TEK UMUT ‘O’ İKİ MİLLETVEKİLİ

Dezenformasyon bilgilerinden daima uzak durmaya çalıştım. Toplum dilini tercüman olmak haricinde farklı bir argüman ve kaynaktan faydalanmayı düşünmedim hiç.

Zira yazdıklarımız yazacaklarımızın teminatı diyerek, yakın zamanda bölgemizi nakavt eden ciddi bir sorunu dile getirmeyi sürdürmek ise insani bir vazifedir diye düşünüyorum.

Elazığ, Sivrice, Malatya, Doğanyol, Pütürge, Kale, Battalgazi ilçeleri hangisi olursa olsun… Farketmez! Hepsi bizim. Bizim insanlarımız, bizim coğrafyamız, bize ait değer ve sentezlerin var olduğu kadim yerlerdir. Şu sıralar ismini zikrettiğim yerlerin ciddi bir sorunu var. 6.8 şiddettinde ki depremle birlikte tüm dengelerin alt üst olması gibi…

Dengeler alt üst olunca devlet erkanı derhal devreye girdi ve bölgeye iyileştirici çözüm yolları sundular. Malatya'mızın vekil ve bürokratları da elinden geleni yapmak için seferber olduklarını inkar edemeyiz.

Tabiki hepsi değil!

Ak Partiden Öznur Çalık, Bülent Tüfekçi, MHP'den Mehmet Celal Fendoğlu, CHP'nin Veli Ağbaba'sı…

Öyle de Malatya'mızın milletvekilleri sadece saymış olduğum üç isimden ibaret değil ki… Ahmet Çakır var, Hakan Kahtalı var, bir önce ki dönemin vekili Mustafa Şahin var, Taha Özhan hatta Ömer Faruk Öz bile…. Şimdi eski defterleri karıştırdığımı düşünenlere… Neden, vekillik bittiğinde ahde-vefa da bitiyor muydu sorusunu sormak isterim. Ayrıca Eski milletvekilleri yanında yine önemli konumlarda yer alan değerli hemşerilerimiz var.

Hadi eskileri neyse de Ahmet Çakır ile Hakan Kahtalı hala görevin başındalar. Sağ olsunlar sanki Malatya ile herhangi bir organik ve biyolojik bağı yokmuş gibi, Arjantin'in Mendoza kentine seçilmişlerde uzaktan uzağa seyredip durmak haricinde; ne sordular, ne uğradılar, ne de kimse onları lütfedip rahatsız etti. Dolayısıyla bende bir gün olsun telefon numaralarını çeviripte “vekilim şu sıkıntımız var” demedim, demeyeceğimde…

Ha Veli Ağbaba'nında Allah'ı var şimdi, hakkını yersek yazıklar olsun bize. CHP'ye oy vermiş her bireye sonuna kadar sahip çıktı, haklarını korudu. Yanında durmaya da devam ediyor.

Peki, adalet mi bu? Hakan Kahtalı ile Ahmet Çakır neden Malatya milletvekilleri değil mi? Sadece Öznur Çalık ile Mehmet Celal Fendoğlu omuzlarında tüm yükü bırakmak nasıl bir ilim iffan meselesidir?

Tamam, iyi! Madem yoksanız, bu saatten sonra bizlerde sizi yok saymayı biliriz. Eyvallah!!!

Geriye kaldı iki vekilimiz! Öznur Çalık ve Mehmet Celal Fendoğlu. Depremin ilk anından itibaren oradaydılar. Nasıl ilk gece yarısı o ocak soğuğunda mahalle mahalle-köy köy insanların yarasını sarmaya koştunuz aynı şekil bölgenin depremden mağdur olmuş insanların tek umudu hala sizlerden başka kimse değill sayın vekillerimiz.

Konutlarda deprem hasar tespiti esnasında görevli memurların yapmış oldukları kıyım ile kontrolü yapılan evlerin yerle bir olmadığı için “ağır hasar” vermedikleri sorununun çözülmesini insanlar sizden bekliyor.

Kira yardımı, ev sahiplerine yapılacak nakti yardımların yılan hikayesine dönüştüğü şu pek uygunlukta olmayan ergonomik durumda, kafaları karıştıran soru işaretlerinin giderilmesi de…

Totem yapıyor artık vatandaş, çadırda kalamayıp, oturdukları patlamış-çatlamış konutların her gün meydana gelen artçılar karşısında ne kadar dayanıklılık göstereceğine dair hayatları üzerine kumar oynadıklarını bilmenizi istiyorum.

Malatya merkezde sapa sağlam ayakta apartmanların derhal ağır hasarlıya çıkartılarak yıkılması özveri ve hızını, Doğanyol-Pütürge'ye de yansıması beklentisini gidermekte yine size bağlı.

Nasıl iş bu! Ev paramparça olmuş ama yıkılmadığı için hiç bir haktan faydalanamıyorsun. Bu çelişkilerle dolu süreci ortadan kaldırmakta siz iki vekilimize kalmış.

Çadırlarda yaşayan vatandaşlar ile çadırda kalmayanların tespit edilerek ona göre ilçe kaymakamlığın durumu yeniden rezervi etmesini hızlandırmak…

İstanbul ve çevre illerde ikamet edenlerin, köylerde eski kullanmadıkları evlerinin yıkılmasını daha çok nufuzlarıyla bastırıp, hem nakit kira yardımı hem evini ağır hasarlı çıkarttıkları halde bölgede depremi yaşamış insanlarımız çaresiz, eli kolu bağlı ve umutsuz. Lütfen bu insanların umudunu kaybetmesine izin vermeyin, bir el uzatın ve bir şeylerin yolunda gittiğini görmelerini sağlamakta şu durumda önem arz ediyor.

Farkındayız gündem çok sıkıntılı, bir yandan ordumuz Suriye'de, Idlip'te ki saldırı sonucu 36 şehit verdiğimiz bu dönemi atlayacağız inşallah. Lakin kendi insanlarımızın da olası yeni bir zelzele karşısında canlarını ehemmiyete almakta yine sizin bölgeyle olan diyaloğunuz sonucunda biçimlenecektir.

Sayın vekillerim, bu bir makale-köşe yazısı-edebi eser değil, bölgemizin ve aynı bölgede yaşayan biri olarak siz iki vekile yazılan “imdat” dilekçesidir. Hayatları risk ile orantılı devam eden bir çok ailenin lehte ve aleyhte iç seslerinde ki size bildirmek istedikleri istek ve arzularıdır. Toplumun içinden kopan feryatlardır. Lütfen ilgilenin… Pütürge ve Doğanyol insanı vefakar, fedakardır. Hiç bir şey yapamazsa dahi bunu unutmaz. Dualarında yer alırsınız en azından.

“Oyalanıyoruz!”
“İlk söyledikleri sonra hepsi değişti!”
“Siyaset böyle bir şey işte, yalan söyler giderler.”
Veya “böyle mi olacaktı?”
“Devlet neden bizi kandırdı!”
“Suriye'li kadar dahi değerimiz yok!”
“Elazığ'da inşaatlar başladı, bizim ne eksiğimiz var onlardan?”
“Bir konteyner dahi vermediler…”
“Kime derdimizi anlatacağız biz!”
“Doğru kişi kim?”
“Haksızlık yapılıyor!”
(Üstad onca yazı yazdın da ne değişti, hep aynı hikaye. Kim dinliyor bizi.)

Ortada tonla söylenti dönüp dolaşmaktadır. Manipülasyonlarda var, komplo teorilerde yok değil. Öncelikle çadırda kalan vatandaş sayısı parmakla sayılacak kadar düştü. O zaman, ilk mağdur olanlar çadırdakiler. Onlardan başlamalıyız.

Bu standartların dışına çıkılmadan ilk etapta gerçek mağdur ile mağduriyet oranı az olanı tespiti yine sizin insiyatifiniz ile belirlenecek! Millet sabırlı bekliyor ama durumlar hiç iyi değil. Bölgenin detaylıca izole edilmesi ihtiyacı var. Yoksa bir kaç evi yenilemekle kalıcı çözüm sağlanmayacaktır. Doğal olarak insan hayatları risk altında kalmaya devam eder. Hiç bir vicdan sahibi yetkili bunu görmezden gelmez, gelmemeli de…

Malatya'nın-Doğanyol'un, Pütürge'nin tek umudu siz iki milletvekili, siz de ilgilenmezseniz şayet bu insanlar tamamen ortada kalır, söylemiş olayım.

TİMUR İNCE