Malatya, Afrin’in canlı tanığını ağırladı

HABER MERKEZİ / MALATYA

A Haber Televizyonu'nun Yurt Haberler Müdürü Kerim Ulak, İletişim Fakültesi'nde düzenlenen konferansa katıldı. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin başarıyla icra ettiği Zeytin Dalı Harikatı'nın başından sonuna kadar tanıklığını yapan Kerim Ulak'ın anlattıkları, salondakiler tarafından büyük bir heyecan ve dikkatle dinlendi.

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ'Nİ KAZANDIĞIMI ÖĞRENDİĞİM GÜNÜ UNUTAMAM

Malatyalıların özellikle takip ettiği gazeteciler arasında bulunan Kerim Ulak, konuşmasına kendini tanıtarak başladı. Malatyalı olduğunu hatırlatan Ulak, “Babam hukukçu, annem ise öğretmen olmamı, hatta her ikisi de İnönü Üniversitesi'nde okumamı istiyordu. Benim içimde ise o zamanlardan beri bir televizyonculuk aşkı vardı. Televizyonların siyah-beyaz olduğu dönemlerde haberleri imrenerek izlerdim. Televizyoncu olmak benim için çok çok önemliydi. Sınavların sonucunda İstanbul Üniversitesi'ni kazandığımı öğrendim. O günü hiç unutamıyorum. Postayla gelen sonucu öğrenen babam o gün şeker hastası olmuştu. Ama çok şükür İstanbul'a gittik. İyi de oldu. Öğrencilik ve stajyerliği saymazsak yaklaşık 22 senedir mesleğin içerisindeyim. Yaklaşık 15 yıl İhlas Haber Ajansı'nda Görüntülü Haberler Müdürü olarak görev yaptım. 2011 yılından bugüne kadar da kurumumda görevimin başındayım. İşimiz zor ve yoğun. Türkiye'nin en yoğun canlı haber ağı A Haber'dedir. Yaklaşık 20 tane canlı yayın bölgemiz var. İyi ve geniş bir ekiple çalışıyoruz. İşimizi büyük bir zevkle ve severek yapıyoruz.” dedi.

“HER AN GÖREVE GİDECEK GİBİ HAZIR BEKLEMEK ZORUNDAYIZ”

Genç yaşına rağmen büyük başarılara imza atan Kerim Ulak, mesleğinin zorluklarıyla ilgili bilgilere de yer verdi. Ulak, “Bu meslek gerçekten çok güzel ve değerli bir meslektir. Hakkını verdiğiniz sürece zevk alacağınız bir meslektir. Ancak şunu belirtmek isterim ki zorlukları da çok fazla. O zorlukları biz dolu dolu yaşıyoruz. Tabir-i caizse ölümlerden dönüyoruz. En önemlisi de sahada görev yapmak. Saha, herkese nasip olmaz. Ben 81 gün Afrin'de görev yaptım. Afrin'den geleli 3-5 gün oldu. Her an bir göreve gidecekmiş gibi hazırlıklı olmak zorundayız. Bugünlerde de Kuzey Irak'a gitme durumumuz da var. Kandil'e çok az kaldı. Irak hükümetinin Mayıs ayındaki seçiminden sonra “İstikamet Kandil” diyebiliriz. Şu anda Kandil, terör örgütünün beyni durumundadır. Şu anda beyinle kalp arasındaki bağlantıyı Türkiye'de sınırlarımız içerisinde kesmiştir. Afrin'de de kestik, Türkiye'de de kestik, diğer noktalarda da keseceğiz. Fırat'ın batısında sınırlarımızla terör örgütünün bağlantısı kesilmiş durumda. Şimdi sırada Fırat'ın doğusu var. Orada da Amerika Birleşik Devletleri'nin destek verdiği bir terör devleti oluşumu var. Bunların Türkiye üzerinde planları var. Ancak Türkiye artık eski Türkiye değil. Şunu herkes biliyor ki, dünyaya kafa tutuyoruz. Bu da Türkiye'nin dışa bağımlı olmadan güçlü olmasından ve silahlarını kendisinin üretmesinden kaynaklanıyor.” şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE AFRİN' E GİREMEZ DEDİLER, KISA SÜREDE GİRDİK VE TEMİZLEDİK”

Terörle mücadelede 2018 yılının milat olduğuna söyleyen Ulak, “Afrin bir başlangıçtır. İlerleyen zamanlarda bunu daha net göreceksiniz. Önce karşımızda sadece DEAŞ terör örgütü vardı. Şimdi ise Amerika var. Amerika çok net bir şekilde tarafını belli etmiş durumda. Müttefikinin PKK'nın Suriye'deki uzantısı PYD terör örgütü olduğunu açıkladı. Ancak Türkiye sahada yalnız olmasına rağmen, yapacağını söylediği şeyi yapıyor. Amerika, PYD, PKK ve FETÖ'cüler Afrin'e gireceğimize inanmıyordu. Girdik ve çok kısa bir sürede de temizledik” ifadelerini kullandı.

81 GÜNLÜK AFRİN SÜRECİNİN BİLİNMEYEN DETAYLARI

Dinleyici tarafından büyük ilgiyle takip edilen ünlü gazeteci Kerim Ulak, yaşanan süreci ayrıntılarıyla anlattı. 20 Ocak'ta başlayan harekata, 21 Ocak günü dahil olduğunu ifade eden Ulak, “Orada görev yapmak herkese nasip olmaz. Zorlukları çoktu. Günde 2-3 saatlik uykuyla ayaktaydık. Biz gayret gösterdik. Rabbim karşılığını verdi. Rabbim, Afrin coğrafyasında bana çok güzel hediyeler verdi. Belki de kimseye nasip olmayacak mesleki başarıları orada yaşadım” dedi.

Konuşmasına sinevizyon eşliğinde devam eden Ulak, zaman zaman duygu dolu anlar da yaşadı. Kızılelma'da yaşadıklarını anlatan Ulak, “40 yıldır anlatılan ancak kimsenin bilmediği Kızılelma olayını herkes öğrenmiş oldu. Uçaktan indiğim andan itibaren Hatay'ın Hassa İlçesi'ne geçtim. Askerlerimizin ilk noktası burasıydı. Kameramanımı aldım ve Hassa'ya gittim. Ancak nasıl gideceğimi bilmiyorum. Bu işi yapacak olanlara tavsiyem şudur; her yerden kendileri için kartvizit alsınlar. Benim oradaki kartvizitim halk oldu. Halkın yönlendirmesiyle ulaşacağım yere gittim ve onlar sayesinde bilgiler topladım. İlerlediğimiz yol çok kötüydü ve sınırın sıfır noktasında kayalık bir alandı. Askerlerin bulunduğu noktaya indik ve çekime başladık. Allah yardım etti ve askerler sadece bana konuştular. Daha sonra bütün Türkiye'nin konuştuğu Mehmet Kuzu adındaki asker sadece bana konuştu. “İstikamet Kızılelma” dedi. Oradaki her şey doğaçlamaydı. Halen kendisiyle görüşürüm. Zeytin Dalı Harekatı'nın sembolü Mehmet Kuzu oldu. Halktan yoğun bir teveccüh gördüm. Bu süre içerisinde 439 tane canlı yayın yaptım. Bütün yayınlar sahada yapıldı ve hayatımda görmediğim kadar yağmur ve çamur gördüm. Türk ve dünya televizyonlarında ilk kez terör örgütüyle anılan Bülbül Beldesi'ydi. Beldedeki başarıyı ekrana taşıdık. Hatırlarsınız orada terörist başı Abdullah Öcalan'ın posteri vardı. İzlediğiniz görüntüler kolay çekilmedi. Her görüntünün ayrı ayrı hikayesi ve zorlukları vardı” ifadelerini kullandı.

SINIRLARIMIZ ARTIK GÜVENLİ

Terör örgütünün 2012 yılında Afrin'i ele geçirdiğini hatırlatan Kerim Ulak, “O günden sonra Türkiye sınırları içine yaklaşık 700 kez taciz ateşi yaşandı. Bu saldırılarda 100'den fazla vatandaşımız hayatını kaybetti. Afrin uyuşturucunun merkezi haline gelmişti. Terör örgütü yıllarca eroini Afganistan'dan, Pakistan'dan ve İran'dan alıp Türkiye üzerinden Avrupa'ya gönderiyor. O koridor şu an kapalı. Eroinin Avrupa'daki kg fiyatı 125 bin Euro'dur. Danimarka, Almanya ve Belçika'nın uyuşturucusu Türkiye üzerinden gidiyordu. Sadece Diyarbakır'da son 2 yıl içinde ele geçirilen uyuşturucu 32 milyon dolar. Terör örgütünün finans kaynakları tek tek kesiliyor. Sınırlarımız artık daha güvenli. Harekat sırasında korku dolu anlar da yaşadık. Üzerimizden sürekli füzeler geçiyordu. Her an üstümüze düşebilirdi. Şehit askerimizin cenaze töreninde bile kalleş ve hain terör örgütü füze attı. Zeytin dalı Harekatı'nda şu ana kadar 4300'e yakın terörist ölü ele geçirildi. Orada 310 kilometre uzunluğunda hendekler yapılmıştı. Bunların maliyeti 750 milyon doları buluyor. Zeytin Dalı Harekatı, Fırat Kalkanı'ndan çok farklı bir harekattır. Fırat Kalkanı'nda düz bir alan vardı ve tanklarımız rahat ilerliyordu. Ancak Afrin'de Suriye'nin en dağlık coğrafyasını aştık. Terör örgütü bir yere yerleştiğinde o bölgenin dağlık olmasına çok dikkat ediyor. Afrin terör örgütünün 3. Kandil'iydi. Allah'a şükür ortadan kalktı. 2. Kandil'i Sincar Suriye ile Irak arasında dağlık bir bölge. Sincar dağlık alan olduğu için terör örgütü burayı tercih ediyor. Dağlık alan terör örgütü için her zaman avantajdır. Kazdıkları hendekler kendilerine mezar oldu. Cinderesi'nde uçaklarımız tarafından vurulan sözde karargâhları gördüm. Buralarda teröristlere ait sayılamayacak kadar çok kopmuş kol ve bacaklar gördüm. Tabi operasyonlar devam ediyor. Sıra en önemli nokta olan Fırat'ın doğusuna gelecek. Şanlıurfa ve Mardin'in hemen altı terör örgütünün kontrolündedir. Orası çok kritik, oraya da bir operasyon yapılması gerekiyor. Harekâtta alınan ilk köy Kilis'in altındaki Şenkal Köyü'ydü. Oradaki Kürtler yoğun baskı altındaydı.” ifadelerini kullandı.

Yıllardır baskı ve zulüm altında olan halkın dramına birebir şahit olduğunu açıklayan Kerim Ulak, “Hangi köye gitsek alnımızdan öpülerek karşılandık. Türk askeri nereye girerse orayı ihya ediyor. Şimdi o bölgelere yatırım yapılıyor. Terör örgütü halk üzerinden bir algı operasyonu oluşturmaya çalıştı. Operasyon sırasında TSK'nın halka ateş açtığına dair çeşitli fotoğraflar yayınladılar. Oradaki insanların katledildiği imajı oluşturulmaya çalışıldı. Allah'a şükür ki gerçekleri deşifre ederek dünyaya göstermeyi başardık. 24 Mart'ta operasyon bitti. Ancak döşenen mayınları temizleme çalışmaları halen devam ediyor. Döşenen mayınlar tek tek temizlendikten sonra insanlar evlerine dönecek.” dedi.

“UYGULANAN STRATEJİ FARKI İLE DAHA AZ KAYIP VERDİK”

Diyarbakır-Sur ile Hakkâri-Yüksekova'da 2015-2016 yıllarında yapılan operasyonlara dikkat çeken Ulak, “O günlerdeki operasyonlarla Zeytin Dalı Harekatı arasında büyük farklar var. O günlerde şehit ve yaralı sayımız çok fazlaydı. Uygulanan strateji sayesinde şehit ve yaralı sayımız katbekat azdır. Bu harekâtta 53 askerimiz şehit oldu. İşte bu stratejidir. Değişen konsepttir. Etkisiz hale getirilen terörist sayısı 4 bin 300'lerde. Bu rakam da sadece sayılabilenlerdir. Sayılamayan yani gömülen veya kaçırılan terörist cesetleri de var. Zeytin Dalı Harekatı'nda, askerimiz ve polisimiz ÖSO ile birlikte çok büyük ve başarılı bir operasyon gerçekleştirmiştir.” ifadelerini kullandı.

YAŞADIKLARINI KİTAPTA TOPLUYOR

Emniyet güçlerimizin dayanışmasına da bir çok kez şahit olduğunu söyleyen Kerim Ulak, “Hatırlarsanız iki askerimizin hastanede el ele bir fotoğrafı vardı. Tüylerimizi diken diken eden bu fotoğraf karesi Türkiye'nin gönlünü fethetti. İlk on gün inanılmaz yağmur ve çamur vardı. Jandarma Özel Harekat, Polis Özel Harekat, Hava Kuvvetlerimiz ve ÖSO askerleri hep omuz omuzaydı. Sırtlarındaki 65 kiloluk yüklerle dağları aştılar. Yan yana çarpışık, yaralananlar şehit olanlar vardı. İnanılmaz hikâyeler vardı. Yaşadıklarımı bir kitapta topluyorum, orada bu hikâyelere daha detaylı bir şekilde yer vereceğim. Oraya her yerden insanlar geliyordu. 15 bin kişiyle röportaj yaptım. Bu arada 2. Ordu Komutanı'nın da hakkını yememek lazım. Bunu da belirtmek isterim ki kendisi büyük bir askeri dehadır. Ayrıca askerlerimiz kadınlı erkekli mücadele ediyorlardı. Onları da çoğu zaman ekranlara taşıdık. Kadın subaylarımız da orada göğsümüzü kabarttı. Yaptığımız röportajda kendilerini çok güzel ifade ettiler. Soru sorarken kimseyi seçmedim tamamen doğaçlama oldu. Ama size tavsiyem soru sorarken zor sorulardan başlamayın. Kolaydan zor sorulara geçerseniz istediğiniz gibi bir sonuç elde edersiniz” şeklinde konuştu.

TÜRKİYE SINIRINA GİRDİĞİM ANDA YERİ ÖPTÜM

Gece operasyonlarına da katıldıklarını aktaran Ulak, “Doğu Guta'daki operasyonlardan çok etkilendim. Orada rehin tutulan iki kızımızı almaya giderken ölümden döndük. Başımıza 5 milyon dolar fiyat biçilmişti. Onları gece yapılan bir operasyonla kurtardık. Dönüşte bayrağımızı gördüğüm anda yeri öptüm. Türkiye bu çocuklara kucak açıyor” dedi.

ULAK'TAN GENÇLERE TAVSİYELER

Yaşanan zorluklara rağmen savaş muhabiri olmanın heyecan verici olduğunu belirten gazeteci Kerim Ulak bu mesleği yapmak isteyenlere de çeşitli tavsiyelerde bulundu. Yabancı dilin önemine vurgu yapan Ulak, meslekte aranan özellikler hakkında da bilgiler verdi. Ulak daha sonra katılımcıların sorularını cevaplandırıp, mesleğin incelikleri hakkında bilgi vererek, mesleğin sorumluluklarının unutulmamasını istedi.