İLK OPERASYON 8 YILLIK KESİNTİSİZ EĞİTİM İLE BAŞLADI

Devlet Temel'inde bir genişleme sürecine hız verildiğini şüphe etmek bile başlı başına sakıncalı bir yanlıştı. Türkiye'nin krizlerle yönetildiği o yıllarda tüm bu SIZMA girişimlerini de hızlandırdığını varsayabiliriz.

IMF kapılarında bir milyar doların çıkartılması için atmadığımız taklanın kalmadığı o çaresiz yıllar.

Yıl 1997, üniversitede okuyan bir arkadaş ile gündelik sohbet esnasındayız. O arkadaşın üniversite okuduğu ilk yılları. Aynen şöyle anlatıyordu. "O zamanlarda üniversite koridorlarında mutlaka siyaset dolanırdı. Her görüşten öğrenciyle rastlamak mümkün. Her üniversiteli gibi bizde ülke politikaları üzerine farklı siyasi görüşlerden arkadaşlarla konuşurken sohbet sırasında, üstlerimizden bir arkadaş; bir gün önemli bir noktayı dile getirmişti. “Siz bunları boş verin asıl kıyamet 8 yıllık kesintisiz eğitimi getirdiklerinde kopacak!” demişti. Başlangıçta çok iddialı ve hatta çok iddialı olan bu sözü dikkate bile almamıştık.

Ertesi gün aynı arkadaşla yine bir araya geldik. Tekrar konu açılmış ve sormuştum “Neden eğitime karşısın?" diye. Konuşmamız ilgi çekici bir söz ile başlamıştı. “Buna reform diyenlerin gelecekte Ülkenin altına dinamit koyduğunu düşünüyorum..." Ne kadar masum görünüyor değil mi? Ülkede kesintisiz 8 yıllık eğitim başlayacak. Peki bu ülkede büyük üniversiteleri kazanan çocuklar nerelerden çıkıyor? Tabi ki devlet okullarından, Fen liseleri, Anadolu liselerinden ve tabi ki bazı özel okullardan, demiştim. Arkadaş bana peki devletin Anadolu ve Fen Liselerinin yabancı dil ve diğer eğitimleri nasıl? diye sorduğunda ise çevremde birden çok tanıdığım kişiden yola çıkarak cevap vermiştim. İlk okuldan sonra dil eğitimine başladıkları için oldukça iyiler. Hatta bir çoğu hazırlık kısmını geçiyor demiştim. Peki meslek liseleri ? diye sormuştu. Meslek liseleri biraz daha farklı olduğundan, mesleki eğitimin diğer eğitimler gibi küçük yaştan verilmesinin ne kadar önemli olduğundan, çocukların ergenlik döneminde yönlendirilmesini zorluğundan bahsetmiştik. Sonra bana şunu sordu, peki neden ilk, orta ve liseyi zorunlu eğitim yapmıyorlar da, 8 yıllık kesintisiz eğitim diye diretiyorlar diye sormuştu.

Soru hiç düşünmediğim yerden gelmişti. Evet neden kesintisiz bir ilk, orta ve lise eğitimi yerine, Devlet okullarında okuyan çocukların dil, meslek ve bilimsel eğitimlerini kesmek istiyorlardı?

Sorunun cevabı 15 Temmuz'dan sonra daha net orataya çıktığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Şöyleki yapılan tüm politikaların bağlantılı olduğu aşikar! 1998 yılında en başarılı liseler devlet okullarıyken bilin bakalım ilk 100' de olan okullar hangileri?

İlk 15 okul arasında devlet okulunu göremedim ne yazık ki. Liste devam ederken 33 okul arasında toplamda, 3 devlet okulu olduğu diğerlerinin ise FETÖ soruşturmasında kapatılan bir çok lisenin olduğunu görebiliyoruz.



1997 yılına dönüp yeniden süzgeçten geçirdiğimizde, nerdeyse 20 yıllık süreçte devlet okullarının mesleki, dil ve bilim alanlarında kesinti yaratan 8 yıllık kesintisiz eğitim sonucunda, Anadolu'da devlet okullarında eğitimlerine devam eden çocuklar yerine, “ ÖZEL OKULLARI” muhteşem bir eğitim deryası varmış gibi cazip hale getirip, okulları eğitim dışı bırakan reform neden yapıldı? Tabi ki bununla kalmayıp, neden en başarılı okullar FETÖ'nün okullarıydı sorusunu sormak gerekiyor. Peki özel okullara devlet desteği neden çıkarıldı ve bunu hangi amaçla yapmışlardı?

İşin aslı yapılan reform adı altında ileri sürülen her projenin uzun ölçekli olarak planlanmadan yapılması kadar bu teklifi sunanlarında mercek altına alınması gerekmektedir!

Şimdi bende sadece merakımdan soruyorum 8 yıllık kesintisiz eğitim ile çocuklarımızın eğitimi kesintiye mi uğradı yoksa bu reform(!) ile aileleri FETÖ okullarına gitme konusunda yol mu gösterildi?

Alper SANCAKTAR