dore okulları
Malatya
27 Temmuz, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    32.99
  • EURO
    35.81
  • ALTIN
    2529.0
  • BIST
    10891.42
  • BTC
    67932.717$

Günseli ÖZEN / Malatya’yı düşünürken…


Günseli ÖZEN / Malatya’yı düşünürken…
İlk fırsatta Malatya’ya gidip yerinde ola gideni görenlerdenim.  Herkes gibi ben de sadece Malatya’ya değil, tüm deprem bölgesine tüm olanaklarımla destek vermeye çalıştım. Giderek talepler azalıyor, daha gündelik çabuk çözülen beklentilere dönüştü. Buna da şükür! 
Narin

Toplantı yapacağım şirketten gönderilen aracın ön koltuğuna oturuyorum. Şoför koltuğunda gençten bir delikanlı. Sessiz olmasına sessiz; ama anlaşılıyor ki İstanbul yollarına yabancı. Bir yandan yardımcı oluyor diğer yandan da müdahalelerimden rahatsız olmaması için sohbet ediyorum. En iyi muhabbet memleket sorulunca açılıyor. “Malatyalıyım” deyince, hop ediyor yüreğim, “Depremde annem, babam, eşim, yeni doğmuş bebeğimiz ile İstanbul’a abimin yanına geldik. Şükür kaybımız yok. Babam esnaf, ben de bir şirkette çalışıyordum. Şimdi sekiz nüfus 2+1’de birlikte yaşıyoruz. Koşullar alışageldiğimizden farklı; ama bu işi bulduğuma şükrediyorum. Malatya’ya döner miyiz, işte onu bilmiyorum?” 
Depremin savurduğu milyonda insandan biri o da!..

ÖZLEM… 

Muhtemelen şimdilerde Malatya’yı daha çok düşünüyoruz. “Hadi Malatya’ya gidelim!” söylemini ikiletmemişimdir. Oysaki ilk halkadan akrabalarımız, bizim gibi Malatya’dan büyük şehirlere çok uzun yıllar önce göç etmişlerdi. Peki, neydi bu bitmeyen özlem? Beni, ben gibi olanları Malatya’ya çağıran? 

6 ŞUBAT SABAHI

6 Şubat sabahı erken saatlerde telefonum çok kere çalıyor. Karşıdaki sesler endişeli, kaygılandırmamaya çalışarak soruyorlar, “Var mı kaybınız?” Bugünden o sabaha dönüyorum durumun vehametini kavrayamamış herkes gibiyim. 
Yıkılan bina sayısı, depremin merkezi Kahramanmaraş, Adıyaman sonradan vakıf olduğumuz Hatay’ın kayıplarına bakarak görece gerçekçi bir değerlendirme yapmamı engelliyor. Malatya ise göründüğünün ötesinde ağır yaralı.

BUNA DA ŞÜKÜR

İlk fırsatta Malatya’ya gidip yerinde ola gideni görenlerdenim.  Herkes gibi ben de sadece Malatya’ya değil, tüm deprem bölgesine tüm olanaklarımla destek vermeye çalıştım. Giderek talepler azalıyor, daha gündelik çabuk çözülen beklentilere dönüştü. Buna da şükür! 
Ancak o günün daha çok sayıda depremzedeye ulaşma ve kurtarma gayreti bugün normale dönmüş bir yaşam standardında sürdürülebilir olması bekleniyor. Bu aşamaya gelmek hiç kolay değil. 
İşte bu nedenle Malatya’yı daha çok düşünüyorum.

SOSYAL DENGE!

Malatya’da kaç bina ağır, hafif, hasarlı, hasarsız artık ezbere biliyoruz. Kaç hemşerimizi kaybettik, ona ilişkin de bir fikrimiz var. Kentten göçenleri, dönenleri, dönmemek üzere gidenleri, gittikleri yerde kalanları ve bulundukları yerde verdikleri mücadeleleri de görüyorum, duyuyorum, biliyorum. Birlikte yaşama sosyal dengesinin kalıcı olarak bozulma tehlikesinden söz ediliyor. Gidenlerin gittiği yerde yaşadıklarıyla, giderken memleketlerinde boş bıraktıkları alanlarla. Durum barınma meselesinden toplum barışına döndü bile!
Şimdi Malatyalıyı daha da çok düşünüyorum…

BİTMEYEN SARSINTILAR MORAL BOZUYOR

Bir işin ucundan tutma gücünü bulanlarla konuşuyorum. Yeni inşaat her ne kadar gerekliyse de an itibarıyla iyi bir fikir değil. Kaldı ki izin de verilmiyor. Az hasarlı kabul edilen evlerin tadilatı ise her sarsıntıda başa dönüyor. Konteyner kentlerde yaşayanlar ya da kendi konteynerlarına sahip olanlar bir süre daha geçici meskenlerinde yaşayacaklar; ama bir süre. Çünkü önümüz birdenbire sele dönen çok yağmurlu günlerle dolu. 

AYAĞA NASIL KALKARIZ? 

Sorunları biliyoruz, çözüm için ise silah çatar gibi akıl çatmak gerekiyor. 
Topraklarımız mümbit. Dalına uzandığımız her ağaçtaki meyvede hakkımız olduğunu teyit eder Malatyalı; göz hakkı, komşu hakkı der. Bu nedenledir ki, kentimizde paylaşımdan kaynaklanan çatışmalar pek olmaz. 
Ekonomisi büyüyen bir bölgede yaşayıp karnı tok yatağa gitmek nimettendir. Malatya bu anlamda cennettir. Malatya’yı son ziyaretimde gördüm ki, aradan epey zaman geçmiş olmasına rağmen depremin şoku henüz atlatılamamış. Toprak iyileştirir. Tarım önemliydi biliyoruz; ama şimdi daha önce olduğundan çok daha önemli olmalı. Tarım desteklenmeli, çiftçinin morali yükseltilmeli. 
Malatyalı çalışkandır, yeter ki hedef gösterilsin. 
Kadın kooperatiflerini izliyor ve ayağa kaldırmaya çalışıyoruz. Malatya Kadın Kooperatifleri Kollektifi ile pek çok markanın üretiminden satışına kadar katkı sağlaması için buluşma gerçekleştiriyoruz. Burada Sevgili Hafize Gürkan’ın Kadın Kooperatiflerinin yitip gitmemesi için gösterdiği  gayretten söz etmek isterim. 
Akçadağ’da bir muhtar ile sohbet ederken, “İstanbul’a bir şey olmasın! Siz, bize baktınız ama biz size bakamayız.”  demişti.  Bundan böyle biliyoruz ki depremler olmaya devam edecek, yeni kabullerle hem kendinize hem de gerektiğinde kendinizinkinden daha büyük ve kalabalık şehirlere yardım eli uzatmalısınız demiştim. Öğrenilmiş ya da öğretilmiş çaresizlik kabul edilemez. Silkinip üzerimizde kalan toprağı atmalıyız. 
İşte şimdi Malatya STK’larının rehberliğinde topyekün ilerleme ve hep birlikte akıl çatma zamandır…

HABER MERKEZİ-MALATYA TİME
 

elsan

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 2
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!