Malatya’da çorba içmekten bile korkar olduk!

Malatyamızın lokantalarını gezmeye başladık. Yaptığımız bu gezi sırasında elbette ilk sıraya çorbayı koyduk. Biliyorsunuz, lokantaların en ucuz yemeğidir çorbalar. Malatyamızın meşhur esnaf lokantalarından birinde, bir kase çorba istedik. Lezzet açısından hiçbir şey söyleyemeceğimiz mercimek çorbasının kasadaki karşılığını görünce, küçük dilimizi yutacak kadar şaşırdık. O meşhur esnaf lokantasında bir kase mercimek çorbasının fiyatı 50 liraydı. 

Mercimek çorbasının notunu aldıktan sonra bir de yemek fiyatı alalım istedik. Yine Malatya’nın meşhur lokantalarından birine geçerek “Bir porsiyon kavurma yiyip bir de ayran içsek kaç lira öderiz” diye baktığımızda fiyatın 170 lira olduğunu gördük. Kavurma ve ayran fiyatını da not ettikten sonra, bir de Kubbe Dağı’na uğramak istedik. Orada gördüğümüz manzara da, diğerlerinden farklı değildi. Bir porsiyon yemeğin fiyatı 150 liraydı.
 
MALATYA’DA HİPER ENFLASYON VAR

Ülkemizde son bir yıl içinde gerçeken enflasyon var. Ancak Malatya’daki enflasyona bakınca, ülkemizin maruz kaldığı enflasyonu unutur olduk. Türkiye’deki enflasyon yüksek enflasyon, Malatya’daki ise hiper enflasyon…

Çalışan veya ticaret yapan bir insan evinin dışında en azından bir çorba içebilmeli ki; yaşantısının normalini devam ettirebilsin. 

Durumun vahametini anlatabilmek için küçük bir matematik hesabı yapalım. Yemekten az-çok anlayan biri, bir kilo mercimekten 16 porsiyon çorba çıkarır. Mercimeğin kilosu 30 lira olduğuna göre, bir porsiyon çorbadaki mercimek fiyatı da, yaklaşık olarak 2 liradır. Bu çorba için yağ, tuz, alet edevat, pişirme için ısı, kira ve personel paralarını da dahil etmek gerektiğini biliyoruz. Ama yine de 50 liraya çorba içmek nedir? 

İşte size Malatya’daki çorba fiyatını mukayese edecek bir argüman: İstanbul gibi metropol şehirlerde, 35 liraya lüks bir lokantada  çorba içilebiliyor. Malatya’dan kat be kat fazla kira ve masrafı olduğu halde, yine de fiyatta bir artışa gitmemiş İstanbul esnafı… 
 
 YEMEKTE HİPER ENFLASYON VARDA DİĞER SEKTÖRLERDE YOK MU?

Deprem bölgesi olan Malatya’da maalesef, insanlar birbirlerini kazıklar hale geldi. Çorba ve yemek fiyatlarından örnek vererek, esnafımızın halini göstermek istedik. İnsanlar yemek yemesin, lokantaların önünden bile geçmesin” gibi bir görüntü var.  Lokanta ve yemek fiyatları, bir kıstas. Bunu hemen her kaleme uyarlayabiliriz. Mesela Malatyalılar mobilya ihtiyacını, Kayseri veya Sivas’tan karşılıyorlar. Çünkü yüzde elli daha ucuz. Malatya o kadar zengin bir şehir değil. İstihdam alanı da çok geniş değil. Zaten yaptığı ihracat rakamları da ortada. 
 
DEVLETTEKİ İNSİCAMI BOZMAYA YELTENENLER, GEREKLİ CEZAYI ALMALI

Malatya Büyükşehir Belediyesi, ücretsiz ekmek dağıtıyor. MASKİ, su ihtiyacını ücretsiz karşılıyor. MOTAŞ’ın millete sunduğu ulaşım hizmeti de ücretsiz. Kamu kurumları, bunca hizmeti ücretsiz yaparken, lokantaların böylesine uygunsuz bir yola tevessül etmesi, toplumu geriyor. Devletin, hemen her şeyi ücretsiz yaptığı bir ortamda, lokantaların 50 liraya çorba, 170 liraya yemek satıyor olması anlaşılabilir bir şey değil. Bu insafsızlıktır. Vicdansızlıktır. İzansızlıktır. Terbiyesizliktir. Hatta, vatana ihanet, terörize faaliyettir. Bu tip insanların işyerleri derhal belirlenip mühürlenmesi lazım.

Devlet bir tüzel değerdir. O devleti oluşturan unsurlar bireylerdir. Bireyler, devletteki bozmaya yeltenirse, cezalandırılması elzemdir. Deprem bölgesindeki vatandaşların, dışarıdaki vatandaşların duyarlılığını kazanması şarttır. 

Kalın sağlıcakla…