
?Tarihini bilmeyen bir milletin geleceği olmaz? sözüne benzer birçok yazı okuduk. her şeyin hızlı bir şekilde üretilip tüketildiği günümüzde pek bilinmeyen bir mesleği tanıtmak istiyoruz. Arşivcilik sektörünün mutfağında çalışan Restoratörlerin yaptığı işi ve sıkıntılarını anlatacağımız bu araştırmamızı ilgiyle takip edeceğinizi umuyoruz. Kağıt RestorasyonuEkonomik ve manevi sıkıntılar içinde boğulduğumuz bir ortamda, geçmiş ile bağımızı koparmamak adına tarihimizi iyi araştırmamız gerektiğini hemen herkes söyler. Ancak pratikte iş böyle olmaz. Altı yüz yıl, altı kıtaya hükmetmiş bir milletin torunları olarak atalarımızın bize miras bıraktığı yazılı kaynaklardan çok az insanın bilgisi bulunmaktadır. Geçmişimize ışık tutan bu vesikalar Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı?nın modern depolarında korunmaktadır. Çünkü bu tarihî vesikalar geçmiş ve gelecek tarihimize ışık tutmaktadır. Aynı zamanda daha düne kadar Osmanlı sınırları içinde olup, bugün bağamsız olan kırk altı devletin tarihine ait belgeleri de bünyesinde bulundurmaktadır. Ancak bu arşiv belgeleri kendi insanımız ve araştırmacılarımız tarafından hak ettiği ilgiyi görmemektedir. Yabancı ülke araştırmacıları, Amerikalı, Avusturyalı, Japon ve daha birçok ülke araştırmacıları ise araştırma izni alarak hızla çalışma ve araştırmaya devam etmektedirler. Bu da onların tarihî arşivlere verdiği değeri göstermektedir. Osmanlı Arşivleri, Özal döneminde gördüğü ilgi ile bugünlere gelmeyi başarmış.2002 yılından günümüze kadar ki dönemde de Başbakanımız ve Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala ile Müsteşar Yardımcımız Dr. Abdulkerim Emeğ?in göstermiş olduğu ilgi ve çalışmalar sayesinde Osmanlı Arşivi dünyada ve Türkiye?de önemli kurumlarımızdan biri olmuştur. Kurum arşivcilik sahasında uzmanlaşmış çok bilgili personeli bünyesinde barındırmaktadır.Osmanlı Arşivi?nde bir taraftan belge ve defterler tasnif edilmekte ve tasnif edilen malzeme dijitala çekilerek elektorinik ortamda araştırmacıların hizmetine sunulmaktadır. Ancak defter ve belgeler bu aşamalardan geçirilirken yıpranmış ve çürümüye yüz tutmuş belgeler restorasyon atölyelerinde restora edilmektedir. Osmanlı Arşivleri?nin mutfağı konumundaki Restorasyon bölümünde yaklaşık 20 yıldır görev yapan Şube Müdürü Mustafa Sulu ve ekibi, büyük fedakarlıklarla ecdadın hasar görmüş ve yıpranmış eserlerini kurtarmaya ve gelecek nesillere ulaştırmaya çalışmaktadırlar. Bu bölümün başında bulunan Konservasyon ve Restorasyon Şube Müdürü Mustafa Sulu ve ekibi hergün sabahtan akşama kadar belgelerin tamiri için çalışmalarını aralıksız sürdürmektedirler.Milletin hafızası olan bu belge ve defterler, zamanla bazı tahribatlara uğramıştır. Bu tarihî belgeler en az 300-400 yıllık geçmişe sahiptir. Zaman içinde ısı, nem vb. olumsuzluklardan etkilenen belgeler çürümüş ve yıpranmıştır. Böyle deforme olan belgeler Restorasyon Atölyesi?deki restoratörler tarafından tamir edilmektedir. İşte çeşitli analiz ve çalışmalar yapıldıktan sonra tamire alınan belgeleri restorasyonunda 20-25 kişilik bir ekip çalışma yapmaktadır. Bu birimde tahribata uğramış mahkeme kayıtları (Şeriyye Sicili), nüfus defterleri, tapu kayıtları ve daha birçok belgenin tamiri yapılmaktadır.Restoratorlar tarafından restore edilen tarihî belgelerde Japon Kağıdı denilen kağıtlar kullanılmaktadır. Tamir esnasında Hatt Arşiv Firması?nın Almanya da üretmiş olduğu asitsiz kağıtlar kullanılmaktadır. Kullanılan bu kağıtlarla bu eserlerin en az 1000 (bin) yıl korunması sağlanıyor. Ayrıca Hatt Arşivin sahibi Nezih Bey Osmanlı Arşivi?ndeki belge ve el yazmaların onarılması için gereken sarf malzemeleri, makina ve kimyasalların tedariğini yapmaktadır. Kendisinin bu manevi desteği,teknolojik araştırmaları, çalışanlar arasında itici güç olmaya devam etmektedir.Nezih Şahin bu yönüyle ülkemize ve arşivcilik mesleğine büyük katkı sağlamaktadır. Bu belgelerin hastalığının teşhisini koyup tedavisini yapan, Osmanlı Arşivleri Restorasyon Şube Müdürlüğ?ü?nün 3 yıldır müdürlüğünü yapan Mustafa Sulu ve ekibinin 600 yıllık Osmanlı İmparatorluğu zamanından kalan bu evraklarına tamirini bir an önce bitirmek için büyük gayret ve çaba göstermektedir. Ayrıca sahasında iyi bir klasik ciltçi olan Şube Müdür Mustafa Sulu eski eserlerin devrine uygun klasik ciltlerini yapmaktadır. Bu da yıpranmış tarihî defter ve yazma eser ciltlerinin orjilanı yakın tamir edilmesini sağlamaktadır. Şimdiyle kadar eski ve arşivciliğe uygun olayan bir binada çalışmalarını sürdüren Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı ve personeli, Başbakanımızın özel ilgisi ve yardımlarıyla bitirilmek üzere olan Kağıthane?deki ?Milli Arşiv Site? binasının arşivcilik çalışmalarının daha sağlıklı yürütülmesini sağlayacaktır.  Osmanlı Arşivi TarihiOsmanlı Devleti'nden intikal eden en zengin ve değerli arşiv malzemesi, Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı'ndadır. Osmanlı Devleti'nin merkez teşkilâtı kuruluşlarından olan Divân-ı Hümâyûn, Bâb-ı Defterî ve Bâb-ı Âsafî (Bâb-ı Âli) ve bunların çeşitli daire ve kalemlerine ait sicil, defter ve vesikaları ihtiva eden Başbakanlık Osmanlı Arşivi, sahip bulunduğu arşiv malzemesinin hususiyeti itibariyle, bu dönem için devlet arşivi vasfını taşımaktadır.Osmanlı Devleti'nde evrakın muhafaza edildiği "mahzen" olarak kullanılan ilk yer Yedikule'dir. Oradan Atmeydanı'na nakledilen arşivler, bilâhare Topkapı Sarayı'nda Hazine-i Âmire ve Enderûn-ı Hümâyûn'a yerleştirilmiştir.Devletin arşiv evrakının bulunduğu yerlerin farklı semtlerde olması ve resmî muamelelerin yürütülmesindeki güçlük sebebiyle, Sultan Abdülmecid'in 19 Zilkade 1262 (1846) tarihli irâdesi gereğince, modern bir arşiv binasının inşasına başlanılmış ve h. 1265/m. 1849 tarihinde ilk modern Hazine-i Evrak binası tamamlanmıştır.İtalyan mimar Fossati'nin nezâretinde inşası bitirilen bu binaya yerleştirilecek evrakın tasnifi için de Meclis-i Muvakkat adıyla bir komisyon kurulmuş ve muhafaza edilecek evrakın ana depolarda ne şekilde bulundurulacağı tespit edilmiştir.Hazine-i Evrak, Osmanlı Devleti'nin ilgâsından sonra ve Cumhuriyet'in ilânından önce, 1923 senesinde, mülgâ Sadâret evrakının ve eşyasının muhafazası için, Başvekâlet Kalem-i Mahsus Müdüriyeti'ne bağlı "Mahzen-i Evrak Mümeyyizliği" adı ile yeniden teşkilâtlandırılmış, Osmanlı Devleti'nin son Hazine-i Evrak Müdürü olan Mahmud Nedim Bey mümeyyiz tâyin edilmiş ve mülga ŞÃ»râ-yı Devlet Arşivi de, bu mümeyyizliğin idaresine verilmiştir.1923 yılında, "Mahzen-i Evrak Mümeyyizliği" adı ile Başvekâlet Kalem-i Mahsus Müdüriyeti'ne bağlanan arşiv teşkilâtı, 1927'de "Hazine-i Evrak Müdür Muavinliği" adı ile Başvekâlet Müsteşarlığına bağlanarak. bir bakıma müstakil bir daire hüviyetini kazanmıştır. 1929 yılında. Başvekâlet Muamelât Müdürlüğü'ne bağlanmış ise de, müsteşarlık makamı ile olan irtibatını korumuştur.Daha sonra, Cumhuriyetin onuncu yılında, 20 Mayıs 1933 tarih ve 2187 sayılı Kanunla, Ankara'daki Evrak Müdürlüğü ile İstanbul'daki Hazine-i Evrak Müdür Muavinliği, "Başvekâlet Evrak ve Hazine-i Evrak Müdürlüğü" adı altında birleştirilmiştir. Aynı Kanuna göre, müdür muavini İstanbul'da Hazine-i Evrak'ın başında kalmıştır. 19 Nisan 1937 tarih ve 3154 sayılı Kanunla da Başvekâlet teşkilâtı içerisinde müsteşara bağlı, müstakil bir Arşiv Dairesi haline getirilmiştir. 29 Haziran 1943 tarih ve 4443 sayılı Kanunla müsteşarlığa bağlı Başvekâlet Arşiv Umum Müdürlüğü statüsüne kavuşturulmuştur. Bilâhare 9 Mart 1954 tarih ve 6330 sayılı Başvekâlet Teşkilâtı Hakkında Kanun içerisinde yer almış, 27 Şubat 1982 tarih ve 8/4334 karar sayılı "Bakanlıkların Yeniden Düzenlenmesi ve Çalışma Esaslarının Yürürlüğe Konulması Hakkındaki Bakanlar Kurulu Kararı" ile. Başbakanlık Teşkilâtı içerisinde Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı adını almıştır.19 Ekim 1984 tarihinde yürürlüğe konulan 3056 sayılı Başbakanlık Teşkilât Kanunu ile millî arşivlerimizin korunması ve değerlendirilmesiyle ilgili her türlü görev Başbakanlığa verilmiş, bu görevi yürütmek üzere Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü kurulmuş ve Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı, Genel Müdürlüğe bağlanmıştır.  Osmanlı Arşivi Daire BaşkanlığıOsmanlı Arşivi hangi dönemleri kapsamaktadır?Osmanlı Arşivi'nde, Osmanlı Devleti'nin kuruluşundan Kanunî Sultan Süleyman'a kadar olan dönemle ilgili çok az miktarda belge vardır. Kanuni'den itibaren yoğunluk her geçen devirde artmakta ve 1922 tarihine kadar olan dönemi kapsamaktadır. Bilhassa Tanzimatla birlikte devletteki bürokratik yapının nezaretler düzeyinde oluşması neticesinde devlette evrak üretimi arttığından bu tarihten sonraki belgelerin sayısı oldukça kabarıktır.Herhangi bir konuda internet üzerinden Osmanlı Arşivi'nden belge ve bilgi alınabilir mi?Osmanlı Arşivi'nde tasnifi bitirilen ve araştırmaya açılan fonlar henüz dijital ortama aktarılmadığından internet üzerinden araştırma ve belge alma hizmeti sunulamamaktadır. Belgelerin mikrofilme alınma projesi ile belge kataloglarının dijital ortama aktarılması çalışmaları bittiğinde internet üzerinden araştırma yapmak ve belge istemek mümkün olacaktır. Şu anda sadece kurumumuzun sitesinde bulunan yayınlarından yararlanılabilir.Osmanlı Arşivi'nde Neler Bulunabilir?Şahsî nüfus, tapu, hatırat, askerî personel sicili, neşriyat ve benzerleri dışında Osmanlı dönemi resmî kurumlar arası yazışmalar bulunmaktadır. Daha detaylı bilgi için Osmanlı Arşivi yayınları arasından çıkan ve dijital olarak sitemizde yayınlanan Osmanlı Arşivi Rehberi'ne bakılabilir. Burada Osmanlı Arşivi'ndeki tasnifi yapılarak araştırmaya açılmış olan bütün arşiv belgeleri ve malzemesi hakkında bilgi verilmektedir. Osmanlı Arşivi'nde uygulanan tasnif sisteminde konu ve coğrafî bölgeye göre tasnif yapılmadığından araştırılmak istenen bir konu ile ilgili olan belgeler Arşiv'de tasnifi yapılan değişik fonlarda bulunabilir. Bu yüzden araştırılmak istenen konunun bizzat araştırmacının kendisi tarafından yapılması gerekmektedir.Osmanlı Arşivi'nden Nasıl Yararlanılır?Yurt içinde bulunan ve Osmanlı Arşivi'nde araştırma ve inceleme yapmak isteyen gerçek veya tüzel kişilerden Türk veya yabancı uyruklu olanlar ile vekilleri müracaat formunu doldurmak suretiyle; Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı'ndaki arşiv malzemesi üzerinde araştırma ve inceleme yapmak için bu Daire Başkanlığına, bizzat veya posta ile müracaatta bulunurlarBu müracaatlar, yurt dışında T.C. Büyükelçilik veya Başkonsolosluklarına yapılır.Osmanlı Arşivi'nde Kimler Araştırma Yapabilir?Osmanlı Arşivi'nde araştırma yapmak için bir kısıtlama bulunmamaktadır. 18 yaşını dolduran Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ve yabancı uyruklu okuryazar herkes araştırma yapabilir. Araştırmaya açılan belge kataloglarının büyük çoğunluğu Türkçe olmakla beraber Osmanlıca olanları da vardır. Belgelerin ise tamamı Osmanlı dönemine ait olduğundan Osmanlıcadır. Bu yüzden araştırma yapmak isteyenlerin belgelerden yararlanabilmeleri için Osmanlıca bilmeleri kendilerine büyük kolaylık sağlayacaktır.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.