreçten sonra ne yapabilirler hesaplamasında iki elimizi başımız arasına alıp iyice düşünmemiz lazım.

Radikal laikçi, emperyal iç ve dış politikalardan, vesayetci kurumların dönüştürülmesine, elitçi-tekelci darbeci zihniyetin sorgulanmasından devleti ele geçirmesinin reel arzusuna kadar her şeyin ayrıntılarıyla beraber masaya yatırılarak inceden muhasebesi yapılmalı.

FETÖ militanlarının ele geçirilenlerle sınırlı kalıp, asıl dışarıda uyuyan hücrelerin aktivite olmasına fırsat verilmesi ihtimali kesinlikle göz ardı edilmeyecek kadar büyük-gizli-tehlikeli bir düşman var karşı mevzide.

Bu kattiyen bir demokratik hesaplaşma değil, silahlı mücadele yöntemidir.

Bu vesile ile Fetö terör örgütü artık elinden geleni ardına koymayacağı konusunda hem fikir olmalıyız. Fetönizm bu ülkenin yakasından daha düşmeyecek kanserli bir haşhaşi yapılanmadır. Kuyuya o taş atıldı, bir kere kılıçlar çekildi ve arkasına aldığı birleşik emperyal güç ile hiç kaybetmeyi kabullenmeyen bir cihetle savaşını sürdüreceği gerçeğine hazırlıklı olursak belki üstesinden gelebiliriz.

FETÖ bu saatten sonra hangi hamleyi yapacaktır sorusunun cevabı ise kesinlikle şudur: iyi bir psikolojik eğitim görmüş militanlarını bu uyuyan hücrelerden uyandıracak ve Türkiye Cumhuriyeti devleti ile gerilla tarzı vurkaç taktiğine dayalı bir sokak savaşına girişecektir. Militanlarının çoğu silahlı eğitim almış polis ve asker kökenli olduklarını unutmayalım. İstihbaratçısı da var. Yurt dışında teknoloji bilişim konusunda yetiştirilmiş vasıflı elemanlarını da deşifre edilerek etkisiz hale getirilmelidir. FETÖ'cüler hiç zaman kaybetmeden bürokrasi kanalında derin bir çentik açacak hamlesini er yada geç yapacaktır. Özelikle PKK, D-HPKC, PYD benzeri savaş sanatı üzerine kurulu örgütlerle muta nikahını kıyarak devlet tebasını ele geçirmeyi deneyecek. 1980 darbesi, 28 şubat sürecinde Kemalistlere sadakatinin sunan Gülen hareketini radikal laiklere aşırı tepki ideolojisini de diğer yandan empoze etmeyi sürdürecektir. Sokak SAVAŞINA girişmeden önce daha çok üst düzey devlet yetkililerine suikast düzenleyerek ses getiren eylemlerde bulunması sürpriz olmayacak. Özelikle il ve ilçe gözetmeksizin Ak parti belediye Başkan'larını hedef alacaktır. Belediye başkanları daha çok korunaksız olması bu hamlesini güçlendireceğini büyük pencereden görmeliyiz.

İşte; önce kaybolduğu sanılan, sonra Pkk dağ kadrosuna dahil oldukları kesinleşen 9'u general 200 civarı asker ne yapacağını bilmediğinden kaçıp gitmedi. Planlı bir hareketti bu. Çünkü bunların birinci görevi bu kontr-gerilla yapılanmayı icat etmek ve sonra yönetmek olacak.

Sözün özü, FETÖ vazgeçmeyecektir, devletimizin de eli armut toplamıyor ya; kolunu, kanadını kırmakla yetinmeyecek, inanıyorum ki kafasını bedeninden koparacak güçtedir.

Göreceksiniz.

TİMUR İNCE