Malatya Susturdu, Nazilli Örnek Aldı!

Kayısı için inşa edilen vizyon merkezi, Malatya’da sessizliğe gömüldü… Ege’de ise örnek proje ilan edildi!
BİR MERKEZ YAPILDI… MALATYA SUSKUN, NAZİLLİ HAYRAN
Malatya’da kurulduğunda büyük umutlar bağlanan Dünya Kayısı Ticaret Merkezi, bugün adeta kendi şehrinde sessizliğe terk edilmiş durumda. Malatya Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Selahattin Gürkan döneminde planlanan ve tamamlanan merkez, 857 dükkân ve yüz binlerce metrekare alana sahip bir ticaret kompleksi olarak inşa edilmişti. Hedef belliydi: Kayısıyı sadece bir meyve değil, bir ihracat markasına dönüştürmek.
Ancak proje tamamlandıktan sonra, yeni yerel yönetimler tarafından görmezden gelindi. Mevcut başkan Sami Er, merkezin adını dahi anmazken; milletvekilleri Abdurrahman Babacan ve İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak da projeye herhangi bir sahiplenme göstermedi.
MALATYA GÖZÜNÜ KAPATTI, EGE KAPIYI AÇTI
Merkez bugün, Malatya’da kullanılmayan, atıl bırakılan bir yapıya dönüşürken; Nazilli Ticaret Borsası Başkanı’ndan gelen açıklama dikkat çekti. Borsa Başkanı, “Malatya’da kurulan Kayısı Ticaret Merkezi’ni inceliyoruz. Biz de incir için aynısını yapmak istiyoruz” dedi.
Bu sözler, Malatya’daki yönetim boşluğunun, başka iller tarafından nasıl doldurulduğunun açık bir göstergesi oldu. Çünkü Malatya görmezden gelirken, Ege vizyonu örnek alıyor.
KİMİN YAPTIĞI DEĞİL, NE İŞE YARADIĞI ÖNEMLİ
Malatya’daki mevcut siyasi iradenin merkeze karşı sergilediği sessizlik, kamuoyunda “kim yaptıysa karşı çık” refleksi olarak yorumlanıyor. Oysa mesele bina değil; mesele üreticiye, ihracatçıya ve geleceğe açılan bir kapının kapalı tutulması.
Uzmanlara göre bu merkez, doğru işletme modeliyle yalnızca Malatya’nın değil, Türkiye’nin tarım ihracatında örnek bir model olabilirdi. Ama Malatya, elindeki değeri yalnızca “eski başkanın projesi” olarak gördü.
GÜRKAN’IN MERKEZİ DEĞİL, MALATYA’NIN KAYBI!
Bugün bu merkez unutulduğu için Selahattin Gürkan kaybetmedi. Ama Malatya kaybetti. Üretici kaybetti. İhracatçı kaybetti. Çünkü vizyon yapıyla değil; sahiplenmeyle yaşar.
Yazar Murat Çetin’in kaleme aldığı Hasbihal köşesindeki yazının tamamını okumak için tıklayın: https://www.malatyatime.com/makale/toki-benim-isimmis-peki-adiyaman-kimin-78522
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
Serkan Yıldırım
04-07-2025 13:03Yapılmış bir proje neden atıl bırakılır? Bu sorunun cevabı teknik değilse, siyasidir. Nazilli’de kullanılan modeli Malatya’da yok etmek; sadece kaynak israfı değil, aynı zamanda kurumsal hafızanın da silinmesidir. Projeyi kimin yaptığı değil, ne yaptığı önemlidir. Eğer bina ayakta, kullanılabilir durumdaysa, işlev kazandırmak gerekir. Dönüştürme, yenileme, ek fonksiyon eklemek mümkündür. Ama “kaldır” mantığı, yöneticilik değil ideolojik imha çabasıdır. Kamu yatırımı kişisel intikamın nesnesi yapılamaz. Malatya bunu hak etmiyor.
Zehra Taş
04-07-2025 13:03Bizim çocukluğumuzda bir okul açılırsa bayram olurdu. Şimdi okula benzeyen binalar yapılıyor, ama kullanılmıyor. Çünkü başkan değişmiş. Ne olacak o bina? Ne kadar harcandı? Kaç öğrenci faydalanabilirdi? Bunları sorgulamadan kaldırmak kolay. Ama sonra başka projeye başla, yeniden ihale et, yeniden inşaat başlasın. Yazık günah. Hele ki başka şehir örnek almışsa, demek ki kötü değilmiş. Siyaset kin değil, hizmettir. Bugünün çöp ettiği yatırımı, yarın halk unutmaz.
Hakan Avcı
04-07-2025 13:02Ben siyasetçi değilim ama vergi veriyorum. O tesis yapılırken bizden para alındı. Şimdi kullanılmıyor. Niye? Çünkü Sami Er istemiyormuş. Bu nasıl bir zihniyet? Dükkan açarken bile eski dükkandan ne kaldı diye bakarız, çöpe atmayız. Ama belediye geldi diye koca yatırımı çöpe atıyor. Nazilli sahip çıkmış, gururla kullanıyor. Bizde çürütülüyor. Bunu yapan adam siyaset değil, israf yapıyor. Malatya halkı bu şehre yapılanı değil, yapılmayanı unutmaz.
Mert Gürbüz
04-07-2025 13:02Proje yapılmış, bina bitmiş ama kullanılmıyor. Şimdi belediye çıkıp “bu alanı başka bir şeye dönüştüreceğiz” diyor. Peki, halkın ödediği vergiyle yapılan bu yapı neden çürümeye bırakılıyor? Teknik raporla mı yetersiz? Fiziksel engel mi var? Yok. Sadece “önceki dönem yaptı” diye kullanılmıyor. Bu hem kaynak israfıdır, hem siyasi inatçılıktır. Üstelik aynı model Nazilli’de çalışıyor, insanlar memnun. Demek ki sorun projede değil, bakışta. Burası şahsi hesaplaşma alanı değil, hizmet yeridir. Her gelen bir öncekini iptal ederse, bu şehir ilerleyemez. Sahip çıkmak onur meselesi olmalıydı, kin meselesi değil.
Halil Altıntaş
04-07-2025 13:01Kamu yatırımları kişisel tercihlere göre iptal edilemez. Bir proje tamamlandıysa, artık yöneticilerin görevi bunu halkın lehine nasıl işler hale getireceğidir. Malatya’daki bu örnekte, yapılmış bir tesisin “önceki döneme ait” diye atıl bırakılması ciddi bir yönetim zaafıdır. Nazilli’de aynı model örnek alınırken, Malatya’da bilinçli şekilde dışlanıyorsa burada teknik gerekçeden çok siyasal tavır vardır. Oysa yerel yönetişimde esas olan sürekliliktir. Her gelenin eskiyi silip baştan yazması değil, doğru olanı sahiplenip geliştirmesidir. Malatya halkı yatırımın çöp edilmesini değil, işlevsel hale getirilmesini bekler. Siyasi rövanşla kamusal hizmet iptal edilemez.
Veysel Alan
04-07-2025 12:59Malatya’da halkın tepkisiyle durdurulan bir uygulamanın Nazilli’de model olarak benimsenmesi, kent yönetiminde katılım eksikliği ile vizyon eksikliği arasındaki farkı gösteriyor. Malatya susturduysa, bu halkın refleksiyle ilgilidir; Nazilli benimsediyse, bu yönetimin stratejisiyle ilgilidir. Burada önemli olan soru şudur: Susturulan şey gerçekten kötü müydü, yoksa iyi anlatılamadığı için mi reddedildi? Kent planlamasında “algı” ile “gerçek fayda” arasındaki çizgi çok incedir. Malatya gibi kriz yaşamış şehirlerde halkın tahammül eşiği düşüktür; yanlış anlatılan her proje, tepkiye dönüşür. Oysa yöneticinin görevi sadece proje yapmak değil, toplumu buna ikna etmektir. Nazilli bunu başarmışsa, mesele projede değil, anlatımdadır.