Sezai hoca ve ekibinin başarılarını her alanda anlatmalıyız

 

Son kongrede Ak Parti MKYK üyesi olan ve Ak Parti Genel Başkan Yardımcılığı'nın yanında Bingöl Milletvekilliği görevini yürüten Cevdet Yılmaz'ın samimiyeti sorularımızın da resmiyetten ziyade dostça sohbete dönüşmesine vesile oldu.

SÖYLEŞİ: MURAT ÇETİN

Geçtiğimiz günlerde Malatya ve ülkemizin gururu haline gelen Turgut Özal Tıp Merkezi (TÖTM)'ni ve kıymetli hocamız Prof. Dr. Sezai Yılmaz'ı ziyaret etme imkanı bulmuştum. Karaciğer nakli konusunda Sezai Hoca ve ekibinin başarıları göğsümüzü kabartmaya devam ediyor. Kendisiyle bu konu üzerine konuşurken, söz dönüp dolaşıp TÖTM'ye katkısı bulunan siyasilere geldi. Özellikle eski bakanlarımızdan sayın Cevdet Yılmaz'ın katkılarından bahsetti Sezai hocamız. Serde gazetecilik var. Hemen eski Kalkınma Bakanımız sayın Cevdet Yılmaz ile bir söyleşi gerçekleştirmek için arayışlara başladım. Nihayetinde de Ak Parti Genel Merkezi'nde buluşmak üzere saygıdeğer bakanımızla randevulaşmayı başardık. Genel Merkez'e geldiğimiz andan itibaren büyük bir samimiyet ve sıcaklık gördük. Son kongrede Ak Parti MKYK üyesi olan ve Ak Parti Genel Başkan Yardımcılığı'nın yanında Bingöl Milletvekilliği görevini yürüten Cevdet Yılmaz'ın samimiyeti sorularımızın da resmiyetten ziyade dostça sohbete dönüşmesine vesile oldu.

İHTİSAS MERKEZİ KURMA KARARI ALDIK

Sayın Yılmaz'a öncelikle sağlık alanındaki tespitimden bahsederek, “Baktığınız zaman Türkiyemiz, tıp alanında önemli bir yere gelmiş bir ülke. Sağlık turizmi alanında da talebin artmasına paralel olarak arzın da büyüdüğünü görüyoruz. Özellikle Malatya, sağlık turizminde bölgesinin önde gelen illeri arasına girmiş durumda. Talebe cevap vermek adına arz için oluşturulan bir alt yapı var. Ancak bu altyapı sadece büyükşehirlerle sınırlı kalmamalı diye düşünüyorum. Malum olduğu üzere Malatya özelinde yayın yapıyoruz. Sözümüz de dönüp dolaşıp Malatya'ya ve Malatya'nın sağlık alanındaki çalışmalarına geliyor. Bakanlığınız döneminde, Turgut Özal Tıp Merkezi ve Karaciğer Nakliyle ilgili çalışmalara katkılarınızı biliyor ve takdir ediyoruz. Okuyucularımızın da dikkatini çekeceğini düşündüğümüz bu çalışmalarınız hakkında detay verebilir misiniz?” şeklindeki sözlerime Cevdet Yılmaz, “Her şeyden önce nazik ziyaretiniz ve sözleriniz için teşekkür etmek isterim. Malatya Turgut Özal Tıp Merkezi, karaciğer naklinde Türkiye'de bir numaralı merkez haline gelmiştir. Türkiye ve dünyada ilk sıralara geçmekte olan bir potansiyel halindeydi. Avrupa'da da ilk sırada yer alıyor. Buradaki ekibi o zamanki üniversite rektörümüzün ve Milletvekilimiz sayın Mücahit Fındıklı'nın da desteklerini görünce konuyu inceledik. Devlet Planlama Teşkilatı olarak o tarihlerde bu projeyi destekleme kararı aldık. İlk defa Türkiye'de sadece karaciğer nakline yönelik bir ihtisas merkezi kurmak kararı verdik. Bu bir anlamda Malatya'nın ve Doğu Anadolu'nun bir markası olarak düşünüldü. Küresel ölçekte Türkiye'nin söz sahibi olabileceği bir alanın Malatya'da kurulması çok anlamlı olur diye düşündük.” diyerek karşılık verdi.

BİR YENİLİK VE GÜÇLÜ BİR ALTYAPI OLDU

Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz sözlerinin devamında “Hem bölgesel gelişme perspektifimize destek olur, hem ülke olarak yurt dışında bu konularda daha fazla iddialı olmamızda destek olur diye düşünüyoruz. Türkiye'yi bu alanda bir numaraya taşıma hedefi ile böyle bir merkezin kurulması yönünde karar aldık. Sonuçta üniversitemiz ile birlikte bu yatırımı gerçekleştirdik ve açılışını da yaptık. Şu anda Türkiye'de ve bildiğim kadarıyla yurt dışında böyle ayrı bir merkez şeklinde organize olmuş bir yapı yok. Bu bir yenilik ve güçlü bir altyapı oldu. Uluslararası anlamda marka değeri olan bir proje oldu. Ben bu vesileyle özellikle Mücahit Bey'e, dönemin rektörü ve hocalarımıza özellikle de Sezai Yılmaz ve ekibine çok teşekkür ediyorum. Biz bunu sahiplendik ama asıl işi arkadaşlarımız gerçekleştirdiler. İnşallah bu merkez dünyada bir numara olarak, hem ülkemizin adını uluslararası alanda daha fazla duyurmaya devam edecek, hem de Malatya'da bu işin yapılabileceğini göstererek, aslında bölgelerimize bir özgüven kazandıracak. Her şeyi büyük illerden, büyük metropollerden beklemememiz gerektiğini, Malatya gibi illerimizin de gerekli imkânlar sunulursa, altyapı oluşturulursa, uygun ekipler kurulursa bu işleri başarabileceğini göstermek ciddi bir başarı hikâyesidir. Ben de o dönem bakan olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın Başbakanlığı döneminde hükümetin desteğiyle bu işe katkı sunmaktan dolayı kendimi çok mutlu hissediyorum. Bir taraftan da Doğu Anadolu'dan Bingöl'den bir insan olarak, bir milletvekili olarak bu konudaki gelişmeyi bütün Doğu Anadolu'nun gelişimine önemli bir unsur olarak görüyorum. Biz sadece sanayi, üretim, mal üretimini desteklememeliyiz. Bölgesel kalkınma perspektifinde hizmet sektörlerini de desteklemeliyiz. Burada eğitim ve sağlık başta geliyor. Turizm bir taraftan… Dolayısıyla bu hizmet sektörleri çok istihdam üreten yapılar. Hizmet sektörlerinde gerek yurt içi turizm gerek yurt dışı sağlık turizmi anlamında da bu tür altyapılar çok önemli bir katkıda bulunuyorlar. İnşallah Turgut Özal Tıp Fakültemiz kapsamında bu Karaciğer Nakil Merkezimiz ülkemize dünyanın dört bir yanından hastaların gelmesine, hem ülke içindeki hastaların şifa bulmasına hem de bütün dünyaya hizmet anlamında bölgenin kalkınmasına, hizmet sektörlerinde ilerlemesine çok ciddi destek olacak diye yürekten inanıyorum.” ifadelerini kullandı.

NOKTA ATIŞI DENİLEBİLECEK DESTEKLER VERDİK

Cevdet Yılmaz'la sohbetimize “Kalkınma Bakanlığınız döneminde bu tür projelere bakış açınız nasıldı? Bu desteklerinizin sonuçları ne oldu?” şeklindeki soruyla devam ettik. Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz, bu sorumuza “Bu tür projelere hep olumlu baktım. Elimden geldiğince de desteklemeye çalıştım. Eğer biz bunu yapmazsak Türkiye'de ekonomik faaliyet belli yörelere yoğunlaşmış olur. Bunu da güvenlikten afet riskine, göç hadiselerine kadar birçok olumsuz boyutları olacağını düşünüyorum. Dolayısıyla hükümetimiz bölgesel gelişmeye çok önem verdi. Bende bu politika çerçevesinde bu tür değişik projeleri destekleme gayreti içinde oldum. Baktığımız zaman diyelim ki Erzurum'da bir rasathane oluşturma ve astronomi gibi bazı çalışmaları destekleme gibi projeler, Malatya'da böyle bir proje, Van'da cazibe merkezleri kapsamında yaptığımız çok önemli çalışmalarımız oldu. Tekstil Kent gibi, Urartu Müzesi gibi… Diyarbakır'da Sur İçi çalışmalarımız oldu. Turizme kazandırma yönünde müze oluşturulması yönünde ciddi desteklerimiz oldu. Bütün illerde potansiyel gördüğümüz bütün alanlarda nokta atışı diyebileceğimiz destekler sunduk. Onların sonuçlarını da görüyoruz. Örneğin bu yıl Doğu Anadolu'nun turizmin canlandığını gördük. İran'dan gelen turistler olsun yurt içi turizmi olsun ciddi anlamda bir potansiyel oluştu. İhracat rakamlarını Doğu'da ve Güneydoğu'da bu çalışmaların üretim ve ihracat rakamlarına, istihdama yansıdığını görüyoruz. Sadece Van Tekstil Kentte binlerce insan çalışıyor. Buna benzer diğer alanlarda da istihdama yansımalarını görüyoruz. Bu tür projeler aynı şekilde az önce bahsettiğim gibi bir taraftan özgüven kazandırıyor. Bu illerin uzun süredir kullanılmamış potansiyeli harekete geçiyor. Türkiye bugün geldiği noktada huzur ve güven itibarıyla daha iyi bir noktada. Huzurun ve güvenin pekiştiği ortamlarda bu altyapılarla birlikte ülkemizin çok daha hızlı bir şekilde geliştiğini görüyoruz.” şeklinde cevap verdi.

BÜTÜN ÜLKENİN POTANSİYELİNİ HAREKETE GEÇİRMELİYİZ

“Bu ve benzeri projelerin ülkemizin kalkınmasına ve bölgenin sosyo-ekonomik durumuna katkısı nasıl olmuştur?” şeklindeki sorumuz, Cevdet Yılmaz'ın samimi bir şekildeki “Bahsettiğim gibi istihdama katkı, ihracata katkı, yurt içi turizme katkı gibi çeşitli boyutlarını sıralayabiliriz. Ülke olarak baktığımızda da aslında biz büyük bir ülkeyiz. Sadece belli illerin potansiyeli ile değil, bütün illerin potansiyeliyle 2023 ve ötesine geçen vizyonumuza ulaşabiliriz. Bu anlamda bu projeler bizim 2023-2053 vizyonumuza katkı sunan projeler. Biz sadece belli iller üzerinden bu hedeflere ulaşamayız. Bütün ülkenin potansiyelini harekete geçirerek, topyekûn kalkınma dediğimiz bir çerçevede bunu başarabiliriz. Kapsayıcı bir kalkınmayla başarabiliriz. Bu bölgesel projeler bütün ülkeyi kucaklaması boyutu itibarıyla ülkenin uzun vadeli hedeflerine ulaşmasında çok ciddi rolü olan projelerdir.” sözleriyle cevap buldu.

BU EKİBİN GELİŞMESİ VE GENÇ ARKADAŞLARIN EKİBE DAHİL EDİLMESİ GEREKİR

Cevdet Yılmaz ile sohbetimizi tekrar Malatya özeline çevirerek, “Devletimizin yatırımları ile kurulmuş Karaciğer Nakli Enstitüsü'nün daha da gelişebilmesi ve dünya standartlarını belirleyen kurum olabilmesi için, sizce neler yapılmalı?” diye bir soru yönelttim.

“Biz genel ortamı hazırlıyoruz ama esas mesele buradaki ekipler.” Diyerek cevap vermeye başlayan Cevdet Yılmaz sözlerine şöyle devam etti: “Bir defa o ekibin kaybedilmemesi lazım. Aksine zaman içinde daha da güçlenmesi lazım. Her şey insanla oluyor. Fiziki şartları sağlayabilirsiniz ama nitelikli insanı tutamazsanız, o fiziki şartlardan tam anlamıyla istifade edemezsiniz. Şuanda orada iyi bir ekip var. Bu ekibin geliştirilmesi özellikle genç arkadaşlarımızın bu ekibe katılarak, daha fazla insan gücü kapasitesi oluşturulması bence önemli. Diğer taraftan bu tür merkezlerin tanıtımı da çok önemli. Sadece yapıp bırakmak yetmiyor, bu başarıları, başarı hikâyeleri hem ülke genelinde hem uluslararası alanda daha fazla anlatmalıyız ve tanıtmalıyız. Bunları yaptığımızda buraya daha fazla uluslararası ilginin de yöneldiğini görmüş olacağız. Konferanslarla olabilir, başka şekillerde olabilir. Bu altyapılarımızın daha fazla görülür hale getirilmesinde yarar görüyorum.”

BAZI YENİLİKLERİN DE YAPILDIĞI BİR MERKEZ OLMALI

Yılmaz sözlerini bitirir bitirmez cümlelerinin paralelinde bir soru daha ilave ederek, “Sizin Karaciğer Nakil Enstitüsü'nden beklentiniz nelerdir?” dedim. Cevdet Yılmaz, “Bir numara olmasını bekliyoruz. Dünyada en fazla bu faaliyetin yapıldığı merkez olarak ikinci sıraya gelmiş durumda. Böylece dünya ölçeğinde bir marka olduğunu daha güçlü bir şekilde ortaya koymasını arzu ediyoruz. Bu işlerin sonu yok. AR-GE boyutu itibarıyla bazı yeniliklerin yapıldığı bir merkez olmasını bekliyorum. Tıpta sürekli ilerlemeler oluyor. Sadece standart bilgiyi uygulayan bir merkez olmamalı. Bilgi birikimini geliştiren, yeni bilgiler üreten ve bunu dünya ölçeğinde ortaya koyabilen bir merkez olmalı diye düşünüyorum. Böyle olursa hem ülkemize hem insanlığa çok daha güzel katkısı olur diye inanıyorum.” sözleriyle karşılık verdi.  

Seçim arefesinde olmamız hasebiyle bir hayli yoğun olan eski bakanımıza bizi kabulü dolayısıyla teşekkür ederek yanından ayrıldık.

CEVDET YILMAZ KİMDİR?

1 Nisan 1967'de Bingöl'de doğdu. Baba adı Kemal, anne adı Fatma'dır.

Orta Doğu Teknik Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümünü birincilikle bitirdi. Yüksek lisansını ABD Denver Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünde, doktorasını Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümünde tamamladı.

Başbakanlık DPT Müsteşarlığı Planlama Uzmanlığı, AB ile İlişkiler Genel Müdürlüğü görevlerini yürüttü. AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi İzleme ve Yönlendirme Komitesi Üyeliği; Ulusal Ajans, ATAUM ve Sümer Halı'da Yönetim Kurulu üyeliklerinde bulundu.

23 ve 24. Dönemde Bingöl Milletvekili seçildi. Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Üyeliği ve Parlamentolararası Birlik (PAB) Türk Grubu Başkanlığı yaptı. 60. Hükümette Devlet Bakanı, 61, 62 ve 64. Hükümetlerde Kalkınma Bakanı, 63. Hükümette Başbakan Yardımcısı olarak görev aldı.

Çok iyi düzeyde İngilizce bilen evli ve 2 çocuk babası olan Cevdet Yılmaz halen Ak Parti Genel Başkan Yardımcılığı ile birlikte Bingöl Milletvekilliği görevlerini yürütmektedir.