Malatya
25 Temmuz, 2025, Cuma
  • DOLAR
    40.47
  • EURO
    47.81
  • ALTIN
    4396.8
  • BIST
    10.592
  • BTC
    117646.82$

Malatya'da gazetecilik can çekişiyor!


Malatya'da gazetecilik can çekişiyor!
A Haber’in Yurt Haberler Müdürü Kerim Ulak, Vitrin 44’ün bu haftaki konuğu oldu

Vitrin 44'ü hazırlamaya başladığımız günden bugüne kadar birçok değerli isimle görüştük. A Haber'in Yurt Haberler Müdürü Kerim Ulak gibi “Essahtan Malatyalı”yı es geçmenin büyük bir eksiklik olacağını düşünerek kendisiyle randevulaştık.

RÖPORTAJ: MURAT ÇETİN

Kerim beyleMalatya'nın nezih mekanlarından Lezzet Bahçesi'nde görüşmek için sözleştik. Kerim Ulak ile beni, bu güzel mekanda misafir eden isimMalatya Valiliği Dernekler Müdürlüğü'nde şef olarak görev yapan İhsan Ercan'dı. Malatya'nın yöresel lezzeti Analı KızlıKöftesi'nin eşliğindeki bu misafirliğimizde mekanda kullanılan resimler dikkatimi çekmişti. Malatya'nın küçük bir özeti niteliğindeki resimlerde, ressam Remziye Ercan'ın imzası vardı. Mekan ve evsahibimiz hakkındaki bu küçük bilgilerinardından Kerim Ulak'la yaptığımız sohbete geçebiliriz.

“ESSAHTAN MALATYALI”

Kerim Ulak, mesleğe İhlas Haber Ajansı'nda başlamış deneyimli bir gazeteci. Şahsen, Kerim bey gibi genç ve yetenekli bir insanın Malatya için önemli bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Medya dünyasının istifade edebileceği ender insanlardan biri olan Kerim Ulak'a Malatya kelimesini söylediğimiz anda gözleri parlıyor. Çeşitli vesilelerle birçok kez bir araya geldiğimiz Kerim Ulak, yöremizin tabiriyle "Essahtan Malatyalı".Gayet sıcak ve samimi bir havada geçen röportajımızda ilk sorumuz şahsını tanıtmakla ilgili oldu. “Kerim Ulak kimdir?” şeklindeki sorumuza, Kerim bey şu şekilde cevap verdi: “Malatya'da 1978 senesinde dünyaya geldim. Anne ve babamın 3 kızının ardından dünyaya gelmişim. Ailemizin en küçüğüydüm. Çocukluğum Merkez Sarıcaoğlu Mahallesi'nde geçti. Barbaros İlkokulu'ndan sonra ortaokul ve liseyi Fatih Lisesi'nde tamamladım. Küçüklüğümden itibaren ülkemizin tek televizyon kanalı TRT'deki haber programlarına meraklıydım. Ben de oradaki haberciler gibi olmak istiyordum. Bende başlayan bu merakla lise yıllarımı bitirmiştim. Üniversite sınavlarına girmiştim. Annem ve babam Malatya'nın dışında herhangi bir ilde üniversiteyi okumamı istemiyordu. Bendeki gazetecilik merakı, ülkemizdeki 4 iletişim fakültesinden birini kazanmak isteğini de beraberinde getiriyordu. Günlük ortalama 6 saatlik bir çalışmayla girdiğim üniversite sınavının ardından eve ulaşan sınav sonuç belgesini elime aldığımda İstanbul Üniversitesi'ni çok iyi bir dereceyle kazandığımı öğrenince büyük sevinç yaşadım. İstanbul Üniversitesi'ni kazandığımı söylediğim zaman babam olduğu yere diz çöküp kalmıştı. Çünkü Malatya dışına çıkmamı istemiyorlardı. Ancak daha sonra bana en büyük desteği veren yine annem ve babam olmuştu. Beni büyük bir sevgiyle bağırlarına bastılar ve hayır dualarıyla İstanbul'a gönderdiler. İstanbul'daki ilk yılım hayli zordu. İlk defa memleketimden ve ailemden ayrılıyordum. Üniversiteye başladığım 1994 senesinden itibaren İhlas Haber Ajansı'nda stajyer olarak mesleğe atılmış oldum. Rabbime sonsuz şükürler olsun ki İhlas Haber Ajansı'nda haber müdürlüğüne kadar yükseldim. Bu süreçte özellikle yurt haberler konusunda büyük tecrübe sahibi olmuştum. Turkuvaz Grubu'nun 2011 yılında kurulan A Haber kanalı için gelen teklife olumlu cevap vererek, buraya transfer oldum. Şu anda A Haber Yurt Haberler Müdürü olarak görevimi sürdürüyorum. Yurdumuzun çeşitli illerindeki 11 canlı yayın merkezi bana bağlı olarak çalışıyor. Habercilik yapmaya çalışıyoruz. Çok şükür şu anda Türkiye'nin en güçlü haber kanalı konumundayız. En genç haber kanalı olmamıza rağmen Türkiye'nin en çok izlenen haber kanalı olmayı başardık. Halkımızın bize gösterdiği teveccühe layık olmaya çalışıyoruz.”

GAZETECİ OLMASAYDIM, ASKERLİK MESLEĞİNİ SEÇERDİM

Kerim Ulak, bize kendini anlatırken, mesleğini seven ve hakkını vermeye çalışan bir insan olarak büyük bir heyecan yaşıyordu. Kerim beyin bu heyecanı bizi de sarmış verdiği cevabından ardından yaptığı haberlerle ilgili küçük anekdotlarını da almak istediğimizi ve kendisini heyecanlandıran haberlerinin neler olduğunu merak ettiğimizi söyledik. Kerim Ulak aynı heyecanla, “Benim için en önemli konu sadece Yurt Haberler Müdürü olarak koltukta oturmak değildir. Benim için önemli konu haberi kaynağında görmektir. Anadolu'ya çıkarak haber yapmayı çok seviyorum. Özellikle askerlerimizle ilgili konulara eğilmek beni çok heyecanlandırıyor. Büyük bir heyecan ve istekle bu tür haberleri yapmak istiyorum. Askerliğe olan merakım sebebi ise eğer gazeteci olmasaydım askerlik mesleğini tercih ederdim. Hatta 1995 yılında harp okuluna girmek için form doldurmuştum. Ancak terör olayları sebebiyle annem bu isteğime karşı gelmişti. Dolayısıyla doldurduğum formu teslim etmedim. Gazeteciliği çok seviyor ve ömrümün sonuna kadar da bu işi sürdürmeyi düşünüyorum. Daha önce de söylediğim gibi TSK ile ilgili haberlerimi çok seviyorum. Mesela Hakkari Dağ Komando Okulu gibi bir çok kışlada bulundum. Annelerin askerleriyle buluşmaları konusunu işledim. Komandolarla birlikte tabiri caizse, helikopterden helikoptere atladım. O günkü görüntülerimiz beni çok etkilemiştir. Geçtiğimiz sene hacca gitme imkanı buldum. Hac ile ilgili çekimlerimiz oldu. Hac için uçağa binilen ilk andan itibaren bu görevin yerine getirilişinin çekimlerini yaptım. Bir belgesel nitelindeki bu çekimlerimizi bir program olarak halkımızın beğenisine sunduk. Şu ana kadar bahsettiğim konular, çok severek yaptığım haberlerdi. Sayamayacağım birçok haberim var. Şu anda hepsi aklıma gelmiyor. Mesela Zonguldak ve Bartın gibi yerlerdeki maden ocaklarına gittik. Geçen yıl yerin 650 metre altında madencileri görüntüledik. Her biri ayrı bir hikaye olan madencilerimizin arasında Çinli madenciler de vardı. Özellikle Bartın'da çok fazla Çinli madenci var. Zorlu çalışma koşullarına şahitlik ettik. Onların günlük yaşamlarını görüntüledik. Yaklaşık 4-5 saatlik bir çekimdi bu. Çekimlerin ardından biz İstanbul yolundayken, maden ocağında göçük olduğunu ve 2Çinli madencinin öldüğünü öğrendik. Birkaç saat önce bulunduğumuz yerde yaşanan bu olay bizi çok etkiledi.” ifadelerini kullandı.

ÇOLUK ÇOCUKTAN AYRI KALMAK HAKİKATEN ZOR…

İşinin bir gereği olarak sürekli seyahat halinde bulunduğunu bildiğimiz Kerim Ulak'a “Günlerce evinizden ve ailenizden uzak kalıyorsunuz. Bu durumdan en çok etkilenen ise başta siz sonra da aileniz oluyor. Sık aralıklarla ve günlerce süren yokluğunuza ailenizin tepkisi nasıl oluyor?” şeklinde bir soru yönelttik. Kerim Ulak bu sorumuza, “Seyahatname isimli programımıza 2014 yılında başladık. Genel müdürümüz Haluk Çimen'in telkini ve direktifiyle başladık bu programa. Haluk beyin şahsıma olan güvenini boşa çıkarmadık elhamdülillah.  Yurt içi teşkilatlarını çok iyi biliyordum. Ancak programcılık tecrübem yoktu. Haluk bey bu konuda beni cesaretlendiren isim oldu. Bayrama 1 hafta kala programın çekimlerine başlamamızı istedi. İlk olarak Tekirdağ ve Kırklareli'nden çekimlere başladık. İlk başta eşim ve ailem iş hayatımdaki bu değişikliğe çok tepkiliydi. Çoluk çocuktan ayrı kalmak hakikaten zordur. Dediğim gibi ailemin tepkisi büyüktü. Ama zamanla bu duruma alıştık. Ailemden ayrı kaldığım zamanların acısını çıkarırcasına evde bulunduğum süreyi tamamen ailemle birlikte geçirmeye çalışıyorum.” şeklinde cevap verdi.

DİĞER KANALLARIN 6-7 KİŞİYLE YAPTIĞI İŞİ, BİZ 2 KİŞİ YAPIYORUZ

Seyahatname isimli programın büyük bir beğeniyle takip edildiğini biliyorduk. Programın hazırlanışıyla ilgili bilgi istediğimiz Kerim Ulak, “15 günde bir çekimler için evden çıkıyoruz. Her seyahatimizde 2 şehrin çekimlerini yapıp geri dönüyoruz. Bu işi benim ve kameramanım yapıyor. Buna benzer programları hazırlayan diğer kanallarda 6-7 kişilik ekipler yer alıyorken biz sadece 2 kişi var. Ben ve kameraman. Çok az bir kadroyla çok daha iyi işlere imza attığımızı düşünüyorum. Bildiğiniz gibi son olarak memleketimiz Malatya'ya geldik. Buradaki çekimlerimizi bitirdik ve iki bölüm halinde yayınlandı. Bugüne kadar Anadolumuzun 43 şehrini tanıttık.” şeklinde konuştu.

İŞİMİ SAMİMİYETLE YAPMAYA ÇALIŞIYORUM

Kerim Ulak, sorularımıza büyük bir samimiyet ve akıcılıkla cevap veriyordu. Gazeteciliğin verdiği tecrübeyle bizi yönlendiriyor gibiydi. Sohbetimizin bu kısmında kendisinin meslekteki hedeflerini öğrenmek istedik. Kerim Ulak, “Yaklaşık 20 yıllık bir mesleki tecrübem var. İhlas Haber Ajansı ve A Haber'deki görevlerim sebebiyle Anadolu'yu çok iyi biliyorum. Anadolu'daki hemen hemen bütün gazetecilerle tanışıklığım var. Rabbim güç kuvvet verirse, programcılıkta daha çok tecrübe kazanmak istiyorum.  Daha önce de belirttiğim gibi askeri konulara ilgim büyük. Sağ olsunlar TSK'da görevli komutanlarımız bizlere yardımcı oluyorlar. Ülkemdeki bütün kışlalarla ilgili haberlere imza atmak en büyük dileklerimden biridir. İşim büyük bir gayret ve samimiyetle yapmaya çalışıyorum. İnşallah mesleğimde daha çok başarılı olur, milletime ve ülkeme hizmet etmiş olurum.” diyerek bize cevap verdi.

MALATYA'DA GAZETECİLİK CAN ÇEKİŞİYOR

Kerim Ulak'ın Malatya'yla ilgili izlenimlerini de öğrenmek istediğimizi belirttiğimizde, “Malatya benim doğup büyüdüğüm bir yer. Her fırsatta Malatya'ya geliyorum. Havasını koklamayı suyunu içmeyi çok seviyorum. Memleketimi çocuklarıma da tanıtmaya çalışıyorum. Çocuklarımın da nüfus kayıtları Malatya'dadır. Malatyalılık bilinciyle büyümelerini istiyorum. Mesleğimiz sebebiyle Malatya'daki gazetecilik faaliyetleri hakkındaki gözlemlerimi aktarmak isterim sizlere. Bence Malatya'daki gazetecilik can çekişiyor. Malatya'da gazetecilik, belli başlı birkaç ajansın yaptığı bir iş olarak kalıyor. Basma-kalıp işlerin çıktığı bir medyamız var maalesef. Jandarma bülteni, emniyet bülteni ve haber ajanslarından gelen haberlerle sayfalar doldurulmaya çalışılıyor. Masa başında hazırlanmış bu gazetelerin içinde özel haber yok denecek kadar az. Bence Malatya'da gazetecilik yapılmıyor. Haber üretmek gibi bir şey yok. Saçma sapan haberlerin sayfaya doldurulup basıldığı bir iş haline gelmiş gazetecilik. Malatya'da gazetecilik, sadece Basın İlan Kurumu'ndan para almak için yapılan bir iş olarak görülüyor. Son dönemde hakiki manada gazeteci olanbir isim yok. İstanbul'da Malatya'yı temsil eden bir yazar veya haberci yok gibi. İHA ve A Haber'deki görevlerimin verdiği imkanlarla en azından Malatyalı birini işe almak istedim. Ancak maalesef, bu işin hakkını verebilecek genç bir Malatyalı'yı bulamadım. Gazetecilik mesleğini  bir hava atma aracı olarak görenlerin sayısı hayli fazla. Ellerine kamera veya fotoğraf makinası alan hava atma meraklıları mesleğimiz ayaklar altına alıyor. Bu işin hakkını verebilecek gençler ise birkaç kuruş ücrete talim etmek yerine başka meslekleri tercih ediyor. Kalemi güçlü gençlerin olmamasının en büyük sebebi önlerinin açılmamasıdır. Ayrıca üniversitenin bir iletişim fakültesinin bulunmaması da Malatya'daki gazeteciliği olumsuz yönde etkilemektedir. Elazığ'da bir iletişim fakültesi var ama onun da Malatya'ya pek faydası olmuyor. Sohbetimizin başında belirttiğim gibi benim gazeteciliğe başladığım dönemde Türkiye'de 4 tane iletişim fakültesi vardı. Bu 4 fakülteden her sene 250 kişi mezun oluyordu. Bugün Türkiye genelinde 44 tane fakülte ve senelik 10 bin mezun var. Ancak bunların içindeki Malatyalı sayısı çok azdır.” diyerek önemli bir konuya parmak basmış oldu.

44 PLAKALI ARAÇLARIN LASTİĞİNDEKİ HAVAYI İÇİME ÇEKMEK İSTEMİŞTİM

Malatya ve Malatyalıları yakından takip ettiğini gördüğümüz Kerim Ulak'a son sorumuz “Kerim Ulak, Malatya'ya olan hasretini nasıl gideriyor. Hangi aktivitelere katılıyorsunuz?” şeklindeydi.

Kerim bey bu sorumuza “Bu sözümü biraz abartılı bulabilirsiniz ama yine de söyleyeceğim. İstanbul'a ilk geldiğim sıralarda 44 plakalı bir araç gördüğümde, lastiğinin havasını koklamak isterdim. Malatya'ya duyduğum özlem bu kadar fazlaydı. Şimdi de trafikte giderken araç plakasının sonunda 44 olan araç gördüğümde ayrı bir heyecan duyuyorum. İçimden onlara selam vermek geçiyor. Her vesileyle Malatyalılarla irtibat kurmaya çalışıyorum. Bildiğiniz gibi İstanbul'da Malatyalıların nüfusu bir hayli fazla. Bu nüfusun büyük bir çoğunluğu kendi işinin sahibi insanlar. Yani işadamlarımız hatırı sayılır bir seviyede. Durum böyle olunca sivil toplum örgütlerimiz de bir hayli var. Elimden geldiğince Malatyalı sivil toplum örgütlerinin toplantılarına katılmaya çalışıyorum. MASTÖB veMİAD gibi kuruluşlarımızın organizasyonlarına katılmaya katkıda bulunmaya gayret gösteriyorum. Malatyalılarla bir arada bulunarak, bir nebze olsun memleket özlemimizi gideriyoruz.” ifadeleriyle cevap verdi.

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!