'Gereken dersi çıkardık'

AK Parti Malatya İl Başkanı İhsan Koca, Malatya Time'a özel açıklamalarda bulundu. Malatya Time Yayın Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Murat Çetin'in sorularına büyük bir samimiyetle cevap veren İhsan Koca, seçimin Malatya'daki sonuçlarıyla ilgili olarak, “Nerede hata yaptığımızı sorgulayan ve sorunun üzerine giden bir partiyiz. Önümüzdeki seçimlerde aynı sıkıntıları yaşamamak için gerekli adımları atacağız.” İfadelerini kullandı.

SÖYLEŞİ: MURAT ÇETİN

Söyleşiyi sesli dinleyebilirsiniz...

Saygıdeğer başkanım, öncelikle bize vakit ayırdığınız için teşekkür etmek isterim. 24 Haziran'daki seçimle birlikte ülkemiz yeni bir döneme adım atmış bulunuyor. Siz de bu adımın atılmasının arefesinde Ak Parti Malatya İl Başkanlığı görevini üstlenmiştiniz. Bu göreve ikinci kez geldiğiniz biliyoruz. İlk il başkanlığı görevinizin akabinde milletvekili olarak siyasi yaşamınızı sürdürdüğünüzü gördük. Milletvekilliğinizin sonucunda da yeniden aynı görevi omuzlayan isim oldunuz. Geçmişe baktığımız zaman her hangi bir partinin il başkanlığının akabinde milletvekilliği yapmış bir çok ismi şu anda Malatya'da göremiyoruz. Ya Ankara'ya ya da İstanbul'a yerleştiklerine şahit olduk. Siz ise onların aksine bir duruş sergilediniz. Neden tekrar Malatya'da yaşamayı tercih ettiğinizi ve neden yeniden il başkanlığı görevini omuzladığınızı anlatabilir misiniz?

Sayın Çetin bildiğiniz gibi kısa bir sürede zorlu bir seçim dönemini atlattık. İnşallah bu seçim memleketimiz için, milletimiz için ve sayın cumhurbaşkanımıza umut bağlayan mazlum milletler için hayırlı olur. Biz her ne kadar Malatya ölçeğinde, parti bazında, milletvekili sayısı anlamında bir azalma yaşadıysak da millet ittifakı ve parti anlamındaki eksiklerimizi tamamlamış olduk. Bizim için en önemli konu Sayın Cumhurbaşkanımızın hem yüksek katılım hem yüksek oranda destekle seçilmesidir. Bu sonuç bizi çok mutlu etti. Bu sonuç inşallah beklediğimiz sıçramayı gerçekleştirmeye vesile olur. Ben sizin de belirttiğiniz gibi 2002-2007 arasında il başkanlığı yaptım. Daha sonra 2007-2011 arasında 23. Dönem milletvekili olarak görev yaptım. Milletvekilliği görevimi yaparken de ailem ve çocuklarım Malatya'da kaldı.  Orada kendime küçük bir ev kiralamıştım. Komisyon çalışmaları yoksa salı sabahları gidip, perşembe akşamları geri dönüyordum. Malatya'daydım, eşim dostum çevrem hep Malatya'dadır. Milletvekilliği görevim bitince de gitmediğim Ankara'dan dönme gibi bir problemim olmadı. Buraya dönmeyen milletvekillerimizi suçlamamak lazım. Aslında dönmeyen milletvekillerimiz bir yandan haklılar. Sadece Malatya'ya özgü bir şey değil bunu her yerde görebiliyoruz. Hemşerilerimiz, milletvekillerimiz aktif görevdeyken etraflarını çok dolduruyorlar. Yalnız yürütmüyorlar, vekilin en küçük ihtiyacında bile 10 kişi seferber oluyor. Vekillik bitince de bunların hepsi kesiliyor. Böyle bir ortamda vekilimizi havaalanından onlarca kişi tarafından karşılarken, onlarca araçla gezerken, vekillik bittiğinde etrafında kimsenin olmaması kolay hazmedilecek bir durum değildir. Bu anlamda vekillerimizin çok kusurlu olduklarını düşünmüyorum. Bu stresi yaşamaktansa, Malatya'da bulunmamayı tercih ediyorlar. Ama ben il başkanlığı dönemimde de vekillik dönemimde de hemşerilerimden rica etmiştim. Aracımı kendim kullanıyordum, alışverişimi kendim yapıyordum, sokakta yürüyordum, geziyordum, eş dost akraba ilişkilerimizi koparmamıştık. Vekillik bitince de etrafımdaki kalabalığın azalmasına rağmen ciddi bir sıkıntı yaşamadım. Vekillik görevinin bitmesi bitmemesi devam etmesi bizim için çok büyük bir sıkıntı oluşturmadı. Malatya'yı seviyorum, aslında İstanbul aşığıyım, şehir olarak Ankara'yı sevmem. İstanbul'da gözümü açtım, gençlik yıllarım orada geçti bu sebeple orayı çok seviyorum. Ayda bir defa iki günlüğüne İstanbul'a gider orada hasret gideririm. Ziyaretlerimde çocuğumun orada okuması da etkendi. Malatya'yı seviyorum, Malatya rahat bir şehir, tabiri caizse avuç içi gibi. Son dönemde belediyecilik anlamında da çok güzel hizmetler yapıldı. Malatya yaşanılacak bir şehirdir. Onun için Malatya'da yaşıyorum. 2011 milletvekili listeleri açıklandıktan sonra 24. Dönem seçim çalışmalarına iştirak ettik. Seçimlerden sonra siyaseti uzaktan izlemeye başladım. Aktif siyaseti bıraktım, buna rağmen davet edildiğim programlara katıldım. Bana ihtiyaç duyulduğu takdirde arkadaşlarımla bilgilerimi paylaştım. Bu dönemde de Hakan Başkanımız il başkanlığı anlamında çıtayı çok yüksek tutmuştu. O çıtanın aynı seviyede devam edebilmesi gerekiyordu. Seçimler aniden gelince Hakan Başkandan sonra o seviyeyi devam ettirebilmek çok mümkün değildi. Çeşitli adaylar vardı, arkadaşlar benimle de görüştüler. Ben de onlara yapılabilecekler hakkında ve izlenebilecek yollarla ilgili fikirler vermeye çalıştım. Hakan Başkan ve Ahmet Başkan ile çeşitli istişarelerde bulunduk. Gönlümüzden geçen bir il başkanı adayımız vardı. Diyebilirsiniz ki “Neden istişarelerde bulundunuz?” Partinin kuruluşunda kurucu yönetim kurulu üyesi ve kurucu il başkan yardımcısı olarak görev almıştım. Yoğun seçim temposunun olduğu bir dönemde yine il başkanlığı görevini üstlenmiştim. 8 Ağustos 2002'de il başkanı olmuştum. 5 yıl bu partiye tabiri caizse çocuğumuz gibi emek verdik, mesai harcadık, gücümüz yettiğince maddi katkı sağlamaya çalıştık. Çocuğumuza ayırmamız gereken zamanı partiye ayırdık. Belki yorulduk, terledik, hastalandık ama 5 yıl emek verdik. Eksiğimiz, hatamız da olmuştur ama bu kadar emek verdiğimiz bir teşkilatın varlığını sürdürmesini istedik. Partiye emek veren biri olduğum için istişarelerde bulundum. İl başkanlığı görevinin seçim sonuna bırakıldığı duyuruldu. Böylece ortam biraz sakinleşmişti. Daha sonra bir telefonla Ankara'ya çağırıldım. Ankara'ya fikir alışverişi için gittiğimi zannettim. Cumhurbaşkanımızın huzuruna çıktım ve Sayın Cumhurbaşkanımız “Hayırlı olsun, seni il başkanı olarak görevlendirdik” dedi. Bizim de “Emredersiniz, baş üstüne” demekten başka bir seçeneğimiz yoktu. Görevi aldım ve Malatya'ya döndüm. Başta genel başkan yardımcımız ve bakanımız olmak üzere; milletvekili aday adaylarımız, il yönetme kurulu üyelerimiz tarafından hiçbir olumsuz tepkiyle karşılaşmadım, destekler gördüm. Bu vesileyle herkese problemsiz bir süreç yaşattıkları için minnettarım ve teşekkür ediyorum. Seçim süreci dolayısıyla yönetim kademesi anlamında hiçbir müdahalede bulunmadım. Çok şükür alnımızın akıyla bu süreci atlattık. İl başkanı olmam kamuoyunda da olumlu bir şekilde karşılandı. Belki ufak tefek de olsa olumsuz tepkiler vardır. Ancak, genel olarak yorumlar olumlu yönde. Beklentiler benim yükümü ve sorumluluğumu arttırıyor. Ben de bu beklentiyi karşılamak için elimden gelen gayreti gösteriyorum.

Sayın Koca, aylar önceki bir yazımızda, daha önce milletvekilliği yapmış, ağabey konumunda birinin il başkanlığına atanacağını belirtmiştik. Bu konudaki yorumunuzu da almak isterim.

İl başkanlarımızdan atananlar oldu. Bildiğim kadarıyla Konya, Mardin, atandı. Aydın ve Adıyaman da atandı. Ancak seçim sürecinde tekrar istifa ettiler. 7-8 tane eski il başkanımız şu anda tekrar il başkanı olarak görev yapıyor. Ben bana verilen görevi layıkıyla yerine getirme gayreti içerisindeyim. Benim hedefim benden sonra siyaset sahnesinde rol alacak olan arkadaşlarımızın önünü açmak tecrübelerimi onlara aktarabilmek, onlarla paylaşabilmektir. Malatya teşkilatımızın Türkiye çapında rekoru var. Bütün il başkanlarını milletvekili yapmış bir teşkilat. Bunu başarabilen başka hiçbir teşkilat yok. Bu dönem bir sıkıntı yaşadık. İl başkanından sonra süreci devam ettirebilecek bir pozisyon oluşturamadık. Benim gayretim bu sekteleri yaşamayan bir yapı oluşturmak olacaktır. Şu anda Malatya, siyaset sahnesinde yer alan büyülerimizin hemen hepsi Ak parti il teşkilatında yer almış kimseler. Ben il başkanıyken beraber çalıştığımız arkadaşlarımız. Bakan Bey, Ahmet Başkan, Hakan Başkan, Hacı Uğur Başkan, Osman Güder Başkan, Muhammet Yalçınkaya Başkan bunların hepsi partide görev yapmıştır. Ben istiyorum ki benden sonra Malatya'da siyaset yapan, siyaset arenasında söz sahibi olan kardeşlerimizin önünü açalım. Burası bir okul gibi olsun ve Malatya'ya siyasetçi yetiştirsin.

Başkanım kamuoyunda “Vekâleten görev yaptığınız” yönünde bir algı oluşturuluyor. Bu konuda ne söylemek istersiniz?

Hayır, atama yapıldı.

Sayın başkan, seçimi nasıl değerlendiriyorsunuz? 5 tane milletvekiliniz vardı. Haziran- Kasım arasında yapılan 2015 seçimlerinde Ak Parti'nin Malatya'da ciddi manada oyu vardı. Ancak bu seçimde o oy oranını yakalayamadınız. Seçmenler neden başka bir partiyi tercih etti? Oy kaybetmenizdeki etken nedir?

Bu durum sadece Malatya'ya has olan bir durum değil. Siz daha yakından takip ettiniz. Ulusal anlamda yürütülen bir kampanya söz konusuydu. Mesela Malatya'da HDP oyları 20 bin civarındadır. Ama bu seçimde 32 bin aldı. Bu CHP'nin seçmen bazında HDP'ye destek olduğunun çok bariz bir göstergesidir. Bunun gibi tüm şehirlerde olduğu gibi adaylar ve liste bazında eleştiriler oldu. Bu anlayış Malatya'da kısmen tuttu. Biz de bu sırada bunun telafi yollarını aradık. Ancak yeterince başarılı olamadık. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki seçime 10 gün kala hava tamamen lehimize dönmeye başlamıştı. Belki seçim süreci 15-20 gün daha uzun olsaydı, “O havayı çok daha lehimize çevirebilme imkânı bulabilirdik” diye düşünüyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde bir ittifak yaptık. Bu ittifaka bizim sahip çıkmamız lazımdı. İttifaka dâhil olan partiyle en küçük bir sürtüşmeye girmememiz lazımdı. Seçimlerim olumlu havada geçmesi adına vermiş oldukları gayretten dolayı MHP'ye de çok teşekkür ediyorum. Onlar Sayın Cumhurbaşkanımızın ittifak içerisine girmesinden faydalandılar. Oy oranımızın düşmesinde bunun da etkisinin olduğunu düşünüyorum. Bireysel anlamda adaylarımıza gösterilen sebepsiz, gerekçesiz ve mesnetsiz tepkilerin de oy oranlarımıza yansıması olmuştur. Neden böyle dedim? Vatandaş; “Geçiş yolumda tümsek vardı belediye bunu kaldırmadı, onlara kızdım ve oyumu Ak partiye vermiyorum” diye karşımıza çıktı.  “Öznur Hanım'ı telefonla aradım telefonuma bakmadı, partiye kızdım, oy vermeyeceğim” gibi sebeplerle tepki gösterenler oldu. Böyle sudan gerekçeler vardı mesela.

Sayın başkan, ifade ettiğiniz gibi Ak Parti'nin Türkiye genelinde bir düşüşü sözkonusu. Adıyaman ve Şanlıurfa gibi illerde de durum aynı. Malatya ile ilgili neler yapıyorsunuz? Ne gibi raporlarınız var?

Daha önce de genel merkezimizle görüştük. Olabildiğince objektif anlamda Malatya ile ilgili bir tablo sunmaya çalıştık. Ama seçim sonuçlarını değerlendirdiğimiz bir rapor henüz sunmadık. Gördüğümüz eksiklikler, aksaklıklar, seçim sonuçlarında bizi etkileyen ne varsa onları olduğu gibi raporumuza yansıtacağız. Bunun yanında olmasını arzu ettiğimiz, talep ettiğimiz konuları da belirteceğiz. Bu raporların sonucunda daha sağlıklı bir tablo ortaya çıkacaktık. Nerede hata yaptığımızı sorgulayan ve sorunun üzerine giden bir partiyiz. Önümüzdeki seçimlerde aynı sıkıntıları yaşamamak için gerekli adımları atacağız. Hatalarımızı söyleyeceğiz yaptığımız eksiklerimizi de yazacağız.

Malatya'da oyunuzu muhafaza ettiğiniz ya da oyunuzu arttırdığınız bir ilçemiz oldu mu?

Oyumuzu arttırdığımız ilçemiz yok. Ancak muhafaza ettiğimiz ilçelerimiz var. Oran düşmesine rağmen; Cumhurbaşkanlığı seçiminde Kale'de, Pütürge'de rekor kırdık. Bu ilçelerde oy oranımızı muhafaza etmeyi başardık.

En çok düşüş hangi ilçede olmuştu?

Parti oyları anlamında en çok düşüş Arapgir'de yaşandı.

Yerel seçimler konusunda ne düşünüyorsunuz? Erken seçim söz konusu olabilir mi?

Seçimlere bir yıldan az bir süre kaldıysa, seçimler erkene alınamıyor. Bunun gerçekleşmesi için anayasanın değişmesi gerekiyor. Anayasanın değişmesine de şu anda Ak Parti'nin tek başına gücü yetmiyor. Hatta ittifak olarak da gücü yetmiyor. Eğer muhalefet de destek verirse olabilir, ancak şu an için gündemde böyle bir şey söz konusu değil. 30 Mart'ı esas alırsak, konu anayasal engele takılıyor.

Başkanım zaman zaman milletvekillerimiz arasında kavgalar ve sürtüşmeler oluyor. Buna biz de şahitlik ediyoruz. Bu dönemde sinerji ruhu yakalanabilecek mi?

Bu konuda çok ümitliyiz. Vekillerimizin hepsi teşkilattan çıkan vekillerimiz. Ahmet Bey belediye başkanlığı yapmış bir vekilimiz. Öznur Hanım yine teşkilatın içinden geldi. Sayın Bakanımız da il başkanlığı yapmış tecrübeli bir siyasetçi. Hepsi de birbirini yakından tanıyan, birbirlerinin huyunu suyunu iyi bilen arkadaşlarımız. Ümit ediyorum ki; bu dönem hiçbir dönem yakalayamadığımız bir sinerjiyi yakalayacağız. Kişisel anlamda bir hırsımız ve kaprisimiz yok. Onların uyumu için gerekli fedakârlığı yaparız.

Malatya Time olarak, seçimden önce çeşitli yorumlar yaptık. Ak Parti'nin büyük oranda oylarının düşeceği ve MHP'nin oylarının yükseleceği yönünde yorumlar yapıyorduk. Ancak beklenen oranda bir düşüş olmadı. Milletvekilliği sayısı 4-1-1 oldu. İyi bir çalışma neticesinde bu durum ortaya çıktı. Bunun külfeti de sizin omuzlarınızdaydı. Seçim çalışmalarını hakkında bilgi verebilir misiniz? Neler yaptınız?

Süreç çok kısaydı. Bizim aday tanıtım toplantısı 24 Mayıs'ta gerçekleştirildi. Seçim 24 Haziran'dı. Tam bir ay gibi bir süre. Bizim Malatya'ya gelmemiz, afişlerin, baskı malzemelerinin, hazırlanması en az 3-4 günümüzü aldı. Ankara'dan döner dönmez topluca ilçe ziyaretlerimize başladık. Bir günde 2-3 ilçe birden ziyaret ettik. Daha sonra, gece toplantılarımıza, mahalle toplantılarımıza, esnaf ziyaretlerimize başladık. Ramazan Ayı'nda olmamız sebebiyle programlarımıza sabah erkenden başlayamıyorduk. Bunu sahur programlarıyla telafi etmeye çalıştık. 3-4 saatlik uykuyla kampanyamızı yürüttük. Sayın bakanımızı sabah 04.30'da bir programa yazdık. Bakanımız bu anlamda büyük fedakârlık gösterdi. 5:30'da MOTAŞ'ı ziyaret ettiler ve sonrasında ziyaretlerine devam ettiler. Seçim çalışmaları 24 saat kesintisiz devam etti. Mahallelerimizin hepsine ulaşamadık. Bu anlamda bize küsen, alınan mahalle ve köylerimiz oldu. Süre çok kısaydı, her yere yetişemedik. Daha güzel bir organizasyon yapılabilirdi ama seçim koordinasyon merkezimiz çok ciddi fedakârlıklar gösterdi. Eksiklerimiz illaki olmuştur. Başlangıçta malzeme eksiğimiz vardı. Bayrakla süsleme çalışmalarımız eksik kaldı. Ancak afiş ve süslemenin seçim sonuçlarına yansımadığını düşünüyorum. “Afişi çokmuş daha çok oy verelim” diye bir düşünce olamaz. Bu noktada hemşerilerimizin bize “Bizim neden bayrağımız yok” şeklinde sitemleri oldu. Bizler de haliyle o noktalara bayrak göndermek zorunda kaldık. Talep çok olunca yetişmekte zorluk yaşadık. Gençlik kollarımız bu noktada büyük çaba sarf etti.

Başkanım Kale ve Pütürge'de oy oranınızı muhafaza ettiğiniz belirttiniz. Bu durumu nelerin etkilediğini düşünüyorsunuz?

Elbette teşkilatımızın katkıları ve emekleri vardır. Ben hepsine teşekkür ediyorum. Ben de Pütürge'nin damadı olmaktan gurur duyuyorum. Aslında Sayın Cumhurbaşkanımız'a olan sevgi, bizlerin ve ilçe teşkilatımızın hizmetlerinden ziyade Allah vergisi bir şeydir. Biz ne kadar çalışırsak çalışalım belki yüzde 1-2 oranında ilave eder. Ama Sayın Cumhurbaşkanımız'a, “Allah vergisi” dediğimiz sevgi kendiliğinden yüzde 70-80'leri getiriyor.

Sayın başkanım okurlarımız tarafından merak edilen bir soruyu daha iletmek isterim. Adaylar arasında tepki çeken iki isim vardı. Bu isimler, tepki çektiklerinin farkında mıydı?

Bu tür tepkiler bize bir şekilde ulaştırılıyordu. Biz bunun gerekçesini öğrenmeye çalıştık, nereden kaynaklandığını bulmaya çalıştık. Ama dükkân önüne konulan hız tümsekleri, cevapsız telefonlar gibi sebeplerle karşılaştık. Seçim süreci daha uzun olsaydı daha güzel olabilirdi. Nasip bu kadarmış, buna da şükür. Milli irade sandığa yansıdı, huzur ve güven ortamında bir seçim atlattık. Avrupa'nın bile gıpta edebileceği bir katılım gerçekleşti. Milletimiz iç ve dış kumpasçılara gereken cevabı verdi. İnşallah sonuçlar hepimiz için hayırlı olur.