Mastöb'de Sır Perdesi Aralandı!...

Geçtiğimiz gün MASTÖB Yönetim Kurulu'ndaki görevinden istifa eden Nurettin Uğur:
Malatya birliği yok, kartvizit birliği var
İstifa sürecini, istifaya götüren sebepleri, birlik ve beraberlik için yapılması gerekenleri ve MASTÖB içindeki gruplaşmaları ele aldığımız röportajda Nurettin Uğur, büyük yankı uyandıracak ifadeler kullandı. Bekir Alyüz'ün Genel Başkanlığı'ndaki MASTÖB'ün sadece adının büyük olarak kaldığını belirten Nurettin Uğur, “Burada 4 tane arkadaşla birlikte hareket eden bir genel başkan var.MASTÖB'ü elimizden almak için daha önce mahkemeye veren ve kendi ideolojilerini ön plana çıkarmak için hareket eden bir grubun yönettiği arkadaşlar var. İdeolojilerini bize dikta etmeye çalışanlar var. STK'larda taraf tutamazsın. Biz bunu defalarca izah etmek için toplantılar yaptık.MASTÖB'ün hiçbir icraatının olmadığını söyledik. Yapılan hiçbir yatırımın olmadığını söyledik. Ama bizi dinlemediler.” Şeklinde konuştu.
Sayın Uğur, MASTÖB yönetim kurulunda yaşanan istifalarla kamuoyunda büyük soru işaretleri var. Öncelikli olarak sizi istifaya götüren sebepleri öğrenebilir miyiz?
MASTÖB çok büyük bir kuruluş. Biz de bu büyük kuruluşun yönetiminde 3 dönemdir bulunuyoruz. Son dönemde büyüklüğü maalesef söylemden öteye gitmiyor. İcraatı yok. Hiçbir şey yapılmıyor. 3 dönemdir arkadaşlarımıza “Bu iş böyle gitmez, gelin Avrupa Birliği fonlarından yararlanmak için projeler üretelim. MASTÖB'e şanına yakışır bir yer yapalım. MASTÖB'ün ismi gibi büyük bir kuruluş olmasını sağlayalım.” dedik. Son seçimden önce 150 bin liralık bir bütçe oluşturmak için işadamı arkadaşlarımızdan söz aldık. Bu rakamı bir seferde kasaya koyarak para sıkıntısını ortadan kaldıralım istedik. Bu konuda anlaştık. Seçim oldu bitti.Seçimden sonraki dönemde ben de o arada yurtdışına gittim.Döndüğüm zaman gördüm ki “Halim Bölükbaşı, Nurettin Uğur'u yönetimde istemiyor.” Dediler. Halim Bölükbaşı kim?Burada 3 tane arkadaşla birlikte hareket eden, MASTÖB'ü elimizden almak için daha önce mahkemeye veren ve kendi ideolojilerini ön plana çıkarmak için hareket eden bir grubun yönettiği bir arkadaş. Kardeşim STK'larda taraf tutamazsın. Biz bunu defalarca izah etmek için toplantılar yaptık.MASTÖB'ün hiçbir icraatının olmadığını söyledik. Yapılan hiçbir yatırımın olmadığını söyledik. Şahsi olarak Malatya'da yaptığım 13 milyon liralık yatırımı MASTÖB Genel Başkan Yardımcısı sıfatıyla çeşitli ortamlarda açıkladım.MASTÖB'ün adını duyurmak için MASTÖB Genel Başkan Yardımcısı sıfatımı öne çıkardım. Maalesef beni kıskanmaya başladılar. Benim şahsi reklamımı yaptığımı söylemeye başladılar. Benim reklama ihtiyacım yok. Malatya'da,Burdur'da, İzmir'de, Torbalı'da yaptığım yatırımları sadece Allah rızası için yaptım. Halim Bölükbaşı bize bir tüzük dikte etmeye çalıştı. Hukuktan Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Metin Yalçın vasıtasıyla bu tüzüğün bir tuzak olduğunu söyledik. Bunu engellemeye çalıştık. Benimle birlikte Metin Yalçın gibi arkadaşlarımızı hedef gösterdiler. Bizi indirirlerse MASTÖB'ü ele geçireceklerini düşündüler. Defalarca toplantılar yapmamıza rağmen maalesef hiçbirine durumu anlatamadık. Halim Bölükbaşı, Fevzi Kılınç, Ali Özdemir ve Hüseyin Memiş isimli arkadaşlar öyle ataklar yaptı ki MASTÖB'ü bitirdiler. Biz uyardık hepsini, “STK'larda Alevilik-Sünnilik, Ak Partili-CHP'li veya MHP'li olmaz.Hepimiz birlik içinde hareket edersek, Malatya'yı ve Malatyalıları bir yerlere getirebiliriz” dedik. Ama yine de bu arkadaşları ikna edemedik. Bu sebeple de olağanüstü kongreye gitmek için yönetimden istifa ettik.
Sayın Uğur, 2010'dan sonra 3 yıllık yetkiler alınmasına rağmen MASTÖB her sene için bir kongre yaptı. Sizin de şimdi bu yönde talebinizin olduğunu söylediniz. Kongreye giderken hangi ismin başkanlığında seçime gitmeyi düşünüyorsunuz? Bu konudaki stratejiniz nedir?
MASTÖB'ü ele geçirmek için mahkemelere başvuruldu. Bazı arkadaşlar MASTÖB'ü siyasi ve ticari olarak kullanmaya çalıştı. Bu isimleri her genel kurulda geçerek yönetime geldik. Her seferinde içimize nifak sokarak, bölücülük yaparak önümüzü kesmeye çalıştılar. Olağanüstü genel kurul yapılırsa yüzde 20 oranında eski yönetimlerdeki kurmaylardan, kalanınıda yüzde 80 gençlerden oluşacak bir yönetim getireceğiz.Gençlere babalık yapacak ve destekleyeceğiz. Avrupa Birliği fonlarından faydalanmak için projeler oluşturacağız. Şu anda Türkiye olarak, Avrupa Birliği'ne 900 milyon EURO para ödüyoruz. Yüzde 30'unu kullanamıyoruz. Eğer bugün bir arazi alıp bir proje yaparsak o zaman başarılı oluruz. Böylece MASTÖB'e yer kazandırabiliriz. Siyasi baskı unsuru olarak hemşerilerimizi bir yerlere getirirsek, milletvekilleri, bakanlar, belediye başkanları ve bürokratları seçtirirsek başarılı oluruz.Sivil toplum örgütleri para ile yürüyen yerlerdir. Para vereceksin, koşturacaksın ve yatırım yapacaksın. Mesela benim gibi, Adil Gevrek, Hamza Boztepe, Mehmet Polat ve Abdullah Işık gibi kardeşlerimiz para veriyor. Bekir Alyüz para veriyorsa da ne kadar verdiğini bilmiyoruz. Şeffaf değil. Bir dergi çıkarılıyor, iki sayfasında Nazife Özdemir, iki sayfasında Bekir Alyüz var. Yönetim kurulundaki o kadar isimden sadece bu ikisinin adı niye geçiyor? “Kimin başkanlığı altında seçime gideceksiniz?” sorusuna gelecek olursak, Avukat Metin Yalçın gibi donanımlı bir arkadaşımızın başkanlığını destekleyebilirim. Ya da herhangibir başka arkadaşımı da destekleyebilirim. Malatya'yı rahmetli Özal'ın olduğu dönemdeki gibi bir konuma getirecek,MASTÖB'ü ilerilere götürebilecek herhangi bir arkadaşımı rahatlıkla desteklerim. Malatya birliğini sağlayamayacak Bekir Alyüz gibi taraflı isimleri desteklemem. Bekir Alyüzbenim arkadaşımdır. Ancak çevresindeki biraz önce saydığım 4 kişinin ağzıyla konuşuyor. Büyük bir hastalık yaşadı. Allah kimseye vermesin. Bu davranışını da hastalığına veriyorum. Genel kurulda destekleyeceğim arkadaşım kesinlikle tarafı olmamalı. Ak Partilisi, CHP'lisi veya Alevi ya da Sünnisideğil, tamamen tarafsız bir isme destek olacağım.
MASTÖB yönetim kurulundan istifa etmenize sebep olan kişinin Celal Karahan olduğu söyleniyor. Bununla ilgili söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Kesinlikle doğru değil. Celal Karahan'a giderek “Kurucu olarak müdahale et” dedim. Ancak kendisi bunu seyretmeyi tercih etti. Celal Karahan'ın ak dediğine ben kara derim. Fikren anlaşamayız kendisiyle. Eğer Malatya birliğinde bir eksiklik varsa seyretmek olmaz. Ben seyretmem. Ben müdahale ederim.
MASTÖB yönetim kurulunda 7 kişinin istifa ettiğini belirtmiştiniz. Bu sayının daha da artacağını söylemiştiniz.Ancak bize gelen bilgilere göre Hakan Büker ve MustafaAkboğa'nın istifa etmediklerini, birinin sicil kurulunda, diğerinin de disiplin kurulunda olduklarını öğrendik. Kendilerine ulaşıp bunu sorduğumuz zaman istifa etmediklerini söylediler. Sizin bu konudaki görüşlerinizi alabilir miyiz?
Eğer böyle bir şey söylemişlerse tamamen yanlıştır. Böyle ikili davranmalarına gerek yok. Bizim kimsenin istifasına ihtiyacımız yoktur. Mustafa Akboğa ve Hakan Büker bizzat benimle görüşerek “istifamı gönderiyorum” dediler. Buna avukat bey de şahittir. Mehmet Kahraman, Metin Yalçın, Nurettin Uğur, Hakan Büker, Mustafa Akboğa ve Elmas,bizzat “istifamızı açıklayabilirsiniz” Dediler. MASTÖB'ünhiçbir şey yapmadığını, büyük kuruluşun amacı doğrultusunda kullanılamadığını açıkladık. Bu arkadaşlar böyle bir konuşma yaptılarsa büyük bir ayıp etmişlerdir. Gelip yüzümüze konuşsunlar.
MASTÖB'ün mahkemelik olduğu bir konuda Avukat Metin Yalçın beyin reddi hakim talebinde bulunması sonrası, Bekir Alyüz tarafından davadan alınmak istendiğine ilişkin bir iddia var. Bununla ilgili ne söylemek istersiniz?
Celal Karahan dönemiyle ilgili bir davadır bu. Celal Karahan,Ali Mahmut Kaşifoğlu isimli birinin açtığı bu davada hakimintaraflı olduğunu ve Arguvanlı olduğunu bildirmişti. HattaMASTÖB'ü kapatmak için açılan bu davanın bu hakimeverilmesi için Ali Mahmut Kaşifoğlu'nun müdahalede bulunduğunu da söyledi. Malatya'nın sözkonusu olduğu bir davada Malatyalı bir hakimin olmaması gerekmektedir. Metin Yalçın arkadaşımız da bunun üzerine reddi hakim talebinde bulundu. Bekir Alyüz de reddi hakim konusunu bertaraf etmekiçin başka bir avukata davayı vermeye kalkıştı. Metin Yalçınbu hareketin sonucunu görerek restini çekti ve çıktı benim gibi.
Celal Karahan'dan sonra Bekir Alyüz'ü destekleyen ve iktidara getiren sizdiniz. Bekir Alyüz bir dönem istediğiniz performansı göstermedi. Peki siz ikinci kez niçin kendisine destek verdiniz?
Biraz önce belirttiğimiz arkadaşlar Bakırköy'de toplantılar düzenleyerek, Bekir Alyüz'ün hasta olması sebebiyle değiştirilmesi gerektiğini söylediler. Ben haber gönderdim. Bizim bu hasta olan arkadaşımıza destek olmamız gerektiğini ona moral vermemiz gerektiğini söyledim. Ama Bekir Alyüz, seçildikten sonra bu muhalif arkadaşların ağzından konuşmaya başladı. Bu bizi rahatsız etti. Biz defalarca uyardık bunları. Mesela MİAD'ın toplantılarına MASTÖB'ü temsilen gitti. İyi de kardeşim sen büyüksün, MİAD senin üyendir. Ayrıca 3 dönemdir kongre yaptık. MİAD, kongrelerimiz sonrasında bir hayırlı olsun ziyaretinde bulunmadı. Sen MASTÖB olarakbüyük bir kuruluşsan valiyi sen ağırlayacaksın. MASTÖB'ütemsilen bizi reddeden MİAD'ın toplantısına sadece işadamı olarak gidebilirsin. Bekir Alyüz, sanki biz MİAD'ıistemiyormuşuz gibi lanse etti bizim itirazlarımızı. Bunun ne alakası var. MİAD kendi yolunda olan bir kuruluş, biz de kendi yolunda olan bir kuruluşuz. Kendi açılarından Malatya için çalışıyorlar. Allah yollarını açık etsin.
MASTÖB Genel Başkan Yardımcısı olmadığınız, yönetim kurulu üyesi yapıldığınız için istifa ettiğinizi söylüyorlar. Bir nevi pasif hale getirildiğiniz için istifa ettiğiniz iddia ediliyor. Buna cevabınızı alabilir miyiz?
Genel başkan yardımcılarından 6 tanesi otomatikman seçilir. Diğer 5 tanesi de yönetim kurulu kararıyla olur. Yatırımlardanve İmardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığım da böyle oluyor. Yani ben bir devlet dairesine gittiğim zaman resmi bir unvanım olsun diye verildi. Yoksa ben genel başkan olsam neolur, genel başkan yardımcısı olsam ne olur? Bize bunu yönetim kurulu kararıyla verdiler. Ama Halim Bölükbaşı ben önünü kapattığım için, onun yaptığı tüzüğü engellediğim için benimle çalışamadığını söyledi. Bekir Alyüz de tarafsızlığını kaybederek onunla birlikte hareket etti. Böyle Genel Başkan olmaz. Ben de hem Bekir Alyüz'ün hem de benim istifa etmemiz gerektiğini söyleyerek şartlı bir şekilde istifamı Ramazan Kömür'e gönderdim. 15 gün istifam burada kaldı ama Bekir Alyüz istifa etmedi.
Sayın Uğur, sizin ismini zikrettiğiniz kişilerin şöyle bir itirazları var: Ötekileştirmek tefrikanın, ayrımcılığın kendisi değil mi? Sizin bu konudaki görüşünüz nedir?
Ötekileştirmeyi kendileri yapıyorlar. Ben açık ve net konuşuyorum. Biraz önce isimlerini zikrettiğim 4 arkadaş bunu yapıyor. Bunları da önceki yönetimden kaybeden gurupyönlendiriyor. Açık ve fütursuzca diyorlar ki: Nurettin Uğur'u, Metin Yalçın'ı indirin diyorlar. Çünkü reddi hakimyapmış Metin Yalçın. Hakim de onlara soruyor siz beni nasıl bir belaya soktunuz? Nurettin Uğur'u da bir set olarak görüyorlar. Nurettin Uğur'un MASTÖB'den bir alacağı yoktur. MASTÖB'ün Nurettin Uğur'dan alacağı vardır. Nurettin Uğur'un MASTÖB'den hiçbir beklentisi yoktur.
Saydığınız bu 4 isim ne gibi bir hata yaptı?
Kendi ideolojilerini ön plana çıkardılar. Sivil toplum kuruluşlarında ideolojinin ön plana çıkarılması tehlikelidir. Bu 4 arkadaş CHP'yi ön plana çıkardı. Onlar CHP'yi ön plana çıkarırsa diğeri de başka bir partiyi ön plana çıkarır. Bu daMASTÖB'ü tamamen bitirir. Halim Bölükbaşı'nın bana karşı olmasının sebebine gelince, kendisi benim 30 senelik arkadaşımdır. Şahsi bir çıkarım yoktur. Kendi stratejisinin önünde potansiyel tehdit olarak gördüğü için beni harcamaya çalıştı. Bekir Alyüz de tarafsız olsaydı, ikimizin de istifasını istemesi gerekiyordu. Ben istifamı gönderdim. Ama Halim Bölükbaşı göndermedi.
Mehmet Polat ve Abdullah Işık gibi isimlerin sessiz kalmalarının sebebi
?
Açık ve net söyleyeyim. Herkes kartvizitini korumak zorunda.Seçimler yaklaşıyor. Bu kadar söylesem yeter.
Daha önceki 2 yönetimde bulundunuz. Bu dönemde deİmar ve emlaktan sorumlu genel başkan yardımcılığı görevinde bulundunuz. Emlakla-imarla ilgili bir projeniz oldu mu?
Seçimden evvel Ankara'da milletvekilimiz Cemal Akın'ın bürosundan çıktıktan sonra Nazife Özdemir ile Ali Özdemir'i aradım. “Daha önce Milli Emlak'tan bir tahsis için müracaatımız vardı. Bunun tarih ve sayı numarasını verin. Vekilimiz de devredeyken, Avrupa Birliği'nden fon alalım. Buraya güzel bir kompleks yapalım” dedim. Ancak maalesef tarih ve numarayı bana göndermedikleri gibi Bekir Alyüz, “Her seçim döneminde seninle Kemal Oğuz bir şeyler yaptığınızı söylüyorsunuz. Ama hiçbir şey yapmıyorsunuz.” Dedi. Ben de “Buyurun siz yapın” dedim. Daha evvel Malatya'ya tahsis edilen araziyi engelleyen Malatyalılar değil miydi? MASTÖB'ü kaybeden eski grup değil miydi? Maalesef burada Malatya birliği yok. Burada kartvizit birliği var. Çıkıp “Biz Malatya'ya şu çiviyi çaktık” desinler.
Konunun burasında Malatya'ya yaptığınız 13 milyon liralık yatırımla ilgili bir hayli soru geliyor. Bu konuyla ilgili bilgi verebilir misiniz?
Melekbaba'da 3, Hançukur'da 1 başka yerlerde 2 olmak üzere 6 tane cami yaptırdım. 13 tane Milli Eğitim'de kayıtlı bulunan okulu yıkıp yeniden yaptım. Cam çerçeve değiştirme değil, 13 tane okulu yıkıp yeniden yaptım. Bunların bilgisini Milli Eğitim de verir, Diyanet de verir. Köyde bir cami yaptırıyoruz, Celal Karahan'la birlikte. Burdur'da babamın adına bir cami yaptırıyorum. İnşaatı devam ediyor. Diğer yaptıklarımı da unuttum. Ne yapıyorsam Allah rızası için yapıyorum. Kartvizit için yatırım yapmıyorum. Aydın Malatyalılar Derneği'nde ikinci başkanlık görevini yapıyorum. Aydın'daMalatyalılar'ı ben taşıyorum. Malatya'ya en büyük yatırımı ben yapıyorum, İstanbul'da MASTÖB'e en büyük yardımcı olan benim. Benim MASTÖB'den bir beklentim yok. Benim her hangi bir yerden adaylık gibi bir amacım da yok.
Röpörtaj MURAT ÇETİN
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.