Omicron uyarısı: Bir araya gelmeyi erteleyin

Dünya Sağlık Örgütü yeni Omicron varyantının Delta’ya kıyasla daha hızlı yayıldığını açıkladı. DSÖ, toplanmaların birçok yerde “vaka sayılarının artmasına, sağlık sistemlerinin üzerine aşırı yük binmesine ve daha fazla ölüme” yol açacağı konusunda uyardı. Ayrıca insanların bir araya gelmeyi ertelemesi çağrısında bulundu.

Özlem Coşan / Özel Haber
Dünya Sağlık Örgütü, yeni Omicron varyantının Delta’ya kıyasla daha hızlı yayıldığı ve aşı etkinliğini önemli ölçüde azalttığını duyurdu.
Erken verilere göre daha az şiddette semptomlara yol açabileceği bilgisini sosyal medya hesabı üzerinden kamuyla paylaşan DSÖ, yeni varyantın seyri ile ilgili bilgi toplamaya devam ediyor. BM sağlık dairesi de Omicron’un toplu bulaşıcılığın olduğu yerlerde büyük olasılıkla Delta varyantını geçeceği tahmininde bulunuyor.
Bir süredir dünyadaki enfeksiyonların çoğundan sorumlu olan Delta, ilk kez bu yılın başında Hindistan’da görülmüştü. Ancak bilim insanları, bulaşıcı etkisi yüksek olan Delta’ya göre Omicron’un insan hücresine girişini daha da kolaylaştıracak 50’den fazla mutasyona sahip olduğunu söyleyerek hızlı ve çoklu bulaşıcılık konusundaki endişelerini dile getiriyorlar.
DSÖ, ilk olarak geçen ay Güney Afrika’da ortaya çıkan yeni varyantın 9 Aralık itibarıyla 63 ülke tarafından bildirildiğini ve erken verilere göre Delta varyantından daha hızlı yayıldığını açıkladı.
BM sağlık dairesinin hazırladığı teknik raporda, “Yeni varyantın, Delta dolaşımının düşük olduğu Güney Afrika’da Delta’dan daha hızlı yayıldığı, buna karşılık Delta görülme sıklığının yüksek olduğu İngiltere gibi diğer ülkelerde yine Delta varyantından çok daha hızlı yayıldığı tespit edilmiştir” açıklaması yer aldı.
Mevcut aşıların bu varyanta karşı etkinliği hakkında sınırlı veri bulunmakla birlikte DSÖ, ön verilere ve sonuçlara dayanarak Omicronla ilişkili enfeksiyon ve bulaşmaya karşı aşı etkinliğinde bir azalma olduğunu bildiriyor.
İlk veriler Omicron’un semptomlar açısından Delta varyantından daha hafif seyredebileceğini gösterse de hastalığın ne ölçüde öldürücü olabileceği konusu halen belirsizliğini koruyor.
Peki, Omicron varyantıyla birlikte Kovid artık kendini nasıl belli ediyor?
Doktorlar, bu yeni varyantın Delta’daki “klinik tablo”ya uymayabileceğini söylüyor ve herkesi belirtiler konusunda dikkatli olmaya çağırıyorlar.
Peki ama nezle ve grip mevsiminde, bunun soğuk algınlığı değil de Kovid olduğundan nasıl emin olabiliriz?
Kovid-19 virüsünün hızla yayılan Omicron varyantı nedeniyle hastalarda burun tıkanıklığı, baş ağrısı ve boğaz ağrısı gibi hafif belirtiler görülebileceği ve bunun da standart soğuk algınlığı ile karıştırılabileceği ifade ediliyor. Uzmanlar bu sebeple bu farkı test yapmadan söylemenin çok zor olduğunu belirtiyorlar.
İngiltere’deki Covid Zoe araştırmasından Profesör Tim Spector, herhangi bir belirti olmadan bile test yaptırmanın her zamankinden daha önemli hale geldiğini söylüyor ve
“Zoe araştırmasındaki veriler bize ateş, ani ve ısrarcı öksürük, koku ya da tat kaybı veya tat değişikliği gibi “klasik” Kovid semptomları göstermedikleri için Delta vakalarının yarısının “gözden kaçırıldığını” gösteriyor” ifadelerini kullanıyor.
Tamamen aşılananların da soğuk benzeri semptomlara karşı dikkatli olmaları ve risk altında olan kişilerle yaşıyor veya çalışıyorlarsa test edilmelerinin bu dönemde daha çok önem taşıdığı vurgulanıyor.
Birleşik Krallık tarafından finanse edilen Zoe Covid Semptom Araştırması (covid.joinzoe.com), Kovid’le ilişkili yeni varyantın en önemli semptomlarını belirledi ve kişilerin aşılanıp aşılanmadığına bağlı olarak bu belirtilerin hafif farklılıklar gösterdiğini ortaya koydu.
BAŞ AĞRISI
ZOE araştırmasına göre baş ağrıları, Kovid’in daha az bilinen bir semptomu olsa da erken belirtilerden biridir ve öksürük, ateş ve koku kaybının klasik semptomlarına göre daha yaygın seyreder. Çalışma, yeni varyanttaki baş ağrılarının orta ila şiddetli derecede acı verici olduğunu ve ağrıların “darbeli”, “baskılı” veya “saplanıcı” olabileceğini, tek bir bölgeden ziyade kafanın her iki tarafında meydana geldiğini, üç günden uzun sürebileceğini ve düzenli ağrı kesicilere dirençli olduğunu ortaya koyuyor.
BURUN AKINTISI
ZOE araştırması geçtiğimiz kış, burun akıntısının baş ağrısından sonra en çok bildirilen ikinci belirti olduğunu gösterirken, uzmanlar yaklaşık yüzde 60 oranındaki pozitif vakalarda koku kaybına sahip hastaların aynı zamanda burun akıntısı şikayeti bildirdiğini açıkladı.
Raporda, Kovid-19 hastalarının çoğu burun akıntısı bildirse de özellikle kış mevsiminde bunun yaygın şikayetlerden olması ve soğuk algınlığı, hatta alerjiye bağlı olma ihtimalinin yüksekliği sebebiyle bunu kesin bir semptom olarak adlandırmanın zor olduğu ifade ediliyor.
HAPŞIRMA
ZOE araştırması, hapşırmanın soğuk algınlığı veya alerjiden kaynaklanma ihtimalinin daha yüksek olduğunu vurguluyor. Özellikle Kovid hastalarının pek çoğu hapşırsa da “hapşırmak çok yaygın olduğundan kesin bir semptom değildir” deniliyor.
BOĞAZ AĞRISI
Araştırmanın verilerine göre, Kovid-19 teşhisiyle hastalanan kişilerin neredeyse yarısı boğazlarının ağrıdığını belirtiyor. Ancak bu durum yaşları 18-65 arasında değişen yetişkinlerde farklı seyrederken 18 yaşın altındaki bireylerde daha sık görülüyor.
KOKU KAYBI
Kokunun kaybı kişinin yaşı, cinsiyeti veya hastalık şiddeti ne olursa olsun Kovid-19 enfeksiyonunun en güçlü göstergesi olmaya devam ediyor. Kovid hastaları koku alma duyularını tamamen kaybetmeseler de koku alma hassasiyetleri değişebilir ve keskin kokuları alamayabilirler. Bu durumdan tat alma duyuları da etkilenebilir, yiyeceklerin tadı farklı gelebilir veya tat alınamayabilir.
İNATÇI ÖKSÜRÜK
İnatçı bir öksürüğün genelde Kovid-19’un üç ana semptomundan biri olduğu konusunda uzmanlar hemfikirler ancak ZOE araştırmasına göre virüsten mustarip her 10 kişiden yalnızca dördü bu durumu yaşıyor. Bu bağlamda “ısrarcı” kelimesi, günde birçok kez, “yarım gün veya daha uzun süre” öksürmek anlamına geliyor. Sürekli öksürük, hastalığın başlangıcından yaklaşık birkaç gün sonra ortaya çıkıyor ve genellikle dört-beş gün sürüyor.
Varyantları, semptomları ve yayılım hızıyla kendini sürekli güncelleyen Kovid-19 virüsüne karşı test yaptırmanın son derece önemli olduğu sıklıkla vurgulanıyor. Uzmanlar “Kovid-19 aşılama sürecini mümkün olan en kısa sürede hızlandırma çabaları, özellikle hiç aşılanmamış veya tam aşılanmamış yüksek öncelikli popülasyonlar arasında devam etmelidir” uyarısında bulunuyorlar.

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.