dore okulları
Malatya
19 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.58
  • EURO
    34.72
  • ALTIN
    2526.9
  • BIST
    9524.59
  • BTC
    60567.89$

O Arapgirli, Amerika’da belediye başkanı!


O Arapgirli, Amerika’da belediye başkanı!
Söyleşi: Murat Çetin
Narin

 

Amerika Birleşik Devletleri'nde Arapgirli bir belediye başkanı bulunduğunu öğrenince, şaşırmakla birlikte gurur da duydum. İstanbul'da başlayan yaşamını Amerika'nın New Jersey Eyaleti'nde sürdüren ve Chatham Bölgesinin Belediye Başkanı olan Tayfun Selen ile bir söyleşi gerçekleştirmek için kolladığım  fırsatı yakalayınca, mesleğim adına bir hayli sevindim. Tayfun Selen'in Anadolu'ya özgün güler yüzü ve sıcak kanlılığı bana sohbetimizin de gayet verimli geçeceği izlenimi verdi. İşte Malatya'mızın gururu Tayfun Selen ile gerçekleştirdiğimiz söyleşi:

 8005_6

SÖYLEŞİ: MURAT ÇETİN

Sayın Selen, öncelikli olarak bize vakit ayırdığınız için size teşekkür ederek sorularıma geçiyorum. Sayın Başkan, okuyucularımızın sizi tanıması adına hayatınızdan kesitler almak isteriz.

İltifatınız için teşekkür ederim. Ben, aslen Malatya'mızın Arapgir İlçesi'nin Aktaş köyündenim. 1970 senesinde İstanbul'da doğdum, Fındıkzade Kızılelma Caddesi'nde büyüdüm. Çapa ilkokulu ve Çapa ortaokulu derken, Şehremin Lisesi'nde eğitimime devam ettim. Daha sonra ise İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi'nden mezun oldum. Mezun olduğum dönemlerde Türkiye'de ekonomi oldukça kötüydü. Krizler hâkimdi. O dönem Türkiye'de önümün tıkalı olduğuna kanaat getirdim. Çok şeyler başaracağıma inansam da, Türkiye'de  önümün kapalı olduğunu görmüştüm. O dönemde abim Amerika'daydı. Abim benden 5-6 sene önce Amerika'ya gitmişti. Ben de Amerika'ya gitmeye karar verdim. Hedefimde Amerika'da master yapmak vardı. İlk aylarım ve yıllarım çok zorlu geçti. Orada ilk olarak bir benzin istasyonunda pompacı olarak işe başladım. İngilizceyi tam bilmediğim için de zorluklar yaşadım. 8 ay gibi bir süre içinde bir mimarlık ofisinde çizim elemanı olarak iş buldum. Ben İstanbul Teknik Üniversitesinde okurken, bilgisayarda otoket programında nasıl çizim yapıldığını öğrenmiştim. O zaman bu program Amerika'da pek bilinmiyordu. Beni işe aldılar. “Programı herkese öğretirsin” dediler. Ondan sonra işlerim çok güzel gelişti. Ben çok çalışıyordum ve bana Allah'ın yardım ettiğini hissediyordum. Bahsettiğim şirkette tam 6 sene kaldım. Çizim elemanı olarak girdiğim şirkette mimar, proje mimarı, proje müdürü, kıdemli proje müdürü olarak görevler yaptım. Onlar bana Amerika'da kalmam için gerekli olan yeşilkart  başvurusunu yaptılar. Amerika'daki oturma ve çalışma iznimi aldım. Çalışırken master yaptım. Hem çalışıp hem okula gitmek zor oldu, 7 senede master bitirdim. Kariyerim gelişti, güzel şirketlerde çalıştım. 2008 senesinde Amerikan vatandaşı oldum. Bu dönemde dönemin Demokrat Belediye Başkanı vardı. Ona gönüllü olarak çalışmak istediğimi söyledim. Politikayı öğrenmek istiyordum. 3-4 hafta sonra imar komisyonunda boşluk olduğunu söylediler. Belediye başkanı beni imar komisyonuna atadı ve 5 yıl boyunca orada çalıştım. 2013'te ayrıldım. Demokrat Parti üyesiydim. Daha sonra Cumhuriyetçi Parti'ye geçtim. Cumhuriyetçi Parti'ye geçme sebebim ise; kendi içimde Demokrat Parti'yi eleştirmeye başlamıştım. Yanlış yaptıkları şeyleri eleştiriyordum. Cumhuriyetçi Parti'nin işini daha iyi yaptığını gördüm. Vergilendirme politikaları vardı. 100 kazanıyorsan 40'ını devlete veriyorsun. Devlet senin paranı güzel kullanamıyordu ve hantaldı. Manevra kabiliyeti ise düşüktü. Demokratlar çok vergi alarak “devleti geliştirelim, devlet insana yardım etsin” derken; Cumhuriyetçilerde ise tam tersi vardı. Cumhuriyetçilerde “Çok para almayalım, para insanların veya şirketlerin cebinde kalsın, ceplerinde kalan parayı ekonomiye geri yatırsınlar. Daha çok istihdam olsun ve böylece pastayı büyütelim.” Düşüncesi hakimdi. Bu düşünce benim aklıma daha çok yattığı için Cumhuriyetçi olmaya karar verdim. Amerika'ya gittikten 17 sene sonra da maceraperest bir şekilde milletvekili adayı oldum. Ön seçimi büyük farkla kaybettim. Seçim kampanyası yaparken masraflar için sevenlerimden para toplamıştım. Hesabımda harcanmamış küçük bir miktar para kalmıştı. O parayı beni yenenlere bağış yaptım. Bu durum gerçekten güzel bir algı oluşturmuştu. Ben burada kendim için değil, partinin büyümesi için var olduğumu göstermiş oldum. 2 sene sonra partinin adayı olarak tekrar seçime girdim. Ancak genel seçimde az farkla seçimi kaybettim. Bu arada büyük tecrübe edinmiştim. 2016 yılında ise ilçe başkanı oldum. 2017 yılında Belediye Meclis Üyesi oldum. 2019 yılında da Belediye Başkanı oldum. Eşim Makine Mühendisliği mezunu ve Türk. 19 yaşında Amerikan vatandaşı bir kızım var. Bu yıl üniversite 2'ye gidecek. Mutlu ve güzel bir ailem var.

Neden İngiltere, Fransa veya başka bir Avrupa ülkesi değil de Amerika'yı tercih ettiniz?

En önemli sebebim abimin orada olmasıydı. Bana sürekli olarak Amerika'yı övüyordu. Orada çok iyi fırsatların olduğunu ve kendimi daha fazla geliştirebileceğimi söylüyordu. Ben aslında İngiltere'yi çok seviyordum. Hem 3 saat uçakla gidip gelebiliyordunuz. Neticede Amerika dünyanın öteki ucu. Amerika bana fırsatlar ülkesi olarak geldi...

Nasıl, belediye başkanı oldunuz?

Belediye Meclisi üyeleri belediye başkanını kendi içinden seçiyor. Amerika'da her eyaletin kanunları değişik olabiliyor. Küçük beldelerde bile kanunlar değişkenlik gösterebiliyor. Benim bölgemde belediye başkanını belediye meclisi seçiyor. Meclisi ise halk seçiyor. Belediye başkanını halk seçerse, belediye başkanının oy hakkı olmuyor. Ancak berabere kalınırsa oy kullanılıyor ve belediye başkanı o beraberliği bozuyor. Ben belediye meclis üyeliğine seçildim.

Türk Amerikan İşadamları Derneği (TABA) ile münasebetiniz nedir?

Ben başkan seçilir seçilmez Türkiye'den tebrikler geldi. TABA'nın başkanı Ali Osman Akat bana ulaştı. Türk-Amerikan iş imkânlarını geliştirmek istediklerini söyledi. Amerika'da ofisime geldiler, tanıştık. Türkiye'de de benim onuruma bir kahvaltı toplantısı düzenlediler. Dostluğumuz devam ediyor. Yapmak istediklerine ve düşüncelerine önem veriyorum. Başarılı olacaklarına da inanıyorum. Bu işe gönül koymuşlar.

8006_4

Malatya ve Arapgir'e hiç gittiniz mi?

Çok üzülerek söylüyorum ki gitmedim. Geçen gün Malatyalı İş Adamları Derneği'nin yemeğinde bunu üzülerek dile getirdim. Onlar da beni Malatya'ya  davet ediyorlar. Gitmeyi çok istiyorum. Şu ana kadar gitmeye fırsatım olmadı. Orada akrabalarım kalmamış. Herkes İzmir'e ve İstanbul'a göç etmiş. Babamın, dedemin doğduğu yerleri görmek istiyorum. Oraya gidip, ilçemin muhtarı ile, Belediye Başkanı ile, ilimin valisi ile bir araya gelip, sohbet etmek istiyorum. İnşallah fırsatım olacak. Şunu söyleyebilirim ki; hiçbir zaman Malatyalı olduğumu inkâr etmedim. Her zaman Malatya'ya sahip çıkıp, öne çıkardım. Annem ve babam 6 ay Amerika'da, 6 ay İstanbul'da yaşıyorlar. Arapgir'in bütün köylerini tek tek sayarım. Küçükken Arapgir gecelerine giderdik. Biz Arapgir'i İstanbul'da yaşadık.

Türkiye'yi dışarıdan nasıl gözlemliyorsunuz? 1990'da bıraktığınız Türkiye ile bugünkü Türkiye arasında ne gibi farklar görüyorsunuz?

Türkiye çok değişmiş. Binalar, köprüler ve teknoloji korkunç gelişmiş. Bunları görünce gurur duydum. Olumsuz yanı ise çok kalabalıklaşmış, hala altyapı ve trafik sorunları var. Gerçi trafik sorunu her zaman vardı. Ama nüfus artışına oranla trafik sorunu çözülememiş. Nüfus artışı, yapılaşmanın hızlı olması alt yapı konusunda problemler oluşturuyor. Her şeye rağmen ülkemle gurur duyuyorum.

Türkiye'ye ne sıklıkla gelip gidiyorsunuz?

24 senedir Amerika'dayım. İlk 15 senesinde 15 kere gidip gelmişimdir. Son 8-9 senedir gelmemiştim. Bu da iş hayatımda oluşan yoğunluk sebebiyle oldu. “Eşim iş yeri sahibi ve köpeğimiz var” gibi sebeplerle hep Amerika'da kalmam gerekti. Eşim ve kızım senede 2 kere Türkiye'ye geliyorlar. En son 9 sene önce gelmiştim. “Beni artık burada tutamazsınız ben Türkiye'ye gidiyorum” dedim..

Belediye Başkanlığı yaptığınız ilçeyi biraz tarif edebilir misiniz?

Belediye Başkanlığı yaptığım ilçe çok küçük bir ilçe. Burada ben 5 tane belediye başkanı ile görüştüm. Bunlar Sarıyer, Esenler, Şişli, Fatih, Büyükçekmece  ilçe belediye başkanlarıydı. Bütün hepsinin gelirlerini sordum. Aşağı-yukarı benim belediyemle aynı. Senelik 61 milyon dolar geliri var. Yaklaşık 350 milyon yapıyor. Ama benim ilçemde 12 bin kişi yaşıyor. Onlarda 250-300 bin kişi yaşıyor. Arada 10 kat fark var. İşsizlik çok düşük. Benim ilçemde ise işsizlik neredeyse yok. Yüzde 1 veya 2 diyebiliriz. Bu da çalışmak istemediği için çalışmayan kişilerden oluşuyor. Hane başına düşen gelir 163 bin dolar. Amerika ortalamasının yaklaşık 2.5 katı. Varlıklı bir bölge. Tren hattımız var. O da bizim bölgemizi cazip kılıyor. ABD'nin New Jersey eyaletine bağlı Chatham bölgesi…

9 yıl sonra Türkiye'ye geldiğinizde nasıl duygular yaşadınız?

Ülkemi çok özlemişim. Ama artık benim vatanım Amerika. Neticede ben bir Amerikalı bir belediye başkanıyım. Ama özümü inkâr edemiyorum, ben bu ülkenin aşığıyım. Bir Boğaz'da gezmenin tadı dünyanın hiçbir yerinde yok. Gitmesem de görmesem de bir Arapgir'in çocuğuyum. Arapgir gibi bir ilçe, Malatya gibi bir il ve bizim kayısımız gibi bir kayısı dünyanın hiçbir yerinde yok. Keşke burada biraz daha yaşayabilsem; trafiğine bile razıyım. İnsanları çok cana yakın. Bir dakikam bile boş geçmedi.

Amerika'da Malatya kayısısından bahsediyor musunuz?

Amerika'da Malatya kayısısı var, ihraç ediyorlar. Marketlerde denk geldiğim zaman hemen alıyorum. Bu arada Arapgir'in üzümünden de bahsetmeden geçemem. Arapgir üzümünün çok güzel olduğunu biliyorum. Ama Amerika'da hiç Arapgir üzümü görmedim.

Son söz olarak ne söylemek istersiniz?

Ülkeme gelip, sizlerle tanıştığım için çok mutluyum. Amerika benim için fırsat ülkesi oldu. Amerika'da hangi ırka sahip olursanız olun, başarılı olma ihtimaliniz çok fazla. Türk yatırımcılarını Amerika'da yatırım yapmaya davet ediyorum. Gelin Amerika'da markalaşın, dünya markası olun. Türkiye'yi bu şekilde güçlendirebilirsiniz. Malatya'da ürettiğin kayısını gel Amerika'da da üret, sat. Marka oluşturursan; o markan global oluyor. Önemli olan kârlı yatırım yapmak. Trump çok iyi bir ekonomi oluşturdu ve Amerikan toplumunun sevgisini kazandı. Bunlardan tüm Türk işadamları faydalansın isterim.

elsan

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!