Gürkan: Boş tenekelere itibar etmeyin!

Malatya’nın belediye başkanları, siyasetçileri ve işadamlarının iştirak ettiği toplantı Retaj Royele İstanbul Otel'de düzenlenen istişare toplantısında söz alan Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, “Burada bir aile ortamındayız. Tabii konuşma yaparken ‘Nasıl bir konuşma yapalım’ diye de tereddütlerimiz oluyor. Ama içimizden geldiği gibi konuşmak durumundayız. Öncelikle milletimize ve şehrimize geçmiş olsun. Asrın felaketi olarak nitelendirilen bu afetin, bir benzeri bu topraklarda yaşanmamış. Tarih literatüründe böyle bir afet yoktur. Dokuz saat içinde iki büyük sarsıntı yaşanmış, daha sonra da 50 binin üzerinde artçı sarsıntı meydana gelmiştir. Artçılar da halen devam etmektedir. 8, 9, 10 Şubat'ta ayrı ayrı depremler de oldu. Haziran, Temmuz ve Ağustos'ta da yeni depremler oldu. 6 Şubat'taki afetteki durumu genel olarak anlatmak istiyorum. 6 Şubat’ta hava eksi 20 derece ve tipi vardı. O anda 135 binamız yıkılmıştı. Ana yollar kapalı. Sivas yolu kapalı. Demiryolu kapalı. İlk gün hava yolu da kapalıydı. Ankara yolu, Adana-Maraş yolu kapalı. Ama 718 mahallenin tamamında Büyükşehir Belediyemizin ekipleri çalışıyordu. Malatya Büyükşehir Belediyesi, Türkiye'deki en güçlü belediyesi olduğunu gösterdi. İlk andan itibaren kontrolü elimize aldık ve o günden bu güne kadar kontrollü bir şekilde ilerledik. Çünkü, bizim acil eylem planımız vardı. O güne kadar teoride olan acil eylem planımız, o günden sonra pratikte de işliyordu. Acil eylem planının uygulamasındaki en güzel örneğini Türkiye'ye göstermiş olduk. Malatya'da yolların tamamı açıktı. Bu bir kere başlı başına bir mesajdır. Bunların öne çıkması gerekirken, bazı aklı evveller, burada siyaset devşirme hastalığı içerisinde hareket etme harisliğini gösterecek kadar aşağılıktılar. Bir kere samimi olacağız. Bütün otobüslerimiz çadır oldu. Bütün mekanlarımız yaşam alanlarına dönüştürüldü. O konuşanların, bir tanesi bir çorba dağıtabildi mi. İlk iki gün tamam. Malatya'nın üç günü dışarıyla bağlantısı kesikti. Bütün Esenlik Marketlerin gıdaları dağıtıldı. Biz de dışarılarda yattık. Arabaların içerisinde kaldık. Ve depremzedeyiz. Bütün yollar açıktı ve bütün enkazın başında, belediye personeli vardı. Sağ olsun şimdi Genelkurmay Başkanı olan ordu komutanımız da oradaydı. Mazot bitti. Yani soğukta donacaktık. Valimiz ve komutanımızla birlikte karar aldık NATO boru hattını açtık. Bütün petrollere ve isteyen herkese mazot petrol verildi.” ifadelerini kullandı. 

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yaşananları “Kıyametin provası” şeklinde tasvir eden Selahattin Gürkan, “Aşağıda bağıran, ağlayan, ‘Beni kurtar’ diye feryat eden evlatlar, yukarıda canının derdine düşmüş babalar da gördük. Yani mahşerin bir provasını yaşadık. ‘Biz ne yaparız?’ dedik. Kayseri Minibüsçüler Odası ve bizim minibüsçü odalarının hepsinin arabalarını çağırttık. ‘Şehri, bir an önce boşaltmamız lazım’ dedik. 121 bin tane vatandaşımızı, Türkiye'nin istedikleri şehre gitmek isteyen vatandaşlarımızı; gönderdik. Bunu anlatmaya zeval var ha… Özellikle bundan utanırım ben! Anlatmayacaktım da, anlatmak zorunda kaldım. Vatandaşlarımızı minibüslerle gönderdik. Turizm Bakanımız koordinasyon başkanlığı yaptı. Cumhurbaşkanımızı her dakika arayarak, bilgi aktarıyordu. 100 bin tane vatandaşımız da kargo uçaklarıyla, Ankara, İstanbul ve başka yerlere gönderdik. Üç gün sonra demiryolu açıldı. 72 bine yakın vatandaşımız da demir yoluyla şehirden çıktı. Kendi arabalarıyla gidenlerin hepsinin de mazotunu ve benzinlerini verdik, şehir boşalsın da arama kurtarma çalışmalarına daha yoğun bir şekilde ulaşalım istedik. Çünkü kalacak yer yoktu. Bütün vatandaşlar dışarıda.. Eksi 20 derecede, kar var ve tipi var. Her taraf buz kesmiş. Siz o şehrin içinde birisiniz ve ağlayanları, sızlayanları, enkaz altına bağıranların seslerini duyuyorsunuz. 30 bin vatandaşımızı da feribotla gönderdik.” dedi.

NEZAKETEN SÖYLEMİYORDUK, MECBUR BIRAKILDIK!..

Şehirde ayakta kalan ve sağlam binaların büyük çoğunluğunun belediyeye ait olduğuna dikkat çeken Başkan Gürkan, “Koordinasyon nerede yapıldı arkadaşlar? Belediye yaptığı itfaiye binası koordinasyon merkezidir. Battalgazi Belediyesi binasını yaptığımızda da, altına kriz masası olabilecek bir merkez yaptırmıştık. Burayı da AFAD'ın iletişim alanına bağladık. AFAD iletişim kuramadı. Valiliğe ‘Bizim hazırlığımız var.’ Gelin dedim. Bu ufuk böyledir. Biz bunları söylemiyoruz. Nezaketen söylemiyoruz. Nezaketsiz olan insanlar da bunu ben söylediğim zaman da ‘enaniyet’ diyorlar. Artık kim ne anlarsa anlasın. Bunları söylemek istiyorum... Dedim ki bütün iletişim ve bağlantı kuracağız ve koordinasyon vereceğiz. AFAD'a dedik, sizin yeriniz yok. Lisanslı depo yapmışız. ‘Oralara gidin’ dedik. Kızılay'ın da hazırlığınız yoktu... Çünkü biz, ekmek fabrikası yapmışız. Bunların hepsi öngörüdür. Yemek fabrikası yapmışız, 500 bin, 1 milyon kişiye ekmek çıkacak bir kapasitede. Malatya, krizi bir şekilde aşmaya çalıştı…” şeklinde konuştu.  

CENAZELERİ DEFNETMEKLE ÖVÜNEN BELEDİYE BAŞKANI!..

Vatandaşların sakin olması için bir müddet televizyonlara çıkmadığını söyleyen Selahattin Gürkan, “Daha sonra da yönetimin başta olduğunu göstermek için, rahat olsunlar diye bir televizyon kanalına çıktık. Burada televizyoncuları da eleştirdik. Kim nasıl derse desin. Biz oradan konuşuyoruz. ‘Cenazeleri de usullüne göre defnettik’ dedik. Karşı taraftan söylenen sözler bize 7-8 saniye kadar geç geliyordu. Sunucunun ne dediğini o anda duymadım. Daha sonra izlediğimde duydum. ‘Cenaze defnetmekle övünen bir belediye başkanı…’ şeklinde lanse ettiler. Evet, cenazeyi defnetmekle övünen bir belediye başkanı var burada. Gurur duyuyorum. Devletin görevleri arasında vatandaşın canını korumak, hakkını korumak olduğu gibi; cenazesini de usul ve esaslarına göre defnetmek de vardır. Türkiye’de, feth-i kabir olmayan tek yer Malatya’dır. Vefat eden kimselerin mezarlarının açılması işlemine, feth-i kabir denilir. Bu arada diğer illerden de; yani Maraş ve Adıyaman gibi yerlerden de Malatya'ya yüzlerce ceset getirildi. Geri götürmek isteyenleri de götürdük ve biz bunun da tedbirini almıştık. 15 tane yeni cenaze aracı almıştık. Bu ufuktur, lafla olmuyor işte.” ifadelerini kullandı.

NEREDEN İNCELİYORSA, ORADAN KOPSUN…

Çadırları tedarik etme ve hemen akabinde konteynerleri temin etme konusunda büyük gayret sarf ettiklerini söyleyen Selahattin Gürkan, “Türkiye'de en fazla konteyner konulan yer Malatya'dır. Orada çok güzel bir koordinasyonumuz vardı. Turizm Bakanımız, Milli Eğitim Bakanımız da.. Şu an bizim bakanımız da aynı. Valimiz, ordu komutanımız, belediyemiz, emniyet müdürümüz, jandarma komutanımız hakikaten çok güzel bir koordine içerisinde çalıştık. . Şu anda 95 tane çadır kentimiz var. 73 tane konteyner kentimiz var. Her konteyner kentin, 60 kilometre suyu, 60 kilometre kanalizasyonu, 60 kilometre drenajı, 60 kilometre elektriği, 60 kilometre kilit taşı ve asfaltı var. Bir konteynerin 300 kilometre altyapısı var. 73 konteynerin ne kadar altyapısı var. 22 bin kilometredir. Kimin haberi var. Bunların hepsini belediye yapıyor. Sular kaybolmuş. Depolar yıkılmış, depolar yenileniyor. Susuz bırakmamışız Malatya'yı. Tabii suyun membaı olan, kaynağındadır. Sürekli deprem olduğu için su bulanıyor. Adam mühendis, öğretim üyesi ama ilkokul üçte dörtte geçemeyecek kapasite var. ‘Kaynağın önüne niye şimdiye kadar bir arıtma yapılmamış?’ diye soruyor. Be gafil, dünyanın neresinde, kaynak suyuna arıtma yapılmış? Şişelerde bile ‘doğal, kaynak suyudur’ yazıyor. Milletin zihnini bulandırmak için böyle aşağılıkça saldırıyorlar. Biz bir milli mücadele içerisindeyiz. Bu savaş yüzyılın savaşı değil. Kıyameti yaşamışız. Şehrimiz yıkılmış. Olayı böyle speküle ediyorlar. Kimseye müsaade etmemelisiniz. Nereden inceliyorsa oradan kopsun.” ifadelerini kullandı.

MECLİS TOPLANTILARINDA ARKADAŞLARI UYARIYORUM

Yaklaşık olarak 25 senedir belediye başkanlığı yaptığını hatırlatan Başkan Gürkan, “Keşkem yoktur. Çok binalar yaptım. Kütüphaneler, okullar, müzeleri yaptırdım. Çok merak ettim. Dedim bizzat yaptırdığım binaların hiçbirinde hafif hasar da görünmedi. Bu tesadüfi bir şey değildir. Kararlar, meclis toplantılarının hepsinde oy birliğiyle alınmıştır. Meclis toplantılarının başında bunları söylemiştim. Bütün toplantılarda ilk olarak ‘Dere yatağına bina yapmayacağız. Fay hattına bina yapmayacağız ve tarım arazisine yapmayacağız. 3 katlı yapacağımız yere de, 10 katlı yapmayacağız.’ demişimdir. Ben bunları yapmadım. ‘Cambaza bak cambaza’ diyerek kendini kamufle etmeye çalışanlar var. Kamufle edilmeyecek arkadaş. Kamufle ettiği yetmiyor gibi, tekrar bu şehirde söz sahibi olma gayreti, çabası içerisinde olan siyasiler de var.” şeklinde konuştu. 

BU BAŞARI, TESADÜF OLAMAZ

Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmalarına da dikkat çeken Selahattin Gürkan, “Şimdi kırk senedir Malatya'da, Kuzey Çevre Yolu konuşuluyordu. Yapıldı mı? Eylül'ün 15’inde açılıyor. Şu anda zaten kısmi servis yolu açık. Kolay bir şey değil. Bu depremde milyarlık yatırımlar yapılıyor. Yıllardan beri ne konuşuyordu? Vagon fabrikası yapıldı mı? Yapıldı. Yimpaş konuşuluyordu. Yapıldı mı? Yapıldı. Şire Pazarı konuşuluyordu. Yapıldı mı? Yapıldı. Alternatif sorular konuştuk. Yapıldı. Şu anda en çok yatırım yapan belediyeyiz. Yedi bin kilometre köyleriniz var. Hangi köyün asfaltı yoktur? Hangi köyün asfaltı yoksa bana söylesin. Artı ana yollar bize aittir. Ara yolları bize ait değildir. O yolların da yüzde seksenini yapmış, bitirmişiz. Bu iş öyle kolay değil. 3 milyon 300 bin metrelik park bitti. Dört yüz dönümlük şehir merkezindeki parklar Cumhuriyet Meydanı bitti. Kernek Meydanı bitti. Millet bahçeleri bitti. Bu kadar yatırım yapan günlük 100 milyonluk yatırım yapın. Günlük 100 milyon. Bir tane duydunuz mu? “Malatya Belediyesi'nde 25  kuruş alacağım var” diye. Bir tane adam duydunuz mu ki Malatya Belediyesi'ne bugün faturasını verip de yarın almayan bir tane adam var mı? Bu tesadüf mü arkadaşlar? Yoktur. İkinci bir örnek yoktur.” dedi.

BU ŞEHRE, HEP BİRLİKTE SAHİP ÇIKACAĞIZ

Şehrimizi bekleyen tehlike nedir? Bunun içerisinde yabancı ajanların olduğu kanaatindeyim. “Şehrin demografik ve sosyolojik yapısını bozuluyor” diyerek milleti birbirine düşürmeye çalışıyorlar. İleride hesapları var ya; şu Fırat'ın hikayesi. Ona şimdiden zemin hazırlamak isteyen bazı zümreler var. Yabancı ajanlar, isimler var. Bir de onlara alet olanlar var. Malatya ayağa kalkarsa, Malatya'nın değerleri de ayağa kalkar. Bütün değerler ayağa kalkar. Tribünler, sosyolojisiyle, demografik yapısıyla, sosyal barışıyla, hizmetleriyle ve Malatyaspor'uyla ayağa kalkar. Malatyaspor, hakikaten tarihinde çok güzel ihtişamı olan, geçmişi parlak, Avrupa kupasına katılmış, Türkiye'de başarılı futbol oynayan ve gol kralı çıkaran bir kulüptü. Son süreçte geriye doğru gitti. O geriye doğru gitmesinin sebebi de, malum zihniyettir. ‘Kulübün başındakiler başarılı olmasın da, tepe takla gitsin’ diyen zihniyet. Bu kafayla nereye gideceksiniz? Memleket giderse gemi batarsa, bir daha ayağa kalkamazsınız. O zevata da söyledim  Habertürk'te. Ben Allah rızası için buralardayım. Yirmi senedir belediye başkanıyım. Kırk üç senedir de yöneticiyim. Yani her anlamda çalışmışım. Komplekslerle yetiştiğimizi iddia etseler bile, o kompleksleri aşmış durumdayız. Bu memlekette vatan sevgisi, memleket sevgisi olunca, söylenen kem sözlere ‘teferruat’ diyoruz, kenarda durmuyoruz. Siz de artık o malum zihniyete ‘kenarda durun’ deyin. Bu şehre hep birlikte sahip çıkacağız. Şehrimizde şu anda 235 bin tane vatandaşımız dışarıda. Bakmayın siz şehrimizin şu anda hareketli olduğuna. Burada yapılan yardım faaliyetleri, inşaatlar sebebiyle bir hareketlilik var. Önemli olan, şehrimizden giden hemşerilerimizi tekrar şehre getirmeye çalışmaktır. İnanıyorum ki, bu da zamanla olacaktır.” ifadelerini kullandı.

HEPİMİZ, HASBİ OLALIM

Malatyalıların, Malatya’ya karşı sorumluluk ve yükümlülükleri olduğunu söyleyen Başkan Selahattin Gürkan, “Burada sizden, bir vatandaş olarak, bir hemşeri olarak, bir belediye başkanı olarak; sizlerden onu istiyorum arkadaşlar. Bu şehre, hepimizin sorumluluğu var. Yükümlülüğümüz var. Bu şehirde, hepinizin derdi-hakkı vardır. O haktan hareket etmemiz lazım. Ben tekrar bu şehre rota çizmeye çalışıyorum. Allah'tan korkarız.  Bunları ayağa kaldırırsak, Malatyaspor'u da ayağa kaldırırız. Hasbi olanın hesabı olmaz. Hem sizlerden ricam şu, hasbi olalım. Hepimiz bu şehre elimizi atalım. Biz geçen bu bizim Malatya'daki büyük iş adamlarıyla bir araya oturduk. Kimse benim kredi kartımı ödemiyor kardeşim. Açık söyledim. Ben cebimden paramı vereceğim. ‘Bizim sizin gölgenize ihtiyacımız var…’ kardeşim. Dedim. Memleketimizi unutmayalım. Kimse başkasının memleketinde mutlu olamaz. Bir de şehrimizde o sesi çıkan boş tenekelere itibar etmeyeceğiz. Yanlışa yanlış demenin zamanıdır. Hiçbir iş yapmadan, sırf eleştirmiş olmak için eleştiren zevata da prim vermeyeceğiz. Bu zevatın sesi çok çıkıyor. Boş tenekelere itibar etmeyeceğiz arkadaşlar. ‘Ayıp olur. Falanca kurumun başıdır.’ diyerek sessiz kalmayacağız. Bunu yapmak zorundayız, başka şansımız yoktur. Yanlışa, yanlış dememizin zamanıdır. Suçlu, suçlu olduğunu görecektir. Bu dönem şehri ayağa kaldırma dönemidir. Malatya küçük bir şehir olsa da, en büyük yatırım yapılan şehirdir. Biz söylediklerimizin 10 katını yaptık. Çalışıyoruz, çalıştığımız için de Cenab-ı Allah bereket veriyor. Biz Cenab-ı Allah’a inanıyor ve teslim olmuşsak, doğru bildiğimiz yoldan yürümeyi bilmeliyiz. Başarılı olmamız için bu şarttır.” şeklinde konuştu.

MALATYA TİME / ÖZEL HABER