Malatya
25 Temmuz, 2025, Cuma
  • DOLAR
    40.55
  • EURO
    47.73
  • ALTIN
    4380.4
  • BIST
    10.689
  • BTC
    115536.41$

Oğlunun ne işler karıştırdığını bilmeyen vekil MalatyaÂ'yı ne bilsin?


Oğlunun ne işler karıştırdığını bilmeyen vekil MalatyaÂ'yı ne bilsin?
Hatırlarsanız Â'Sahte belgeyle vurgunÂ' başlıklı haberler, gündemimizi bir hayli meşgul etmişti. Bu haberler sonucunda Malatya Milletvekili Mücahit FındıklıÂ'nın yazılı açıklaması, bugünkü yazının ana konusu oldu.

Malum olduğu üzere dün Türkiye gündemi büyük bir yolsuzluk iddiası depremiyle sarsıldı. Hâlihazırda yapılmış net bir açıklama yok; ama cemaatle hükümetin ters düşmesi sebebiyle ortaya çıktığı iddia edilen bir operasyon var. Bu operasyonda şu ana kadar 49 kişi gözaltına alındı. Bu yazıyı hazırladığımız saatlerde de bu sayıda bir değişiklik olmamıştı. Gözaltına alınan isimler arasında 3 tane bakanın oğlunun da ismi geçiyor, bir bakanın oğlunun da arandığı iddiaları var. Ancak belirttiğimiz gibi şu ana kadar herhangi bir resmi açıklama yapılmadı. Bizim de soruşturma konusu olan ve hukuka intikal eden bu olayla ilgili açıklamaları beklemekten başka çaremiz yok.

FINDIKLI: BİLMİYORDUM

Söz konusu soruşturma gündeme gelince Malatyamızı ilgilendiren bir yolsuzluk dosyası ve karara bağlanmış bir suç aklımıza geldi. Malatya Milletvekili Sayın Mücahit Fındıklı'nın oğlunun ve kurduğu şirketin isimlerinin karıştığı bu olayda şirketin ortağı ile Hasan Tahsin Fındıklı (Mücahit Fındıklı'nın oğlu) sahte belgeyle TOKİ'nin bir ihalesini almışlardı. Bu ihaleyi alırlarken sahte belgelerİ tanzim ettikleri için önce şirket para cezasına çarptırılmış, daha sonra da şirketin ortakları açılan davada mahkum olmuşlardı.
Hatırlarsanız “Sahte belgeyle vurgun” başlıklı haberler gündemimizi bir hayli meşgul etmişti. Bu haberler sonucunda Malatya Milletvekili Mücahit Fındıklı yazılı açıklamayla kendini savundu. Fındıklı'nın yaptığı açıklamada şu ifadeler yer aldı, “Ben Elektrik Mühendisi olarak 1980 yılından itibaren milletvekili seçildiğim 2007 yılına kadar ticaretle iştigal etmekteydim. 1993 yılında, İbrahim Yıldız ile Sima İnşaat Ltd. Şti'ni kurdum. Özel sektör ve kamunun birçok taahhüt işini yaptım. 2007 yılında milletvekili seçilince ortağıma, ‘Ben vekil seçildim, şirketi ya tasfiye edelim ya da hisselerimi sana devredeyim' dedim. O da, ‘Senin oğlun artık 25 yaşında ve mühendis, ona devret, biz ikimiz beraber yürütelim' dedi. Bunun üzerine ben de hisselerimi oğluma devrettim. Oğlum Hasan Tahsin Fındıklı, 1982 doğumlu olup o tarihte 25 yaşında, bugün ise 31 yaşında evli, çocuk sahibi ve reşit bir insandır. Oğluma hisseleri devrettikten sonra bir daha da şirketin işleri ile ilgilenmedim.”

İBRAHİM YILDIZ BANA ŞANTAJ YAPTI

Fındıklı açıklamasını şu ifadelerle tamamladı, “2012 yılında İbrahim Yıldız, bana ulaşarak, ‘Bazı sıkıntılarımız var, görüşelim' dedi. Görüşmemizde ise; şirketin sıkıntıda olduğunu belirterek, ‘Siz vekilsiniz. İsterseniz bizlere bazı konularda yardımcı olabilirsiniz' diyince, bende oğlumun ortaklığının burada bittiğini, herkesin yolunu ayırması gerektiğini söyledim. Bunun üzerine bir süre sonra İbrahim Yıldız, oğlumun Kıbrıs'ta okurken okulu tamamlayamadığını, bunun için de oğluma, kendisine ve kendi oğluna sahte diploma tanzim ettirip bunu kullandıklarını, TOKİ'nin de bir şekilde bilgilendirileceğini söyleyerek bunun da şahsımın siyasi kariyerine olumsuz etki edeceğini söyledi. TOKİ, yaptığı inceleme sonucunda oğlumun da ortağı olduğu şirkete, 646 bin TL ceza kesmiş ve tahsil etmiş, Kamu İhale Kurumuna müracaat ederek 2 yıl ihalelerden yasaklama kararı aldırmıştır. Ayrıca Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunmuştur. Habere konu olduğu gibi, İbrahim Yıldız ve oğlu ile oğlumun da dâhil olduğu kişiler hakkında kamu davası açılmış, davalar sonuçlanmıştır. Dolayısıyla TOKİ, yasal mevzuat kapsamında yapması gerekeni eksiksiz yapmış, benim siyasi görevim oğluma veya şirketine bir ayrıcalık veya imtiyaz sağlamamıştır. İbrahim Yıldız oğlumla şirkette münferiden temsile yetkili müdürdü. Şirketi oğlumla beraber iyi idare edemeyerek zarar ettirip batırmışlardır. (Zaten şirket ile ilgilenmiş olsaydım şirketin bu duruma gelmesine müsaade etmezdim.) Ben İbrahim Yıldız'ın söz konusu talebini kabul etmeyince ‘Şirketin zararını sen ödeyeceksin, aksi halde konuyu kamuoyuna taşırım, siyasi kariyerini zedelerim' diyerek benden sürekli para istedi. Ben de, benim şirketle bir işimin olmadığını, ortaklığımın 2007 yılında bittiğini beyan ederek taleplerini kabul etmedim. Bu olay, yaklaşık bir yıl önce bitmiş bir konudur. Yeni bir olay değildir. Bir yıl önceki konuyu bugün gibi ortaya getirip manşete taşımak, sorumlu olmadığım bir şirketin ve yöneticilerinin yanlış işlerinin hesabını bana sormak, en azından insafsızlıktır. Bu şirketin aldığı ihalelerden ve yaptığı işlerden benim hiçbir bilgim ve sorumluğum yoktur.”

SİYASETÇİ, ÇEVRESİNDE OLUP BİTENLERDEN HABERDAR OLMALI

Mücahit Fındıklı'nın açıklamasını okuduktan sonra kendisinin olaya müdahil olmadığını anlıyoruz. Ancak kendisi müdahil olmasa da kurucusu olduğu şirketin oğlu ve ortağı tarafından haksız kazanç aracı olarak kullanıldığını da görüyoruz. “Benim bilgim yok” demekle bir siyasetçinin kurtulması mümkün değildir. Çünkü eğer siyasetle iştigal eden biriyseniz, çevrenizde nelerin olup bittiğini bilmek zorundasınız. Özellikle birinci derece yakınlarınızın hangi naneleri yediğini bilirsiniz. Bir soruşturma açılıyorsa ve soruşturma davaya dönüşüyorsa ve dava sonucunda birinci dereceden yakınınız olan bir isim suçlu bulunuyorsa, böyle birkaç cümle açıklama yazarak bu işten sıyrılamazsınız. Sizin de belirttiğiniz gibi TOKİ gerekli cezayı kesmiştir. Mahkeme gerektiği gibi sonuçlanmıştır. Ancak yine de sizin babalık sıfatınız, şirket kurucusu sıfatınız ve milletvekilliği sıfatınız olayları bu safhaya gelmeden bitirmenizi gerektirirdi. Haberim yok demekle kurtulamayacağınızı düşünüyoruz.

TÜRKİYE VEYA MALATYA'YI YÖNETME İDDİASI!..

Eğer ailenizin herhangi bir ferdinden haberiniz yoksa koskoca Malatya'nın hangi işinden haberiniz olacak? Malatya Milletvekilliğinizin yanısıra 24. Dönem Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanlığı görevinizle yanlış bilmiyorsak 5 tane bakanlığa hükmedebilecek bir konumdasınız. Babası olduğunuz şahsın yaptığı yolsuzluktan haberiniz yoksa koskoca Türkiye'nin hangi işinden haberdar olduğunuzu iddia edebilirsiniz?

SİZİN KARTVİZİTİNİZİ KULLANARAK İHALE ALMAK KOLAY MI?..

Acaba sizin kartvizitinizi kullanan birçok kişinin olduğunu biliyor musunuz? Bir milletvekilinin birinci derece yakını, hısım-akrabası veya yakın mesaide bulunduğu arkadaşları, o milletvekilinin ismiyle her şeyi yapabilir. Bırakın ihalelere girmeyi trafikte seyrederken durduran polisi bile etkileyecek etkiyi kendisinde görür. Nitekim buna benzer olaylar hemen heryerde vuku bulmuştur.

MUHALEFETİN YEGANE VEKİLİ NE İŞ YAPAR?

Malatya milletvekillerimizin iş bitiriciliğiyle ilgili de birkaç kelam etmek istiyorum. Malum olduğu üzere Malatya milletvekilleri içinde sadece bir isim muhalefet partisi saflarındadır. Kimden bahsettiğimizi hemen hepiniz anlamıştır. Bu muhalefet milletvekilimizin de bir dönem imarla ilgili bir yolsuzluk dosyasında adı (pardon soyadı) geçmişti. Bu milletvekilimiz konuyla ilgili Mücahit Fındıklı'nın açıklamasına benzer bir açıklama yapmıştı. Biz de “Dosyada adın varsa yolsuzluk olmuyor mu” başlıklı bir yazı kaleme almıştık. Sayın vekilimizden konuyla ilgili birinci ağızdan bir açıklama henüz elimize ulaşmadı. (Gerçi yayını yaptığımız 22 mayıs'tan bugüne kadar açıklama yapmayı bırakın kitap bile yazılırdı ama neyse…) Muhalefetimizin yegane milletvekili de Mücahit Fındıklı'nın oğlunun ve şirketinin karıştığı bu olayla ilgili açıklama yapmayı da düşünmedi herhalde? Acaba kendisinin soyadının karıştığı dosyadan dolayı açıklama yapmamış olabilir mi? Ya da partisinin tepesindeki isimlerle yanyana gezme sevdasından Malatya'nın sorunlarını düşünemez mi oldu? Bunun da bir açıklaması gelebilir düşüncesiyle geçelim bir başka konuya.

HASTANEMİZİN TEKNOLOJİK YAŞI KAÇ?

Malum olduğu üzere Malatyamıza yeni bir hastane kazandırılıyor. Ya da kazandırıldı. Kazandırılıp kazandırılmadığıyla ilgili değil konumuz. Bu hastanenin ekipmanının günümüz teknolojisinin 30 yıl gerisinde olduğuyla ilgili bir iddiayı öğrendik. Neler olduğuyla ilgili bir araştırma yapalım diyerek bir iki kaynağa ulaştık; ancak ne hikmetse, 30 yıl öncesinin teknolojisinin olup olmadığıyla ilgili hiç kimseden tek kelime laf alamadık. Herkes dut yemiş bülbül gibi sadece gözlerimizin içine baktı. Ya da konuyu değiştirmeye çalıştı. Elbette korktukları çekindikleri bir yerler vardır. Sayın vekillerimize soruyoruz: 2 tane hastane yeri verilerek yapılan bu hastane gerçekten teknolojik olarak kaç yaşında?

BÜYÜKŞEHİR, KİMİN ESERİ?

Malatyamız Büyükşehir oldu ya!.. Herkes bununla ilgili kendine pay çıkarma yarışına girdi. Milletvekillerimiz “Biz yaptık” diyor, belediyelerimiz “Hayır biz yaptık” diyor. Sivil toplum örgütlerimiz “En büyük pay sahibi biziz” diyor. Beyler!.. Hanımlar!.. Hepiniz yalan söylüyorsunuz. Malatya nüfusuna katkı yapanlar Malatya'yı Büyükşehir yaptı. Bildiğimiz kadarıyla hiçbirinizin katkısı söz konusu değil. Bu olayı küçük ve esprili bir misalle anlatalım:
Vaktiyle 80'li yıllarda komünist Bulgaristan ve Rusya'yla devlet olarak ikili ilişkilere girmek ayıp karşılanıyordu. O zaman Bulgaristan'dan elektrik satın alan Demirel hükümetini muhalefet ciddi bir şekilde eleştiriyordu. Edirne'ye gelerek Miting yapan Demirel muhalefetin eleştirisini kastederek, “Muhalefet bizi Bulgaristan'dan elektrik alıyoruz diye eleştiriyor” dedikten sonra sanki Bulgarların ciğerini sökmüş gibi galeyana gelerek “Eskiden Bulgarlar bize elektrik satıyordu. Şimdi biz alıyoruz! Biz!” demişti.

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!