dore okulları
Malatya
29 Mart, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.37
  • EURO
    35.04
  • ALTIN
    2325.4
  • BIST
    9104.24
  • BTC
    69955.93$

Timurtaş: Son koz Pensilvanya


Timurtaş: Son koz Pensilvanya
Dış İlişkiler Uzmanı Osman Timurtaş Malatya Time'a konuştu
Narin

MALATYA TİME / HABER MERKEZİ

Yaklaşık 3 yıl Ak Parti Gençlik Kolları Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürüten Dış İlişkiler Uzmanı Osman Timurtaş, Türk dış politikasının dünü, bugünü ve yarını hakkında Malatya Time'a önemli açıklamalarda bulundu.

Osman Timurtaş, “Dünya ve Türkiye için 2009 yılı ve sonrası kriz ve çalkantı bir dönem olmuştur. Türkiye'yi direkt etkileyen bazı olayları sıralarsak, küresel finansal kriz, Arap Baharı, Suriye meselesi, One Minute, Mavi Marmara Baskını, İsrail'in Gazze saldırıları, Mısır'daki darbe, Gezi Parkı olayları, 17-25 Aralık darbe girişimi, Kobani Olayları, yerel seçimler ve  Cumhurbaşkanlığı seçimlerini sayabiliriz. Bu saydıklarımın her biri ülkemiz için çok çok önemli olaylardır.” dedi. 

AK PARTİ GENÇLİK KOLLARINDA ÖNEMLİ İŞLERE İMZA ATTIK

Ak Parti Gençlik Kolları Genel Başkan Yardımcılığı görevinin yanı sıra, Gençlik Kolları Dış İlişkiler Başkanlığı'nı da yürüten Osman Timurtaş, “Dış İlişkiler Başkanlığı olarak bu süreçte iyi bir sınav verdiğimizi düşünüyorum. Neredeyse tüm dünyayla yoğun bir ilişki içinde olduk. Dünyanın 4 bir tarafına heyetler gönderdik. Dünyanın 4 bir tarafından heyetleri ülkemizde ağırladık. Ortadoğu, Kuzey Afrika, Uzak Doğu, Amerika ve Avrupa ile yoğun temaslarda bulunarak çok başarılı projelere imza attık. Dış İlişkiler bünyesinde oluşturduğumuz Akademi ile bir düşünce enstitüsü gibi çalışmayı da ihmal etmedik. Dış İlişkiler bağlamında iyi bir dönem geçirdiğimizi söyleyebilirim.” ifadelerini kullandı.

“ÜÇ TARAFI DENİZLERLE DÖRT TARAFI DÜŞMANLARLA ÇEVRİLİ ÜLKE” YALANIYLA UYUTULDUK

Türkiye'nin son dönemdeki dış politikasındaki vizyonunu “komşularla sıfır sorun”, “hattı diplomasi yoktur sathı diplomasi vardır; O satıh bütün dünyadır” sözleriyle ifade eden Osman Timurtaş, “Türkiye yıllarca içine kapanık bir devlet olarak kaldı. “Üç tarafı denizlerle dört tarafı düşmanlarla çevrili ülke” yalanıyla uyutulduk 2002'ye kadar. Özal dönemi hariç, 2002'ye kadar Türkiye'nin vizyonu “Yunanistan'ı baş düşman, Kıbrıs'ı tek uluslararası mesele” olarak görmekten öteye geçememiştir. 2002 sonrası dönemde komşularımızla sorunlarımızı bir bir çözdük. Ortadoğu ve Arap dünyasındaki etkinliğimiz arttı. AB'ye tam üyelik sürecimiz başladı. Amerika ile ilişkilerimiz ast-üst ilişkisi olmaktan çıkarıldı. Kısacası hem Doğu'da hem de Batı'da etkin, saygın, sözü dinlenen, istişare edilen ülke konumuna geldik. Batı'ya yönelirken sırtımızı Doğu'ya dönmedik. Batı kadar Doğu'yu da önemsedik. Daha önce farkında dahi olmadığımız Afrika'ya büyük önem verdik. Uydu devlet olmaktan çıktık, “Milli Devlet” olduk. Ekonomimizi, dış politikamızı, istihbaratımızı millileştirdik. Tabii bu, küresel sistemin oyun kurucularını rahatsız etti. Tamamına yakını Müslümanlardan oluşan ve İslami kimliği ön plana çıkan bir lider tarafından başarıyla yönetilen Türkiye'nin rol model olmasıyla başlayan Arap Baharı süreci, başta Kuzey Afrika olmak üzere diktayla yönetilen ülkelerde devrimlere veya devrim seslerinin yükselmesine sebep oldu.” şeklinde konuştu. 

BU UYANIŞ BİR AN ÖNCE BİTSİN İSTENİYOR

“Bu uyanış hareketini fark eden küresel sistem duruma müdahale etti.” diyen Timurtaş, “Önce Suriye çözümsüzlüğe sürüklendi, sonra Mısır'da darbe oldu, geçtiğimiz aylarda Tunus'ta yönetim küresel sisteme ayak uyduranların eline geçti, şu an Yemen fena halde karışmış vaziyette. Bu uyanış bir an önce bitsin isteniyor. Çünkü bu coğrafyaların uyanması, bazılarının uykusunu fena halde kaçıracak gibi görünüyor.” dedi.

TÜRKİYE, BİR UMUTTUR

Türkiye'nin 2002 yılı sonrasında yürüttüğü dış politika ile hem dünyadaki etkinliğini artırdığını hem de uyanış arayışında olan ülkelere ilham kaynağı olmaya devam ettiğini söyleyen Timurtaş, “Türkiye bu anlamda bir umuttur. Umudun da ötesinde son kaledir. Türkiye'nin düşmesi demek, umudu Türkiye olan mazlum ve mağdur coğrafyanın tutunduğu son dalın kırılması demektir. Bu anlamda Türkiye çok büyük bir yük taşımaktadır. Son dönem Türkiyesi'nin dış politikasını anlamak için bu umudun ve bu ağır yükün farkında olmak gerekir.” ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE'Yİ CEZALANDIRMAK İÇİN SURİYE'Yİ KARIŞTIRDILAR

Arap Baharıyla ilgili görüşlerini de aktaran Osman Timurtaş, “Arap Baharı küresel sisteme, bölgesel statükoya ve diktaya karşı bir başkaldırıydı. Ezilen, kişiliği ve kimliği elinden alınmış, hak sahibi olduğu yeraltı zenginliklerine küresel şebekece el konulmuş bir halkın uyanışıydı. Arap Baharı başladığında petrolü bol olan ülkeler kendi haline bırakılmadı, buralara hemen müdahale edildi. Mısır Devrimi'nin hemen ardından açılan Refah Sınır Kapısı Gazze'ye nefes oldu. Mursi, darbeyle devrildikten sonra Sisi'nin ilk işi Refah Sınır Kapısı'nı tekrar kapatmak oldu. Çünkü küresel şebekenin temel işlevi önce İsrail'in güvenliğini sağlamak, sonra ise çıkarlarını korumaktır. Arap coğrafyasındaki uyanışın referansı Türkiye'ydi. Küresel çete tüm bu belaların(!) müsebbibi olarak Türkiye'yi gördü. Onun için Türkiye cezalandırılmalıydı. Bu sebeple petrolü olmadığı için zaten değeri olmayan Suriye'deki halkın değişim talebi Türkiye'yi meşgul etmek ve Türkiye'nin burnunu sürtmek adına zamanla iç savaşa dönüştürüldü. Türkiye'nin Suriye sorununu çözmek için attığı tüm iyi niyetli adımlar boşa çıkartıldı. Tamamen yalnız bırakıldı. Fakat Türkiye, tarihi misyonu gereği mazlum ve mağdur Suriye halkına kucak açtı. 2 milyondan fazla Suriyeli mülteciye üç yıldır neredeyse hiçbir uluslararası destek almadan bakıyor. Suriye, Irak, Filistin, Myanmar, Doğu Türkistan ve Mısır gibi ülkelerde yaşananlar 21. Yüzyıl'ın utanç vesikalarıdır. Mısır'da Mursi'nin görevden zorla uzaklaştırılmasına, ordunun yönetime el koymasına Batı darbe diyemedi. Batı için, İnsanlık tarihi için utanç verici bir süreç yaşadık.” şeklinde konuştu.

SON KOZ OLARAK PENSİLVANYA ÖRGÜTÜNÜ DEVREYE SOKTULAR

Arap Baharı'nın Türkiye'ye yansımasının Gezi Parkı Olayları olduğunun altını çizen Timurtaş, “Sınırında iç savaş ve ülkesinde milyonlarca mülteci bulunan Türkiye buna rağmen sapasağlam ayakta kalmayı başarınca bu defa Gezi Parkı üzerinden bir darbe girişiminde bulunuldu. Arap Baharı'nın motivasyon kaynağı olan Türkiye'nin rol model olmaktan çıkartılması gerekiyordu. Bu da tutmayınca, son koz olarak Pensilvanya Örgütü ile işbirliğine gidildi. Yerel seçimlerde halkın sağlam ve onurlu bir duruş sergilemesiyle bu girişim de başarısızlıkla sonuçlandı. Uluslararası bir lobi Recep Tayyip Erdoğan'sız bir Türkiye istiyor. Eğilmeyen, boyun eğmeyen, kandırılamayan, dik duran, açıkları bulunmayan, hastalık derecesinde çalışkan, ülkesine sevdalı, İsrail'in yüzüne katil olduğunu söyleyen, BM'nin ölü saymaktan başka bir işe yaramadığını her fırsatta dile getiren, dünya beşten büyüktür diyen bir lider bu uluslararası lobiyi doğal olarak rahatsız ediyor. Düne kadar varla yok arasında bir yerde duran Türkiye'nin uluslararası önemli bir denge unsuru haline gelmesi pek çok kişiyi rahatsız ediyor. İşte bu kişiler ve lobi Tayyip Erdoğan'ı göndermek için her fırsatı değerlendirmeye çalışıyor. Gezi Parkı Olayları da Tayyip Erdoğan'ı devirmek dışında başka bir amaç taşımıyordu.” dedi.

ÇÖZÜM SÜRECİ, AK PARTİ'NİN ÇILGIN PROJELERİNDEN BİRİDİR

Türkiye'nin yıllardır terör belasıyla uğraştığını belirten Timurtaş, bu belanın kurtuluş reçetesinin de Ak Parti hükümeti tarafından yazıldığını söyledi. Çözüm Süreci'nin Ak Parti'nin çılgın projelerinden biri olduğunu aktaran Osman Timurtaş, “Çözüm Süreci, akan kanın durması, ezeli ve ebedi kardeşliğin bozulmaması için Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın canını ortaya koyduğu çok önemli bir süreçtir. Türkiye, Çözüm Süreci'ni başarıyla tamamladığında, ayağındaki en büyük prangadan kurtulacaktır. Türkiye ekonomisi her zamankinden daha güçlü olacaktır. Bir ülkenin dışarıda güçlü olması için içerideki sorunlarını halletmiş olması gerekiyor. İç sorunlarını halletmiş bir Türkiye çok daha aktif bir dış politika yürütecektir. Türkiye ne zaman atağa kalksa, birileri terör kartını kullanıyordu ve Türkiye tekrar içine kapanıyordu. Terör sorununun çözülmesi demek Türkiye'nin uluslararası meselelere daha fazla eğilmesi demektir. Bu da daha güçlü bir Türkiye anlamına gelir.” İfadelerini kullandı.

elsan

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!