MASTÖB, hak ettiği yere gelecektir!..

Malatya Sivil Toplum Örgütleri Birliği Genel Başkanı Bekir Alyüz:

MASTÖB, hak ettiği yere gelecektir

Geçtiğimiz ay yapılan genel kurulun ardından yeniden Genel Başkan seçilen Malatya Sivil Toplum Örgütleri Birliği (MASTÖB) Genel Başkanı Bekir Alyüz, “Yeni yönetim kurulundaki arkadaşlarımızla MASTÖB'ü daha aktif bir hale getireceğiz. Malatya'ya ve Malatyalı'ya hizmet edecek çok güçlü bir ekiple çalışmalarımıza başladık. Siyasilerin kullandığı değil, siyasilere baskı yapabilecek bir MASTÖB için çalışıyoruz” dedi. MASTÖB'ün yeni yönetiminin yanı sıra son günlerde yaşanan istifalar hakkında da sorular yönelttiğimiz Bekir Alyüz, “İddia edildiği gibi 7 kişi istifa etmedi. İstifa ettiğini söyledikleri kişilere telefonla ulaşıp sorduk. Böyle bir şeyin olmadığını söylüyorlar. Hali hazırda Nurettin Uğur ve Metin Yalçın'ın istifaları da henüz elimize ulaşmış değil” ifadelerini kullandı.

RÖPORTAJ: MURAT ÇETİN

İkinci kez seçilmenizden dolayı öncelikli olarak tebrik ederiz. Sayın Başkan, MASTÖB yönetim olarak hedeflerinizden bahseder misiniz?

MASTÖB yeni dönemde daha aktif bir rol oynayacak. Malatya'nın bütün sivil toplum örgütlerini kucaklayan bir yapının oluşumu için gayret göstereceğiz. Malatya ve Malatyalı'nın rahmetli Özal dönemindeki gibi ülke yönetiminde söz sahibi olması için çalışacağız. Önümüzdeki sene bir yerel seçim yapılacak. Ülkemiz ve milletimiz için çok önemli bir seçim olacağının bilincindeyiz. Bundan önceki seçimlerde İstanbul gibi büyükşehirlerde yaşayan Malatyalılar maalesef dikkate alınmamıştır. Bunun sebebi örgütlü bir şekilde hareket edemememizdir. Maalesef kısır çekişmeler içinde yönetilen sivil toplum örgütlerimiz kişisel hırslara kurban edilmiştir. Bu kısır çekişmelerin sonucu olarak da büyükşehirlerde söz sahibi olamadık. Bir iki tane istisna dışında ne milletvekilliği ne de belediye başkanlığı alamadık. Meclis üyeliklerini bile kaptırdık.

Bugüne kadar MASTÖB'ün iyi yönetilmediğini söylüyordunuz. Bunu biraz daha açabilir misiniz? 

Bir siyasi baskı aracı olması gereken MASTÖB, belli bazı insanların siyasi amaçlarına alet edilmeye çalışıldı. Aslında sadece MASTÖB değil hemen hemen bütün sivil toplum örgütlerimiz bu tür tuzaklara düştü diyebiliriz. Siyasi, dini ve etnik farklılıkların hepsini bir arada tutması gereken sivil toplum örgütlerimiz, siyasi partilerin amaçlarına hizmet ettirildi. Ülkemizin en büyük sivil toplum örgütü olan MASTÖB, yeni yönetimi ile bütün sivil toplum örgütlerine kucak açmış bir çatı kuruluştur. MASTÖB'ü daha önce siyasi amaçları için basamak olarak kullananları üyelerimiz çok iyi bilmektedir. Yeni yönetimimiz, MASTÖB'e küstürülen ve uzaklaştırılan isimleri ve kuruluşları yeniden bünyesine katmak için çalışacaktır. Önceki dönemlerde yapılan yanlışları düzeltmek adına gayret göstereceğiz.

Geçtiğimiz dönemde yaptıklarınızı anlatabilir misiniz?

İstanbul'da oturarak Malatya'daki sorunları göremeyiz. Bunun için de Malatya'yı daha sık ziyaret etmeye başladık. Geçtiğimiz birkaç ay içinde, hem Malatya ziyaretlerimizi artırdık, hem de Malatya'daki yöneticilerimize sıkıntılarla ilgili bilgiler verdik. Hazırladığımız çok önemli bir raporu da geçtiğimiz günlerde hükümete ve ana muhalefet partisine ulaştırdık. Malatya'da eksikliğini hissettiğimiz her şeyin bir listesini bir raporunu hazırlamaya başladık. Medya kuruluşları ile sıkı bir şekilde çalışarak, yaptığımız organizasyonları ve Malatya için yapılması gerekenleri yurdun dört bir köşesine duyurduk. Yaptığımız bütün çalışmalar büyük ses getirdi. Yaptığımız genel kurul sonrası güven tazeleyerek önümüzdeki dönem için büyük bir enerji elde ettik. Bu enerjiyi Malatya ve Malatyalı'nın hizmetine sunacağız. Önümüzdeki dönemde özellikle şubeleşme çalışmalarını artırmayı hedeflediğimizi belirtmek isterim. Şubeleşme konusundaki çalışmalarımızın yanı sıra küstürülen veya ihmal edilen bütün üyelerimizi tekrar çalışır hale getireceğiz. Şimdiye kadar anlattığım çalışmalarda bana destek olacak yeni yönetim kurulu üyesi arkadaşlarımın görev dağılımını da yaptık.” Şeklinde konuştu. Bu kardeşlerimiz MASTÖB için önemli birer değerdir. Malatya'nın ve Malatyalı'nın gelişip kalkınması için bugüne kadar büyük hizmetlerde bulunmuş bu kardeşlerimize teşekkür etmek istiyorum.

MASTÖB olarak, hedef, strateji ve projeleriniz nedir? Malatya'ya neler vereceksiniz? Mesela MİAD, Başbakan'ı davet ederek, 1.5 milyon lira gibi bir parayı toplayarak bir konuk evi yaptı. MASTÖB'ün buna benzer projeleri var mıdır?

MASTÖB bu tür girişimlerden daha ziyade, baskıcı unsur olarak kurulmuş bir çatı kuruluştur. MİAD'da bu çatı altındaki bir kuruluştur. MEV aynı şekildedir. Kurucularımızdandırlar. Malatya Eğitim Vakfı, eğitimle, MİAD da Malatyalı işadamlarıyla ilgileniyor. Bizim buradaki görevimiz Malatya'nın sorunlarını, Malatya'nın bürokrasisinin ve daha iyi tanıtımını sağlayacak koordinasyon görevini yapmaktır. Mesela siyasilerimizin, bürokratlarımızın daha iyi konumlara getirilmesi için çalışmalıyız. Buradan siyasilere de bir çağrıda bulunmak istiyorum. Bizim bir alt yapımız ve büyük bir halk desteğimiz var, Malatya'nın hayrına bir şey yapmak istiyorlarsa gelip bizimle paylaşsınlar biz de gerekliği desteği kendilerine verelim. Malatya'nın birlik ve beraberliği için elimizden gelen her şeyi yapmaya hazırız.

Sayın başkanım, dün bir gazetede demeciniz çıktı. O gazetede milletvekillerine ve Nurettin Uğur'a siteminiz vurgulandı. Burada Nurettin Uğur'la ilgili olanı değil de milletvekillerine siteminiz ön plana çıkıyor. Sizi öyle bir kategoriye yerleştiriyorlar ki, CHP'li olduğunuz iddia ediliyor. “Bildiğimiz Bekir Alyüz, bu değildi. Değişti mi? Geçmişini inkar mı ediyor? Bekir Alyüz, MASTÖB'ü CHP'nin bir uzantısı mı yapıyor? Tarzında tepkiler geliyor. Sizin bu konuyla ilgili bir açıklamanız olacak mı?

Bekir Alyüz hiçbir zaman değişmedi. İdeolojisi ne ise odur. MASTÖB'de parti, ırk, din, veya mezhep yoktur. Bütün hepsi bu çatının altındadır. Herhangi bir parti değil, partiye bağlı dernek de değil, herhangi bir ideolojinin derneği de değil. Buradaki Genel Başkan da tarafsız olmalıdır. Sadece, Malatya'nın meselelerini bakacaksın. Benim için değişti diyorlar. Burada kendi ideolojimi mi savunayım. Öyleyse niye MASTÖB Genel Başkanı oldum? Burada önemli olan MASTÖB'ün ideolojisini savunmaktır. Elbette herkesin kendi ideolojisi vardır. İdeolojisini savunacaksa o kişi kendi kendine yapar. MASTÖB'ün adı altında yapamaz. Buna özen göstermemiz gerekiyor. Bunun zararını daha önceki yönetimlerde gördük. Bizim söylediklerimiz muhalefetin sözleri olabilir ama size birkaç örnek vereyim: Şeker Fabrikası'nı kaldırdıkları için “Niye kaldırdınız” dedik. “Diğer illerdeki değil de neden Malatya'daki kaldırılıyor” diye soruyoruz. Veya “Bunun muadili olan yerine ne koydunuz?” diye soruyoruz. “Sümerbank'ı kaldırdınız, bitirdiniz ama muadili olarak ne verdiniz? diye soruyoruz. “Bunlar muhalefetin sözleridir, bunlar CHP'nin sözleridir” diyorlar. Bizim derdimiz Malatya'nın hayrına yapılması gerekenleri dile getirmektir. Mesela hızlı treni söyledik. “Niye 2023 yılında gelecek?” diye soruyoruz. Ayrıca bir başka örnek de büyükşehir meselesidir. Erzurum, Samsun,Adapazarı ve Kocaeli gibi illerin büyükşehir yapıldığı bir ortamda Malatya neden büyükşehir yapılmadı? diye sorduk. Çok şükür büyükşehir yapıldı ama yine eksiklikler var. Bizim derdimiz Malatya'nın eksikliklerini ve yapılması gerekenleri söylemektir. Bizim bu eleştirilerimiz muhalefetin ya da CHP'nin sözleri değildir. Malatyalı'nın sözleridir. Zaman zaman, hem dostlarımızdan hem de arkadaşlarımızdan tenkitler almıyor değiliz. Malatya'nın faydasına olan her şeyi söylemek ve anlatmak zorundayız.

Sayın Başkan, yine aynı gazetede, “Biz yönetim kurulunda 22 kişiyiz. İsteyen çekip gidebilir” tarzında bir ifadeniz var. Bu ifade size mi ait? Eğer size ait ise bunun önü veya sonu var mı?

Bu yanlış bir ifadedir. O şekilde değildir. MASTÖB'de yönetim kurulundaki 22 kişiyle birlikte, denetim kurulu, sicil kurulu ve disiplin kurulunu dahil edersek yedekleriyle beraber 63 kişi vardır. Bu arkadaşlar istifa ettiklerini söylüyorlar. Henüz bize gelen bir belge yok. İstifa ettiklerini söylüyorlarsa tamamdır. “Yönetim kurulundan 7 kişi istifa etti” deniliyor. Yönetim kurulundan 7 kişi istifa etmedi. Ayrıca 2 genel başkan yardımcısı diyorlar. Bu da yanlış. Çünkü Nurettin Uğur Genel Başkan Yardımcısı değildir. Toplam 3 tane istifa var. Saydıkları diğer isimleri telefonla arıyoruz. İstifa etmediklerini söylüyorlar. Ne yönetimden, ne denetimden ne de başka bir yerden istifa olmadı. Telefon ettiğimiz arkadaşlar “Yok böyle bir şey” diyorlar. Biz Nurettin Uğur'la çalışmak istemediğimizi söyledik. Kendisine haber gönderdik. “İstifa et yoksa yönetim kurulu kararıyla ihraç ederiz” dedik. O da sağolsun kendisi istifa etti. Metin Yalçın'ın da istifa ettiği söyleniyor. Bunlardan başka istifa etmek isteyenler varsa en demokratik hakları olarak istifa edebilirler. Şu anda yönetim kurulumuz MASTÖB'ün tarihindeki en ahenkli yönetim kuruludur. Gerçekten elini taşın altına koyan insanlardır. Onlara bu vesileyle teşekkür etmek istiyorum. Biliyorum ki ellerinden gelenin en iyisini yaptılar, bundan sonra da yapacaklardır. Bu gibi istifalarla bazı arkadaşların isimlerini söylemek ve konuşmak istemiyorum. Bunlara cevap vermek de bize yakışmıyor.

MASTÖB'ü 4 kişinin yönettiği, sizin de onların etkisi altında kaldığınızı iddia edildi. Ayrıca bu 4 kişinin CHP'li oldukları için sizin de CHP doğrultusunda hareket ettiğiniz söylendi. Bununla ilgili ne söylemek istersiniz?

Nurettin beyin görüşüdür. O kendisini ilgilendirir. Ancak MASTÖB 63 kişiden teşekkül eden bir kuruluştur. Bir çatı kuruluştur. Bunların içinde, AK Partili, CHP'li, MHP'li insanlarla birlikte başka başka siyasi görüşteki insanlar var. Kendine taraftar toplamaya çalışıyor. Yönetim kuruluna baktığınız zaman bahsettiği 4 kişi var. Kendilerini de çıkarırsak 18 kişi var. Bu 18 kişiyi 4 kişinin yönettiğini iddia etmek gülünç şeylerdir. Cevap vermeye değmez.

Nurettin Uğur'u ihraç etmek için girişimde bulunulduğunu ifade ettiniz. Yönetim kurulundaki bazı isimler niçin Nurettin Uğur'la beraber çalışmak istemiyorlar?

Biliyorsunuz uyumlu ve mütenasip insanların bir araya gelerek ekip ruhuyla hareket etmesi beraberinde başarıyı getirir. Yani uyum meselesi bu!..Zaten kendileri,yönetimden istifa ettiğini kamuoyuna basın vasıtasıyla duyurarak demokratik hakkını kullandı.Bundan dolayı kendilerine teşekkür etmekle birlikte sadece bir şey istiyorum!..Malatya'da temelini attığı okulu bitirmesini istiyorum. 6-7 ayda bitireceğim dediği okula, 17 aydır bir çivi dahi çakılmamıştır. Bunu bitirmesini istiyorum kendisinden.

Metin Yalçın'ın bazı iddiaları var. “Reddi Hakim yaptığım için beni dışladılar. Dosyaları elimden aldılar” Demişti. Bunu nasıl açıklarsınız?

Metin Yalçın'a “Reddi hakim”den dolayı tavır koymuş değiliz. Çünkü bu mesele 4-5 aylık bir mesel değildir. Bu Celal Karahan döneminde yapılan bir şeydi. Celal Karahan döneminde yönetim kurulunda konusu olmuştu. Orada kendisi “Reddi hakim olayını yapacağım” demişti. Celal Karahan döneminden sonra yönetim kurulumuza kendisini almıştık. Hatta ikinci dönemimizde de kendisini yönetimimize aldık. Şu anda kendisine bunu sormak gerekir. “Bizim böyle bir şeyimiz varsa, kendisini iki dönemdir niye yönetime alıyoruz?” öncelikle kendisi bir açıklama getirsin buna. Kendisinin buna benzer iddialarını bir türlü anlayamıyoruz.