dore okulları
Malatya
26 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.45
  • EURO
    34.75
  • ALTIN
    2440.6
  • BIST
    9915.62
  • BTC
    64025.09$

“Rütbe, bizim için önemli değil”


“Rütbe, bizim için önemli değil”
( Söyleşiyi sesli dinleyebilirsiniz )
Narin

Ak Parti Malatya İl Teşkilatı'na müracaat ederek, Malatya Milletvekili Aday Adayı olan Ahmet Ercan Uçkan, Malatya Time'a özel açıklamalarda bulundu.

 

SÖYLEŞİ: MURAT ÇETİN

Malatya'nın sorunlarını, ülkemizin içinde bulunduğu seçim sürecini ve kendisiyle ilgili merak edilenleri anlatan Ahmet Ercan Uçkan, vizyon sahibi, samimi ve beyefendi bir profil çizdi. İşte Ahmet Ercan Uçkan ile gerçekleştirdiğimiz söyleşi:

 

Sayın Uçkan, elbette tanınan bir isimsiniz. Şahsen de tanıdığım birisiniz. Ancak yine de kendi sözleriyle Ahmet Ercan Uçkan'ı okuyucularımıza tanıtmak isteriz.


Malatya'nın Hidayet Mahallesi'nde 1967'de dünyaya geldim. Kayısı ticaretiyle iştial eden merhum İbrahim Uçkan'ın dördüncü evladıyım. İlkokulu, Hidayet İlkokulu'nda okumaya başladım. Daha sonra Barbaros İlkokulu'nda bitirdim. Malatya İmam Hatip Lisesi orta ve lise bölümünü bitirdim. Daha sonra üniversite için İstanbul'a geldim. Bu süre zarfında da ilkokul beşinci sınıftan itibaren Milli Türk Talebe Birliği hareketi içerisinde yer aldım.  Üniversite ve lise yıllarında sürekli öğrenci hareketleri içerisinde yer aldım. Hayatımızın bütün devrelerinde Allah'ın izniyle İslami çizgide politika yapıp bu hareketler içerisinde bulundum. Özellikle en başından sonuna kadar geniş anlamda Milli Görüş Hareketi içerisinde yetiştik. Şu anda da serbest ticaret yapıyorum, iş adamıyım aynı zamanda siyasetle de alakamı kesmedim. Daha önce yenilikçi hareket başlarken Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın bilgisi dâhilinde Malatya'da il yönetim kurulu listesi çıkarmıştım. Fazilet Partisi'nde il başkan adayıydım. Yani merhum Erbakan hoca ile başlayan serüvenimi Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın yenilikçi hareketi başlatmasıyla birlikte onunla devam ettirdim. Cumhurbaşkanımızın, bu hareketi başlattığından bu güne kadar, kendisini koşulsuz bir nefer olarak desteklemeye devam ettim. Allah nasip ederse bu gün de yine bu seçim vesilesiyle aday adaylık başvurumuzu yaptık, Cenab-ı Allah lütfeder bize bir görev verilirse Başkomutanımız ile birlikte memleketimize hizmete devam edeceğiz. Herhangi bir görev verilmese de bizim davamızda küskünlük, dargınlık olmadan memleket hizmeti devam eder. Bu davanın neferiyiz biz.

Biraz önce, yenilikçi hareket ile müşterek hareket ettiğinizi belirttiniz. Ak Parti'nin kurucularındansınız bununla birlikte yakinen biliyorum hakikaten ciddi siyasi bir çevreniz var. Böyle olduğu halde Ankara, İstanbul değil de neden Malatya'yı tercih ettiniz? 

Malatya tabiri caizse benim aşkımdır. Rüyalarını gördüğüm şehirdir Malatya... Çocukluğumun, gençliğimin geçtiği şehir, dostlarımın yaşadığı şehir, büyüklerimin kabirlerinin olduğu şehir. Benim için çok farklı anlamları olan bir şehir ve ben naçizane Malatya'nın bulunması gerektiği yerde olmadığını düşünüyorum. Yani Malatya'mızın bir marka şehir, cazibe merkezi bir şehir olması anlamında Cenab- ı Allah'ın izniyle ciddi katkılar sunabileceğimi düşünüyorum. O açıdan Malatya'yı tercih ediyorum. Yoksa Malatya siyaseten yani politika olarak gerçekten zor bir zemindir. Başka bir açıdan bakarsak, zoru tercih ediyorum. 

Çok güzel bir noktaya değindiniz. “Cenab-ı Hakk, imkân verirse” Malatya'nın lâyık olmadığı durumdan lâyık olduğu duruma getirmek istiyorsunuz. Malatya'yı cazibe merkezi yapmak adına ne gibi projeleriniz var? 

Cenab-ı Allah izin verirse, Malatya'nın kültürel, ekonomik, turizm açısından fuar ve kongre merkezi olarak tanzim edilmesi ve bunun alt yapısının yapılması hazırlanmasıyla bir açıdan cazibe merkezi olacaktır. Bir başka açıdan ise Ticaret Odası, Organize Sanayi Bölgesi ve Üniversite işbirliğiyle Malatya'ya en az on bin kişilik yeni bir istihdam oluşturulabilir. Bu yatırımların yapılmasını planlıyorum. Aynı zamanda kayısı ile ilgili yeterli Ar-Ge ve tanıtım çalışmalarının yapılmasını, ikinci bir üniversitenin çok acil olarak Malatya'ya yapılması gerektiğini düşünüyorum. Malatya'ya bir silikon vadisi yapılmasını öngörüyorum mesela. Organik tarım ürünlerinin yetiştiricilerinin teşvik edilerek, organik tarım merkezi haline getirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Kayısıya alternatif ürünlerin çoğaltılması özellikle ceviz, badem, elma, armut, üzüm, kiraz, vişne gibi meyvelerin alternatif olarak çoğaltılması; aynı zamanda bunların hepsini kapsayan bir entegre meyve suyu fabrikasının kurulmasını planlıyorum. Malatya'da turizmin geliştirilmesi, sağlık turizminin bununla birlikte kültürel ve tarih turizminin de geliştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu çerçevede özellikle Battalgazi, Aslantepe, Levent Vadisi başta olmak üzere tarihi birçok yerinin turizm açısından daha aktif değerlendirilebileceğini düşünüyorum. Malatya'nın merkezinde bu çerçevede turizmi geliştirmek için Nemrut Dağı'nda hava taksi yani helikopter taksi seferleri başlatmayı düşünüyorum ve hızlı tren hattının da kesinlikle Malatya'dan geçirilmesi gerekiyor.
Malatya'nın çevre yollarının yapılması ve bunların takibini düşünüyorum. Özellikle Karakaya Barajı çevresi yani Malatya tarafına bir sahil yolu ve bir sayfiye merkezi olarak düzenlenebilir. Bu çerçevede yine Karakaya Barajı'nda balıkçılık daha verimli bir şekilde yapılabilir. Yani Malatya'nın bana göre olması gereken yer daha doğusundan ziyade Kayseri, Gaziantep, Kahramanmaraş düzeyidir. Bu illerle sanayi, ihracat, turizm ve ticaret gibi işbirlikleri yapılabilir. 

Sayın Uçkan, anlattıklarınızı dinlerken, Malatya'nın ihtiyacı olan etüdün yapılmış olduğunu görüyorum. Ar-Ge çalışması yapılmış ve Malatya'yı şaha kaldıracak projelerden bahsettiniz. Bu projeler için birilerinden söz aldınız mı? Yani bunlar sadece düşüncede mi? Ya da, ‘Malatya milletvekili olursanız bu hususta size yardım edeceğim' diyen kimselerle görüşmeleriniz oldu mu? Fikir alış-verişinde bulundunuz mu? 

Biraz önce de belirttiğim gibi teşkilatçılıktan gelen biriyim. Hem Allah'ın izniyle Türkiye'deki bürokrasi devlet sisteminin biliyorum. Hem de bakan arkadaşlarımızı, milletvekili arkadaşlarımızı arayıp soruyoruz. Allah'ın izniyle biz bunları söz almış değiliz ama bunlar güzel diyaloglar ile olabilir. Gerektiğinde, söz konusu Malatya olduğunda hatta Malatya'daki muhalefet vekillerinin de desteğini almak şartıyla bu hizmetleri çok rahat bir şekilde gerçekleştirilebileceğimizi biliyor ve sizlerle paylaşıyoruz.


Eğitiminizle ilgili bilgilere dönecek olursak, biraz daha detay verebilir misiniz?

Ben şimdi birçok üniversite okudum. Yani Malatya İmam Hatip Lisesi'ni bitirdiğim zaman ilk İTÜ Türk Uçak Fakültesi'ni kazandım. Türkiye derecesiyle kazandım. Öğrenci hareketleri lideri olduğumuz için siyasi işlerden dolayı bırakmak zorunda kaldık. Biz okul dışında her şeyi yapardık. İstanbul Üniversitesi'nde okudum ve şu anda da öğrenciyim. Daha sonra Boğaziçi Üniversitesi'nde hazırlık okudum ve sosyoloji okudum. Burada yine bu öğrenci hareketleri ve siyasetten dolayı okumadım yani bitiremedim. Malatya'ya gittikten sonra yine kısa bir dönem Malatya'da kaldım. Eğitimimi orada tamamladım. İşletme dalında, Yüksek lisans yaptım. Sonradan da İstanbul'a iş hayatı için gelince İstanbul'da da muhtelif dallarda doktoralar yaptım.  İktisat Politikasını, Marmara'da doktora yaptım. Yeditepe Üniversitesinde Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler dalında doktora yaptım. Bir de işletme dalında da bir Amerikan Üniversitesi var uzaktan eğitim yapan orada 'Çok Uluslu Şirketlerin Küreselleşmeye Etkileri ve Türkiye' adlı tezi hazırlayarak ki o tezi de kısmet olursa, bir zaman bulursam rakamlarını güncelleyip bir kitap halinde yayınlamayı da düşünüyorum. Yüksek lisans tezim de  İnönü Üniversitesi'nde var şu anda. Türkçe ismi 'Şebeke Organizasyon' doktora tezimde işletme de vermiş oldum. 

Sayın Uçkan, biraz da sosyal yönünüzden bahsedelim. Boş zamanlarınızda neler yaparsınız? 
Benim sosyal yaşantım boyunca iki ya da üç-beş gün tatil yapmış bir insan değilim. Belki toplasan iki kere denize girmiş insanımdır. Sürekli hayatımız koşturmacayla geçmiştir. Boş zamanım olduğunda kitap okurum. Genelde siyaset sosyolojisi, uluslararası ilişkilerle ilgili kitapları okurum. Kur'an-ı Kerim ve hadis kitapları başucu kitaplarımdır.

En son hangi kitabı okudunuz? 
Hanifi Avcı'nın Fırat'ın Doğusu kitabını bir de Soner Yalçın'ın Saklı Seçilmişler kitabını okudum. Bir anda bir kitap değil üç dört kitap birden okurum. Birisi bittikçe yerine diğerini koyuyorum genellikle. Yani sistemim böyle. 

Niçin o kitapları okuyorsunuz? 
Ben hayatım boyunca her zaman hayata farklı pencerelerden bakmayı seven bir insanım. Daha doğrusu insanın ufkunun bu şekilde daha geniş olacağını düşünüyorum. Bu sebeple okuyorum. Mesela ben Karl Max'ın da birçok kitabını okumuşumdur. Ama fikirlerine katılmam. Bu başka bir şeydir. Ama fikirlerini bilmek zorundayım. Eğer ki ben bir fikri eleştireceksem bunun sebebini bilmek zorundayım. Bu anlamda okumuşumdur

Kaç dil biliyorsunuz?

Ben Kürtçe, Arapça ve İngilizce biliyorum. Eskiden beri yabancı dile karşı bir merakım vardır. Kürtçe de zaten küçüklükten beri bildiğimiz bir dil. Benim bu konularda bir sıkıntım olmaz, rahat bir şekilde iletişim kurabilirim.

STK'larla ilişkileriniz nasıl? 
STK'ların da hep içinde olduk. Diyebilirim ki çocukluk yıllarımızdan bu güne kadar sürekli STK'larda geçti hayatımız. Dolayısıyla da Milli Türk Talebe Birliği'nden tutun da daha sonra Malatya Genç İş Adamları Birliği gibi. MASTÖB ve daha sonra da işte bizim İmam Hatipliler Derneği gibi. "

Malatya'nın klasik sorunu haline gelen kayısı meselesi var. Maalesef kayısı çok zahmetli bir iştir. Köylülerimiz yoğun bir şekilde çalışıp, işçi çalıştırdığı halde elde ettikleri gelir masrafları karşılamıyor. Sizce kayısıya nasıl bir çözüm lazım?

Bu konu benim geçmişten beri dile getirdiğim bir husus. Kayısıda yeterli bir kalıtım çalışması yok. Çok faydalı ve yararlı olan  kayısımız yeterince tanıtılamamıştır. Yurt içinde ve yurt dışında iyi bir şekilde tanıtıldığı zaman ve senede 10 milyon dolar bir reklam bütçesi ayrılsa, aynı mahsulün daha fazla para etmesi mümkün. Bu anlamda bu işi biraz dert edinen yöneticilerin olması gerekir. Cenab-ı Allah nasip eder de görev bize tevdi edilirse; âcizane benim düşüncem ticaret odası, organize sanayi bölgesi ve üniversite ile birlikte ortak çalışmalar geliştirerek, kayısının makus kaderinin değişmesi için ön ayak olmayı hedefliyorum.

Malatya daha önce cumhurbaşkanı, başbakan ve bakanlar çıkarmış bir memleket. Fakat Ak Parti hükümetleri döneminde sadece Gümrük ve Ticaret Bakanlığı olmak üzere bir defa bakanlık verildi. Bu vazife de Sayın Bülent Tüfenkci'ye tevdi edildi. Şahsen bunu Malatya'da kaliteli bir eğitimin olmadığına bağlıyorum. Eğitim düzeyi gerilere gittiği için nitelikli siyasetçi de çıkmıyor. Bu bağlamda, Malatya niçin eğitimde geride kaldı?

Eğitim sorunu sadece Malatya'nın değil tüm Türkiye'nin sorunu. Bu seçimden sonra oluşacak yeni hükümet bu duruma el atacaktır. İnşallah biz de görev alırsak bu anlamda gerek Türkiye'nin eğitim politikası açısından, gerek özelde Malatya'nın eğitimine büyük önem vereceğim hususunda tereddüdünüz olmasın. Çünkü bir ülkenin eğitimi yoksa o ülkenin çocuğu ve gençliği yetişemez. O ülkenin çocuğu ve gençliği yoksa geleceği de olmaz. Bu konuda çok ciddi çalışmalar yapacağım. Şu anda bütün jenerasyonda tedavi edilemez bir klavye hastalığı var. İnsanlar birçok araştırmayı internet üzerinden yapmaya çalışıyor. İnsanlar artık kağıt-kalem kullanmaz hale geldi. Bu konuda Türkiye'de çok ciddi çalışmaların yapıldığını söylemek çok zor. Ama halkımız bize görev verirse bu konuda da gereken çalışmaları yapacağım.

Neden aday adayı oldunuz?

Ak Parti, mazlumların ümidi olan bir partidir. Tüm partiler ve devletlerin, şer güçlerin Ak Parti aleyhinde olduğu bir dönemdeyiz. Bu noktada Başkomutanımızın emrinde bir askerim. Bu askerin rütbesinin ne olduğu önemli değil.

Toplumun hemen her kesiminin nefretini kazanan FETÖ'yü de değerlendirmenizi isteyeceğiz.

Âcizane FETÖ ile ilgili tehlikeyi 30 sene önce görmüş bir kardeşinizim. Yani FETÖ'le mücadelem 30 yıl öncesine dayanıyor. O zamanlar da “Bu yapı bir cemaat değil, illegal bir örgüttür ve devlet içinde devlet kurmaya çalışıyor” demiştim. Bu yapı, paralel din oluşturmaya çalışan papalık misyonuna bağlı bir örgüttür. Bundan 3-4 yıl önce FETÖ mağdurlarından Molla Muhammed Doğan Hocaefendi'yi ziyaret etmiştim. Kendisi yaşlı ve MS hastasıydı. Düzmece bir oyunla cezaevinde kalmak zorunda bırakılmıştı. Bu hadiseyi kendi ağzından dinlediğim zaman çok duygulanmıştım. Aynı zamanda Bingöl Eşrafından Molla Hasan Yıldırım, FETÖ kumpasıyla zarar gördü. Bu yapı inşallah bugünden sonra ayağa kalkamayacaktır.   

 

FETÖ'yle mücadele için hazırladığınız raporların muhteviyatı neydi?

Kendi gözlemlerime dayanarak, FETÖ'nün PKK'yla çalıştığını, devlete bildirdim. FETÖ'nün hükümetle ters düşmesi sonucu bir anda Reyhanlı, Ankara ve İstanbul'da art arda patlamalar oldu. FETÖ, DAEŞ ve PKK'nın önünü açarak aleni bir şekilde vatana ihanet etti. Bunu daha önceden öngördüm ve devlet erkanı ile paylaştım. Vatana ihanet edenin hakkının idam olduğunu savunanlardan biriyim.

Ak Parti'de aday adayları için temayül yoklaması yapılacak. Malatya'daki Ak Parti delegelerine nasıl hitap etmek istersiniz?

Bu konuda bütün delegasyonumuzu saygı ve muhabbetle selamlıyorum. Seçmenlerimizden Malatya'mıza vizyon katacak, Malatya'mızı cazibe merkezi yapacak, göç veren değil göç alan bir şehir yapacak, istihdamın önünü açacak, eğitim kalitesini yükseltecek, Malatya aşkı olan, fakir -fukara garip-gurebaya kol kanat gerecek, balık tutmayı öğretecek insanları tercih etmelerini istirham ediyorum.

elsan

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!