Hastaneler Başkalarına Rant Kapısı Oluyor!..

MASTÖB kogresinde  söz alan MASTÖB'ün kurucu Genel Başkanı Ahmet Karaaslan da, “Ben 1986 yılında İçişleri Bakanlığın'da müşavirlikten emekli oldum. Malatya'da bir işim gücüm olmadığı için İstanbul'a gelip yerleştim. O zaman birçok ilçemizin derneği yoktu. Köylerimizin de dernekleri yetersizdi. İki tane güçlü kuruluşumuz vardı. Biri Malatya Eğitim Vakfı diğeri de Malatya Derneğiydi. O kadar saygı gören kuruluştu ki, hangi organizasyona gitsek İstiklal Marşı okunur ardından da Malatya Malatya türküsü eşliğinde halaylar çekilirdi. Çünkü Özal'a ulaşmak isteyenler Malatya kuruluşlarına itibar ederdi. Biz böyle bir geçmişten geliyoruz. Daha sonra ben sivil toplum hareketlerine gücümün yettiği kadar öncülük ettim. Bütün ilçelerimizin, kazalarımızın ve köylerimizin dernekleri kuruldu. Şimdi buna rağmen acaba Malatya'daki bu yapıyla etkili olabiliyor muyuz? Olabiliyorsa benim şu sorularıma net yanıt versin. Malatya'nın simgesi olan 3 tane kuruluşumuz var. Sümerbank, Şeker Fabrikası ve Tekel Fabrikası'dır. Türkiye'de böyle 3 tane fabrikası olan başka il yoktur. Malatyalıların tekstilde söz sahibi olmalarının birinci sebebi Sümerbank'tır. Sümerbank bir okuldur. Şeker fabrikası da çiftçilerimize büyük katkı sağlamıştır. Ancak bunlar özelleştirme adıyla şahısların eline geçti. Bunların rantı şahıslara gitti. Stat meselesine gelecek olursak. Malatya'nın merkezindeki stadın yeri TOKİ'ye devredilecekmiş. Malatya'nın dışında 25 bin kişilik bir stat yapılacakmış. Duyduğum kadarıyla “Merkezdeki yeri bize versinler 50 bin kişilik stat yapalım” diyorlarmış. Biz Özal döneminde kemal dönemini yaşadık. Zeval dönemini de şimdi yaşıyoruz. Bu zeval dönemini kendimize reva görmeyelim. Birçok derneğimiz var. Maalesef bu derneklerimizin başında bulunanlar egoist bir yaklaşımla hareket ediyor. Bencillikleri sebebiyle Malatya'yı ben temsil ediyorum” diyorlar. Bunu bir an önce terk edelim.  Sayın Başbakan'ın bir sözü vardı. “Malatyalılar siz Malatya'yı sadece Doğu ve Güneydoğu'nun merkezi olarak düşünmeyin. Malatya'yı bir marka şehir olarak düşünün.” Maalesef biz bunu yapamadık. Bunu yapabilecek tek kuruluş MASTÖB'dür. Ancak MASTÖB'ün tekerine çomak sokuyorlar. Her gün bir Malatya derneği kuruluyor. Sen Malatya'ya hizmet etmek istiyorsan, gelen MASTÖB'e üye ol. Yönetimini beğenmiyorsan gelen sen de aday ol seçil. Önceki dönemlerde bir amacımızı vardı. İşadamı dostlarımızla birlikte İstanbul'un merkezi bir yerinde bir kültür merkezi yapmak istedik. Ancak bunu başaramadık. Benim sağlığım izin vermedi. Verse de bir şeyin değişeceğini sanmıyorum. Çünkü Malatyalıların bu ilgisizliği olduğu sürece Malatya büyük bir köy olmaya mahkumdur. Malatya'da 2 tane hastane ve bir de doğumevi var. Bunları kapasitesi 850 yataklıyı buluyor. Bunları TOKİ alıyor bunun yerine 600 yataklı bir hastane yapılıyor. Bu hastanelerin merkezi yerindeki yerler başkalarına rant kapısı oluyor. İstanbul'daki Malatyalılar eğer güçlü olsalardı, siyasi partiler Malatyalılardan temsilci isterdi. Malatyalılar akıllarını başlarına toplamalıdır. Bütün Malatyalılar MASTÖB'e üye olmalıdır. Hatta bütün dernekler MASTÖB'ün şubesi olsunlar. Böyle bir oluşum olsa hangi haklı talebimiz geri çevrilir?. Sayın vekillerimiz kusura bakmasınlar. Bütün kuruluşlarımız size destek olsalardı hiçbir talebiniz geri çevrilmezdi. Benim şahsi olarak artık yaşım sebebiyle takatim kalmadı. Hep birlikte bir araya gelelim ve yerimizi alarak Malatya'ya yakışan bir Kültür Merkezini kuralım. Toplantımızın hayırlı olmasını diliyor, hepinize saygılar sunuyorum.