dore okulları
Malatya
19 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.58
  • EURO
    34.80
  • ALTIN
    2507.8
  • BIST
    9693.46
  • BTC
    64116.42$

SOYLU-PELİKAN SAVAŞI


SOYLU-PELİKAN SAVAŞI
Timur İnce yazdı...
Narin

Baştan söyleyeyim bu savaş büyür. Çünkü Ak parti içindeki AKP'lilerle Reisçiler uzun zamandır birbirine karşı bir hazımsızlık içindeydiler. “Ankara Kuşu” isimli provakatif hesabın annesi Selma Yazıcı (Hayati Yazıcı'nın eşi) eski Manisa milletvekili Selçuk Özdağ ile birlikte altan altan partiye cephe açtıkları ayyuka çıkmıştı zaten. Soylu'nun istifasını sadece sokağa çıkma yasağı ile alakadar değil tüm bu süreçle ilişkili olarak değerlendirmeliyiz.

Selma Yazıcı, Soylu'nun istifasından sadece yarım saat önce “Satranç oynamayı severim hele şah mat deyince süper oluyor.” diye yazdıkları bir minvalde çok önemliydi. Demek ki bir şeyler planlı yürüyordu.

Peki, neler oldu? İsterseniz hep beraber o güne gidelim. Yani Soylu'nun istifasına neden olan sokağa çıkma yasağına... 10 Nisan Cuma akşamı iki günlük sokağa çıkma yasağını duyurduğunda saatler 21.30 civarını gösteriyordu. Valiliklere de genelge göndermişti. Buraya kadar her şey normal ve yerinde.

Sokağa çıkma yasağının zamansız açıklanmasına tedbirsiz yakalandığını düşünen vatandaş çarşıda, pazarda, market ve fırınlar önünde hoş olmayan manzaraların oluşmasına sebebiyet verince doğal olarak hepimiz eleştirdik.

Sokağa çıkma kararında bir vahamet olduğu doğruydu. Bir aydan beri sağlık bakanı Fahrettin Koca'nın zor şartlar altında oluşturduğu düzen bir gecede yıkılıverdi. Ne sosyal mesafe kaldı, ne salgını önleyici diğer tedbirler. Tam bir kargaşa yığınağına dönüştü her şey.

İşte sokaktaki infiali fırsat bilen “Pelikan” tam bu esnada düğmeye bastı. Soylu'yu indirmek için böyle fırsat bir daha ayağa gelmeyebilirdi. Soylu'ya istifa kararı aldırtadacak çıkışın detayı tam burada gizli. Açıklıyorum. Yıllarca besleyip büyüttükleri, kendi içinden, mahallesinden önemli medya merkezlerinin, yazar-çizer, köşe yazarların Soylu'yu eleştiriye girişmelerinin hazmedilmesi kolay olmadı. Elbet, istifa üzerinde ki diğer en önemli etkenin Pelikan yazarların başlatmış olduğu kampanya olduğunu buraya not düşmekte fayda var.

Aslında o malum gecede iktidarın ana medya ayağı olarak bilinen Ahaber'i izleyenler ne demek istediğimi daha iyi anlayacaktır. Birkaç kişiden birkaç yorum aldıktan sonra söyledikleri diğer bir şey, “Bundan sonra Soylu'nun yerine kim gelecek?”

Hatta bir ismi de ufaktan servis etmeye başlamışlardı.

Dahası da var. “Türkuaz grubun” bünyesinde ki Sabah gazetesi ile Ahaber yani Albayrak'ların yayın organı Daily Sabah gazetesi tivitır hesabından sokağa çıkma yasağı kararını “beceriksizce” ifadesiyle tanımladı. Sadece Ahaber değil; tvnet, kanal24, Akittv Soylu'nun istifa haberini nedense duymamış, görmemiş normal rutin program akışını devam ederek pas geçiyorlardı.

Yetmezmiş gibi Ak parti merkez kadın kolları başkanı Lütfiye Seval Çam'ın “Sn. Süleyman Soylu'yu tabanımız sevmişti. Ancak, başarının nerden geldiğini, imkan&yetkilerin kimin verdiğini, liderimiz Sn. Erdoğan'ın gücü nasıl paylaştığı unutulmamalı. Şayet liderinden destursuz ayrılır ise bu muhabbeti yitirir, kardeşane hatırlatmak istedim!” şeklinde atmış olduğu tivitini muhalif Gazeteci Barış Yarkadaş alıntılayıp “AKP kadın kolları başkanını yorumu...” diye paylaşınca film koptu. Yani bir nevi Soylu'ya yapılan operasyon boyutu netleşmeye başlıyordu.

Aynı akşam “Ak parti içindeki Pelikancılar Süleyman Soylu'yu istemiyordu. Fakat Pelikancı olmayan Ak partililer Soylu'ya sahip çıkıyordu. Reis hangi tarafta istifasının kabul edilip edilmeyeceği ile öğreneceğiz bunu!” demiştim. Paylaşımım hala duruyor.

Demek istediğim bu ülkede bir Pelikan gerçeği var. İçişleri Bakanı Soylu'nun istifa haberinin kamuoyuna düşmesine rağmen özellikle Pelikan'ın ana lokomotifi Ahaberi açıp baktığımda; sosyal medyada vatandaşın istifa haberine duyduğu tepkiye rağmen konuya duyarsız bir grafik çizmeleri işin içinde bir Pelikan operasyonu olduğunu gösteriyordu.

Çok geçmeden “Pelikancı” denilen “gazeteciler”den Soylu'yu hedef gösteren açıklamalar peş peşe geldi.

Ve Milliyetçi tabanın sürece dahil olması... Organizeli şekilde sosyal medya hesapları üzerinden harekete geçmeleri takdire şayandı gerçekten. Operasyona karşılık sosyal medyayla karşılık vermeleri Soylu saflarını bir daha sıklaştırdı. Bir iki saat içinde atılan milyonlarca tıvit Soylu'nun asıl kolay bir lokma olmadığı, başkan Erdoğan'dan sonra parti içinde en güçlü nüfuza sahip, sevilen ve toplum nezdinde önemli bir tabanı bulunduğu böylece teyit ediliyordu.

Ak Partili olmayanlar dahi Süleyman Soylu'nun gitmemesi için destek mesajları attılar.

Tabiki Başkan Erdoğan cephesinde durum farklı değildi, parti içinde de güvendiği isimlerden biri Süleyman Soylu olunca vakit kaybetmeden tartışmasız istifasını geri çevirdi. İletişim Başkanı Fahrettin Altun istifa haberinden 2 saat sonra “istifası kabul olmadı” açıklamasını yaptı. Haliyle Soylu'nun gitmesi parti içinde ki tüm dengelerin alt üst olacağını bilirdi Erdoğan.

Konuyu yine Pelikan'a getirmek gerekirse, Ak parti içinde gizlenmiş/gizlenmeyi başarmış en büyük tehlike Pelikancılar, böylelikle Ahmet Davutoğlu'nun tasfiyesi başarısından sonra ikinci kalkışmasını Soylu'ya karşı gerçekleştirmiş, bu kez fiyaskoyla sonuçlandı. Bırakın Soylu'yu tasfiye etmeyi daha da güçlenmesine sebep oldukları alenen açık. Pelikan operasyonu yaparken Başbakan Ahmet Davutoğlu dönemine ait bir skala bekliyordu. Ahmet Davutoğlu Başbakanlık sırasında görevden alındığında halkın kılı kıpırdamamıştı, dolayısıyla Soylu'ya yönelik böyle radikal beklenmedik yüksek bir sesin halk tarafından yükselmiş olması işin rengini bir anda değiştirdi.

Velakin Soylu kazandı. Pelikancılar bundan sonraki süreçte Soylu'ya vurmak için bir fırsatı beklemekten başka şimdilik elinde bir şey yok!

Ahaber, tvnet, kanal24 ve Akit bunlar Ak parti sayesinde güçlenmiş, ayakta duran medya kuruluşlarıdır. Siyasi jargonla aynı mahalleden olan kanallar değil mi? Terörün kökünü kazımış, depremde günlerce bölgeye demirlemiş, her koşulda dik durmuş İçişleri bakanının istifası esnasında aldıkları tavır kabul edilir gibi değil. Mısır'da MURSİ'yi SİSİ'ye teslim edenlerde El-Ezher'in din alimleriydi.

TİMUR İNCE

 

elsan

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!