Malatya
17 Haziran, 2024, Pazartesi
  • DOLAR
    32.84
  • EURO
    35.17
  • ALTIN
    2451.8
  • BIST
    10471.32
  • BTC
    65747.01$

'MADEF’in başındaki kişi ne yapmaya çalışıyor?'


'MADEF’in başındaki kişi ne yapmaya çalışıyor?'
SESLİ MAKALE...


 Malatya Dernekler Federasyonu (MADEF)'nun İstanbul Yenikapı'daki fuar alanında organize ettiği Malatya'nın tanıtımına olumlu katkısı bulunduğu kanaatini taşıdığımız Yenikapı'daki organizasyonda eksiklikler de vardı. Bu eksikliklerin en çok göze çarpanı ise Pütürge standının olmamasıydı. İstanbul ve Yenikapı gibi Pütürgelilerin yoğun olarak yaşadığı bir bölgede Pütürge standının olmaması akıllara çeşitli soruları da getirmişti. Malatya Time'ın sorumlu yayıncılık anlayışı sebebiyle durumun aslının ne olduğunu birinci ağızdan öğrenmek için soluğu Pütürge Belediye Başkanı Mehmet Polat'ın yanında aldık...

  

SÖYLEŞİ: MURAT ÇETİN 

Başkanım, öncelikle bize zaman ayırdığınız için teşekkür ederim. Kamuoyunun merak ettiği konuyu sorarak sohbetimize başlamak isterim. MADEF'in organize ettiği Malatya Günleri'nde Pütürge'nin standı niye yoktu?Yapılan il ve mekânitibariyle fuara bakıldığında Pütürge halkınınmekânı, Pütürge halkının mahallesi, Pütürge halkının yoğun olarak yaşadığı bir il ve yer diyebiliriz. Orada bütün ilçelerimiz stant açtı fakat Pütürgeli hemşerilerimiz Pütürge Belediyesinin standını arıyordu. Siz ise katılmadınız. Dolayısıyla bu hususta kamuoyunda neden katılmadığınıza dair bir açıklama beklentisi var. Bununla birlikte çeşitli tahminlerde var. Ama en somut cevap sizdedir kanaatindeyim. Bu hususta sizden açıklama rica edebilir miyiz?      

Aslında bu konuda konuşmayı doğru bulmuyorum. Bu türden konuşmalar davranışlar hiç kimseye yarar sağlamaz. Ancak sizin de belirttiğiniz gibi kamuoyunda bazı dedikodular da aldı başını gitti. Hatta bizi suçlayanlar oldu. Durum böyle olunca açıklama yapmak da bizim için elzem oldu. Aslında istiyordum ki sorunun muhatabı olan, sorunun kaynağı olan MADEF'in yetkilileri veya başkanı açıklama yapsın, bizim neden orada olmadığımızı onlar yapıcı bir dille anlatsın. Fuardan sonra hatta ben bizatihi Yılmaz beye “Bu durumu dürüstçe özrü izah ile açıkla” dedim “Yoksa biz açıklamak zorundayız” dedim. Ama yapmadılar. “Ben zamanı gelince açıklarım” dedi. Bu fuarda olmamamızın yegâne sebeplerinden bir tanesi tabii ki ilçemiz Pütürge ve Doğanyol'u komşu il ilçeleri ilgilendiren bir konudur. Sivil toplum kuruluşlarının amacı Malatya iliyle ilçelerine fayda sağlamak, geliştirmek ve kamuoyu oluşturmaktır. Yapılan yatırımları ve bu yatırımları yapan insanların çalışmalarını, moral motivasyonunu bozmak başarısız kılmak gereksiz ve haksız yere eleştirmek değildir. Yapılmak istenilenlere, projelere engel olmak değildir. Eleştiri elbette olacaktır. Ancak bu eleştiri yıkıcı değil yapıcı olmalıdır. Fakat amaçları olumsuz yıkıcı olduğu için tepki gösterilmesi gerekiyordu. “Artık yeter” dedik. Biz de bunu yaptık. İlçelerimiz ve halkımız aleyhinde çalışan bir sivil toplum kuruluşu etkinliğine katılmadık. Fuar ve MADEF yönetiminin emeğine olan saygımızdan dolayı fuar öncesi durumu açıklamadık. Çünkü her Pütürgeli, Doğanyollu kardeşimiz durumu bilmesi halinde daha şiddetli tepki gösterecekti.   

Neticede MADEF'in başındaki kişi Doğanyollu bir arkadaşımız. En azından ben öyle biliyorum. Aradaki anlaşmazlığı kamuoyuyla paylaşmak ister misiz? Sözün özü, bu hususta biraz detay verebilir misiniz?   

Evet, sizin de belirttiğiniz gibi arkadaşımız Doğanyollu'dur. Pütürgelidir. Biz tabi ilçelerimizi ayırt etmiyoruz. Çünkü aynı havzadayız, aynı kaderi paylaşıyoruz. Tabi biraz bunun geçmişini de konuşmak lazım. Biz görevi devraldığımızdan bu yana İstanbul'da bazı STK'larımız bizim yapacağımız yatırımlara karşı ciddi bir reaksiyon göstermişlerdi. Elbette hepsine tahammül ettik. Fakat sürecin sonrasında bu durum böyle devam ederse, bizler de halkımız adına belediye olarak yanımızda duran; yani hizmetin yanında duran STK'larımızla beraber bunun karşısında durmamız lazım geldiğinir vurguladık. Bizler görevi devraldığımızdan bu yana hayati projeleri vazife bildiğimiz Mir Yaylası Barajı “Kubbe Dağı Barajı yapılmasın” dediler Herkes tabi-i bir gerekçe sunuyor. Burada da bu toplulukların aldıkları kararlar, bize göre halkın yararına, geleceğine dair asla değildir. Bunlar hizmeti engelleyici adımlardır. Diğer taraftan biz çöp aktarma istasyonu yapmak istiyoruz. Bütün ilçeyi tertemiz yapacağız. Çevreyi korumayla ilgili geliştirilen son teknolojileri kullanacağız. Bunun için yine aynı şekilde toplanıp dava açıyorlar. Yol açacağız aynı, kültür merkezi yapacağız aynı, sanayi yapacağız aynı, terminal yapacağız aynı tepkiler. Bu davalar 3 yıl sürdüğü için yapmak istediklerimizi yapamıyoruz. Bunlar ve benzeri projelerimiz yine aynı şekilde bir araya gelinerek engelleniyor. Kube Dağı Tüneli ki sadece diğer saydıklarım yerel hizmet verecek noktalar ama bu bütün ilçelere yani Pütürge, Doğanyol, Çermik, Gerger ve Kahta Çayı'nın sol tarafını tamamen ilgilendiren; hatta Sincik'i ilgilendiren devasa bir yatırımdır. Bu tünel, halkımızın umudu, hayali ve beklentisi oldu. Bu durum İstanbul Sultangazi İlçesinde bulunan Tekederesi Derneğimizin kahvaltısı sırasında bir İlçe belediye başkanımızın da olduğu bir toplantıda Yılmaz Durmuş bizi ve Malatyamızın idarecilerini becereksiz, hayalcilik yapmakla vatandaşı kandırmakla itham etmiş. Sadece beni de değil bu işle ilgilenen siyasetçi olan vekillerimizi, genel başkan yardımcımızı, bakanımızı; kısaca ilgilenen herkesi ima etmiş, eleştirmiş ve konuyu Kubbe Dağı tüneline getirmiş. Böyle bir şeyin imkânsız olduğunu, “Rahmetli Özal zamanında uğraşıldığı ve Özal sonrasında artık hayata geçemeyeceği” anlamında beyanlarda bulunmuş. Projenin hayal ürünü olduğunu söylemiş. Proje filan yok demiş. Bununla yetinmeyerek, velevki tünel yapılsa “Pütürge'de ne kadar nüfus var ki? Bu nüfusa bu kadar yatırım değer mi? Ülkemizin parası buraya yatırılır mı?” demiş. “Malatya'nın yatırım yapılacak birçok alanı var ihtiyacı var” Demiş. Yani bu hayati yatırımı bizim halkımıza ve ilçelerimize reva görür. Ayrıca da oradaki misafirler tarafından “Haksızlık ediyorsun. yanlış konuşuyorsun. Tünel projesi şu an devam ediyor. Sen halkımıza bunu reva görmüyorsun” diye uyarılmış. Ancak Yılmaz Durmuş “Ben kimseden çekinmem. Ben söylerim. Birilerinin söylemesi lazım” demiştir. Kısaca defalarca ilçemizin kaderiyle oynamak istiyor algısı oluştu ben de. Biz de kendi grubumuzu topladık. İlçemizin parti grubuyla toplandık ve ben durumu arz ettim. Arkadaşlarımızla katılmayacağımıza karar verdik. Tabi kendi meclisimizle de bunu paylaştık ve aynı kararı aldık. Buraya katılmayacağımıza sonuçta bu organizasyon, Malatya'nın bütün STK'larının ve valiliğin, Kaymakamlıkların, Belediyelerin tertibi değildi. Yani Ankara günleri gibi bir yapı da değildi. Bir STK'mız bu rolü almış diğerlerini de katmayarak bu organizasyon da bulunmuş. Tabi biz herkesin emeğine saygı duyuyoruz, Malatya'ya Malatyalıya emeği geçen arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Malatya için ne yapılırsa yapılsın saygı duyarız. Yani bu da işin ayrı bir boyutu...

Bizim gönlümüz isterdi ki Valiliğimizin, Büyükşehir Belediyemizin, Kaymakamlıklarımız, İlçe Belediyelerimizin, MİAD, MASTÖB, MADEF'imiz, Malatya Eğitim Vakfımız ve diğer ilçelerin bütün STK'larının organize ettiği bir Malatya Tanıtım Fuarı olsaydı. Daha da güzel olacaktı. Tabi bu beklenti olmadı. Çünkü orada rol çalmak gibi bir pozisyon vardı, STKlarımız arasında adeta yarış vardı. Bazı yarışlar , rekabetler vardır fayda sağlar. Bazıları da zarar verir. Gönlümüz bunu da istemez. Belki de oraya yansımıştır. Bu arada İlçemizin en büyük festivali olan Bal Festivaline MADEF'in Başkanını davet ettim, ısrar ettim. “Mutlaka gelmeniz lazım. Yoksa yanlış anlaşılır” dedim fakat “Hastam var” diyerek katılmadı. Birkaç gün sonra hastası olmasına rağmen başka çalışmalara katıldığını gördük... Dolayısıyla kendisine yakın duran köy stantlarının da boş kalmasına neden oldu. Bizim katılmamamızın yegane sebebi, “Ben federasyonum ve Malatya adına ben bu görevi üstleniyorum” diyen bir kurumumuzun bu davranışından dolayı ilimizin, İlçemizin zarar göreceğini düşündük ve katılmadık. Fuara katılmamamız, MADEF Başkanının Pütürge halkına, saygı duymamasından dolayıdır. Yıllardır muzdarip olduğumuz ve ilçenin makus talihini değiştirecek; hatta bölgeyi ilgilendiren bir proje hakkında bu arkadaşımız bunu diyemez ve dememelidir.  

 

Sayın Başkanım, biraz önce de ifade ettiğimiz gibi neticede o arkadaşımız o toprakların insanı, o topraklara gidip gelen bir kişi... Sülalesi ve ailesi o topraklarda yaşıyor.Burada bir yanlış anlaşılmaolamaz mı? 

Ben anlık karar veren bir insan değilim. Yapımı da az-çok bilirsiniz. Hem çok sabırlıyım, hem de konuları enine boyuna detaylı bir şekilde araştırmadan da bir hükme varmam. Bu benim prensibimdir; oldum olası böyleyimdir. Bu olayı doğrulayan ve orada hazır bulunan en az 20 kişi varmış. O toplantıda bulunanların en az yarısı kadar insandan teyit aldım. Hatta ayrı ayrı sormuş ve dinledim. “Acaba farklı bir şey var mı?” diye. Ama toplantıda bulunanların hepsi maalesef  bu talihsiz konuşmayı doğruladı. Moralim çok bozuldu. Telefon ettim açmadı.  Bu denli vefasız sorumsuz tavra açıkçası anlam veremedim. Yılmaz, benim yakinen tanıdığım biridir. Hatta geçmişte de ben belediye meclis üyesiyken mahalle başkanımızdı. Ben kendisine yakıştıramadım ve bu duruma üzüldüm. Bu Malatya ve ilçelerine bir hizmet de değil, bu destek de değil, tamamen köstek olmaktır, yaptırımları sekteye uğratmaktır. Yılmaz Drumuş burada farklı bir algı oluşturmaktadır. Bizi başarısız kılmak istemektir. Ben burada başka bir neden bulamıyorum. Bu arkadaşımız kesinlikle yanlış yapmıştır. Tepkilerimiz üzerine geldi bizden özür de diledi. Ben de dedim ki “Tamam madem bu noktaya geldi isterseniz ben bunu yazıyla da yayınlıyayım” dedim. Sorun bitsin. Yılmaz:“Yok. Siz yazmayın. Biz kendimiz yazarız.” dediler. “Peki dedim. O halde biz karar organlarımızca karar almış bulunmaktayız. Bu fuara katılamayız. Sizler de bizim bu kararımıza saygılı olun. Ama bundan sonraki çalışmalara yine birlikte devam edebiliriz. Ama istirham ediyorum ilçelerimize katkı sunmuyorsanız, fayda sağlamıyorsanız bari gölge etmeyin.” dedim. Biz çoluk çocuğumuzu, işimizi gücümüzü, her şeyimizi bırakmış tamamen ilçenin geleceğine, kalkınmasına odaklanmışız. Burada bizim kimseye bir haksızlığımız, hukuksuzluğumuz yok. Yüzyıldır geri kalmış bir ilçenin kalkınması için, halkımızın refahı mutluluğu için geceyi gündüze katarak çalışan bir insanım. “Ama orada oturup da bu konuda ahkam kesmek buraya zarar verecek, buranın gelişimine olumsuz şekilde etki edecek hiçbir beyanatı, eylemi ve söylemi kesinlikle kabul etmiyoruz.” dedim. 

 

Sayın Polat, bu anlattıklarınızdan, bölgenin hayrına yapılan işlere destek yerine engel olunduğu sonucuna varıyoruz. Sizce neden böyle bir yola tevessül edilmiş olsun. Sebebi nedir? Bir insan neden kendi ilçesine hizmet gelmesini istemesin?  

Tabi  onun mantığını anlamak için bunu kendisine sormak lazım. Biz “Birilerinin adına yapıyor ya da kavrayamıyor ya da burada işgüzarlık yapıyor, birine yaranmak istiyor” demiyoruz. En azından diyemiyoruz. Kendisine sormak lazım “Neden böyle bir şey yaptın? Neden böyle bir şey söyledin?” demek lazım. Hatta ben o süreçte bütün STK'ları, Pütürgeli dernek cemiyet ve diğer ilgili arkadaşlarımı da toplantıya çağırıp o konuyu tartışabilirdim de. Basına da yansıtabilirdim. Ama ben oradaki yapılacak etkinliğe gölge düşmesin diye yapmadım. Çünkü oradaki fuara katılan STK'ların içinde birçok Pütürgeli derneklerimiz var ve inanıyorum ki her Pütürgeli benim gibi düşünüyordur. Çünkü tünel herkesin hülyası ve rüyasıdır Pütürge'nin, Malatya'nın ve ülkemizin büyüyüp kalkınması için bu şart. Bunun için ben bunu da yapmadım. Yapmayı etik bulmadım. Yılmaz Bey'e haber gönderdim. “Hakkımda, Belediyemiz ve şahsım adına çok ciddi ahlaksızca eleştiriler var. Lütfen bunları siz cevaplayın,  neden katılmadığımızı ilişkin doğruyu da söyleyin” dedim. Adam inkar etti. “Benim söyleyecek bir şeyim yok” dedi. Demek adamın hoşuna gitti olan bitenler... Yılmaz bey, Kubbe Eğitim Vakfına gelip söz vermişti ama maalesef sözünde durmadı. Tekrar ediyorum kendisini Pütürge'deki Bal Festivali'ne davet ettik çeşitli mazeretler öne sürdü. Hastasının olduğunu beyan etti. Üç beş gün sonra başka iş için Malatya'ya geldi. Haliyle  biz desamimiyetini sorguladık. "Gel bir saat gözük burada yine git maksat yanlış bir algı oluşmasın" dedik. Gelmediği gibi kendisine yakın duran iki üç tane köy derneğinin stantları açılmasına engel oldu.  Kesinlikle burada Malatya adına “Ben bir STK'yım, kuruluşum, ben bir görev icra ediyorum” diyen hiçbir STK'mızın böyle bir hakkı olduğuna ihtimal vermediğimiyorum. STK'larımızın olumlu yönde katkısının olması lazım. Ticari hayatım da yine kardeşimiz bir yerde çalışıyordu ve biz orayla çalışıyorduk kendisiyle münasebetlerimiz iyiydi. Söylediğim gibi ben meclis üyesiyken, kendisi mahalle Başkanımızdı, yine münasebetlerimiz iyi ve yine biz sürekli görüşürdük; hatta istişare de ettiğimiz bir kardeşimizdi. Ama bu son bir yıl davranışlarını tavırlarını farklı bulduk. Farklı gördük. Sebebin ne olduğunu kendisine sormak lazım. İstanbuldaki derneklerimiz arasındaki bazı olumsuz münasebetleri dahi aleyhimizde kullanmaktadır. Herhalde aşırı hırsı nedeni ile kontrolden çıkmış ki bu davranışları dostları da olsa sergiliyor. 

 

Peki fuara gelip de Pütürge standını göremeyen hemşehrilerimiz sizi aradılar mı?Bu durum hakkında sizden bilgi almak isteyenler oldu mu? 

Evet, oldu. Fakat ben “Bunu Yılmaz beyden öğrenin” dedim. “Bize bilgi vermiyorlar” denildi. Fakat açıklama yapmadım. Ben ilkeli bir insanım Kubbe Vakfında takriben 25- 30 tane insan vardı o anda “Tamam arkadaşlar biz bir şey söylemeyeceğiz madem siz bize söylettirmiyorsunuz siz söyleyin” Böyle bir karar da aldık. Hatta ben orada bir fotoğraf da facebook da yayınladım ki MADEF'in gelip bizimle oturduklarını, tekrar bir araya geldiğimizi yani bu konunun konuşulduğuna dair bir izlenimde uyandırsın istedim. Ama onlar bunun gereğini yapmadılar. Bunlar bizim Pütürge'de yaptığımız ve yapmak istediğimiz yatırımlara karşı tavır aldılar. Eleştiriyorlar, olumsuz beyanda bulunuyorlar. Onun için de bu arkadaşımızın etkinliğine katılmadık. Pütürge adına yaptık, halkımız adına yaptık benim kendisiyle şahsi hiçbir problemim yok. Durum maalesef böyle keşke bunu yapmasaydı... Çünkü kendisini uyarmama rağmen gereken açıklamayı da yapmıyor ve vatandaşın bizi eleştirmesine, hatta Malatya Time Gazetesi olarak siz de yazınızda bizi fuara katılmadığımızdan dolayı eleştirmişsiniz. Herhalde bundan bir yarar mı görüyorlar, bir zevk mi alıyorlar, bir linç girişimi midir nedir onu da anlamak mümkün değil. İki üç kelime ile bu durum izah edilebilirdi. “Ben bunu yanlış söyledim. Yanlışımı da anladım Pütürge halkından, Doğanyol halkından da özür diliyorum” deseydi keşke... Gerçekten bu yatırımın olması lazım. Buranın gelişmemesine, göç vermesine ve birçok hayati olumsuzluğa sebep olmuş ve vatandaşımızın halkımızın ciddi bir mağduriyet yaşadığını burada yıllarca gördük. İnsanlar neler çekti neler. Ama şu anda güçlü bir hükumetimiz, güçlü bir liderimiz, güçlü bir iktidarımız, genel başkan yardımcımız var ve Bakanımız var. Büyükşehir Belediyemiz şu anda bu tür büyük projeleri hayata geçirebilecek güce sahibiz Elhamdülillah. Tam bu fırsatı bu imkanı bulmuşken; bu ve buna benzer engelleme çalışmaları herkesi üzüyor. Bu durum, barajlarda böyle, yollarda böyle, hatta TOKİ'de de böyle. TOKİ için de “Yok efendim kandırıyorlar. Yok yalandır. Hayaldir.” falan diyorlardı. Yani her ne yaparsak yapalım sürekli bir engelleme ile karşı karşıya kalıyoruz. Olumlu yönde olması gerekirken olumsuz yönde sürekli negatif görüşler, moral ve motivasyonu bozan şeyler söylüyorlar. Bunu vatandaş yapsa anlayabiliyoruz ama bir STK'mız bizi ancak eksiğimizle eleştirebilir. “Neden şu olmadı, neden bu olmadı. Birlikte yapalım. Birlikte edelim” deseler daha iyi değil mi? İlçemiz için ellerini taşın altına koymaları gerektiğine inanıyorum. Ama tam tersine yaptığımız yatırımları bu şekilde sekteye uğratmaya kimsenin hakkı yok. Bunu da doğru bulmuyorum. Bu durum da şunu da halkımıza arz etmek isterim ki; İlçemiz  görevi devraldığımızdan bu yana, en cok yatırım alan ve hizmet yapılan  dönemini yaşıyor... Avrupa'da yılın başarı ödülünü alan Belediyemizin durumundan hoşnut olmayan kişiler tarafından; haksız, mesnetsiz, vefasızca eleştirilere maruz kalıyoruz. Ama biz Allah'ın izni ile yolumuza ve halkımıza hizmete devam edeceğiz. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Bu durumu "Halkımızın" takdirine saygılarımla arz ediyorum... 

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!