Malatya
09 Haziran, 2025, Pazartesi
  • DOLAR
    38.77
  • EURO
    43.89
  • ALTIN
    4143.5
  • BIST
    9.391
  • BTC
    102916.45$

'İDEOLOJİK DEĞİL idealist üniversitesiyiz!...'


'İDEOLOJİK DEĞİL idealist üniversitesiyiz!...'
Narin
Malatya İnönü Üniversitesi?nin Rektörü Prof. Dr. Cemil Çelik:İDEOLOJİK DEĞİLidealist üniversitesiyiz?İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi, Türkiye?de bir marka olmuştur. En iyi alt yapısı olan, en iyi eğitimi veren ve en başarılı olan bu kurum olmuştur. Yurt içi ve yurt dışı tecrübeleri bulanan biri olarak bilim işiyle uğraşıyorum. Film işi ile uğraşmıyorum. Bizim görevimiz bilim yöneticiliğidir.?İnönü Üniversitesi?ni son dönemde büyük bir atılım içinde görüyoruz. Malatya?nın gelişmesine katkısı her geçen gün biraz daha artan İnönü Üniversitesi teknokentin kuruluşunda da önemli bir yere sahip. Bize teknokenti anlatabilir misiniz?Bir ilin kalkınması için en önemli organizasyonlardan biri de teknoknettir. Sanayici, işadamları ve bilim adamlarının buluştuğu bir merkezdir. Bilginin ticari formata dönüşmesidir. Ekonomik olarak şehrin kalkınması için gerekli bir oluşumdur. Malatya İnönü Üniversitesi 2009 yılında bu işe başladı. Muhtemelen bu sene sonunda ya da önümüzdeki senenin ilk aylarında startını vereceğiz. Burada sanayici ve bilim adamı bir araya gelerek, vergi muafiyeti desteğiyle çalışacak. Bu oluşumla bilim adamlarımız âfâki işlerle uğraşmayarak, sanayicinin sorununu çözmeye ve teknolojisini geliştirmeye çalışacak. Buna şöyle bir örnek verelim. Geçen gün bir arkadaşımız bana gelip, ?Türkiye?deki pekmez üretiminin yüzde 35?ini biz yapıyoruz. Bugün fruktoz oranımız yüzde 15?tir. Bunu yüzde 11?e çekebilir miyiz?? diye sordu. Bunu kim yapabilir. Tabii ki sanayici ve gıda mühendisi bir araya gelerek yapabilir. Burada iki taraf da kazanmış olacaktır.Sağlık sektöründe de İnönü Üniversitesi büyük açıkları kapatma yolunda ilerliyor. Mesela Turgut Özal Tıp Merkezi, Malatya?nın sağlık alanındaki olmazsa olmazları arasına girdi. Bunu nasıl başardınız?Ekonominin ve istikrarın olmadığı yerde ticari başarı olmayacağı gibi bilimsel başarı da gelmez. Daha önce burası huzursuz bir üniversiteydi. İdeolojik üniversite olmak yerine idealist üniversite olmaya başladık. Böylece huzur içinde büyük başarılar elde etmeye başladık. Gerçekten beynini kullanan insanlarla bunu başardığımızı düşünüyorum. Yıllık 70 milyon liralık geliri olan bir hastane bugün 150 milyon lira gelir elde etmektedir. Biz kimseyi korkutup tedirgin etmeden her türlü hak ve hukuklarını güvence altına alarak çalıştırmalarını istedik. Kimseyi dışarı göndermeyerek herkesi burada tuttuk. Halkla barışık olduk. Sivil toplum örgütleri, işadamları, yerel yönetimler ve işadamlarıyla barışık bir şekilde hareket etmeye özen gösterdik. Böylece üniversitemize destekler arka arkaya geldi. Bu arada arkadaşlarımızı da bilimsel başarı için teşvik etmeye başladık.  Bu arada arkadaşlarımızı da yurtdışına göndererek tecrübelerinin artmasını sağladık. Bu arada yabancı öğrenci kabullerimiz de başladı. Yaklaşık 40 ayrı ülkeden öğrencimiz var.Şu anda Tıp Fakültesi?nde çok başarılı doktorlarımız görev yapıyor. Bu gelişmiş beyinleri elinizde tutmak dışarı göndermemek için ne yapılmalı?Yetişmiş bir beynin dışarı gitmesinin en önemli sebebi ekonomik rahatı bulamamaktır. Eğer siz bu ekonomik rahatlığı burada sağlarsanız o insan niye dışarı gitsin. Turgut Özal Tıp Merkezi?nin de başarılı olmasının sebebi budur. Ayrıca burada çalışan arkadaşlarımızın hatta benim bile bir yedeğim vardır. Herkesin alternatifi bulunması başarıyı da beraberinde getiriyor. Bir alışkanlık haline gelmiş bir durum daha var. Maalesef doğudaki insanlarımız batıya gitmek istiyorlar. Biz bunu yüzde elliden daha fazla azalttık. 2005?te 2006?da buradan ayrılan öğretim üyesi 40 öğretim üyesi buradan ayrılıyorsa şimdi 14-15?lere düştü. Burada bir örnek vermek istiyorum. Bir öğretim üyesi arkadaşımız vardı. Günde sadece 40 hastaya bakıyordu. O arkadaş emekli olduktan sonra yerine 4 tane genç yardımcı doçent aldık. Şu anda 140 hasta bakıyorlar. Ameliyat sayısı ise 3 katına çıktı. Artık Turgut Özal Tıp Merkezi ve İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi, Türkiye?de bir marka olmuştur. En iyi alt yapısı olan, en iyi eğitimi veren ve en başarılı olan bu kurum olmuştur. Yurt içi ve yurt dışı tecrübeleri bulanan biri olarak bilim işiyle uğraşıyorum. Film işi ile uğraşmıyorum. Bizim görevimiz bilim yöneticiliğidir.Malatya ekonomisinin hemen hemen yarısı İnönü Üniversitesi etrafında dönüyor. Bunu nasıl açıklayabilirsiniz? Sosyal sorumluluk projeleriyle toplumumuzun algısını artırmaya çalışıyoruz. Üniversitelerimizin tesislerini halka açtık. İsteyen istediği tesisimizi kullanabiliyor. Malatya?nın nüfusu 400 bin, üniversitenin nüfusu da günlük 40 bindir. Bu yüzde 10?luk bir oranı buluyor. 3-4 bin civarında hasta veya hasta yakını, 28 bin öğrenci var, 1500 öğretim üyesi ile yardımcısı ve 500 çalışanımız var. Malatya?nın kalan kısmının tamamının harcadığı paradan daha fazla bir para harcanıyor burada. Bu Malatya için çok büyük bir ekonomik aktivitedir. 2008?de üniversitenin katkısı 280 bindi. 2011 yılında ise 500 bin oldu. Üç yıl sonra 1 milyar olacak. 40 bin öğrencisi, 1200 öğretim üyesi olacak. Kanser konusundaki başarımız kanıtlanmış durumda. Bu ülkenin bilim ve teknoloji üretiminde öncülük edecek üniversiteleri Anadolu?dakiler olmaya başlamıştır.Kanser tedavisi ile ilgili çalışmalar hakkında bilgi verebilir misiniz?Bu sene yeni bölümlerimiz de açılmış oldu. Moleküler biyoloji ve genetik bölümleri açtık. Amerika?dan 5 tane araştırmacı getiriyoruz. Müstakil bir bölümümüz var artık. Çalışmaları o kadar sıklaştıracağız ki yaz döneminde bile ara vermeden araştırmalar devam edecek.Diş Hekimliği Fakültesi?nin çalışmalarıyla ilgili bilgi verebilir misiniz?Diş Hekimliği Fakültemizin yasal kuruluşu 2001?de yapıldığı halde 9 sene bekletilmiş bir oluşumdur. Bir üniversite kendi bölgesinin sorunlarını çözemiyorsa hiçbir ehemmiyeti yoktur. Binlerce insanımız Büyükşehirlere diş tedavisi için gidiyordu. Biz 9 ay içinde 20 öğretim üyesi bulduk, hem diş hekimliği fakültesine dönüştürdük, hem de öğrenci aldık. Laboratuarlarını ve diş ünitesini de yaptırdık. 9 yıl bekleyen bir işi biz 9 ayda yürür hale getirdik. Şu anda 80 dişi ünitemiz var. Türkiye?de engellilerin de tedavilerini yapılabildiği ameliyathanemiz var. Bunu sadece 2 buçuk yıllık bir fakültede başardık.Üniversite kurumlarında kullanılan tıbbi cihazların yenilik durumu nedir?Bizim kullandığımız tıbbi cihazlar kesinlikle üreten ülkelerin de kullandığı en son teknoloji ürünü cihazlardır. Bu konuda kimsenin şüphesi olmasın. Geçtiğimiz günlerde Türk-Alman Sağlık Vakfıyla organ nakliyle ilgili bir toplantımız oldu. Bu heyetteki 3 Alman profesör ?Gelip birer sömestr ders vermek istiyoruz? dediler. Buraya onları davet edeceğiz. Arkadaşlarımız onları davet etmek için hazırlıkları yapıyorlar. Bu tür işbirliklerinin olması gerektiğini biliyor ve ona göre hareket ediyoruz. Bunu size bir örnekle anlatayım. 38 yıllık Aslantepe kazılarını yürüten İtalyan arkeolog Prof. Dr. Marcella Frangipane, İnönü Üniversitesi?ne hiç davet edilmemiş. Biz geldiğimiz zaman kendisini üniversitemize davet ederek bir konferans vermesini istedik. Davetimizden memnun olduğunu söyledi. Bu tür işbirliklerinin yapılması gerektiğini her ortamda dile getirmeye çalışıyorum. Hatta kendisine daha sonra fahri doktora vererek özür diledim kendisinden. Kazının yapıldığı yerde o kadar çok benimsenmiş bir insan ki Orduzulular kendisine ?Marcella Bibi? diye hitap ediyorlar. Ülkemize büyük hizmetleri olmuş bir insanı böyle davetlerle hatırlamak bir vefa borcudur.İnönü Üniversitesi Vakfı şu anda kaç öğrenciye burs veriyor?Malatya İnönü Üniversitesi Vakfı kurulduğu günden bugüne kadar hiçbir öğrenciye burs vermemişken geçen sene 267 çocuğa burs vermiştir. Bu sene ise 300 çocuğumuza burs vermeye başladık.Konuk evi ile ilgili neler söylemek istersiniz?Konuk evi projesi, sivil toplum örgütleri, yerel yönetim ve üniversitemizin ortak olarak ortaya koyduğu sosyal sorumluluk projesidir. Hastanemizin prestijidir. Buraya yurtdışı dahil ülkemizin bir çok yerinden insanlar geliyor. Bu insanlar 3 yıldızlı bir otelde yemeklerini yiyor, banyolarını yapıyorlar barınma ihtiyaçlarını gideriyorlar. Burada günlük olarak 10 lira para veriliyor. Bu rakam çok cüzi bir rakamdır. Halkımızın duyarlılığı oluyor. Bir gün ticaret odası, bir gün işadamları, bir başka gün ev hanımları yemek veriyorlar. Bu çok güzel bir sosyal sorumluluk projesidir. Yardımlaşmanın zirve yaptığı çok güzel bir projedir.Kaynak:Malatya TIME Gazetesi (Sayı 30)
elsan

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!