'Son kez uyarıyoruz!..'

?Yetersiz? yetkili başkan ne yapacağını şaşırdı. Her zaman olduğu gibi yol göstermek bize düştüSon kez uyarıyoruzAk Parti Malatya Teşkilatı?nın içinde bulunduğu durumu artık sokaktaki çocuk bile biliyor. Yapılması gereken kongrelerin yapılamadığı, yapılan kongrelerdeki Ali Cengiz oyunlarını yazmaktan biz bıktık, yapanlar bıkmadan yenilerini üretmeye çalışıyor.Malumunuz olduğu üzere ?kelin ilacı olsa önce kendi kafasına sürermiş? Ak Parti Malatya il başkanı Bülent Tüfenkçi, kendi kongresini 1,5 yıldır yapamadığı için, ?Yetersiz? başkan olarak yapılan bütün kongreleri yüzüne gözüne bulaştırdı. Merkez ilçe kongresinde yaşananlara dünya alem şahit oldu. Belki de tarihte eşine rastlanmamış bir kongre oldu. İstenilen, ?İstenilmeyen? kişiyi merkez ilçe başkanı yapmak için en son çareyi delegeleri değiştirmek ve yeni delegeler yazmakta bulmuş, genel merkeze de böyle yansıtmışlardı. Basiretleri bağlı kişiler de zavallılıklarını görmeyip, dayatılan adayın has ve öz Ak Partili olduğuna kanaat getirmişlerdi. Olmazsa olmaz sanılarak her türlü film ve fırıldak çevrilmiş, maalesef bu insanlar da buna alet olarak ruhsat vermişlerdi.İlçe kongrelerinde yaşananları gidip oradakilere sorabilirsiniz. Gençlik kollarında yaşananları ise bilmeyen yoktur. Kadın kolları kongresi için Ali Cengiz oyunlarını ise anlatmaya gerek yok. Hasıl-ı kelam, şu memlekette Ak Parti?yi kendi çiftliği görenler, Malatya Ak Parti?nin başına örmedik çorap, getirmedik iş bırakmadılar. Ah bir de memlekette şu başbakan sevdası olmasaydı! Ak Parti?nin en çok ders alacağı il Malatya olurdu herhalde.Ne kadar ehliyetsiz ve liyakatsiz varsa, ne kadar parti düşmanı varsa, ne kadar işe yaramaz varsa bu teşkilata dadandı. Teşkilatı hallaç pamuğu gibi attı. Kendilerinden olmayan hangi köşe varsa balyozlamaya başladılar. Nerede kaliteli biri varsa yalnızlaştırıp köşeye ittiler. Zamanın deccalları diyen zihniyet, dönüp dolaşıp aynı deccallığı yapmaya başladı. At izi it izine karıştı. Sap ile saman ayırt edilemez oldu bu memlekette. Samimi ile samimiyetsiz, doğru ile yanlış, ak ile kara, gece ile gündüz bile ayırt edilemez oldu.Bütün bunların başında liyakatsiz insanların bir yerlere giderken, bir sonraki dönem tekrar yerlerini garanti etmek ve geridekileri kukla gibi kullanmak için çevirdikleri oyunlar sonucu bu gelişmeler olmuştur. Hiç kimse kendisinden sonra daha iyisini ve liyakatlisini istemedi. Gelen gideni arattı. Giden kullanabileceği kişiyi istedi. Şerden yana hep ittifak edildi, güçlüden yana olmak için.Bize göre sayın Bülent Tüfenkçi?nin il başkanlığına getirilmesinin sebebi de bu olmuştur. Sayın Tüfenkçi?nin diğerlerinden farkı şu olmuştur: Geçmişiyle fazla çelişmeyen, siyasette kıvırmasını bilmeyen, biraz daha saf ve temiz oluşudur. Sadece kullanabiliriz edasıyla getirip o il başkanlığı koltuğuna oturtmuşlardır. Kendisi de bilir ki bileğinin gücüyle, hakkıyla söke söke ya da hak ede ede buraya gelmemiştir. Onu oraya getiren düşünce, tertemiz duygularından istifade etmek ve tabiri caizse kendi emelleri doğrultusunda yönlendirmek üzere getirmiştir. Bütün bu dolaplar dönerken milletin uğruna canını vermeye tereddüt etmediği Sayın Başbakanımızın hiçbir şeyden haberi olmamıştır. Siyaset bu, şerrinden ancak Allah?a sığınılır. Bütün bunların üzerine artık şu il başkanlığı kongresini yapmak gerekir tabi ki. Kongreye Sayın Başbakanımız katılacaktı. Bundan da iki grup nemalanacaktı. Birincisi bu parti ile işi asla olmayanların dayattıklarının tek tek bu partide kemikleşmesi, yani partinin ele geçirilip tamamen işgal edilmesi. İkincisi ise, tekrar rektör olmak için ortalıkta cirit atan, İlahiyat Fakültesi?nin açılışını buna yem etmeye çalışan İnönü Üniversitesi Rektörü Sayın Çelik?in yerini garanti etmeye çalışması, bunu malzeme olarak kullanması. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Başbakanın gelişi iptal edildi. Elbette edilecek! Malatya?nın o kadar çok önemi yoktur. Her ne kadar Başbakanın hiçbir şeyden haberi yoktur desek de, bazı şeylerden haberi vardır elbet. Yani sayın Başbakanımız şunu biliyor: Malatya?ya gitsek de, gitmesek de olur.Eğer Başbakanımız il kongresine katılmak isteseydi, hiç bir neden onu katılmaktan alıkoyamazdı. Programını ona uydurur, ya da kongreyi erteler programına uydururdu.Nemalanacak her iki taraf için de iyi oldu. Renkten renge girdiler. Başbakanımız bazı ilçe, kadın ve gençlik kongrelerine katılırken, Malatya İl Başkanlığı Kongresi?ne katılmaması bence çok manidardır. Ders almak isteyene tam Yüksek Lisans seviyesinde ders olur.Geçenlerde mecliste görüştüğüm sayın vekilemiz, ?İl başkanlığı kongresi için herkes malatyatime?ın ne yumurtlayacağını merakla bekliyor? demişti. Yumurta ile uğraşanlar, hak ve hakikatı hep yenilen bir şey sananlar, varsın rafadan mı yoksa başka şekilde mi yiyeceklerine karar versin. Biz il başkanlığı kongresi için ikinci bir haber yapmayacağız. Tek haber, tek mesaj göndereceğiz. Görevimizi yapacağız. İlahi huzura çıkarken vazifemizi yerine getirmiş olarak çıkmak istiyoruz. Herkes biliyor ki biz burada hakkı haykırıyoruz. Hak, sadece bizim bildiklerimiz ve yazdıklarımız değildir elbette. Başkasının bilip yazmadığı daha çok hakkın var olduğuna inanıyoruz. Hakk?ın karşısında susan dilsiz şeytan olmak istemediğimiz için yazıyoruz. Çünkü biz hesabı Allah?a vereceğimizi, sadece sözle değil, ona iman ile perçinlemişiz.Dolayısıyla dönüp şunları ekleyerek Sayın Bülent Tüfenkçi?ye şu satırları yazarak konusunu kapatıyoruz.Sayın başkan,Herkes biliyor ki siyaset biber acısı gibidir. Yedikçe yiyesin gelir. Siz her ne kadar tevazu gösterip, ikide bir keşke elimden alsalar, keşke başkası yapsa desende bu koltuğu bırakmak istemiyorsunuz. Hatta çok daha ötesinde hayaller kuruyorsunuz belki. Sizin gibi diyenleri gördük yaşadık. Vekil oldular, arkasından da neler oldular neler!... Tevazu gösterişiniz asaletinizden değil, ?İstemem yan cebime koyun? cinsindendir. Hatta ?Cebimdekini neden çıkarıp başkasına vereyim? Altın tepsi elimde neden geri çevireyim ki?? diye düşünüyorsunuz. Haklısınız, sizin gibi düşünen aynı şeyi yapar. Şahsen ben sizin yerinizde olmak istemem. Yerinizde olan kim bunu geri çevirir bilmem!...Ancak bilmeniz gereken şeyler de var. Onları da kardeşane olarak size hatırlatalım:-          Biz şahsiyet olarak sizi muteber biliyoruz. Ama şunu biliniz ki, sizi piyon olarak kullanmak isteyenler, sizin o koltukta oturmanızda ısrarcılar.-          Sayın Başkan! İl başkanı, Başbakanın Malatya?daki temsilcisidir. Kendinizde Başbakan?ı temsil edebilecek liyakati görüyor musunuz?-          Malatya?ya nazar mı değdi? Yoksa liyakatsiz insanlar il başkanlığını yaparken suspus olan genel merkeze yanlış bilgi mi veriliyor? Malatya bakan çıkaramıyorsa maalesef bu il başkanlarının kendi selametlerini temin etmek adına Malatya?nın menfaatlerini feda etmelerinden kaynaklanmıyor mu?-          Siz il başkanısınız. Şu ana kadar ne başarınız oldu ki sizde ısrar eden milletvekili sizi bu kadar çok destekliyor?-          Neden sürekli aynı milletvekilleriyle fotoğraf karelerinde bulunuyorsunuz? Siz ki, birleştirici unsur olamadınız, bu fotoğraf kareleri başarısızlığınızın en büyük alameti değil mi?Bu işi sonuna getirmişken asla bırakmayacağınızı, bir inanç gibi yapıştığınızı biliyoruz. Sizin için belki de daha hayırlı olanları size yazmayı da biz istedik. Belki sizden sonra gelecek kişi sizi mumla aratacaktır. Ama bu kadar ?İstemem yan cebime koyun? diyen, işi kıvıramayan, siyasete alışamayan, her yerde farklı görüş serdeden siz oldunuz. Bırakın da demiyoruz. Çünkü sözümüz yerde kalır. Ama biliniz ki yarın önünüze geldiğinde, size zamanında hatırlatan, doğruları söyleyen birilerinin olduğunu göreceksiniz.Siyaset kimseye şeref katmamıştır. Siyaset koltuğuyla şereflenenler, geçici olarak bu şerefi yaşamışlardır. Önemli olan  o koltuğu, oturanın şereflendirmesidir.Siyasette hiç kimse, ehil olmadığı halde kendisine tevdi edilen görevi, ?Ben yapamam. Layık değilim. Vebalini taşıyamam? dememiştir. Bu asır buna şahit olmamıştır. ?Acaba bir ilk çıkar mı?? diye de merakla bekliyoruz.