Malatya
14 Ağustos, 2025, Perşembe
  • DOLAR
    40.76
  • EURO
    47.80
  • ALTIN
    4405.2
  • BIST
    10.948
  • BTC
    121022.67$

Haluk Cömertoğlu ile "Arapgir" (1. Bölüm)


Haluk Cömertoğlu ile "Arapgir" (1. Bölüm)


RÖPORTAJ: EBUZER AYDIN

Sayın başkanım röportajımıza hoş geldiniz. 

Hoş bulduk, asıl sizler Arapgir’imize hoş geldiniz.

Hoş bulduk, teşekkür ederim. 
Arapgir’in 3. dönem Belediye Başkanısınız. Bugün Belediye Başkanlığına başlayalı ne kadar oldu? 


12 yıl 4 ay 13 gündür belediye başkanıyım. 4 bin 515 gündür belediye başkanı olarak hizmet ediyorum. Evimizden, dostumuzdan, arkadaşımızdan, önceki işimizden, iş yerimizden uzak, sadece milletin bize emanet ettiği şehrül eminlik görevini layıkıyla yapmak ve bölgemizde bir duruş sergilemek için bütün şartları, imkânları kullanarak savrulmayı en aza indirmek ve kalıcı işleri yapmak için günlerimizi doldurmaya çalışıyoruz.

Size göre belediye başkanı kimdir? Görevi nedir? 

Bize göre, Belediye Başkanlığı görevi vardır. Belediye Başkanı milletin seçtiği ve sorumluluk yüklediğidir. Onun da hangi bilgiyle hangi çevre ile hangi birikimde hangi kariyerle bu işi yaptığıdır. Belediye Başkanlığı farazi bir yüklenimdir. Ama asıl bunun kuruluş ve Türkiye'deki ihdası, 1850 de İstanbul Fatih Kocamustafapaşa'da şehrül emin olarak şehrin ileri gelenleri Mustafa Efendi’yi seçer. Şehrin emaneti diye bir müessese kurar. Emanet Meclisini, 6 farklı meslek gruplarından oluşan insanlardan kurar. Bunlarda onun istişare heyeti ve karar verme organıdır.  Kadılık müessesesinden alınıp verilen görevleri icra eder. Dolayısıyla belediyecilik serüveni öyle başlamıştır. Bugün yani annenin rahminden toprağın rahmine kadar her şey belediyeciliği ilgilendiriyor. Dolayısıyla bu iş aslında bir eğitim işidir, bir tecrübe işidir, bir paylaşım işidir. Bunların hepsi belediyenin performans değerlerini ortaya çıkarır. Yaptığınız işle anılırsınız veya yerilirsiniz. Ama sizin kullandığınız bütün araç-gereç ve emanet düzeyinde elinizdeki her şey millete aittir. Buna kamu diyoruz. Kamu ise kulluktur. Kulluk haklarının size emanet edildiği bir değerden bahsediyoruz. Dolayısıyla kendimize ait bir yetkimiz, kendinize ait bir kaynağımız yoktur.  Yetkilendirildiğimiz ve emanet edilen kaynaklarla bu işleri yapmak üzere buradayım.

Bu yetkiler çerçevesinde bugüne kadar Arapgir'e yaptığınız, özet olarak anlatacağınız neler var? Arapgir zaten küçük bir ilçemizdir. Bu küçük ilçeye bugüne kadar neler yaptınız? 

2009 yılından bu yana yapmaya çalıştığımız ve devam ettirdiğimiz medeniyetlerin beşiği olan bütün medeniyetlere de ev sahibi olup kavşak noktasında birikmiş olan yerel kültürümüzü ve kültürel motiflerimizi korumak ve geliştirmek üzerineydi. Bunun çok yönleri var. Bu, Tarih ve Kültür mirasının açığa çıkarılması ve bunu gelecek nesillere aktarma faaliyetiydi.  Bunu imkânlar neticesinde önemli bir noktaya getirdik ve turizmle anılır hale geldi. Ama bunun asıl uygulamasında en önemli olanı halktır. Halkın da en önemli ihtiyaçları sağlık, eğitim ve geçimdir. Bunları da ihmal etmedik. Eğitim Arapgir'de yerlerde sürünüyordu. Mekân ilişkileri, uygulamadaki müfredata dayalı programların uygulamasındaki dağınıklar, odaklanma problemi, sürekli çalışkan öğrencilerin dışarıya giderek kendini kurtarma faaliyeti tamamen bitirildi. Türkiye'nin en iyi okullarına İşadamları ile birlikte adım attırıldı. Çok büyük, içi doldurulmuş ve gerçekten başarıya odaklı bir eğitim politikasını Arapgir’de belli bir noktaya getirdik. Kerem Aydınlar Fen Lisesi öncülüğünde bunu bütün okullarımıza yaydık. 

Göreve geldiğimde 4 yıl boyunca ilk yaptığım iş belediye kaynağı kullanmadan 5 katlı bir eğitim binası yapıp, 3 yıl boyunca bütün ihtiyaç duyan öğrencileri para almadan üniversiteye hazırlamak ve ETÜT Merkezi olarak 400 öğrenciyi geleceğe hazırlamak üzerine oldu. 
Okulların aile birlikleri ve okullardaki sosyal ve fiziki anlamdaki ihtiyaçları, çevresel boyutları, ailelerle olan ilişkileri, sempozyumlar, paneller üniversitelerden destek alarak stres eğitimlerinden tutun başarıya odaklı bütün eğitimleri vererek belli bir noktaya taşıdık. Bütün bunları yaptıktan sonra da her şey kendi rayında gitmeye başladı. Tabii pandemi nedeniyle gerileme oldu tüm Türkiye’de olduğu gibi.
Daha önemlisi ise geçimdi. İnsanlar geçimden dolayı sürekli gurbete gidiyorlardı. 

Sözünüzü balla kesiyorum, burada ben de tam bunu soracaktım. Sosyal belediyecilik olarak neler yaptınız? 

Öncelikle Arapgir’in ürün yelpazesi çok geniş. Üzerimizde büyük bir hava koridoru var ve bu hava koridoru gece-gündüz klimatik iklimi oluşturduğu için buraya ait çok endemik çeşitlilik üretilmiş. Her birinde çalışılması gereken bir taraf vardı. Akademik camiayı çok iyi kullandık. Her üniversite ile farklı çalışmalar başlattık. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ile teknik kapsamlı imar planları, envanter çalışmaları, restorasyon, mimari işlerimizi yaptığımız gibi, yine diğer üniversitelerle benzer akademik çalışmalar yaptık. Çalışmaları halen devam ettiriyoruz. 

Ürün çalışmasına yöneldik. Üreticinin neyi neden ektiği ve bundan ne kadar katma değer elde edeceğine dair ilişkiler kurduk. Odak noktaları oluşturduk. 20 tane başlık belirledik. 20 başlıkta 100 organik ürün söylemini geliştirdik. Kırsal Kalkınma Planlaması diye bir modelleme geliştirdik. Bunları sahada üreticilerin ve bu işi geleneksel olarak yapan insanların bizzat uygulamalarını akademisyenlerin çalışmalarıyla boyutlandırarak ürünlere dönüştürdük. Ticari hale getirip, markalaştırdık, İSO Belgelerine kavuşturduk. Bu konuda “Reyhan” bunlardan bir tanesi… Reyhan coğrafi işaret belgesi aldı. Şuanda 6 tane coğrafi işret belgeli ürünümüz var. Artık Gastronomiye yöneldik. Hem insanların tercih ettiği ürünleri geliştirmek, hem de doğalı daha fazlalaştırmak ve üreticiyi daha fazla ekip daha fazla kar elde eder hale getirmek için alım garantisi sözleşmeleri yaptık. Bunlardan ürün yelpazesi gelişti. Özellikle Arapgir’in istihdamında kadınlara öncülük yaptık. Kadınlar Derneği başkanlığını kurduk. Siyaset üstü davrandılar ve hala devam ediyorlar. Özellikte kadınlarımızın iş becerileri, sosyal motivasyonları, aile içi travmaları ve psikolojik depresyon dediğimiz toplumsal baskıların ve aile içi gerilimlerin haneden en aza indirilmesi ve normalleştirilmesi adına birinci derecede rol alıyor ve bunları bir engelli merkezinde de tüm engelli bırakmadan kapılarını kapalı tutma da açabilecekleri yüzleşebilecekleri bir merkezde hem nöropatik, hem de psikolojik fiziki arızaları olan yeterlilikleri olmayan çocuklarımızı yaşlılarımızı bir tarafta değerlendiriyor, ama özellikle genç grubu eğitiyoruz. Beyazay Derneği'nin belediye destekli bir şubesini açtık. Bunu 4 ilçeyi de buraya taşıyarak yapıyoruz. Havza bazlı yapıyoruz Keban, Arguvan, Kemaliye ve Ağın ilçelerimizi buraya taşıyoruz. Divriği yok, bu sene onu da ekleyeceğiz. Dolayısıyla havzanın bütününde engelsiz bir söylem geliştirdik. Engelli kapılar açılsın, engelsiz olduğunuzu bilin dedik.

Kadınlarımızın burada çok rolü var. 
Kadınlarımızın el emeklerinin ifade edilmesinde büyük katkıları var. Arapgir mutfağını millileştirdik. Kadın eli ile aşçı yetiştirme kursları açtık. 4 yıl boyunca bunları sürdürdük. Çok sayıda Arapgir yemeği bilinmezken artık uygulaması her evde olmaya başladı. Tandır kebabı coğrafi işaret belgesi aldı. Şu an dünya baharat listesinde ilk 7'ye giren Arapgir Kakuk baharatı ortaya çıktı. Türkiye'nin tıbbi aromatik bitkilerde coğrafi işaretli tek ürünü olan Arapgir Mor Reyhanı belediyemize aittir. Şimdi badem ile ilgili çok ciddi bir üretim detayı var. Bölgemizde bademle ilgili araştırmamız ve ürüne dönüştürmemiz devam ediyor. 

Nohut ekiciliği var. Bunların sadece kumda leblebi değil başka ürünlere dönüştürülmesi AR-GE’leri devam ediyor. Üzümden zaten çok sayıda ürün üretiyoruz. Arapgir Köhnü üzümü coğrafi işret belgeli. Bu belge yetmez. Şu an yirminin üzerinde kendine ait sadece üzümden üretilen ürün haline getirdik. Bunların imalathanelerini amatörce kurmuştuk, şimdi profesyonel imalathanelere çeviriyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, Arapgir’i ziyaret ettiğinde bir müjde verdi. Sunduğumuz bir proje var. Bunların AR-GE çalışması bitmiş, ürüne dönüştürülmüş. Onların daha yaygın ve hijyenik ortamda üretilmesi için büyük bir fabrika demeyelim, ama atölye kuruyoruz. Orada da biraz daha iyi olacağız ve daha sonra derli toplu ifadesi olan ve şifa ürünlerinin merkezi olarak Arapgir’in anıldığı, logosu ile birlikte tercih edildiği 100’ün üzerinde bir ürün kombinasyonuna kavuşuyor. 300 organik ürünümüz var, ama bunları ticarileştirilerek her yere gönderilmesi ayrı bir senaryo. Bunlar üreticiyi burada tutmak ve üretici için balık tutma modellerini birlikte geliştirmek için kurgulanmış kırsal kalkınma modellememizin kalkınma planının parçalarıdır. Bu Arapgir’de bayağı tuttu, çok da gelişti. Bundan sonrası daha da iyi olacak. 48 tane Arapgir reçeli, 21 tane Arapgir sirkesi. Yani bunun üzerine koyduğumuz o kadar çok şey hepsi birden üretilip çok büyük çapta üretimlere kavuşturulamadığı için çok ses getiremedi. Ama bunların hepsinin AR-GE ve ÜR-GE çalışmaları bitti. Üretimde kalıcı tesislere ve artık sanayileşmeden doğal atölye şartlarında insanın tecrübesiyle doğallığıyla üreten kuluçkaları çoğaltıyoruz. 

Sayın Başkanım, 2009'da göreve geldiğinizde şehrin eğitimi ile başlamışsınız, tarımı ile devam etmişsiniz, gastronomisine el atmışsınız, engellisine engelsizine el atmışsınız.  Arapgir’de önemli bir parmak izi bırakmışsınız. Bunun belki 3'üncü ya da en önemli sacayağı olan yeni bir projeye başlamışsınız. Adı; “Arapgir Yeni Yaşam Merkezi… 
Arapgir Yeni Yaşam Merkezi oluşturuyorsunuz.  Yani bütün bunları yaparken Arapgirliler’in gelip rahat kalabilecekleri modern bir ev, villa iskan projesi başlatmışsınız. Malatya’da bu proje konuşulurken, bir ilçeye birkaç gömlek büyük gelecek bir proje olarak bahsediliyor. Bu fikir nereden geldi? Bu işin hangi merhalesindesiniz?


Medeniyetlerin beşiğinde belediye başkanlığı yapıyoruz. Her ne kadar zayiatlar çoğalmışsa da 2009'da başladığımız süreç planıydı, imar planlarıydı. Bunlar imar planlarıyla şehrin geleceğini planlama ölçeğine İTÜ ile birlikte başladı. İTÜ’de Darendeli Mehmet Ocakçı Hocam bölüm başkanıdır. Burada 3 yıl boyunca her yıl 1 ay kalmak şartıyla yıl içerisinde toplantılarımızı da devam ettirerek kurgulamıştık. Dönemsel olarak Arapgir’in hem imarını hem de geleceğine yönelik tasarımlarıydı. Bu Arapgir’in gelişiminde çarpan etkisi yapacak bir projeydi. 100 dönümün üzerinde bir alan belediyenin artık bir alanı yeniden planlandığı yeni bir mahalle inşaatı yeniden gurbetçinin Sıla'ya dönme arzusunu gerçekleştirecek ve aradığını bulacak bir detay çalışmasıydı. 

Başarı ayrıntılarda gizlidir. Bütün ayrıntılar yıllara sığar. En iyi akademisyenler ve Teknik Grup tarafında konuşularak hamur haline getirildi ve projelendirildi.  Çok iyi bir proje grubu ile birlikte, Malatya'da öncü görevi gören BESTA şirketi ve başında Mimar Yaşar Köksal tarafından üstlenildi. 

Şimdi projemiz başladı. Bu projenin aslı şu; 
Arapgir'in TÜİK üzerinde Türkiye genelinde 126 bini İstanbul'da olmak üzere 363 bin Arapgir dışında yaşayan insanı var. Bu insanların yarıdan çoğunun Arapgir ziyareti ve Arapgir bağlantısı var. Buraya kalmaya geldiklerinde akrabaları az olanların buraları terk ettiğini, arzu ettikleri ortamları bulamadıklarını gördük ve buralarda bir evimiz olsa, yurdumuz olsa, ama geldiğimizde çocuklarımız da getirebilsek, dedikleri her şey değerlendirildi. Gurbetten Sılaya Göç konferansları ile birlikte olgunlaştırıldı. İstanbul'da her yıl bu konferansları verdim. Çalışmalar yaptık. Köyleri, kırsalı ve her şeyin odak alanına Arapgir’i koyarak bunu havzanın tümüne yaymaya çalıştık. En önemlisi ticari olarak insanların arzu ettikleri şehir ve kent kültürünü burada gelip bulacakları, kırsalda yaşamı ve ürünü yakınında, doğayı ve en yüksek oksijenin olduğu koridorda yaşamanın sağlığa kattığı kolaylığı ve huzuru yaşamasına bir fırsat olarak sunduk. 

Çok güzel bir proje yapmışsınız. Hem zengine hem orta halliye hem dışarıda olup hangi durumda olursa olsun, Arapgir’e geldiğinde durumuna göre bulacağı, kalacağı bir proje yapmışsınız. Çok lüks villalar var. dört artı bir, üç artı bir, iki artı bir ve bir artı bir daireler var. Kullanışlı ve çok özel bir proje yapmışsınız. Daha doğrusu herkese hitap eden bir proje olmuş. Sayı ve biraz teknik detay verir misiniz!?

Oradaki detayların tümü bir şehir kurulumunun tam kendisidir. İş yerleri olacak, meslek kolları olacak, spor aktiviteleri olacak, gezi alanları, bisiklet alanları, yaşam seviyesine, ailenin kalabalığına göre daire detayları olacak. konutların hepsi üst segment bir tasarım. 

Kaloriferli, sıcak sulu, asansörlü, her taraftan baktığı zaman birbiriyle mahremiyet ilişkisinde saygınlığı olan 51 tane bahçeli villanın 206 konutun 14 işyerinin ve donatılarının tümü kendine özeldir. Yerel yönetimin bu başarısını yine yerel yönetimler çok konuşacak. 

İki dönem iktidar partisinde belediye başkanlığı yaptınız. Üçüncü dönem ana muhalefet partisinden aday oldunuz. Bu durum,bu projeyi yapmaya, engel çıkarmaya sebep olmadı mı? Malum, Malatya siyaseti bu dönem başarılı olmanızı istemez!.

O engeller hep var zaten. O zaman da vardı, şuanda da büyük bir engel var. Şuan bu projenin uygulanmaması için özellikle iktidar kanadı elinden gelen her zorluğu çıkarıyor. Olumsuz anlamda çok kötü bir propaganda yapıyor. Hem yüklenici üzerinden, hem oradaki alan üzerinden, hem de yetersizlikler, bahaneci tavırlarla bu projenin küçültülmesi ve isteksiz hale getirilmesi için ellerinden geleni yapıyorlar. Ama biz doğru iş yapıyoruz, bu projeye çok insan emek verdi. Bu proje bölgede değil ülkede örnek alınacak bir uygulamadır. 

Bu projeyle hiçbir ilçede olmayan bir uygulama yaptığınızı mı iddia ediyorsunuz?.

Türkiye’de böyle bir ilçe ölçeğinde bir yerel yönetimin buna benzer bir projesi yoktur.

Peki, iktidar kanadında buna engel olmak isteyenler, Arapgir halkına buna benzer bir proje sunabilirler mi? Ya da yaşam kalitesi açısından buna yakın bir proje yapabilirler mi? Belki TOKİ aracılığıyla konut yapabilirler. O zaman bu proje ile TOKİ arasındaki fark nedir? 

Biz daha önceki dönemlerde TOKİ’de çalışmalar yaptık. 200’e yakın konutlarda 1. ve 2. Etap TOKİ’miz var. TOKİ’de komşuluğun olmadığını, çevresinde bakımın olmadığını, 500 lira kira ile oturan insanları veya 500 lira aidat öder gibi devlete ödüyorum diye oraya gelen insanların dar gelir gruplarının hiçbir şekilde mutlu olmadıklarını, ama bir dairem var diye sadece sevindiklerini görüyoruz. Şu anda da iktidar kanadı bu proje için olumsuz etki yaratıyor. Almayın, yapmayın, bekleyin. Biz TOKİ ile yapıyoruz demeleri… Oysaki biz TOKİ’yi belediye olarak da istiyoruz. Çünkü bu dar gelirlilere hitap edecek. Ama dar gelirlilere hitap edecek olan TOKİ uygulaması bundan daha az bir fiyata mı olacak? Hayır! Maliyet belli. Müteahhit firmamız en düşük şekilde satışa arz ediyor. TOKİ’DE olsa daha düşük segmentte bu donatıları olmayan, detayları çalışılmamış, 85 metre, 65 metre oturumu olan dairelere aynı fiyata imza attıracaklar.
Biz üç sefer para yatırdık, 3 yıl TOKİ’nin hesabında kaldı. İki sefer ihale yapıldı. Şuanki ihaleler Kemaliye’de yapılıyor. Tamamen beton yığınları ve 350 bin liranın üstünde ve 85 metre kare evler. Bu maliyetlerle bu proje tercih edildiğinde zaten tercih edilemez. Almayın, biz size lüks konutlar yapacağız diye propaganda yapıyorlar. Ama TOKİ’nin konutları belli. Bu olumsuz direnç halkta da bir tedirginlik yarattı tabi.

Mevlüt Aslanoğlu Sitesine başlanıldı. Orada 3 tane site var. Metin Emiroğlu Sitesi, Mevlüt Aslanoğlu Sitesi ve Adnan Kahveci sitesi. Yine villalarda da var. Fethi Gemihlioğlu Sitesi, Reyhan Sitesi, Sarıçiçek Sitesi var. Mesela rahmetli olmuş Fehmi Gür Sitesi var. Fakat bunlara da gıcıklananlar oldu. Özellikle de Malatya’da kendini atanmış zanneden –seçilmiş değil- ve birilerinin himayesinde bulunup benim himayemde olacaksınız diyen bazı zevatlar, sağda solda haddini aşan işler konuşuyorlar. Bunu da duyuyoruz, ama bizim böyle bir kavgaya ihtiyacımız yok. Biz burada memleketimiz için gurbettekilere bir imkan hazırlıyoruz. Arapgir'in yapı stoklarında hizmet çıtasını yükseltiyoruz. Yapının standardını değiştiriyoruz, konutun standardını değiştiriyoruz, yaşamın boyutlarını sahada uygulanabilecek ve huzura dönüştürecek detayları çalışmışız. Dolayısıyla bu sadece Arapgir’i değil, bölgenin tümünü hareketlendiren bir sinerji faaliyetidir. Bu sadece Arapgir için değildir. Yani yakın bir zamanda 5 vilayetin havzasında 8 ilçe ile komşu olan 5 vilayeti buluşturan 8 ilçeyi konuşturan bu proje bir yaşam merkezidir. Buraya insanlar gelecek, o bölgede gezecek, o bölgede huzurlu olacak, o bölgede iyi ki oldum diyecektir. Marmaris'e gitmekten, Bodrum’a gitmekten, Kuşadası'nda olmaktan denizde sadece orayı bilmekten öte doğalla yüksek oksijenle, ürünle, tarihle, kültürle, komşulukla birlikte asli olan kültürünü burada yaşayacak. 

Siz şu an bir çağrı yapıyorsunuz. Bu çağrıya Malatya'nın dışındaki Arapgirliler çok yoğun talepte bulunurlarsa, bu projenin devamını getirebilir misiniz? 

Biz bunun devamını da getireceğiz. Devamında da Arapgir’in gelişiminde çok daha farklı kırsal modellemenin devamı olan, özelikle odak alanlarımız, üreten köylerimiz buralardaki konut açıklarını giderecek köy modellemeleri. Ama merkezde ise bu konutlaşma projesinde ihtiyaç oldukça projenin devamını getireceğiz, getirebiliriz, getirebilecek güce ve imkana da sahibiz. Yeter ki dedikoduları bıraksınlar, talep çoğalsın, biz onlara hizmet için buradayız.

DEVAMI YARIN...
 

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!