Sessizlik Korkusu: Gürültüsüz Kalmak Neden Bu Kadar Zorlaştı?

SUSKUNLUK RAHATLATMIYOR, TERSİNE GERİYOR

Eskiden sessizlik huzur verirdi, şimdi rahatsız ediyor. Metroda, yürüyüşte, hatta tuvalette bile kulaklık takıyoruz. Sessizlikle kalamıyor, içimizdeki boşlukla baş başa kalmaktan kaçıyoruz. Uzmanlar bu durumu “sessizlik fobisi” olarak adlandırıyor.

ZİHNİN GÜRÜLTÜYE BAĞIMLILIĞI

Psikolog Dr. Elif Bayram’a göre, “Zihnimiz sürekli dış uyarana alıştığı için sessiz kalmak bir tür boşluk hissi yaratıyor. Beyin hemen bir uyaran arıyor.” Sosyal medya, müzik, videolar… Hepsi bu boşluğu doldurmak için adeta anestezi görevi görüyor.

SESSİZLİKLE YÜZLEŞMEK ZOR

Sessizlik sadece bir ortam durumu değil, aynı zamanda bir içe dönüş kapısı. Ancak bu kapıdan geçmek çoğu zaman kolay değil. Çünkü bastırılan duygular, ertelenmiş düşünceler ve iç konuşmalar sessizlikte daha çok yankılanıyor.

BİR NEVİ KAÇIŞ

Uzmanlara göre sessizlikten kaçmak, aslında kendinden kaçmakla eşdeğer. Bu yüzden insanlar günün her anını bir sesle, bir ekranla veya bir uğraşla dolduruyor. Bu ise ruhsal tükenmeyi hızlandırıyor.

NE YAPMALIYIZ?
    1.    Günde en az 10 dakika tamamen sessiz kalmaya çalışın.
    2.    Kulaklık ve arka plan seslerini zaman zaman bilinçli olarak çıkarın.
    3.    Sessizlikten rahatsız olmak yerine onunla tanışın.
    4.    Düşüncelerinizle baş başa kalmayı öğrenin.