dore okulları
Malatya
20 Nisan, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    32.50
  • EURO
    34.78
  • ALTIN
    2499.5
  • BIST
    9693.46
  • BTC
    63903.916$

İl Başkanlığı İçin Gayret İçinde Değilim!


İl Başkanlığı İçin Gayret İçinde Değilim!
Çarşamba Sohbetleri Bölüm: 23
Narin

 

 

Malatya Barosu'nda ve takiben Malatya Belediyesi'nde “Başkan”lık yaptı. Doğup büyüdüğü şehrini, yaklaşık 4 yıl boyunca da AK Parti çatısı altında Meclis'te temsil etti. Adı bir ara, oluşturulacağı ileri sürülen yeni kabinenin üyeleri arasında geçti. Şimdilerde AK Parti Malatya İl Başkanlığı için ismi sürekli anılıyor. Kentin bu hareketli dönemine biz de mercek tutup sözü Hüseyin Cemal Akın'a bıraktık...

1949'da, şimdi Bostanbaşı Mahallesi olan Barguzu Köyü'nde dünyaya geldi. Çocukluğu ve gençliği Malatya'da geçti. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni kazandı. Avukatlık yaptığı Malatya Barosu'nda, 1994 ve 1996 seçimlerinde meslektaşlarının desteğiyle baro başkanı olarak seçildi,  “Baro Başkan” sıfatıyla da hizmet verdi. Ardından siyasi serüveni resmen 2002'te başladı. 2009'a dek Malatya Belediye Başkanlığı görevini üstlendi. TBMM 24. Dönem'de ise 2011-15 yılları arasında AK Parti Malatya Milletvekili'ydi.

İcraatları kadar eksikliklerine dair sert eleştirilerle gündemde kaldı. Yıkıcı tenkitlerin bazılarına yanıt verirken, çoğu kez suskunluğu yeğledi. İçini ilk kez detaylarıyla, Malatya Time Genel Yayın Yönetmeni, deneyimli gazeteci-yazar Murat Çetin'e döktü.

Kendisini bugünlere getiren zorlu süreci maziye dönüp duygusal bir beden diliyle anlattı. Hayat hikâyesinin ilk senelerindeki güçlüklere dikkati çekti. Malatya'ya hizmetlerinden söz ederken “Böyle bir imkân verdiği için Rabbime şükrediyorum” cümlesini kuran Hüseyin Cemal Akın, hemen her cümlesinde hemşehrilerinin teveccühünün altını çizdi. Bilinmeyenlere ve söylentilere de nokta koydu. Keyifli okumalar...

OTOBÜSÜ KAÇIRDIĞIMIZDA
OKUL İÇİN ŞEHRE YÜRÜRDÜK

“Çarşamba Sohbetleri”nde 22. bölümdeyiz. Geçen haftaki konuğumuz, Prof. Dr. Sayın Ramazan Özdemir olmuştu. Hayat hikâyeleri çok dikkati çekiyor. Cemal Akın'ın bilinmeyen ve gizemli yönlerine yönelik neler söylemek istersiniz?

1949 yılında, şimdi “Bostanbaşı” mahallesi olan Barguzu Köyü'nde dünyaya geldim. Malatya Hükümet Konağı'na kuş uçuşu 5 km. uzaklıkta. Gündüzbey'den çıkan su, önce Yeşilyurt İlçesine, Kileyik (Yakınca), sonra bizim köye ulaşıyor. Narenciye hariç, Türkiye'de yetişen bütün sebze ve meyveler yetişiyor. İnsanları da dayanışma içinde, birbirlerine karşı da hoşgörülü. Biz okula başladığımızda Malatya'da minibüsler hizmete girmemişti. 3 otobüs vardı. Biri Gündüzbey'in, biri Yeşilyurt'un, biri de Kileyik'in ( Yakınca) … Onlarla okula gelip gidiyorduk. Sabah gelir, öğrencileri bırakır, akşam da işçi ve öğrencileri alır, bölgelerine dönerlerdi. Devamlı servis yapılmazdı. Otobüsü kaçırdığımızda şehre yürüyerek gelmek zorunda kalırdık. Bizim çocukluğumuzda kar, çok yağardı. En önde lisedeki ağabeylerimiz olmak üzere sıraya dizilirdik. Onlar karda çığır açardı, biz de o çığırın izinden giderdik. Otobüsleri kaçırınca bazen süratli yürüyerek, bazen de koşarak, evden okula, okuldan da eve gitmek mecburiyetinde kalırdık, otobüsün gelme ve gitme süresi içerisinde evlerimize dönerdik, okullarımıza kavuşurduk. 

1_864

BEN, ÇİFTÇİ BİR
AİLENİN ÇOCUĞUYUM

Arazisi olan ve çiftçilikle uğraşan bir ailenin çocuğuyum. Okula başlamadan önce de elimizden geldiği kadar büyüklerimize yardım ederdik. Köyümüzü ve ailemizi çok seviyorduk. Çocukluğumuz ve gençliğimiz, böyle güzel bir ortamda geçti. Daha sonra Ankara Hukuk Fakültesi'nde öğrenim gördüm. Öğrenciliğim sırasında okulumuzda şubesi bulunan dernek başkanlıkları, Milliyetçiler Güç Birliği Başkanlığı görevlerinde bulundum.Hukuk Fakültesini bitirdikten sonra da Malatya'da avukatlık stajını yaptım. Uzun yıllar Malatya Barosu'nda kayıtlı avukat olarak çalıştım. 1994 ve 1996 Baro Başkanlık seçimlerine katıldım. Seçimlere katıldığım bu iki dönem içerisinde Baro'ya kayıtlı avukat arkadaşlarım tarafından Malatya Barosu Başkanlığına seçildim. Daha sonra Belediye başkanlığım ve milletvekilliğim sırasında Malatya'nın sorunlarını çözme gayreti içinde oldum. 1540 Kanuni dönemi tahrir defterinde köyümün adı Bergüzide olarak geçmektedir. Seçkin yer, seçilmiş yer güzel toprak anlamlarını taşımaktadır. Bergüzide ismi kullanılırken Berguzu ve Barguzu olarak telaffuz edilmeye başlanmıştır. Dil bilimci değilim; ama telaffuz bu şekilde değişime uğramıştır. 1960'larda, bazı köy isimlerinin değiştirilmesi sırasında memur, geçmişteki isimlerin neye ve nereye dayandığını bilemediği için Barguzu, Bostanbaşı olarak değiştirilmiştir. Osmanlı Maliyesini bu tahrir defterlerinde görüyor ve hayranlıkla öğreniyoruz. Bütün beldelerin nüfusu, çalışanı, işçisi, çiftçisi, evlisi ve bekarı hepsi kayıt altında.

KÖYÜMÜZÜN BİR KISMI
TACETTİN DERGAHI'NIN VAKFİYESİ

O zamanlar Malatya'nın ikliminde köyümüzde pamuk bile yetişiyormuş. Tahrir defterinde arpa şiar olarak, buğday hınta olarak, pamuk pembe olarak ifade edilmiş. Meyvelerin de vergisini toplamak için onlara da bir ölçü getirilmiş. Bal üretiminden devlete ödenmesi gereken hesap belirtilmiş. Barguzu Köyü'nün bir kısmı Tacettin Dergahı'nın vakfiyesi. Bunu da bildiğim kadarıyla izah etmek istiyorum. Bitişiğimizde “Tecde” diye bir yerleşim yeri var. Selçuklu prenslerinden Tacettin'in ismini taşıyor. Tecde ismi de Tacettin'in kısaltılarak ve bozularak gelmiş hali. 1540'larda Malatya'da Hristiyan cemaat de yaşıyor. Bunlar da ayrıca Malatya Tahrir Defterinde kayıtlı. Malatya'nın eski ismi Asbuzu. Bu isimde Aspozan adı da Perslerin bu bölgeyi zapt etmelerinden sonra verilmiş. Bu isim değişime uğrayarak Asbuzu olmuş. İlçelerde ve diğer bir kısım yerleşim yerlerinde, Osmanlı tebasının Hristiyanlarını ve Müslümanlarını kaydetmiş. Tahrir defterlerinden bunu da anlamaktayız. 

PROF. DR RAMAZAN ÖZDEMİR
MALATYA İÇİN KAYIP

Prof. Dr. Ramazan Özdemir Hocamız'a gelince... Malatya'nın yetiştirdiği, ilim sahibi, kendi mesleğinde de takdir ve takip edilen eser sahibi bir hemşehrimiz. İstanbul'a gitmesi teknik ve tıbbî anlamda insanlığa daha faydalı olmasını sağlıyor olabilir; ama Malatya için bir kayıp. Bu arada hocanın İstanbul'a tayininin çıktığı sırada ablamın da anjiyo olması gerekti. Ramazan Beye İstanbul'a gidiyor olmasının meşkuliyeti içerisinde olduğunu söyledim. O telaş içerisinde damara anjiyo işlemini yaptı. O zaman hoca gitmiş olsaydı ne yapardık sıkıntısını yaşadım. Rabbim bundan sonraki hayatında insanlığa daha fazla hizmet sunmasını nasip etsin.

İL BAŞKANLIĞI İÇİN
GAYRET İÇİNDE DEĞİLİM

Kulislerde “AK Parti İl Başkanı değişecek mi?” ya da “AK Parti İl Başkanı kim olacak!?” gibi sorularla sıkça karşılaşıyoruz. Konuşulanların başında, sizin de adınız geçiyor. Yanıt hakkınızı kullanmak ister misiniz?

Öncelikle hemşehrilerime çok teşekkür ediyorum. Bu teveccühlerinden ve sevgilerinden dolayı kendilerine teşekkür ediyorum. Bizi unutmadıklarını ifade ediyorlar. Bu benim için ciddi manada mutluluk verici. Şükretmeme sebep olacak bir gelişme. Ancak Cemal Akın olarak böyle bir gayretin içinde değilim. Hemşerilerimin bu düşüncesini saygıyla karşılıyorum, onlara geçmişte müstahak olmaya da gayret etmiştim. Gelecekte de her zaman bu gayretin içerisinde olmaya çalışacağım. 

2_639

İHTİMALLER ÜZERİNDEN
KANAAT BELİRTMEK ŞIK OLMAZ

Çabanız illaki yoktur; ancak yukarıdan böyle bir talimat gelirse buna karşı tavrınız nasıl olur?

Sizler Malatya'yı ve Türkiye siyasetini çok yakından takip ediyorsunuz. Sizin yayınlarınızı takip ediyor ve oradan da fevkalade istifade ediyor, bilgi sahibi oluyoruz. İhtimaller üzerinden konuşmak, kanaat belirtmek, sıhhatli ve şık olmaz. Görelim Mevlam ne eyler, ne eylerse güzel eyler. Benim çok sevdiğim eski il genel meclis üyelerinden Mehmet Acun diye bir yakınımız vardı. Sohbet ederken “O zamana kadar deve mi ölür, deveci mi ölür?” derdi. “O zamana çıkacak mıyız?” derdi. O zamana çıkan canlar sağ olsun. 'İnancımızın temelinde uzun emelli olmamak' tavsiye edilmiştir. 

İNSANIMIZ, GÖNÜLLERİNDE
BİZİ MÜKÂFATLANDIRIYOR

Malatya portföyünü çok iyi bilen bir siyasetçi ve bürokratsınız. Avukatsınız, dolayısıyla hukukçu bir kimliğe de sahipsiniz. Yeni bir kabinenin kurulacağı iddia edildiğinde dahi hemen sizin de adınız geçiyor. Cemal Akın'ın bu denli teveccüh görmesini, sadece aldığı devlet terbiyesine bağlamak, sığ bir fikir mi olur?

Estağfirullah… Biraz önce ifade ettiğim gibi bu, Malatya insanının gönül zenginliği… Kendisine hizmet etmiş olan insanları unutmayışı, kendi gönlünde mükâfatlandırması. Bu konuda böyle bir gelişmenin olacağı bizim aklımızdan geçmiyor. Ama insanımız vermiş olduğumuz hizmetlerden dolayı kendi gönüllerinde bizi mükâfatlandırıyor. Bunu bu şekilde değerlendirmekte fayda var.

PARTİMİN ADAYLARININ 1 OY
FAZLA ALMASI İÇİN ÇALIŞTIM

24 Haziran 2018 tarihindeki Genel Seçimler'de, AK Parti tarafından 6 kişilik “aday” listesinde gösterilmediniz. O süreçte yaşananlar, farklı kesimlerce çarpıtılarak da konuşuldu. Gerçekleri sizden dinleyebilir miyiz?

Aday gösterilmediğim 2015 yılından itibaren partimin göstermiş olduğu adayların 1 oy fazla alması hususunda bütün gayretimle çalıştım. O zamanlar seçimlerde 2 merkez ilçeye Battalgazi ve Yeşilyurt İlçelerine ağırlık verilmişti. Bu ilçelerimizde seçim çalışmaları yapılırken 6 adayımızdan 3 adayımız bir ilçede o ilçenin ilçe başkanı, belediye başkanı, il başkanı ile birlikte diğer ilçede de yine adaylarımızdan diğer 3'ü o ilçenin ilçe başkanı, belediye başkanı ve büyükşehir belediye başkanının katılımıyla seçim çalışmaları yürütülüyordu. Bu ilçelerde siyasi çalışmalar akşam namazından yatsı namazına kadar sürdürülüyordu. Mitingler ve toplantılar düzenleniyordu. Bu ilçelerin birinde Necdet Bey, bir başka arkadaşımız da bu ilçelerin diğerinde moderatörlük yapıyordu. Muhtarlar, ilçe başkanları, il başkanı veya belediye başkanı, milletvekilleri ve aday arkadaşlarımız konuşuyordu. Her iki ilçede siyasi çalışmalara katılıp katkı sunmak için moderatörlere rica etmiştim, ilk konuşmayı yapıp diğer ilçedeki çalışmaya kavuşuyor, orada da hemşehrilerimizden adaylarımıza destek verilmesini istiyordum. Karıncanın, Hz. İbrahim'in ateşine su taşıdığı gibi, AK Parti hizmet anlayışını hemşehrilerime anlatarak onlarla paylaşıyordum. Böylece her iki grubun ayrı ayrı çalışmalarına kavuşup katılarak partimizin bir oy daha fazla alması için gayret ediyordum. 

AK PARTİ, HAK VE ÖZGÜRLÜKLER
NOKTASINDA YENİLİKLER GETİRDİ

Bütün mesele AK Parti... Gerek milletvekilliği gerek hizmetleri açısından ülkemizin bugüne kadar beklediği AK Parti genel başkanımız ve yöneticilerimiz, bu milletin avuçlarına rahmet elması gibi düşmüş olan imkânlar... Hakikaten bizim gibi düşünen, bizim gibi tefekkür eden, Türkiye'nin problemlerini bizim gibi çözmeye çalışan bir kadroya sahip. Bugüne kadar kişi hak ve özgürlükleri noktasında AK Parti yenilikler getirdi. Mecliste tesettüre uyan bir milletvekilimiz yemin etmek isterken dönemin başbakanı tarafından “Bu kadına haddini bildirin” diye tepki vermesi üzerine yemin ettirmediler. Hatta daha kırıcı sözler de söylendi. Vatani görevini yerine getirmeye giden askerleri, başı örtülü anneleri “En büyük asker, bizim asker” diye uğurladıkları evlatlarını şehit verirken çocuklarının mutlu günlerine katılamıyorlardı, engelleniyorlardı. Bu acı bir şey. Bu sıkıntıları hamdolsun atlattık. Mesela, üniversite birincisi kızlarımız vardı. Çoğu zaman birçok televizyonda bu utanç verici davranışları seyrettik. Devlet ricali ve rektörlerin katıldığı diploma programlarında, okul, fakülte, üniversitesi birincisi olan kızlarımızı başları bağlı olduğu için, ağızları avuçlarla zorla kapatılıyor, ifade özgürlükleri kısıtlanıyor ve yine zorla kürsülerden yaka paça aşağı indiriliyorlardı. Hak ettikleri halde bu merasimlerde diplomaları verilmiyordu. Hele şükür, o günler geride kaldı. 

BEYİNLERDEKİ DÜŞÜNCEYİ
KİMSE KISITLAYAMAZ!

Kişi hak ve özgürlüklerinin kısıtlandığı bir dönemden, şimdi isteyenin istediği gibi inandığı, isteyenin istediği gibi davrandığı bir dönemi yaşıyoruz. Öncelikle düşünce özgürlüğü söz konusu. Ondan sonra bu düşüncesini hayata geçirilmesi için örgütleme özgürlüğü. Bunların hepsinin bir arada olması lazım. Beynimde geçen düşünceyi kimse kısıtlayamaz. Ben bu düşüncemi kimseyle paylaşamazsam “Özgür değilim” demektir. AK Parti, kişi hak ve özgürlüklerinin sonuna kadar yaşanması ve hayata geçirilmesi noktasında bir imkân sağladı.

REFAHIN HALKA İNTİKALI İÇİN
AK PARTİ CİDDİ HİZMET ÜRETTİ

AK Parti iktidara gelinceye kadar, kişi başına düşen milli gelir takriben 2 bin 500-3 bin dolar civarındaydı. Ondan sonra 13 bin dolar seviyelerine çıktı. Şimdi nispeten bir düşüş var. Bu, ekonomik özgürlüğe gidişin de yolunu açtı. Kişiye aş, iş, ekmek temin edildi. Türkiye'nin sıkıntı ve eksiklikleri tamamen giderilemedi; ama hafifletildi. Bugüne kadar bu gibi özgürlüklerin bütün insanımız tarafından paylaşılması, refahın halka intikal ettirilmesi noktasında AK Parti ciddi manada hizmetler üretti. Emeği geçen bütün gönüldaşlarımıza, fikirdaşlarımıza ve partili kardeşlerimize teşekkür ediyorum. Cumhurbaşkanımızdan “Bu partinin hizmetleri devam etsin' diye en ücra yerlerdeki gönüldaşlarımıza kadar herkese müteşekkirim.

48 AYRI TAPUYLA MALATYAMIZA
YEŞİL ALAN KAZANDIRDIK

28 Mart 2004 Yerel Seçimleri'nde, AK Parti'den Malatya Belediye Başkanı seçildiniz, 29 Mart 2009'a dek görevde kaldınız. İnsanımıza hizmet etme fırsatı bulduğunuz 5 yılda Malatya'da neler değişti?

1924'ten itibaren belediye başkanlarımızdan, her gelen bir taş koymuş. Şehirler canlıdır. Altyapıları devamlı gelişme, değişme ve büyüme gösterir. Göreve geldiğimizde şehrin altyapılarını yenilemekle işe başladık. Bu arada göreve gelince yeşil alanlarla da ilgili çalışmalar başlattık. İki bin dönüm civarında özelleştirme kapsamındaki kamu arazilerini belediyeye kazandırdık ve tapu kayıtları belediye emlak müdürlüğümüzde muhafaza altındadır. Bu arsalar Malatya'nın en güzel ve en değerli yerlerindeki arsalardır. Ayrıca Orman Bakanlığından katı atık depolama tesislerinin yapılabilmesi için Kapıkaya Kız Mehmet Mezrası'nda, 700 dönümden fazla arsa aldık. Belediyemize kazandırdık.  Meyvecilik Araştırma Enstitüsü, Şeker Fabrikası'nın yeri gibi, Malatya'nın çeşitli yerlerinde 48 ayrı tapu aldık. Anavatan Partisi döneminde yılan hikayesine dönen Sümer Holding'e ait, şu anda park haline getirdiğimiz – belediye hizmet binamızın karşısında- alanlar da dahil 48 ayrı tapuyla Malatyamıza yeşil alan kazandırmış olduk. Bazı şeyler güzel rastlantılara da bağlı kalıyor. Özelleştirme İdaresi'ne gidip bu talepte bulunduğumuzda hüsn-ü zan ile karşılandık. Sadece o zaman tek bir kurumun arazisini alamadık. O da o müesseseye ait diğer illerdeki satışa çıkardığı gayrı menkullerle birlikte satıldığı için...  

BELEDİYEDE 200 CİVARINDA
PROJE HAYATA GEÇİRDİK

Göreve geldiğimizde Malatya'nın en büyük parkı Kanalboyundaki parktı. Bu da takriben 15 dönüm civarındaydı. Bu durumu özelleştirme kapsamındaki arsa ve arazileri Cumhurbaşkanımızdan belediyeye verilmesini istediğimizde Cumhurbaşkanımıza arz etmiştim. Yeşil alanların Malatya Belediyesi'ne verilmesi hususu, o zamanki Başbakanımız olan Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın talimatıyla olmuştu. Bu, belediye hizmetleri noktasında fevkalade güzeldi. Türkiye genelinde böyle bir imkan, bu oranda bir imkan, dönemimizde yalnız Malatya'ya nasip olmuştu. Onlarcası büyük projeler olmak üzere; 200 civarında proje hayata geçirdik. Ben hizmete gelinceye kadar Kayısı Şenlikleri, Malatya Fuarı, bez çadırlarda yapılıyordu. Orduzu Pınarbaşı'nda modüler sistem içerisinde 15 bin m² 3 ayrı modül şeklinde bir fuar alanı inşa ettik.  İhtiyaç arttıkça da o alanı genişletmek mümkün olacaktı. Hal binası Malatya içinde kalmıştı. İhtiyacı karşılamıyordu. Hal binasını açtık. Dönemimizde Malatya altgeçitlerle tanıştı. Sıtmapınarı ve Emeksiz alt geçitlerini Malatya Belediyesi olarak inşa ettik. Çevreyolu üzerindeki alt geçitleri, sanat yapılarını Malatya Belediyesi olarak yaptık. Karayolları da inşaatları gerçekleştirdik. Belediye şirketleri vasıtasıyla büyük hizmetler ürettik. Malatya'ya insanımızın huzur bulacakları parklar inşa ettik. Bir yıl içerisinde Malatya'nın her yerinde doğal gaz kullanılmasını sağlayacak çalışmalar yaptık. Her tarafa doğal gazı ulaştırdık. O zaman TOKİ ile birlikte Cumhurbaşkanımızın talimatıyla Sayın Erdoğan Bayraktar ile Malatya'yı gece kondudan kurtarabilecek kentsel dönüşüm projeleri geliştirdik. 

3_348

BENİM ÇOCUKLUĞUMDA KAYISI ÇİÇEKLERİ AÇTIĞINDA BEYDAĞI ETEKLERİNDEN, KERNEK'TEN MALATYA EVLERİ ÇİÇEKLERİN ARASINDA KAYBOLUR, GÖRÜNMEZDİ 

 Benim çocukluğumda Malatya'da gecekondu yoktu. Sonra başladı. Evler kayısı çiçeklerinden görünmezdi. Tekrar öyle bir Malatya meydana getirme gayreti içinde olduk. Karagöz Köyü'nün hemen güneyinde, Güney Çevreyolu'nun geçmesi hususunda ciddi çalışmalar yaptık. Karayolları Genel Müdürlüğü'nden gelenlerle konuştuk.

ŞİMDİ TEKRAR GÜNEYDEN DE, ÇEVRE YOLUNUN
GEÇMESİNİ ÜMİT EDİYORUM

Güneyden tekrar bir çevreyolunun geçmesini ümit ediyorum. Akçadağ yol ayırımından güneye geçmekte olan bu çevre yolu, önce Pınarbaşı'na kadar yani Cafana ve Haçova yazısından Pınarbaşı'na, ondan sonra da Gündüzbey'in, Yeşilyurt'un, Banazı'nın, Karagöz'ün, Çamurlu'nun, üniversitenin, Fırıncı'nın güneyinden geçerek Elazığ yoluna bağlanması halinde tarım arazilerini kurtarmış olacağız. Bu alanda - ölçtürmedim ama- takriben 700 bin dönüm civarında arazi var. Bu arazinin yüzde 98'i tapulama harici taşlık, mera ve hazine arazisi. Böylece biz Malatya olarak çok geniş bir arsa alanlarına, deposuna kavuşacağız. Böylece Malatya'ya yüzlerce sene ve daha fazla yetecek. Şu anda Kuzey Çevre Yolu açıldıktan sonra Güney Çevre Yolu önceliğe alınırsa daha iyi olur. Adana, Mersin, Bursa Ovası gibi inşallah Malatya Ovası da betonlaşmaya açılmamış olur. Böylece Malatya'yı kurtarmış olacağız. Bunun dışında birçok hizmetlerimiz var. Bunları ana hatlarıyla belirtmek zannediyorum kafi… Zaten Malatyamız'da görerek yaşıyoruz.

ESKİ BELEDİYE BİNASINI
YEŞİL ALANA DAHİL ETTİK

Malatya Belediyesi'nin “Tarihi özellikle” olduğu ifade edilen 71 yıllık eski hizmet binasını yıkmanızdaki neden, yeşil alana olan sevginiz miydi?

Kullanışlı olmamakla birlikte, fotoğraflara konu olmuş yeni bir belediye binamız var. Evvelki belediye başkanımız, yeni yapılan belediye binamızın kabasını inşa ettirmişti. Biz de diğer çalışmaları yaparak tamamladık. Yeni binaya taşındıktan sonra eski belediye binasının ve çevresinin yeşil alan olarak düzenlemesine dair belediye meclis kararı alınmıştı. Eski binayı ve çevresini yıkıp kaldırdık. Bir tatil günü gerekli tedbirlerin alınıp yıkılması hususunda talimat verdim. Cumartesi akşamı belediye personeli yıkım işlemini başlattı. Ben başka bir toplantıdayken arayanlar bana ulaşamamış. Daha sonra Vali Bey bana ulaştı yıkımı durdurmamı istedi. Ben de alınan meclis kararını ve yeni binaya taşınınca bu meclis kararını uygulayacağımı Malatyalı hemşehrilerimle paylaştığımı Vali Beye söyledim. Malatya'ya yeşil alan ve meydan kazandırmak için bu binaların yıkılması gerektiğini anlattım. Cumartesi sabahından itibaren çalışmamızın uygun olacağını kararlaştırdık ve o alanı Malatya halkına yeşil alan olarak kazandırdık. 

HÜKÜMET KONAĞI DA
YEŞİL ALANA DAHİL EDİLMELİ

Yıkıma karşı çıkanların gerekçesi neydi?

Herkesin bir hizmet anlayışı var. O zaman karşı çıkan arkadaşlar, binanın yıkılmasını istemiyorlardı. Tarihi ve estetik bir bina da değildi. Zaten kepçe dokununca da yıkıldı. Böylece orası Malatya insanının gelip rahatlıkla dinleneceği, gölgeleneceği ve güneşleneceği bir alan ve meydan haline geldi. Aslında benim düşüncemde Hükümet Konağı da yeşil alana katılmalı. Valiliğin dışında diğer birimler başka yerlere taşındı. Onun arkasında bir park var. Hükümet Konağı ve park bir arada 7-8 dönüm civarında. O zaman belediyenin yeri, Hükümet Konağı ve arkasındaki park, İnönü Kapalı Çarşısı'nın üstü, Yeni Cami çevre düzenlemesinin yapıldığı yer ve aradaki yollarla birlikte 30 dönümlük büyük bir alan oluyor. O yerleri güzel bir şekilde tanzim etseydik Malatya insanının nefes alacağı bir yerdi. Bu, biraz yarım kaldı.

HER YİĞİDİN BİR
YOĞURT YİYİŞİ VARDIR

Eski Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı, AK Parti Malatya Milletvekili Ahmet Çakır, Malatya Time'daki röportajında “Selahattin Gürkan Başkan bizden daha başarılı yatırım ve hizmetler yapar, biz de elimizden geldiği kadar destek veririz” dedi. Siz, Çakır, kısa bir dönem Hacı Uğur Polat ve Gürkan arasındaki fark, yönetim şekliniz mi?

Arkadaşlarımızın hizmet etme anlayışı, insanımız tarafından takip ediliyor. “Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır” denilir. Benden sonra gelen arkadaşlarımız başarıyla Malatyamıza hizmet etmiş esrler vermiş, verecek arkadaşlarımızdır. Her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Genellikle görev tanziminden yanayım. İhtiyaç doğmazsa böyle kanuni düzenlemeler de olmaz. Kanuni düzenlemede bizim siyasi partiler kanunumuzda, AK Parti tüzüğümüzde, AK Parti hizmet anlayışımızda bu 3 ana unsur; belediye, milletvekilliği ve il başkanlığı eğer aynı partide ise organize ve koordineli bir şekilde çalışma yapar. Birbirleriyle dayanışma içinde olurlar. Hizmet edilme noktasına fikirler oluştuktan sonra belediye başkanları kendi hizmet anlayışı çerçevesinde – kanunlar ve örflere göre- hizmet eder. Milletvekillerimizin nasıl hizmet edeceği de yine kanunlarla belirlenmiştir. İl başkanlarımızın nasıl hizmet üreteceği de yine siyasi partiler kanunu ve AK Parti tüzüğünde belirtilmiştir. Bunların birbirine müdahale etme ve birinin diğerini kontrol altına alması şekliyle değil, istişare ederek, o kurumun başında olan arkadaşımızın kendi hizmet anlayışı ile hizmet edilmesi gerekmekte. Bu ölçülerde yapılan hizmet daha hayırlı ve faydalı olur. Bu erklerin birbirine müdahalesi hizmeti yavaşlatır veya felç eder. Uyum içerisinde istişare ile kanuni yetkiler dahilinde hizmet edilirse daha iyi olur.

BELEDİYE BAŞKANI, SEÇİLİNCE
HERKESİN BAŞKANI OLUR

AK Parti aday göstermeyince CHP'den seçime girip kazanan Arapgir Belediye Başkanı Haluk Cömertoğlu, kendisiyle gerçekleştirdiğimiz söyleşide “Selahattin Gürkan Başkan ayırımsız hizmet ediyor, puan kazanıyor” cümlesini kurdu. Siz, Gürkan'ın yaklaşık 9 aylık performansını nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Belediye başkan adayları belediye başkanı seçildikten sonra artık bütün şehrin belediye başkanı olmuştur. Bunun en güzel örneğini Cumhurbaşkanımız sergilemiştir. Sayın Cumhurbaşkanımız, İstanbul Belediye Başkanı seçildiğinde kendisi parti kimliğinin dışında İstanbullunun her partilisine kapsayıcı bir hizmet üreteceğini söylemiş ve bu anlayış doğrultusunda hareket etmiştir. Biz de Genel Başkanımızın bu hareketini Malatya'da doğruladık. AK Parti'nin hizmet anlayışını halkımızla paylaştık. Halkımız bu anlayışı benimsedi. AK Parti'den aday olan Cemal Akın'ı belediye başkanı seçti. Eski belediyenin önünde, merdivenlerde, Malatya'ya parti kimliğiyle değil, belediye başkanı kimliğiyle herkese eşit olarak hizmet edeceğimizi paylaştık. 5 yıl boyunca bu anlayışla Malatya'ya hizmet etmek bana nasip oldu. 

SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ
BENİ PLATFORMA ÇAĞIRMIŞTI

Parti tarafından eski belediye başkanlarının platforma çağırılması nadirdir. O zaman, Sayın Cumhurbaşkanımız beni platforma çağırdı. Platformun kapısından Cumhurbaşkanımıza doğru yürüdüm. Malatya halkının Yeni Cami'den Fuzuli'ye; Akpınar'dan PTT'ye kadar, takriben yüz bin kişinin toplandığı bir miting alanı vardı. Oraya çıkınca oradaki vatandaşlar yaptığım hizmetlerden dolayı dakikalarca tezahüratta bulundu. Cumhurbaşkanımız bu teveccühün devamında “Cemal Akın ile beraber başka bir siyasi platformda siyasete devam edeceğiz” demişlerdi. Bu benim ayrım yapmadan hizmet etme gayreti içinde olduğumun halk tarafından benimsenmesinin bir sonucuydu.

4_180

HALKIN, MALATYA'NIN
SEVGİSİNİ KAZANDIM

28 Haziran 2011-23 Haziran 2015 arasını kapsayan Türkiye Büyük Millet Meclisi 24. Dönem'de, AK Parti Malatya Milletvekili'ydiniz. O günlerdeki gibi, hemen her gün sahadasınız. Halk ile kurduğunuz bu bağ, size neler kazandırıyor?

Halkın, Malatyalının sevgisini kazandım. Bundan daha büyük bir şey olamaz. Malatya'da esnaf arkadaşları, memur arkadaşları dolaşıyoruz. Dükkânların önünden geçerken davet eden hemşehrilerimizin davetine icabet ediyoruz. Karşılaştığımızda dönüp bize teşekkür eden hemşehrilerimiz çok yoğunlukta. “Yine içimizdesiniz” diyorlar. Mutluluk ve memnuniyetlerini ifade ediyorlar. İnsanı en mutlu eden şey, diğer insanlar tarafından sevilmesi. Hiçbir maddi imkân, gönülden gelen bir sevginin verdiği mutluluğu veremez.

BAZI YERLERDE KAZANAMAMIŞ
OLMAK, YANLIŞLIĞIN NETİCESİ

31 Mart 2019'daki Yerel Seçimler'de “Arapgir'de ve Akçadağ'da AK Parti, Hekimhan'da Cumhur İttifakı kazanır” deniliyordu. Ancak Akçadağ'da AK Parti'nin tercih etmediği bağımsız aday Ali Kazgan, Arapgir'de ve Hekimhan'da ise Millet İttifakı galip geldi. AK Parti'nin adayları mı yanlıştı?

Bu konuda kanaat belirtmeye hiç gerek yok. İktidarımıza ve yüzde 68 civarında oy oranımıza rağmen, bazı yerlerde seçimleri kazanamamış olmamızı, bir yanlışlığın neticesi olarak değerlendiriyorum.

SANAYİCİNİN GELMESİ İÇİN
HER TÜRLÜ TEDBİR ALINDI

Malatya'nın bazı alanlarda yaprak dökümüne uğradığına, kan kaybı yaşadığına dair görüşlere ilişkin sizin düşünceleriniz neler? Bu tarihi şehir, hangi projelerle ve potansiyel kullanılarak ayaklanabilir?

Devletimiz de bu konuda çok ciddi çalışmalar ve düzenlemeler yaptı. Bir numaralı Organize Sanayi Bölgemiz 5 bin dönüm, 2 numaralı Organize Sanayi Bölgemiz 3 bin dönüm. Hatta belediye başkanlığım sırasında mevcut alan yetmemişti. Malatya TSO Başkanımız Mücahit (Fındıklı) Bey'di. Vali Bey, Belediye Başkanı ve TSO Başkanı, bu kurulların tabii üyeleriydi. Malatya'nın yeni bir Organize Sanayi Bölgesi'ne ihtiyacı vardı. Buna yönelik çalışmayı yaparken bakanlık eski organize ( 1. Organize) Sanayinin genişletilmesi yönünde çalışma yapılırsa daha kısa sürede işlemlerin tamamanacağını tavsiye etmişti. O zaman biz de bu yönde çalışma yaptık. Cihadiye'den Adana, Malatya asfaltına kadar olan bölgede 13 bin dönüm civarında bir arazi var ki, bunun 11 bin dönümü, belki biraz daha fazlası Hazine arazisiydi. Bu alanı 1 numaralı Organize Sanayi Bölgesinin içerisine alın diye bakanlık önermişti. Biz de öyle yaptık. Burada genişletilme çalışması yapıldı. AK Parti olarak, sanayicinin gelmesini sağlayacak her türlü tedbir alındı. Boş arsalar fabrika kurmak isteyenler tarafından alınınca süre veriliyordu. Teşviklerden de istifade eder hale geldi. Çok da güzel işlendi, çalışıldı. 

TEŞVİK VE YATIRIMLARI EN İYİ
DEĞERLENDİREN İL; MALATYA

Teşvik ve yatırımları en iyi değerlendiren il Malatya'dır. Çevremizdeki iller, aldıkları teşvikleri -Malatya tabiriyle söylüyorum- çarçur etti. Karayolları boyunca büyük büyük hangarlar inşa edildi. Krediler çekildikten sonra o paralar oraya yatırılmadı, heba edildi; ama Malatya insanı bu teşvik ve kredilerin yüzde 98'ini değerlendirdi. Ancak bu hizmetler yetmez. En iyi hizmeti gerçekleştirmekle de mükellefiz. El ele, gönül gönüle bu hizmetler hızlandırılmalı. Bizim için kayısı çok önemli. Benim milletvekili olduğum dönemde “Lisanslı Depolama” ile ilgili kanuni düzenleme çıkmıştı. Şimdi Malatya'da iki kurumumuz depo inşa ederek Lisanslı Depoculuğu hayata geçirecekler. Çiftçinin elde ettiği ürünler daha iyi muhafaza edilecek. Çiftçiye, ürünü miktarında veya ürününün belli bir oranında maddi yardım yapılabilecek. Tüccara satmadan evvel, böyle bir imkân söz konusu olacak. Bu imkânıyla ilaç ve işçi ücretlerini ödeyerek malını torbalarla getirip Şire Pazarı'na yığmayacak. Değerince satabilecek. Kayısı değerini bulacak. Doğu Anadolu Bölgesi'nde en fazla ihracat yapan il Malatya. Diğer illeri toplasanız Malatya'nın yarısına ancak ulaşabilir.

DOĞALGAZ GELMESEYDİ
MALATYA'YI GÖREMEZDİNİZ!

Borçlanmada aşırıya kaçmamak ve kaynakların hizmete dönüşmesi çok önemli. Siz görevi bıraktıktan sonra ve Ahmet Çakır dönemi de sıkça kamuoyuna konu oldu. Belediyeler paraları nerelere harcamalı ki, siz hangi alanlara yatırım yaptınız?

Klasik anlamda Belediyecilik denince; yol, su, elektrik, kanalizasyon, park, temizlik… Bir de deminden beri anlattığım, belediye başkanının da tabi üyesi olduğu OSB'nin de, işyerlerinin sağlanması... Hizmet binamızı ve parklarımızı yaptık, altyapı donanımlarımızı yeniledik. Malatya'yı doğal gaza ulaştırdık. Eğer doğal gaz Malatya'ya gelmemiş olsaydı, tabiri caizse şu anda Beydağı'ndan baktığımızda göz gözü görmezdi, Malatya'yı seyredemezdik. Malatya'yı hava kirliliğinden göremezdiniz. Malatya son zamanlarda gecekondulaşmıştı. Çocukluğumuzda Malatya gecekondusuz bir şehirdi. Tekrar Malatya'yı gecekondusuz hale getirmek için çalışmalar yaptık. Biraz evvel ifade ettim. O zamanlar Sayın Erdoğan Bayraktar, TOKİ Başkanıydı. Biz Yeşiltepe'de Yeşilevler'i yaptırdık. O zaman “Melekbaba, Taştepe, Hidayet Mahallesi'nde de kentsel dönüşümü başlatalım” dedim. Yeşiltepe'ye, başkanımızla birlikte gittik. Bu 15 bin konut, imzalanmış en yoğun projeydi. “Burayı bitirin ki diğer yerlerde de kentsel dönüşümü devam ettirelim” demişti. Daha sonra gelen başkanlarımızla bu çalışmaları devam ettirdiler ve devam ettiriyorlar. İnşallah özlemini duyduğumuz şehre Malatyalılar olarak kavuşacağız. 

5_124

 

HİZMETLERE BAKIP
MUTLU OLUYORUM

Uzun yıldır siyasettesiniz. Birer dönem de belediye başkanlığı ve milletvekilliği yaptınız. Verdiğiniz kararlar nedeniyle hiç “Keşke” dediğiniz oldu mu? 

Belediyede arkadaşlarımızla istişare edip en doğrusunu yaptığımızı düşünerek o hizmetleri ürettik. Şu anda “Keşke” dediğimi hatırlamıyorum. Unutmuş da olabilirim. Ukalalık da olmasın. Zamanımızda başlamış, bitmiş, başladığı için devam edilen hizmetlere bakıp mutlu oluyorum.

İNŞALLAH İNSANIMIZ DA
BENİ DUALARINDA UNUTMAZ

Özellikle vurgulamak istediğiniz başka bir husus var mı?

Sizlere çok teşekkür ediyorum. Yıllar sonra bana, sizinle Malatya'yı tekrar konuşma imkânı verdiniz. Geçmişte bir taş koymuş olan bütün seleflerime teşekkür ediyorum. Gerek parlamenter olarak gerek belediye başkanı olarak... Benden sonra bir taş koymuş haleflerime de teşekkür ediyorum. Hem belediye başkanlarıma hem de milletvekillerime şükranlarımı sunuyorum. Müslümanlık inancında; 'Halka hizmet, Hakk'a hizmettir.' düsturu vardır. Rabbim bana bu şuurla hizmet etmeyi nasip etti. Böyle düşündüğümüz için de Cenab-ı Hakk hizmetlerimizi bereketlendirmiştir. En bereketli hizmetlerin o dönemlerde yapıldığını da söylemişlerdir. Böyle bir imkân verdiği için Rabbime şükrediyorum. İnşallah bu niyetle hareket ettiğimiz için insanımız da beni dualarında unutmaz.

elsan

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!