Sözleri CHP’ye, Kendisi Yalnızlığa!

Malatya’da bir belediye başkanı konuştu, ama alkış CHP’den geldi. Kendi partisine karşı dile getirdiği iddialar, şimdi kendisini yalnızlığa sürüklüyor. AK Parti’de bir gelenek değişiyor: Artık saldırı dışarıdan değil, içeriden geliyor.
CHP Konuşmadı, Konuşturuldu
15 Temmuz’un hemen öncesinde, Malatya meydanında CHP lideri Özgür Özel konuştu. Ancak meydanda yankılanan sözler, CHP Genel Merkezi’nde değil, Malatya’daki bir yerel televizyon kanalında yazılmıştı.
“Borç 3.5 milyardı, 17.5 milyar çıktı!”
“Mıcır 70 liraydı, 265 liraya alınmış!”
“Esenlik’in 100 milyonluk gayrimenkulü, 23 milyona satılmış!”
Bu ifadelerin kaynağı ise CHP değil, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er’di.
İçeriden Muhalefet, Dışarıya Malzeme
Parti içi eleştiriyi “siyasî hesaplaşma” boyutuna taşıyan bu çıkış, Malatya’daki AK Parti geleneğinde bir kırılma olarak yorumlandı. Çünkü bugüne dek dışarıdan gelen eleştirilere direnç gösteren yapı, ilk kez içeriden bu kadar ağır bir yükleme maruz kaldı.
Ve şimdi Ankara’da kulisler bunu konuşuyor:
— “Sami Er, kime çalışıyor?”
— “Bu açıklamalar adalet için mi, intikam için mi?”
— “CHP mitingini AK Parti malzemesiyle kim donattı?”
Yalnızlık Başladı mı?
Malatya kulislerinde konuşulanlara göre;
Bu çıkışın ardından Sami Er, teşkilatla arasındaki bağı zayıflatmış görünüyor.
— AK Parti Genel Merkezi’nden beklenen destek açıklaması yapılmadı.
— AK Parti İl Başkanı’nın temasları askıya aldığı iddia ediliyor.
— Malatya Valisi’nin “bir daha randevu vermez” diyenler artıyor.
— Bazı milletvekillerinin “aynı kareye girmem” dediği konuşuluyor.
Henüz bunların hiçbiri resmî değil. Ama siyaset, resmî olmayan mesafeleri en iyi okuyan yer…
Çünkü Bu Hareket, İçerideki Kurtla Yürümez
AK Parti’nin kurumsal refleksi biliniyor:
Dışarıdan gelen saldırıya karşı kapı duvar,
içeride konuşanı ise dışarıda bırakır!
Bugün Malatya’da yaşanan; sadece bir başkanın konuşması değil…
AK Parti’nin kendi içinden muhalefet ürettiği bir kırılma anı.
Ve bu kırılmanın adı artık net: Sami Er.
YAZARIN YORUMU:
Bu haber, Malatya Time köşe yazarı Murat Çetin’in “Hasbihal” köşesinde 15 Temmuz 2025 tarihinde yayımlanan “Kurt Gövdenin İçine Girmişse, Çobana Ne Kalsın?” başlıklı yazıdan derlenmiştir.
Tam metin için tıklayınız:
Murat Çetin yazdı
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
Hırsız Müdafaası
16-07-2025 13:36Günlerdir aynı konuyu farklı manşetlerle gündemde tutma tarzınızı ve yazılan yorumları yakından takip ediyorum. Çok şaşırdığım bir durum var. Bu konunun sadece Ak Partiye zarar verme meselesi olarak ele alınması çok ama çok ilginç.Ortada üst perdeden ciddi bir yolsuzluk iddiası var ve kimse bunu konuşmuyor, konuşanı suçluyor. Demek ki, Nasrettin Hoca fıkrası boşuna çıkmıyor. Hırsızın yine hiç suçu yok.
Analist
16-07-2025 10:24Murat Çetin’in Hasbihal köşesinde işlediği bu bölüm, Türkiye’deki yerel siyaset-kurumsal parti ilişkisine dair ciddi ipuçları taşıyor. Yazının temel mesajı şu: AK Parti Malatya’da kendi evladıyla karşı karşıya kalmıştır. Bu, sadece bir “söz söyleme” meselesi değil; kurumsal sadakat, siyasi hiyerarşi ve parti disiplini açısından tam anlamıyla bir kırılmadır. CHP’nin kürsüsünde yankılanan sözlerin sahibi AK Partili bir başkan olunca; siyasi olarak bunun adı, “pas vermek” değil, “pozisyon almak” olur. Ve bu pozisyon, partinin genel duruşunu da zedeleyebilir. Çünkü artık parti içinden gelen eleştiriler, muhalefetin argümanı hâline gelmiştir. Bu yazı çok daha fazlasını ima ediyor: AK Parti, içinden gelen bir hesaplaşmayla karşı karşıyadır. Bu nedenle yazı sadece bir haber ya da eleştiri değil, siyasi bir alarm zilidir. Kendi içinde çözülemeyen kriz, muhalefetin manşetine dönüşür. İşte Malatya’da olan da budur.
İbrahim Acar
16-07-2025 10:23Bizim dükkânda sabahları çay eşliğinde gazete okunur, sohbet edilir. Bu yazıyı açtım okudum, yan taraftaki Mehmet abi dedi ki: “Ula oğlum adam ne güzel demiş, ama adamı partisi dışladı.” Hakikaten öyle! Şimdi biri çıkıyor, diyor ki “Benim öncekiler şu kadar borç bırakmış, şu kadar zarar etmiş” ama bir bakıyorsun, alkışı karşı taraf alıyor. Biz esnafız, dükkânın defteri neyse açık açık söyleriz. Hesabı dürüst veririz. Ama siyasette dürüst olan yalnız kalıyor demek ki. Bu başkan da rakamları söylemiş, ortalık karışmış. Madem doğru diyorsun, neden suç duyurusunda bulunmadın kardeşim? Madem yanlış, neden çıktın söyledin? Bu yazıda öyle sorular sorulmuş ki, insanın vicdanı cevap veremiyor. Helal olsun yazana. Ama keşke konuşanlar kadar, susturanlar da sorgulansa. Malatya siyasetinde artık mertlik kalmadı. Herkes susuyor, konuşanı dışlıyor. Ama esnaf unutmuyor. Biz duyduğumuzu yazar deftere, günü gelince hesap sorarız.
Gazeteci
16-07-2025 10:23Bu yazıyı okuyunca içim burkuldu. Çünkü biz bu filmi daha önce gördük. Siyasette içeriden konuşan herkes yalnızlaştırılır. Sami Er’in sözleri, sadece rakam açıklaması değil, bir parti içi çatlağın, hatta belki de siyasi intiharın ifşasıdır. Ama buradaki asıl mesele, bir başkanın kendi partisinin altını oyup rakip partinin söylem malzemesi hâline gelmesidir. Özgür Özel’in konuşması etkili olabilir ama etkili olmasının sebebi kendi hazırlığı değil, metnin hazır gelmiş olmasıdır. Bu, bir gazeteci olarak beni düşündürüyor. AK Parti’nin iç işleyişi, yerelde nasıl bir kontrolsüzlükle yürütülüyor ki, böyle bir çıkışın önü alınamamış? Yazı çok güçlü. Kasım Özkan’ın karikatürleri zaten kelimenin görselleşmiş hâli. Ama siyaseten bu kadar açıkta kalmak, hele ki bu dönemde, Malatya’ya fayda değil zarar getirir. Yazının sonundaki “AK Parti’yi artık dışarıdan değil, içeriden vuruyorlar” tespiti ise gazetecilik açısından yılın manşeti sayılabilir.
Hatice Gürbüz
16-07-2025 10:22Yazıyı okurken “Ne günlere kaldık ya Rabbim” dedim. Eskiden CHP gelir de AK Parti’yi eleştirirdi. Şimdi AK Parti’nin belediye başkanı konuşuyor, CHP alkışlıyor! İnsan bu işin neresinde doğruyu arayacak şaşırıyor. Ben bir öğretmenim, bu şehirde yıllarca çocuklara adalet, doğruluk, tarafsızlık anlattım. Şimdi bakıyorum da Sami Er konuşunca herkes üç maymunu oynuyor. En çok da kendi partisi. Şimdi soruyorum: Madem yanlış vardı, neden daha önce sustunuz? Yok eğer Sami Er doğru söylüyorsa, neden yalnız bırakıyorsunuz? Bu bir siyasi intikam mı, yoksa vicdan hesabı mı? Allah biliyor, kalbimizle destekleriz ama siyasette yalnız kalanın işi zor. Bu yazı, her şeyin özeti gibi. Hem yazana hem çizen Kasım Özkan’a Allah selamet versin. Lakin olan Malatya’ya oluyor. Birileri konuşuyor, diğerleri susuyor; ama halk hep yalnız kalıyor.
Öğretim Görevlisi
16-07-2025 10:22“Sözleri CHP’ye, Kendisi Yalnızlığa” başlıklı yazı, yerel siyasetle genel siyaset arasındaki ilişkiyi çözümlemek için oldukça ilginç bir zemin sunuyor. Sami Er’in yaptığı açıklamalar, klasik bir iç hesaplaşmadan öte, partisel aidiyetin sorgulanmasına yol açacak türden. Bu ülkede siyasetçiler genellikle ya susar ya da parti dışına çıkınca konuşur. Sami Er, tam merkezdeyken konuştu. Bu cesaret mi, yoksa siyasi saflık mı, bunun tartışması devam eder. Ancak kesin olan şu ki: Bu çıkış, AK Parti içinde ciddi bir kırılmaya yol açtı. Yazıdaki retorik; hem kamuoyuna hem de partinin karar vericilerine açık bir mesaj taşıyor: “Ben konuştum ama sahip çıkılmadım.” Belki de bu yalnızlık, konuşmanın kendisinden daha semboliktir. Çünkü artık Malatya’da bir gelenek değişti; AK Parti’yi eleştirmek CHP’nin işi değil, AK Partililerin işi hâline geldi. Bu durum, Türkiye siyaseti için de bir laboratuvar sunuyor. Parti içi muhalefet yükseliyor, ama yalnız bırakılıyor. Burada esas mesele, bu yalnızlığın toplumsal karşılık bulup bulmayacağıdır. Malatya seçmeni bunu not etti mi, etmeli mi; asıl soru bu.