dore okulları
Malatya
23 Nisan, 2024, Salı
  • DOLAR
    32.57
  • EURO
    34.68
  • ALTIN
    2414.6
  • BIST
    9645.02
  • BTC
    66600.25$

Munyar sordu, Tanciğer ile Okur cevapladı!


Narin

 

 

 Pandemi sürecinde faaliyetlerini interaktif ortamda yürütmeyi sürdüren Malatyalı İş İnsanları Derneği (MİAD), önceki gün 11. İnteraktif Söyleşi Programı'nı yaptı.

 MALATYA TIME / ÖZEL HABER

E-ticarette Yükselmek” konulu interaktif söyleşinin konukları E-İhracat Türkiye Başkanı Mert Tanciğer ve Sefa Merve Kurucu Ortağı Mehmet Metin Okur oldu. Dünya Gazetesi Genel Koordinatörü Vahap Munyar'ın yönetiminde gerçekleştirilen söyleşide, ulusal ve uluslararası e-ticaret faaliyetlerinin dünü, bugünü ile yarını konuşuldu.  

Bu akşam MİAD'ın organize ettiği bir toplantıda buluştuk.  Konu başlığımız: E-Ticarette Yükselmek.” diyerek söyleşiyi başlatan Dünya Gazetesi Genel Koordinatörü Vahap Munyar “Covid-19 ile birlikte e-ticaret daha da öne çıkmaya başladı. E- ihracat da önemli bir noktaya geldi. Hatta Türkiye'de bu alanda teşviklerin verilmesi gibi bir noktaya da geldi. E-ihracat yükselen bir trend haline gelmeye başladı. E-ihracat olarak adlandırdığımız akım dünyada nasıl gelişiyor? Dünyadaki gelişme bize nasıl yansıyor?” sorularını yöneltti konuklara. 

“KISA ZAMANDA KATLAYACAĞIZ”

Vahap Munyar'a cevap veren E-İhracat Türkiye Başkanı Mert Tanciğer, “Biz e- ihracat Türkiye olarak, kuruluş amaçlarımızdan birisi de, Türkiye'nin e-ihracatı daha iyi yapabilmesi. Gelişmiş ülkelerde e-ihracatın fiziksel ihracata oranı hep yüzde 15 ve üstü olmuştur. Özellikle bu Çin'de ve Amerika'da bayağı yüksek. Ama bu oran bizde yüzde 1'ler civarında. Hatta biraz daha aşağıda bir rakam. Hemen komşumuz Yunanistan'da bile rakam -tabi onların ihracatı bizim ihracatımıza göre biraz daha az ama- genel anlamda ihracatları yüzde 16 oranında. Biz de bu işi iyi yapıyoruz ancak daha da iyi yapacağız. Kısa zamanda şu anda yaptıklarımızı katlayacağımızı düşünüyorum.” ifadelerini kullandı. 

DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜ SAĞLAMAMIZ LAZIM

Vahap Munyar'ın “Bu noktada pay-pal ödeme sistemlerinin önemli rolü var.  Normal bankacılık ödemesi sistemi üzerinden biraz zaman alıyor. Bu konuda Metin Okur'un ne düşündüğünü merak ediyoruz. Acaba Yunanistan'ın avantajı da buradan mı kaynaklanıyor?” sorusuna bu kez cevap veren isim ise Sefa Merve Kurucu Ortağı Mehmet Metin Okur oldu. “Bizim 120 milyar civarında online ticaretimiz var. E-ihracata baktığımızda 2019 verilerine göre yaklaşık 12 milyar TL civarında. Aslında biz dönüşümümüzü tamamlasak, biz hepimiz tüccar ve iş adamları olarak e-ticarette olsak, yüzde 10'umuz ihracat yapıyor oluruz.” diyen Mehmet Metin Okur, “Oranlar düşük ama önce bütün şirketler olarak dijital dönüşümümüzü tamamlamamız lazım. Burada pay-palın önemi şu: örneğin Almanya'ya bakalım. Almanya'ya ürün satacağız. Almanya'ya online ticaretin yüzde 10'u pay-pal üzerinden dönüyor. Yüzde 30'u bill-pay üzerinden dönüyor. Yaklaşık yüzde 25'i de kredi kartı üzerinden dönüyor. Bizim buradan oraya ihracat yapabilmemiz için bütün ödeme sistemlerini kabul etmemiz gerekiyor. Yoksa hedef kitlemiz 100 milyonken 25 milyona düşer. Reklam maliyetlerin pazarın yüzde ellisini dışarda bıraktıysan reklam maliyetlerin iki katına çıkıyor. İş sürdürülebilir olmaktan çıkıyor ben bu işi neden yapayım ki diyorsunuz. Aslında eksikleri görmemiz anlamında ödeme sistemleri çok önemli. Burada en değerli müşteriyi kaybediyoruz. Ürünü sepetine atmış, adresini girmiş en son alacak, ödeme sistemine geliyor ürün ödeme seçeneğinden dolayı ürün satmaktan vazgeçtiğim müşteri haline gelmiş oluyor.” ifadelerini kullandı.

ÇOK UMUTLUYUM...

Metin Okur, konuşmasının devamında, “En çok sıkıntı çektiğimiz bir konu bu. Onun için ödeme sistemleri ülkemizi bir adım öteye taşıyacak bir durumda. Onun için bizim için troy yapmak önemli değil, bu troyun yurt dışındaki ödeme sistemleri ile entegre olması lazım. Ben bu noktada çok umutluyum. Alışverişin bireysele döndüğü, yaşadığımız dönem itibariyle tedarik zincirlerinin kırıldığı, her şeyin daha bireyselliğe gittiği bir dönem geçiriyoruz. Bu konuda bireysel ihracatı bir adım öne çıkarmamız lazım. Bu konuda bir adım atmalıyız. Her zaman şunu konuşuyoruz. Biz Gaziantep'ten dünyaya halı satıyoruz. Ama Amazon'da halı satanların hepsi Alman. Beş katı fiyata halı satıyorlar. Üreticinin kazandığı yüzde 10'u 500 katı para kazanıyor. Bizim üretici ise yüzde 10 kar marjına sıkışıyor. Bununla da üretim yapmaya gayret ederek ülkeyi kalkındırmaya çalışıyor. Bizim üretimden daha çok domine edebileceğimiz ürünlerde Amazon'da, Etsy'de, Ebay'de, web sitesinde marka stratejisi uygulayıp kendi sitemizde yapıp bunları ihracata döndürmemiz lazım. Ben bugün Sefa Merve'de Türkiye'de her ay yüzde 8 zarar ediyorum. Bunu ihracatla karşılıyorum. Benim yurt dışı satışlarım olmasaydı böyle bir şey yapamazdım. Yurt dışı satışlarından ettiğim karla Türkiye'de ve dünyada bu işi büyütmeye çalışıyorum. Mecburen yurt dışına mal satıp Türkiye'ye finanse etmeye çalışıyorsunuz. Bugün Sefa Merve yurt dışına mal satmasaydı hiçbir zaman bu büyüklüğü gelemezdi.” dedi.

A_12

ÇOK NET VE DERS ALINMASI GEREKEN KONULAR

Türkiye'deki ihracatçılar için e-ihracat konusunda nasıl bir yol haritası çizilebilir? B2C, B2B siteleri nasıl kullanılabilir? Farklılıkları ne olabilir? Pandemi ile beraber sanal fuarlar da gündeme geldi.” diyen Vahap Munyar'a Mert Tanciğer, “Ben Çin'e çok gidip gelen biriyim. Sanal fuarlarda benim gördüğüm ve sevdiğim tarafı sana anlatayım. Çin'de herkes alibaba.com sitesine angajeler. Herkes burayı kullanmayı çok iyi biliyor. Ön plana çıkmayı çok iyi biliyorlar. Hedef ülkeye alibaba.com'dan çok iyi bir reklam atağı yapıyorlar. 50-100 firma geliyor. Otelin balo salonunu fuar alanı gibi yapıyorlar. 30 tane ciddi müşteri ile görüşüp 5 tanesi ile de günün sonunda faturalaşıyorlar. Çinliler bu şekilde yapıyorlar. Biz ihracatçıların ürünlerini Amazon'un depolarında tutmalarını istiyoruz. Mesela Gaziantep'i konuştuk. Diyelim ki Gaziantep'ten 200 milyon dolarlık halı çekiliyor. Gaziantepli firmaların sattıkları cirolar aylık 500-600 milyon dolar. Sırf Amazon'dan çok ciddi ciroları var. Metin'in anlattıkları çok net ve ders alınması gereken konular. Biz Gaziantepli firmalarla görüştüğümüzde onların Amerika'da şirketleri de var. Ama son tüketiciye bire bir temas etmiyorlar. Arada bir aracıyla temas ediyorlar. Bizim bir de buradan müşterilerine ürün gönderen firmalarımız var. Bu işin en karlısı Amazon'un Almanya'daki, Amerika'daki deposunda olup oradan müşteriye bir günde iki günde malı sevk etmek. Amazon'un da sizin malınız depoda olduğu için bu malı bir şekilde hem satmak için ön plana çıkartması hem de sizin ürününüzü dediğim gibi bir iki günde müşteriye, tüketiciye ulaştırması. Böyle olduğu zaman hem Amazon iyi kar ediyor hem siz iyi kar ediyorsunuz ve pazarda büyümeye başlıyorsunuz. Bizim en sevdiğimiz ürünü Amazon'un deposunda tuttuğu nokta. Alibaba'da her gün 15 bin ihale yapılıyor. Biz müşterilerimize ihale kapıyoruz. Türkiye'den ihaleler giriyor. En fazla komisyon raporları tutuğumuz nokta orası.” ifadeleriyle katkıda bulundu.

İHRACAT YAPTIĞIMIZ 42 ÜLKE VAR

Munyar'ın “İhaleye giren şirketler hedeflerini alabiliyorlar mı?” sorusuna cevap veren Mert Tanciğer, “Bizim şirketler yeter ki o ihaleye girsin, kesin alırlar. Çünkü biz ihaleye girip teklifi verdikten sonra fiziksel konuşma başlıyor. Müşteri Türk firmasının ağına düşerse o firmayla kesinlikle faturalaşır. Kesin ikna ederler.” dedi. Mehmet Metin Okur ise “Yurt dışı bizim ürünleri Çin'e göre yüzde 25 daha fazla değerli buluyor. Avrupa ve Amerika Çin yerine bizi tercih ediyor.” ifadelerini kullandı. Tekrar söz alan Tanciğer de “Bizim çevre ülkeler avantajımız var. Yoğun ihracat yaptığımız çevremizde 42 ülkemiz var. Biz e-ihracatta doğru pozisyonlar aldığımızda açık ara lider oluruz. Zaten bayağı da iyi gidiyor.” diyerek  tamamladı. 

ÜRÜNÜ GÖNDEREMEDİĞİMİZ ZAMAN BÜYÜK SORUN YAŞIYORUZ

Geçenlerde bir arkadaşım bana bir yazı gönderdi. Yazının ana fikri kısaca şuydu: Pandemiden dolayı birçok perakende markası sıkıntıyı atlatmak için küçülme yoluna gidiyor. Binlerle ifade edilen mağaza kapatmalar gündeme geliyor. Evet, mağaza kapatıyorsunuz ama mağaza kapatmak bu yaşanan krizden çıkış için tek çözüm değil. Nitekim bazı onlinede doğmuş markalar veya şirketler kendilerini daha görünür kılmak için reklamın yanına mağaza açmayı da ekliyorlar. Bu tabi her tarafa mağaza açmak anlamında değil. O mağazanın tanıtımın bir parçası olarak görüyorlar. Buna katılır mısın? Sen de kardeşinle beraber Sefa Merve'yi online olarak yaratmış ve yol almış bir iş insanısın. Senin bakış açın ve yorumun nedir? Doğru mudur, yanlış mıdır?” diyen Vahap Munyar'a cevap veren Mehmet Metin Okur oldu. Okur cevabında, “Mağazası olan bir insan nasıl şirketinin dijital ikizini oluşturup dijitalde online olmak durumundaysa hepimizin de online olmamız lazım. Şimdi Çin'e bakıyoruz. Pandemiden en hızlı dönen ülke Çin. Açığı bütün kanalları çok hızlı kullanarak hızlıca kapattı. Mesajlaşma servisleri üzerinden satış yapılıyor. Kendi web siteleri üzerinden satış yapıyor. Online ve offline çok iyi kullanılıyor. Bütün kanallarda varlar. Online olmamız bize pozitif bir etki sağlıyor ama ürünü gönderemediğimiz zaman başka bir problem yaşıyoruz. Örneğin Fransa gümrüğü kapatıyor. Ülkeye mal almıyorum diyor. İnsanlar sipariş veriyor mallarımızı ülkeye sokamıyoruz. Keşke orada bir mağazamız olsaydı. Malı direkt olarak mağazaya indirip mallarımızı satsaydık. İkinci durum tüm kanallarda olmadığımız zaman yarın mağaza kapanacak. Biri security ile ilgili bir problem yaşayacak, diğer gün başka bir problem yaşanacak. Bunun için her kanalda olmamamız lazım. Üçüncü durum ne kadar konuşursak konuşsun online de satış yüzde 10-15. Bu satışın yüzde 85'i zaten mağazada gerçekleşiyor. Ticaretin yüzde 85'inin döndüğü mağaza var. Neden orada olmayalım? Başka bir durumu da baktığımızda; LCW'i konuşuyoruz. LCW TV'lere reklam verip de popüler olamadı. Mağazaları ile popüler oldu.  Mağazaları güzel bir tabela oldu. Biz bunu neden kullanmayalım. Başka bir durumla ilgili olarak da Mısır'ı örnek vereyim. Mısır'da kargoculuk tam olarak oturmamış. Bizim için iyi bir Pazar ama iki sene sonra Mısır'a girmiş olsam kaybetmiş olacağım. Bugünden girmem için Mısır'an ofline girmem lazım. Bütün bunlara baktığımda bizim için mutlaka olmamız gereken bir alan gibi görünüyor. Mısır'da vuocher üzerinden para alıyorum. Ödeme noktalarından ödeme yapabiliyorlar. Mısır'da adres sorunu da var. Nüfusun yüzde 60'ı çadırlarda yaşıyorlar. Bazen sarı çadırın karşısındaki mavi çadırın yanındaki kırmızı çadır diye adres bilgisi geliyor. Böyle bilgilerle alınmış en az bin tane siparişimiz var.” ifadelerini kullandı. 

ÇALIŞTIĞIMIZ FİRMALARIN HEPSİ KURUMSAL

Vahap Munyar'ın “Mert Tanciğer aslında e-ticaret Türkiye diye bir isim almak kolay bir iş değil. E-ticaret Türkiye ne yapıyor? Kaç kişi çalışıyorsunuz? Ne tür firmalarla çalışıyorsunuz?” şeklindeki sorusuna Tanciğer, “E-ticaret Türkiye de biziz. Ama kullanmıyoruz. Onu da aldık. E-ihracat Türkiye olarak 15 kişilik bir ekibiz. Yurt dışında da 10 kişilik ekibimiz var. Şirketimiz de var. Orada15 kişilik bir ekibimiz de var. Pandemiden dolayı personel olarak çok fazla büyüyemedik. Bizim olduğumuz noktada 40'a yakın bir personel olmamız lazım. Çalıştığımız firmaların hepsi kurumsal. Türkiye'nin en büyük  ayakkabı, sabun, tıraş köpüğü firmalarıyla çalışıyoruz. Kimi firma Amazon'da olduğunun duyulmasını da istiyor. Kurumsal firmalardan daha memnunuz. Bunlar ürün bazında yatırımcı tarafında. Beraber ürünleri satıyoruz. Aynı zamanda Osmanbey'de hazır giyim imalatçısıyım.” diyerek cevap verdi.

BAŞLARDA ZORLANIYORDUK

Anadolu'dan şirketler var mı?” ifadeleriyle sorusunu yönelten Vahap Munyar'a Tanciğer, “Var. İki tane büyük şirketimiz var. Biraz zor oluyor. Başlamak biraz zor. Bizim reflekslerimiz tamamıyla gelişti. Konuyu nasıl aktaracağımızı iyi anladık. İlk başlarda biraz zorlanıyorduk. Günün sonunda satmadığın bir malı daha önce çalışmadığınız bir firmanın deposuna gönderiyoruz. Onlar da bu malı aldık ama satabilir miyiz diye düşünüyorlar. Ama Amazon'da satmamak gibi bir şey yok.” ifadeleriyle cevap verdi.

İYİ BİR PAKET HAZIRLANIYOR

Daha sonra Vahap Munyar, “Teşviklerin geleceği konuşuluyor. Bu konuda neler söylemek istersin?” sorusunu yöneltti. Tanciğer bu soruya “Çok büyük ihracat teşvikleri geliyor. Ben kendi adıma bu durumdan memnun olduğumu söylemek isterim. Teşvikle pek işimiz yok ama çalıştığımız firmalar teşvikler alınıyor. Bu teşvikler pandemiden sonra firmalara hızlı bir şekilde veriliyor. İyi bir paket hazırlanıyor. İnşallah gelince görülecek.” diyerek cevap verdi.

REKLAM KONUSUNDA BÜYÜKLER DESTEKLENİYOR

Aynı soruyu Metin Okur'a da yönelten Vahap Munyar'a, Mehmet Metin Okur, “Bana göre hiçbir ülkede olmayan, verilmeyen teklifler bizim ülkemizde veriliyor. Teşvikler veriliyor ancak teşviklerin işletilmesinde sorun var. Bir reklam desteği alıyoruz. Amazon içerisinde de reklam sistemi var.  Ama reklam konusunda bireysel desteklenmiyor büyükler destekleniyor. Böyle bir sorunumuz var. Mesela Amazon içinde olan firmaların da desteklenmesi gerekiyor. Oralar için de reklam desteği gerekiyor. Ayrıca GEKAS'DA ihracat sayılmıyor. Bankalar bizim yaptığımız ihracatı online olarak göremedikleri için karşında dekont kaydı olmadığı için sorun yaşıyoruz. Şimdi onu çözmeye çalışıyoruz. Sayın bakanımız bu konuda çok hassas. Eylül de bu konuyu halledeceğini söylüyor.” ifadeleriyle cevap verdi. 

B_7

BİREYSEL SATIŞ DAHA KARLI

O zaman Bakan Varank'a Eylül sonunda verdiği bu sözünü de hatırlatmak gerekiyor.” diyen Vahap Munyar'a, Mehmet Metin Okur'un cevabı “Bireysel satışın daha karlı olduğunu fark etmemiz lazım. Dünya daha çok kişiye daha az satışa doğru gidiyor. Onun için bizim daha karlı ve daha çok kişiye satış yapabilecek imkana doğru yönelmemiz gerekiyor.” şeklinde oldu. 

KENDİLERİNİ KÜÇÜK TOPTANCILARA EMANET ETMİŞLER

Daha sonra tekrar söz alan Vahap Munyar, “Tanımların yeni döneme göre şekillenmesi ve önünün hızlıca açılması lazım. Ramazan Bayramı'nda, Şölen Çikolataları CEO'su Elif Çoban ile birlikte sohbet yaptım.  Orada sohbet sırasında Bizim Amazon'da dükkanımız var dedi. Bu benim çok hoşuma gitti. Yıllık 1-2 milyon dolar satış yapıyoruz dedi. Mert Tanciğer bu konuda ne diyorsunuz? Başka markalar da girebilir mi? Girmek zor mudur? Bu konuda senden sonra Metin'in de yorumlarını alacağım.” dedi. 

BÜTÜN BÜYÜK FİRMALAR BURAYA DOĞRU GİDECEK

Tanciğer, “Şölen Çikolatalarının sattığı ürünleri ben de sistemden görüyorum. Çok da başarılılar. Umarım Türkiye'de diğer çikolata ve bisküvi firmaları da bu parkura girer. Hepsi Amazon'da varlar ama çok cüzi cirolarla. Kendilerini oradaki küçük toptancılara emanet etmiş vaziyetteler. Şölen çikolataları gibi vizyoner bir şekilde girildiğinde onlar da aylık 3-4 milyon dolar aylık ciro yapar. Şölen Çikolataları bunu sadece Biscolata ile yapıyor. Diğer ürünlerini de devreye alırlarsa ciroları çok daha yükselecektir. Şölen Çikolataları, yakın zamanda umuyorum ki, yaptıklarının 10-20 katını yaparlar. Başka firmalar da işin içine girmeli. Benim bildiğim sırf bizim yaptığımız beş tane büyük firma giriyor. Ürünler depoya girdi, cirolar da çok iyi. Bir tanesinin ürünleri mart ayında indirdik. Tam pandemi zamanındaydı. Günün sonunda onların da ciroları 100 bin doların üzerine çıktı. Bütün büyük firmalar buraya doğru gidecek. Önemli olan oraya doğru gitmek.” diyerek cevap verdi.

ÇOCUKLARIMIZA BIRAKMAMIZ LAZIM

Metin Okur ise, “Hepimizin yapması gereken bu. Sen bana karpuz sattın ben sana elma sattım. Biz geçindik gittik. KDV'yi de devlete verdik o da geçindi gitti. Bizim köyün dışına satış yapmamız lazım. Bunun farkında olmalıyız. Her şey değişiyor. Bizim babalarımız bir yerde dükkan kapatmış. Biz o mağazayı açıp 20 mağaza haline getirmişsiz. Bugün burada bir mağaza kapatırsan yarın çocuğuna da bir iş alanı oluşturmuş olursunuz. Dedemiz, babamız bize nasıl arazi bıraktıysa bizim de bugün çocuklarımıza bırakmamız lazım.” ifadelerini kullandı.

10 SENE SONRA SENİN ÇOCUKLARIN KULLANACAK

Biz de çocuklara arazi mi bırakacağız?” şeklindeki Vahap Munyar sözüne Metin Okur, “Aynen öyle başka yolumuz yok Vahap Ağabey… Nasıl babamız bize esnaflık kültürü bıraktıysa bizim de çocuğumuza e-reklam, e-dijital kültürü bırakmamız lazım. Biz uzun vadeli çok getiriyi kısa vadeli az getiriye tercih ediyoruz. Ama dünya değişti. Uzun vadeli getiriyi kabul etmemiz gerekiyor.” diyerek karşılık verdi. Metin Okur'un sözlerini destekleyen Mert Tanciğer, “Metin Okur çok doğru söylüyor. Ben Amazon'da firmaların listelerine çok özeniyorum. Bazen bir listeye yüz bin dolar reklam çıkıyoruz. Bu listeye ne kadar özeniyorsun dediklerinde bu listeyi on sene sonra senin çocukların kullanacak diyorum. Gerekirse bu listeyi 5-10 sene sonra revize edeceğiz. Kötü yorumları silip daha iyi yorumlar ekleyeceğiz. Bizim çocuklarımız da o listeden kazanacaklar.” ifadelerini kullandı.

BİZ TOPTAN SATMAYA BAYILIYORUZ

Vahap Munyar'ın “Benim yaşımdakiler neden korkuyorlar?” esprili sorusuna Mehmet Metin Okur, “Vahap Ağabey 1'e 5 para kazanmadığı yerde bizim hiçbir yerde ticaret adamımız olmaz ki… Bire bir para kazanma gibi bir dünya var. Müşterinin bin lira getireceğini bilirsek yüz lirayı zaten yatırırız. Ama öyle bir sistemimiz yok. Önceden görme mantığımız yok. Çünkü burası yeni bir dünya. Önce buna alışmamız lazım.” diyerek cevap verdi.” diyerek cevap verdi. 

Kurumsallaşmamış şirketlerde genellikle ne kadar satış yapıldığı paylaşılmıyor. Bizim fikrimizi almasınlar diye pek paylaşım yoluna gidilmeyip yapılanlar saklanıyor. Tanciğer sizce de öyle midir?” diye bir soru yönelten Vahap Munyar'a, Tanciğer “Kafalarında o kadar çok soru var ki… Ama artık o sorular tedavülden kalktı. Metin'in dediği gibi, biz toptan satmaya bayılıyoruz. Zamanında büyük toptan satışlar oldu para kazanıldı. Makrodan mikroya doğru inen bir kaldıraç yok. Şirketler artık düzenli para kazanmayı seçiyor. Şirketinin ikizini yaratmak çok önemli. Şirketin yeni jenerasyonu net kararını vermiş. Çoğu firmalarda ben babalar da görmüyorum. Pandemi öncesinde masaların başından ayrılmıyorlardı. Pandemi döneminde babalar biraz geri çekildi artık gençler ilgileniyor. Şimdi genç görünce kaçıyorlar.” ifadeleriyle cevap verdi.

C_5

BU YAKLAŞIMI MERAK EDİYORUM

Daha sonra söz alan Vahap Munyar, “Hemşerimiz Abdullah Kığılı hep anlatır. Zamanında Sultanhamam'da masa başında otururduk. Müşteri gelir parayı alır malı bırakır giderdi. Beyoğlunda mağaza açana kadar babamı zor ikna ettim diyor. İlk mağaza o. Bugün birçok mağazası var. O kuşağa bunu anlatmak zordu. Şimdi ise o yaş grubu insanlara e-ticareti anlatmaya çalışıyoruz.” şeklinde konuştu. 

Metin Okur, “Yunus Başkanım sağ olsun Mert ile birlikte böyle bir eğitim sağladı. Mert'in bir beklentisi yok. Yunus Başkanımla birlikte satış yaptırmak istiyor. Ama kimse yaklaşmıyor. Uzak duruyor. Niye yapmıyorlar diye merak ediyorum. Bu yaklaşımı merak ediyorum.” şeklinde konuştu.
 

BUNLARI AŞMAK ZORUNDAYIZ

Munyar ise “Yunus Başkan mesaj yollamış. Çok keyifli ve bilgilendirici bir toplantı olduğunu söylüyor. Mert'in eğitim vereceğini söylüyor. Ben de buradan teşekkür etmek istiyorum. Bizim toplumda gözümüzle görünce inanıyoruz. Neden Türkiye'nin her yeri un fabrikalarıyla dolu. Herkes birbirinden görüyor ve bu işi biz de yapalım diyorlar. Tekstil alanında da böyle oldu. Komşusundan görüp yapayım iştahıyla bazı işler gerçekleştir. Burada da önünü çok net göremediği için tereddüt ediyor. Ama bunları aşmak zorundayız.” ifadelerini kullandı.

Bence bu aşılıyor. Bizim pandemi sonrasında aldığımız beş tane kurumsal firma o kadar önemli ve oyunu değiştirecek firmalar ki, biz onların satışlarının bir milyon dolar bandına çıktığını gördükten sonra bazı duyurular yapacağız.” Diyen Mert Tanciğer, “Bence kritik eşik bu firmaların cirolarının yükselmesiyle aşılacağını düşünüyorum. Dünyanın en büyük 3 kahve ithalatçısından birinin sahibiyle konuşuyoruz. En yakın rakibi Amazon'da inanılmaz ciro yapıyoruz. Firmanın sahibi Amazon'dan satış yapmamız gerekir diyor. Yakın çevrelerinden duyumlar alarak görüşmelerimizi gerçekleştiriyoruz. Çalışma başlayınca Türkiye'de bir eşik daha aşılacak.” şeklinde konuştu.

Mehmet Metin Okur da “Başından beri dediğim gibi bizim milli davamız yurt dışına mal satmak olmalı. Yurt dışına mal satmadan milliyetçilik olmaz. Yurt dışına karşı milliyetçi olmalıyız. Hükümetten destek bekliyoruz. Devletimizden stratejiler bekliyoruz. Bizim de iş adamları olarak üzerimize düşeni yapmamamız lazım.” ifadelerini kullandı. 

Söyleşinin kapanışında Vahap Munyar, “Çok teşekkür ediyorum. Çok aydınlatıcı bir sohbet oldu. İnşallah bizi dinleyenler de yararlanmışlardır. Herkese sağlıklı günler diliyorum.” dedi.

 

elsan

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!