Şehrin iki yarısı!..

Adem İnsanoğlu kaleme aldı
O kadar yoğun bir gündemimiz var ki; hangi gün hangi konuya değineceğimizi bilemiyoruz. Terör, gündemimizi en çok meşgıl eden konu. Sadece ülkemizde değil bütün dünyada en çok konuşulan konu terör. Teröre bağlı olarak gelen yoğun şehit haberleri bir başka gündem maddesi. Devletin birçok kurumu terör belasından dolayı asıl işleriyle ilgilenemiyor. Hal böyle olunca yeni anayasa ve bağlı diğer çalışmalar sürekli erteleniyor. Bir türlü “haydi bismillah” diyemiyoruz. Aslında terörü bu kadar öne çıkaranların temel gayesi de bu. Yeni anayasa ne kadar gecikirse onların işine yarayacak. Her gecikme bu ülke üzerinde emelleri olan karanlık güçler için yeni bir fırsat anlamına geliyor.
Terör bütün ülke gündemini meşgul ettiği gibi yerel gündemimizi de meşgul ediyor. Yazılması/söylenmesi gereken birçok konu dile getirilmiyor. Yerelde konuşulacak/yazılacak o kadar çok konu olmasına rağmen, bunlara değinen yok. Değinen olsa bile çokta kavle alınmaycağı aşikar. Bu sebeple gündeme alınması gereken konuların çoğu es geçilmekte. Karar alıcıların almış oldukları yanlış kararlar karşısında kimseden tepki sesi gelmemekte. Yanlış yatırımlar, adaletsiz uygulamalar, adam kayırmalar, usulsüzlükler, yolsuzluklar vs. hiçbiri gündeme gelmiyor. Birçok konu sümen altı ediliyor. Bazı konuları yazma imkanı buluyoruz ama yazmak istediğimiz fakat yazamadığımız çok daha fazla konu oluyor. Birçok konuda yanlış yapanların, ettikleri yanına kar kalıyor. Milletin sorunlarını, sıkıntılarını, derdini dile getirecek kimse bulunmuyor. Bu köşeden bazen yapılan yanlışları dile getiriyoruz bazen de yapılması gereken doğruları. İstediğimiz kadar kavle alınmasakta, yazdıklarımızın dikkate alındığını biliyoruz. Fakat defalarca yazmamıza rağmen bazı konularda bir değişiklik göremiyoruz. Bazı konular zamana yayılıyor olabilir ama bazı konular için önlem alınması elzem ve acil. Bazen yazdıklarımıza cevap verilmek yerine, bilbordlara reklam yazısı asıyorlar. Örneğin; biz, “bu şehirde planlama yok” dedikten sonra, Büyükşehir Belediyesi şehrin dört bir yanındaki bilbordlara “geleceğimizi planlıyoruz” reklamını asmıştı. Bazen bizim gündeme getirdiğimiz konularla ilgili bize açıklama yapılmak yerine başkalarına açıklama yapılıyor. Bütün bunlara rağmen biz doğru bildiklerimizi yazmaktan geri kalmayacağız. Her ne kadar gündem sürekli terör olsa da bizim Malatya'yı da yazmamız lazım diye düşünüyoruz.
Yolun Altı Yolun Üstü
Dünyada zengin-fakir ayrımının en çok görüldüğü ülke Brezilya'dır. Brezilya'da zengin ve fakir bölgeler arasında çok rahatlıkla görülebilecek keskin bir çizgi mevcuttur. Hatta birçok bölgede bu iki gurup birbirinden duvarlarla ayrılmış durumdadır. Bunun bir benzerini maalesef şehrimizde yaşıyoruz. Ülkemizde birçok şehirde zengin-fakir muhitleri bibirinden ayrılmış durumdadır ve bu mahalden mahale değişmektedir. Fakat Malatya'da tıpkı Brezilya'da ki gibi çok keskin bir çizgi ile bu iki gurup birbirinden ayrılmış durumda. Bu çizgi çevreyoludur. Buradaki ayrım zengin/fakir ayrımından ziyade hizmet alıp/alamama şeklinde görülüyor. Bildiğim kadarıyla bunun bir benzeri hiçbir şehirde yok. Şehrin tam ortasında geçen bir yolun, şehri bu denli ikiye böleceğini kimse tahmin edemez. Fakat her ne hikmetse bu güne kadar hiçbir yönetici bu konu ile ilgili bir çalışma yapmadı. Sadece Ahmet Münir Erkal zamanında Yeşiltepe bölgesinde, toplu konut hamlesi yapıldı. Bunun dışında hiçbir yöneticinin bu durumu değiştirmeye yönelik bir çalışması yok. Geçtiğimiz günlerde yolun altına yeni bir ilçe kurulması ile ilgili bir çalışmadan bahsedildi ama gerisi gelmedi. Yine ikinci üniversitenin yolun altında yer alan Eski Malatya bölgesinde kurulacağı düşünülüyordu fakat o da şimdilik muamma. Çevreyolu altı ile ilgili mevcut belediye yönetimi tarafından çakılmış bir tek çivi bile yoktur. Açıkçası belediye yönetiminin böyle bir problemi veya gündemi bile yok. Kuzey kuşak yolu santim santim ilerlemekte, şeker arazisine yapılan yaşam merkezi ise yolun üstüne hitap etmektedir. Buna karşın mevcut belediye yönetimi, iki defa kanalboyuna iki defa hürriyet parkına trilyonlarca lira harcamaktan geri kalmamıştır. Halbuki buralara harcanan paralar ile yolun altında çok daha güzel hizmetler yapılabilirdi. Yolun altında içerisinde çocuk parkı da bulunan bir tek yeşil alan mevcut değildir. Buna karşın belediye tarafından Fahri Kayahan Bulvarına ve Bostanbaşına yeni kanal projeleri yapılmakta ve trilyonlarca lira harcanmaktadır. Neresinden bakarsanız bakın, yolun altı ile üstü arasına muazzam bir fark göreceksiniz. Bunun müsebbibi olan yöneticiler, ne kadar adil olabilirler ki?
Halk Otobüsleri
Malatya Büyükşehir Belediyesi Motorlu Taşıtlar A.Ş. (MOTAŞ) tarafından bazı hatlar halk otobüslerine çevrilerek bir nevi özelleştirildi. Bu uygulama öncelikle çevreyolu altında başlatıldı. Halk otobüsleri uygulaması İETT tarafından uygulananın bir benzeri. 1 aydan daha uzun bir süredir uygulama devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde belediye yetkilileri ile halk otobüsü sahipleri arasında bir toplantı yapıldı. Belediye tarafından servis edilen fotoğraflarda belediye yetkililerinin gülen yüzüne karşın otobüs sahiplerinin endişeli hali dikkat çekiyordu. Halk otobüsleri ile ilgili genel bir eleştiri yapmak için henüz çok erken. Fakat özellikle araçların küçük olması nedeniyle aşırı bir tepki var. Dilek bölgesi yeni otobüsler için, “kibrit kutusu” tabirini kullanıyor. Hakikaten araçlar kibrit kutusunu andırıyor. Aşırı yoğunluk dikkat çekiyor. Aynı şekilde Battalgazi bölgesine alınan araçlarda küçük oldukları için eleştiri alıyor. Araçlar, çocuklu ailelerin seyahatine uygun değil. Bir bayanın çocuk arabasıyla bu otobüsleri kullanması mümkün değil. Aslında hedeflenen şey, daha müreffeh bir seyahatti. Fakat alınan araçların iç dizaynı müreffeh bir seyahate hiçte uygun değil. İnsanlar ağız ağıza seyahat etmek zorunda kalıyor. Aşırı yığılma aşırı karbondioksite sebep oluyor. Zannımca bizim yöneticilerimiz müreffeh seyahatten klimalı seyahat sonucunu çıkarıyorlar. Eğer araçlarda klima varsa ve elektronik bazı aksamları da iyi ise seyahatin rahat geçeceğini düşünüyorlar. Halbuki rahat bir seyahat, uygun büyüklük ve genişlikte araçlar ile mümkündür. Bu saatten sonra bu araçların başkalarıyla değiştirilmesi mümkün değil. Her bir aracın yaklaşık 350.000,00 TL'ye mal olduğunu ve çoğunun 5 yıl vadeli kredi kullanılırak satın alındığını belirteyim.
Araç sahipleri tarafından her bir araç için aylık 8.000,00 TL bankaya, 4.000,00 TL belediyeye, 3.000,00 TL sürücüye ödenmektedir. Aracın bakım-onarım ve yakıt giderleriyle beraber, yaklaşık gideri aylık 25.000,00 TL'yi bulmaktadır. Seyahat edenlerin % 25'inin ücretsiz seyahat ettiğini düşünürsek, bu araçların ayı zararsız kapatmaları için günlük 700'ün üzerinde yolcu taşımaları gerkiyor. Mevcut araçlar ve mevcut durumda bu imkansız. Bu durumda kısa bir süre sonra halk otobüsü sahiplerinden, fiyat artışı yapılması hususunda bir talebin geleceği kesin. Yakın bir gelecekte bilet fiyatlarına bir zam yapılması kaçınılmaz gibi görünüyor. Halk otobüslerinden önceki durumda, hem Motaş hemde halk minibüsleri aynı hatlarda yolcu taşıyorlardı. Alternatif seyahat araçlarının olması, halka tercih hakkı tanıyordu. Yeni durumda sadece halk otobüsü var ve halkın tercih hakkı yok. Halk otobüsü uygulamasının temelinde halkın daha rahat ettirmek düşüncesi olmasına rağmen, yukarıda saydığım maddeleri alt alta topladığınız zaman sonucun hiçte öyle olmadığını görebiliriz. Umarım yanılan biz oluruz.
Taşeron İşçiler
Malatya Büyükşehir Belediyesinde çalışan taşeron işçilerin maaşlarının farklı farklı olduğunu geçtiğimiz günlerde basına yansıyan bir haberden öğrenmiştik. Her ihale için ayrı ayrı ücret belirlemesi yapılmıştı. Kanunen taşeron işçilerin ücretleri asgari ücrete dayalı olarak belirlenir. Ödenecek olan ücret, asgari ücretin belli bir yüzdelik oranla üzerinde belirlenebilir. Büyükşehir Belediyesinin ihalalelerinde her ne hikmetse iş aynı olmasına rağmen birbiriyle farklılık gösteren birbirinden farklı oranlarda ücretlerin belirlendiği onlarca ihale yapılmış. Bunların bazılarında ücret asgari ücret, bazılarında asgari ücretin % 120'si, bazıların da ise asgari ücretin % 150'si olarak belirlenmiş durumda. Birbirinden farklı onlarca fiyat. Tabi sadece fiyat farklı değil, fiyata eklenen yol ve yemek ücretleride birbiriyle farklılık gösteriyor. Hükümetin seçim vaadi olan asgari ücret artışı nedeniyle asgari ücretin üzerinde belirlenen ücretler Belediyeye yüksek bir külfet getiriyordu. Belediye yetkilileri de bu külfetin altından çıkamayacaklarına karar vermiş olmalılar ki, ücretlerde oransal bir indirime gittiler. Başkan Ahmet Çakır konu ile ilgili yaptığı açıklamada, “bu tür bir indirime gitmesyedik, 300-400 işçinin işine son vermek zorunda kalacaktık” demişti. Yıllık 6-7 trilyon civarında bir rakama denk gelen bu ücreti belediyenin karşılayamaması çok mantıklı gelmiyor. Belediyelerde o kadar aşırı israf var ki, o israfların yanında bu rakam “çerez parası” kalır diyebiliriz. Belediyenin makam araçlarına harcadığı birkaç aylık kira ve yakıt bedeli bile tek başına bu rakamdan fazladır. Bu sebeple ücretin kısıtlanmış olmasının mantıklı bir izahının olacağını düşünmüyorum.
Gelinen süreçte taşeron işçilerin tamamının kadroya alınacağına dair, Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından geçtiğimiz gün açıklama yapıldı. Üzerinde çalışılan taslağa göre taşeron işçiler şu anki maaşları üzerinden kadroya alınacaklar. Bu durumda Büyükşehir Belediyesinin ücret kısıtlamasına gitmesini, durumdan haberdar olduğu şeklinde yorumlayabiliriz. Doğrusunu söylemek gerekirse taşeron işçilerin ücretleri ile ilgili tam bir adaletsizlik söz konusu. Her kurum bütçesi oranında ücret belirlemektedir. Daha doğrusu kendisine tahsis edilen ödeneğe göre ücret belirlemektedir. Bu durumda bu işçilerin mevcut maaşları ile kadroya alınmaları halinde bu adaletsizlik devam edecektir. Doğru olan orta bir yol bulmak ve ücretleri ona göre eşitlemektir. Eşit ücret ödenmesi en adaletlisi olur.
Selametle...
Adem İnsanoğlu
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- Malatya’dan 8 Ayda 4.488 Ton Yük Taşındı! Havalimanında Hareket Var
- Malatya’da 122 Milyon TL İhtiyaç Sahiplerine Ulaştırıldı!
- ALTIN REKORA YÜRÜYOR: MALATYA’DA GRAM 5 BİN LİRAYI ZORLUYOR
- Çocuk Yapanın Kredisi Bir Yıl Erteleniyor! Genç Çiftlere Yeni Destek Paketi
- FETÖ’nün Karanlık Ağı Çökertiliyor! 19 İlde Temizlik!
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.